İçeriğe atla

Turhal Kalesi

Turhal Kalesi Tokat'ın Turhal ilçesinde yer almaktadır. Kale, ova tabanından yaklaşık 180 m yükseklikteki dik ve sarp bir kaya bloğunun üzerine kurulmuştur.[1] Bundan dolayı hem Turhal‘a hem de ovaya sahip durumdadır. Kalenin yakınında ise Yeşilırmak bulunmaktadır.

Arkeolojik Araştırmalar

Turhal Kalesi, geçmişten günümüze kadar birçok seyyah ve misyonerin yanı sıra epigraf, arkeolog, sanat tarihçisi, tarihçi, filolog gibi uzmanlar tarafından ziyaret edilmiş ve araştırılmıştır.[1] Turhal Kalesi hakkında ilk bilgi ise XVII. Yüzyılda Evliya Çelebi tarafından gelmiştir. Evliya Çelebi'nin Turhal Kalesi hakkındaki yorumu ise kalenin sağlıklı olmadığı yönündedir. Devamında pek çok uzman tarafından burada arkeolojik çalışmalar yapıldı. Bunlar; İngiliz jeolog J. Hamilton, Fransız arkeolog C. Texier, Amerikan misyoner H. J. Van Lennep, Alman oryantalist A. D. Mordtmann, Alman kâşif ve bilim insanı H. Barth, İngiliz arkeolog J. A. R. Munro, İngiliz arkeolog D. G. Hogarth, İngiliz antik tarih profesörü J. G. C. Anderson, Alman kimyager ve amatör arkeolog V. Belck, Cizvit misyoner G. De Jerphanion, Alman Arkeolog H. H.Von der Osten, Belçikalı filolog H. Grégoire, İngiliz arkeolog G. E.

İngiliz jeolog J. Hamilton’ a göre Turhal Kalesi'nde dağın merkezine doğru giden bir geçit bulunuyor. Zirveye giden merdivenler kusursuz iken aşağıya inerken merdivenler ise bozuk. Ve bu kale antik zamanlardan kalma bir hava veren büyük taş bloklardan oluşuyor. Fransız arkeolog C. Texier’e göre ise Turhal Kalesi Orta Çağ’ dan kalma bir kale ve Hamilton’un dediği gibi zirveye giden merdivenler kusursuz ama aşağıya inen merdivenler çıkıntılı. Amerikan misyoner H. J. Van Lennep Turhal Kalesi'nin duvarlarının zamanla harap hale geldiğini ve Antik Gaziura olduğunu söylemiştir. Alman oryantalist A. D. Mordtmann ise Turhal Kalesi'nde Antikçağ’a ait basamaklı bir tünel dışında başka bir kalıntıya rastlamadığını, geriye kalan her şeyin modern taş işçiliğini yansıttığını bildirmiştir.[1] Alman kâşif ve bilim insanı H. Barth’ e göre ise Turhal Kalesi'nin harabe olan hisar kapısı ve birkaç duvar dışında diğer kısımlarının yeni yapıldığını söylemiştir. İngiliz arkeolog J. A. R. Munro ise diğer araştırmacılardan farklı olarak burada Yunanca yazıtlar bulmuştur. İngiliz arkeolog D. G. Hogarth’ e göre ise Turhal Kalesi yüksek bir kayanın üzerinde yükselen ve resmedilmeye değer harap bir kale olarak tanımlamıştır[1] İngiliz antik tarih profesörü J. G. C. Anderson en kapsamlı araştırma yapan kişilerden biridir. Anderson, zirvenin kalan kısmının Bizans döneminden kaldığını, diğer kısımlarının ise erken bir döneme ait olduğunu söylemiştir. Alman kimyager ve amatör arkeolog V. Belck ise İngiliz arkeolog J. A. R. Munro’nün dediği gibi kalede Yunanca yazıtlar olduğunu ve su temin etmek için bir tünelin olduğunu dile getirmiştir. Cizvit misyoner G. De Jerphanion’a göre kale stratejik bir konumda ve kalede silolar(büyük ambarlar) var. Alman Arkeolog H. H.Von der Osten’a göre ise kale Bizans Döneminden kalma ve Yunanca yazıt bulunuyor. Belçikalı filolog H. Grégoire’a göre Turhal antik Gaziura kenti. İngiliz arkeolog G. E. Bean aşınmış bir yazıt bulmuş, harflere dayanarak bunun Demir Çağ ‘a ve Klasik Döneme ait seramik olduğunu dile getirmiştir.

Kaynakça

  1. ^ a b c d Uyanik, Hatice (25 Ekim 2023). "Tarihi ve Arkeolojik Araştırmalar Işığında Eski Çağ da Turhal Kalesi". Akademik Tarih ve Dusunce Dergisi (İngilizce). doi:10.46868/atdd.2023.307. ISSN 2148-2292. 23 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2024. 

