
Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilik'te Gök Tanrı ya da Gök'ün yüce tinidir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup yazılışı "𐱅𐰭𐰼𐰃" şeklindedir. Yer Tengri; Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri; ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi.
K-k, Türk alfabesinin 14. harfidir. Türkçede bu harfin işaret ettiği ses ke denilerek isimlendirilir. Sıklıkla, harfin işaret ettiği ses ka denilerek isimlendirilir, ancak TDK'ye göre bu isimlendirme yanlıştır. Bu durumda sesin ince ve kalın şekilleri vardır. Fonetik bakımdan kalın seslilerle birlikte art damak, ince seslilerle birlikte ön damaktan çıkarılan süreksiz ve sert bir sessiz harf olduğundan sesli-sessiz uyumunu gerektirir. Türkçe kelimelerde bu harfin kullanım sıklığı % 4,71'dir. Arap alfabesine dayalı Göktürk, Uygur ve Osmanlı alfabelerinde iki ayrı harf ve ses olarak kaf ve kef yerine bugünkü Türkçede k kullanılmaktadır.

Maveraünnehir, Orta Asya'da, Ceyhun ve Seyhun nehirleri arasında kalan tarihi bölge.
Han, eski Türk - Moğol topluluklarında hükümdar. "Ulu insan", "lider" anlamları taşımaktadır. Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. İngilizcede king denilen kral sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır.

Törüngey, Türk ve Altay mitolojisinde ilk insan, Adem. Türüngey (Torongay) olarak da bilinir. Yeryüzünde yaratılan ilk kişi olduğuna inanılır. İnsanların atasıdır. Gökte yaşamaktadır. Ne bir ulusa ne de bir boya (kabileye) sahip değildir. İlk önceleri eşi de yoktur. Sonradan yeryüzüne gönderilmiştir. Yeryüzüne gönderilirken Ulukayın (veya Ulu Ata) tarafından kendisine Su, Ateş ve Demir verilmiştir. Karısının adı Ece (Eje)’dir. Elli kapılı, kırk pencereli, çatısı otuz kirişli bir evi vardır. Öküzleri tarla sürmede kullanan kişidir. Köten (saban) sürmeyi bulan kişi de odur. Kımızı bulan da odur. Kımız içme töreni ona aittir. Bazen göklerden mi indiği yerden mi çıktığı belli olmayan kişi olarak betimlenir. Bazen de gökten düştüğü söylenir. Ateşi elde etmiştir. Ve kendisi yurdundan kovar, bu durum kovulma motifiyle de bağlantılıdır. İslam, Hristiyanlık ve Museviliğin etkisiyle çamurdan yaratıldığı inancı yerleşmiştir. Karısıyla birlikte adları Ecey (Ece) ve Elley (Ele) şeklinde de geçer.
Bulca Han, Türk ve Moğol mitolojisine göre Türklerin ve Moğolların ilk ve ortak atası olan kağan. Abulca (Amulca) Han veya Olca Han olarak da bilinir. İslamiyet'in ve Arapçanın da etkisiyle Ebülce Han şeklinde de söylenmiştir.
Yel Ata - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde rüzgâr tanrısı. Cel (Çel, Şil, Cil) Ata da denir. Macarlar Szel Atya (Yel Ata) veya Szel Kraly (Yel Kralı) adı da verirler.
Darhan, Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde karı koca Metal Tanrıları.

Gök-Kal - Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Kök-Kal veya Gök-Kalığ ya da Kovak-Kalığ olarak da söylenir. Karşıtı Yer Su'dur.
Deniz Han - Türk ve Altay mitolojisinde Deniz Kağanı. Tengiz Han olarak da söylenir. Moğollar ise Tengis Han şeklinde anarlar.
Ay Han - Türk ve Altay mitolojisinde Ay Kağanı. Moğolca da Sara Han veya Hara Han olarak bilinir. Oğuz Han’ın ikinci eşinden olan oğludur. Ongunu kartaldır. Kartal hükümranlığı simgeler. Buryatçada Hara sözcüğü Ay demektir, bazı kayıtlarda Oğuz Han’ın babasının adı Kara Han, iken bazı kaynaklarda Ay olarak gösterilmesi bu kelime benzeşimi nedeniyle olabilir. Hâlbuki gerçekte Ay Han, Oğuz Han’ın oğlunun adıdır. Ay pek çok kültürde dişil bir varlıktır, ancak Türklerde hem dişi hem de erkek Ay Tanrısı mevcuttur. Fakat özellikle vurgulanması gereken husus, Ay Han’ın bir Tanrı değil, kutsal bir kişi olarak kabul edildiğidir. Ay sözcüğü burada nitelik veya özellik değil bir sıfattır. Ay Ata ile karıştırılmamalıdır.
Kara Han - Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel hakan. Kara Ulus'un yani sıradan insanların önderidir. On oğlu ve dokuz kızı vardır. Soylu olmayıp halktan sıradan bir kişi iken sonradan Han'lık elde edenleri veya devlet kuranları temsil eder. Karadenizde yaşar. Buryatçada Hara sözcüğü Ay demektir, bazı kayıtlarda Oğuz Han’ın babasının adının Kara Han iken bazı kaynaklarda soyunun Ay olarak gösterilmesi bu kelime benzeşimi nedeniyle olabilir. Çünkü Moğolca Har, Mançuca Kara sözcükleri siyah renk belirtir. Kara Türklerde kuzey yönünün simgesidir. Gücü ve otoriteyi vurgular. Tarihte yer alan Karahanlı Devleti'nin ismi tesadüfî değildir. Kayra Han ile karıştırılmamalıdır. Karşıtı Akça Han'dır. Ayrıca Büyük Hun imparatorluğunun kurucusu ve ilk şanyusu Teoman Han olduğu düşünülmektedir.
Kam, Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din büyüğü, Şaman. "Gam" veya "Ham" olarak da söylenir. Topluluklarda doğaüstü güçlerle iletişime geçtiğine inanılan din büyüğü.