Uyanık, H.(2023). "Tarihi ve Arkeolojik Araştırmalar Işığında Eskiçağ'da Turhal Kalesi ". Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Arkeoloji</span> Geçmişin, insanlık tarihinin maddi kültür yoluyla incelenmesi

Arkeoloji, arkeolojik yöntemlerle ortaya çıkarılmış kültürleri, sosyoloji, coğrafya, tarih, etnoloji, antropoloji, nümizmatik, filoloji, gibi birçok bilim dalından yararlanarak araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler.

<span class="mw-page-title-main">Antifellos</span> Günümüz Kaşda yer alan Likya antik kenti

Antifellos veya Antiphellos, başlangıçta Habesos olarak bilinen, Likya'da yer alan antik bir kıyı kentiydi. Kentin Yunanca adının ilk kez M.Ö. 4. yüzyıla ait bir yazıtta geçtiği görülmektedir. İlk olarak Likyalılar tarafından yerleşilen şehir, M.Ö. 6. yüzyılda Persler tarafından işgal edildi. Yunanlar döneminde önem kazanıp yakınlarındaki iç bölge kenti Phellos’un limanı olarak hizmet verdi. Ancak, Phellos önemini yitirdikçe Antifellos bölgenin en büyük kenti haline gelip kendi parasını basma yetkisine sahip olmuştu. Roma döneminde ise 141 yılında bölgeyi tahrip eden deprem sonrası yeniden inşa edilmesine yardımcı olan Rhodiapolis'li hayırsever Opramoas'tan mali destek aldı.

<span class="mw-page-title-main">Fokaia</span>

Fokaia, İzmir'in Foça ilçesinin Antik Çağ'da ve Bizans Dönemi'ndeki adı. On iki İon kentinden biridir. Önceleri kentin kuruluşu MÖ 11. yüzyıl Aiol'ler tarafından gerçekleştiği, MÖ 9. yüzyılda ise kentin İon tarafına geçtiği düşünülüyordu. Fakat yapılan son araştırmalar kentin kuruluş tarihini MÖ 2000'e kadar geri götürüyor.

<span class="mw-page-title-main">Urartular</span> Van Gölü civarında kurulmuş Demir Çağ krallığı

Urartular, başkenti Tuşpa (Van) olan tarihi krallık. Urartu Devleti en güçlü döneminde, günümüzdeki Doğu Anadolu Bölgesi, Kuzeybatı İran, Irak'ın küçük bir bölümü ile kuzeyde Aras Vadisi'ne egemendi.

<span class="mw-page-title-main">Karkamış (antik kent)</span> Suriye - Türkiye sınırında, Fıratın batı kıyısında antik yerleşim

Karkamış, geçmişi Erken Bakır Çağına dek uzanan ve günümüzde Türkiye ile Suriye topraklarında yer alan antik kent. Hitit ve Asur İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir şehir olan Karkamış, Roma döneminden sonra önemini kaybetmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kanlıdivane</span> Mersinin Erdemli ilçesinde yer alan antik kent

Kanlıdivane, günümüzde Mersin'in Erdemli ilçesinde yer alan antik kent. MÖ 3. yüzyılda kurulan ve MS 4. yüzyılda adı Neapolis olarak değişen kentin Elaiussa Sebaste'nin sur dışında yer alan uzantısı olduğu tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Roma Hamamı</span> Ankarada bulunan Roma hamamı

Ankara Roma Hamamı veya Caracalla Hamamı; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan bir Roma hamamıdır. Günümüzde Hacı Bayram Mahallesi sınırları içerisinde yer alan yapı, ilk katmanı Frigler dönemine kadar uzanan bir höyük üzerine inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sardis</span> Türkiyede bir antik kent

Sardis, Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Sart kasabası yakınlarında bulunan ve Lidya (Lydia) devletine başkentlik yapmış antik kent. MÖ 1300'de kurulup MS 1200'de yıkılmıştır. Salihli merkezine 9 km, İzmir'e 82 km uzaklıkta olup, İzmir-Ankara karayolunun iki yanına yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Frigler</span> Antik Hint-Avrupa halkı

Frigler, Antik Çağ'da Orta Anadolu'da yaşamış Hint-Avrupa kökenli bir halk. Hititlerin MÖ 1200 civarında yıkılmasından sonra muhtemelen Güneydoğu Avrupa'dan bölgeye gelmişlerdir. Herodot ve Strabon gibi antik yazarların verdikleri bilgiler, dilbilim bulguları ve Güneydoğu Avrupa halkları ile aralarındaki maddi kültür benzerlikleri nedeniyle Friglerin Avrupa kökenli oldukları düşünülmektedir. Makedonyalıların komşuları olan ve Avrupa'da oturdukları sırada Brigler adını taşıyan Frigler, Makedonya ve Trakya'dan Boğazlar yolu ile Anadolu'ya göç eden Trak boylarından biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Sevimli, Hanak</span>

Sevimli, Ardahan ilinin Hanak ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Smirni</span> İzmirde bulunan antik şehir

Smirni, İzmir sınırları içinde iki farklı konumda yer alan tarihî kentler. Körfezin kuzeydoğusunda yer alan ve yüzölçümü yaklaşık yüz dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştu.

<span class="mw-page-title-main">Kayalıdere, Varto</span> Muş ilinin Varto ilçesine bağlı bir köy

Kayalıdere, Muş ilinin Varto ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Van Kalesi</span> Urartu Krallığı tarafından kütle halindeki taştan yaptırılan istihkam yapı

Van Kalesi, Urartu Krallığı tarafından kütle halindeki taştan yaptırılan ve Urartu başşehri Tuşba'yı kuş bakışı gören bir istihkam yapıdır. Van Gölü kıyısında olup, Van şehrine 5 km uzaklıkta bulunan bu kale sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. Yapı 1800 m uzunluğunda, 120 m genişliğinde ve 80 m yüksekliğindedir. Kale MÖ 9. yüzyılda Lutipri'nin oğlu Sarduri tarafından MÖ 840-MÖ 825 tarihleri arasında kurulmuştur. Çok sayıdaki bu tür istihkamlara şimdiki Ermenistan, Türkiye ve İran'da rastlanır. Genellikle bu tür yapılar yeryüzüne çıkmış kayalarda ve yamaçların içinde yapılır. Bu tür kaleler genellikle yabancı ordulara karşı koymak için değil, bölge kontrolü için kullanılır. Van şehri eteklerindeki bu yapının harabeleri onun duvarlarının Orta Çağda yapıldığını destekler. Ayrıca bu kalenin, o zamanlarda yaşayan dev insanlar tarafından yapıldığına dair söylentiler vardır. Çünkü Van Kalesi'nin o zamanın şartlarıyla yapılmasının olanaksız olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yıldıztepe, Zile</span>

Yıldıztepe, Tokat ilinin Zile ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Kerkenes</span>

Kerkenes Dağı, Yozgat il merkezinin güneydoğusunda, Şahmuratlı köyünün 5 km batısında, Kapadokya Ovası'nın kuzey ucunda yer alan bir höyüktür. Anadolu platosunda MÖ 600 yılı dolaylarının en geniş yerleşimlerinden biri olarak bilinmektedir. Bir Demir Çağı başkenti olarak büyük olasılıkla Herodot'un yazmalarında belirtilen Pteria olmalıdır. Kent, MÖ 6. yüzyıl ortalarında yağmalanmış ve yakılmıştır. Yerleşmeyi çeviren 7 sur kapılı, toplam 7 km uzunluğundaki surları yıkılmıştır ve bu olaydan sonra kent bütünüyle terk edilmiştir. Kentin yıkımı MÖ 547 yılında Ahameniş İmparatorluğu Kralı Büyük Kiros ile Lidya Kralı Krezüs arasında yapılan Pteria Muharebesi'nin hemen ardından Kiros tarafından gerçekleştirilmiştir. Herodot'a göre kent halkı köle edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hattuşa</span> Hititlerin Geç Tunç Çağı dönemindeki başkenti

Hattuşa ya da Hattuşaş, Hititler'in Geç Tunç Çağı dönemindeki başkentidir. Çorum il merkezinin 82 km güneybatısındaki Boğazkale ilçesinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Pydnai</span>

Pydnai, Muğla ilinin Seydikemer ilçesi yakınlarındaki Patara kumsalının batı ucunda Eşen çayı ile Gelidonya Burnu arasında yer alan terk edilmiş bir Helenistik dönem kalesidir. Likya'nın en önemli şehri olan Ksanthos'a giden yolu korumak için inşa edilmiş olup, tatlı su kaynaklarına ve gemilerin güvenli bir şekilde yanaşabileceği bir alana yakın olması nedeniyle stratejik bir konuma sahiptir. Kale Romalılar tarafından kontrol edilirken, 3. yüzyılda Stadiasmus Maris Magni'de ve Ptolemaios'un Coğrafya adlı eserinde anılmıştır.. Bizans döneminde ise yerel Hristiyan nüfusu yağmacılara karşı korumak için kalenin savunma duvarları kullanılmıştır.

Bu, kısmi bir Asurologlar listesidir. Bir Asurolog, Asur ve antik Mezopotamya'nın (Irak) geri kalanının arkeolojik, tarihsel, kültürel ve dilbilimsel çalışmalarında uzmanlaşmış bir kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Kitâb-ı Mukaddes arkeolojisi</span>

Kitâb-ı Mukaddes arkeolojisi akademik bir ekol ve Kitâb-ı Mukaddes çalışmaları ve Levanten arkeolojisinin bir alt kümesidir. Kitâb-ı Mukaddes arkeolojisi, Eski Yakın Doğu ve özellikle Kutsal Topraklar, Kitâb-ı Mukaddes zamanlarından itibaren arkeolojik alanları inceler.

Zengibar Kalesi, Türkiye'de Konya'nın Bozkır ilçesinin yaklaşık 20 km batısında, Asar Dağı'nda bulunan antik bir sur duvarıdır.