Irkıl Han - Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel Şaman. Arkıl Han olarak da bilinir. Şamanların atası olarak kabul edilir. Yeryüzündeki ilk şamandır. Üç yıl önce ölenleri bile diriltir, körlerin gözünü açar. Anlatıldığına göre o kadar güçlüdür ki, hiçbir tanrıyı tanımaz. Tanrı Ayığ Han onu yanına çağırtarak bu gücü nereden aldığını sorar. O da, hiçbir yüce güç tanımadığını ve yaptıklarının kendi gücü ile olduğunu söyleyerek tanrıya karşı saygısızlık yapar. Bunun üzerine Ayığ Han, Irkıl'ı ateşe attırarak yaktırır. Onun yandığı bu ateş diğer gelecek kamların ruhlarını oluşturur. Türk ayin ve törenlerinin temellerini atan kişi olarak da bilinir.
Cılka Han - Türk, Yakut ve Altay mitolojisinde Çocuk Tanrısı. Çocuk doğduğunda kaderini belirler. Doğumu yapan kadını da korur. Çocuğu olamayan kadınlar tarafından ondan çocuk dilenir.
Tin – Türk ve Altay halk inancında Ruh. Tın olarak da söylenir. İnsan varlığının somutdışı ve nesnesel olmayan kısmı. Soyut varlık. Düşünsel ve duygusal yapı.
Dayın Han – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Savaş Tanrısı. Zayın Han da denir. Savaşçıların koruyucusudur. Askerler savaşlardan önce kendisinden yardım dilerler.
Kızagan Han, Türk ve Altay mitolojisinde savaş tanrısı. Kızığan da denir. Göğün dokuzuncu katında yaşar. Kayra Han'ın oğludur. Çok kuvvetlidir. Orduları yönetmekte, savaşları kazanmakta, düşmanı yenmekte komutanlara yardımcı olur. Kızıl yularlı, kızıl buğra sırtındadır. Değneği gökkuşağıdır. Kızıl renk ile simgelenir. Savaşçıları korur. Kuvveti sembolize eder. Güçlülük masal ve söylence kahramanlarının en önemli özelliklerindendir. Savaşçılara ve askerlere kuvvet verir. Onların yenilmez olmalarını sağlar. Bazen çok az sayıda askerin kendisinden kat kat fazla büyüklükteki orduları yendiğine tanık olunur. Tarihte bu gibi olayalara rastlanması hiç de az değildir.
Korosun Han, Türk ve Altay mitolojisinde "Çiçek hastalığı" Tanrısı. Bir tür tıp tanrısı olarak algılanır. Koroğsun veya Koroson da denir. Akbuğa'nın emri altındadır ve onun yardımcılarından biri olarak görünür. Hastalıkları iyileştirir. Türk düşünce sisteminin en incelikli anlayışlarından birisidir. Her ne kadar kastedilen çiçek hastalığı olsa da; çiçek doğumu, güzelliği ve sevgiyi, doğayı simgeler. İsmin içindeki korumak anlamı ile bütün bunlar bir araya getirildiğinde sevginin, doğumun, estetiğin, doğanın korunmasının önemi vurgulanmaktadır. Bunlara ilave olarak Çiçek Hastalığı denilen ve eski dönemlerde yeterince tehlike gösteren bir rahatsızlığın adı da vücutta çiçek gibi açan kızarıklıklarla ortaya çıktığı için bu şekilde anılır. Türklere göre Çiçek Sayrılığı yedi türdür. Bu hastalıktan korunmak için Korosun Han'dan yardım istenir. Nur yüzlü bir ihtiyardır.
Tura – Türk, Çuvaş ve Altay inancında Tanrı, Rab anlamlarına gelir. Türe veya Turı da denir. Türk halk inancındaki ve Türk tarihindeki kendine özgü bir tek tanrı inancıdır.