İçeriğe atla

Tunç heykel

Jeté (Enzo Plazzotta, 1975)

Tunç, heykel sanatının en sık kullanılan yapıtaşlarından biridir.

Tunç alaşımları katılaşmadan hemen önce genişleme ve böylece yapıdaki küçük boşlukları kapatma özelliğine sahiptir. Sağlam ve pürüzsüz bir yapıya sahip olan bu alaşımlar ayrıntıların ön planda olduğu yapıtların oluşturulması için seramik ve mermere göre daha elverişli bir ortam hazırlamaktadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tunç Çağı</span> Tarihsel dönem (yaklaşık MÖ 3300-1200)

Tunç Çağı veya Bronz Çağı, bölgeden bölgeye fark etmekle birlikte yaklaşık olarak MÖ 3300'den MÖ 1200'e kadar süren, bronz kullanımı, bazı bölgelerde yazı'nın varlığı ve diğer erken kentsel uygarlığın özellikleriyle tanımlanan tarihi bir dönemdir.

Anadolu ve Trakya'da yaklaşık MÖ 3000-2000 yılları arasına tarihlendirilen Erken Tunç Çağı, genel karakteri ile üzerinde tapınak ve idari binaların da bulunduğu organize, tahkimli, bağımsız şehir devletlerinden oluşan bir dönemi kapsar. Sosyal, dinsel ve teknolojik değişime tanıklık eder.

Metalurji ve malzeme mühendisliği günümüzde kimya, makine, inşaat, uzay-uçak, elektrik-elektronik, çevre ve tıp alanlarına yayılmış çok disiplinli bir bilim ve teknoloji dalı olarak gelişmesini sürdürmekte ve verimlilik, enerji ve hammadde üçlüsü ile uyum içinde olan üretim süreçlerinin sektöre kazandırılmasında önemli rol oynamaktadır. Son yıllarda metalurji ve malzeme mühendisliğindeki gelişmeler, genel olarak metalurjik proseslerin optimizasyonu, sayısal simülasyon ve modelleme üzerine yoğunlaşırken, çevresel metalurji uygulamalarında da, çevre kirliliğine yol açmayacak nitelikte atılabilir atık üretmek,, demetalize edilmiş çözeltiyi kullanılabilir su halinde sisteme geri döndürme şeklinde atık su demetalizasyonu, ikincil kaynakların yeniden değerlendirilmesine yönelik reaktör ve proseslerin tasarımı gibi konular öne çıkmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kalay</span> atom numarası 50, simgesi Sn olan element

Kalay, periyodik cetvelde atom numarası 50 olan elementtir. Simgesi Sn olup Latince stannum dan gelir. Gümüşümsü gri renktedir. Havada kolaylıkla okside olmaz, korozyona karşı dirençlidir. Bu özelliğinden ötürü diğer metallerin kaplanmasında kullanılır. Tarihçesi MÖ 3000 yıllarına dayanır. Antik Mısır'da ve Mezopotamya'da bronz alaşımında kalay kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kalsiyum</span> kimyasal element

Kalsiyum, toprak alkalileri grubundan metalik bir element. Sembolü "Ca"dır. İsmi Latincede “kireç” anlamına gelen “calx” sözcüğünden gelmektedir. İlk defa 1808'de Humphry Davy tarafından kalsiyum hidroksitten elektroliz yoluyla elde edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Alüminyum</span> sembolü Al, atom numarası 13 olan element

Alüminyum, atom numarası 13 ve simgesi Al olan kimyasal element. Gümüş renkte, sünek bir metaldir. Doğada genellikle boksit cevheri halinde bulunur ve oksidasyona karşı üstün direnci ile tanınır. Bu direncin temelinde pasivasyon özelliği yatar.

<span class="mw-page-title-main">Molibden</span>

Molibden, periyodik cetvelde atom numarası 42 ve simgesi Mo olan elementtir..

<span class="mw-page-title-main">Pirinç (alaşım)</span> bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkteki alaşımların genel ismi

Pirinç, bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkteki alaşımların genel ismi. Pirinçte bulunabilen diğer bazı elementler, kalay, kurşun, nikel, mangan, demir, alüminyum, arsenik, antimon ve fosfordur. Mangan ihtiva eden bazı pirinçlere tunç da denilmektedir. Aslında tunç bakır-kalay alaşımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bronz</span> metal alaşımı

Bronz ya da tunç, bakırın önemli bir alaşımıdır. Tarihi bağlamda bakır ile kalay ve/veya arsenik'den oluşan bakır alaşımlarına tunç denir. Bununla birlikte günümüzde bronz kavramı çağdaş kullanımda bakırın bakır-nikel, bakır-berilyum ve bakır-çinko (pirinç) alaşımı dışındaki bütün alaşımları için kullanılmaktadır. Pirinç bakırın çinkoyla yaptığı alaşımdır. %10 çinko bulunduran pirince ticari bronz da denilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kompozit malzemeler</span>

Kompozit malzeme, önemli ölçüde farklı fiziksel veya kimyasal özelliklere sahip iki veya daha fazla bileşen malzemeden yapılan ve birleştirildiğinde öncekinden farklı özelliklere sahip olan bir malzeme üreten bir malzeme.

<span class="mw-page-title-main">Malzeme bilimi</span> yeni malzemelerin keşfi ve tasarımı ile ilgilenen disiplinlerarası alan; öncelikli olarak katıların fiziksel ve kimyasal özellikleriyle ilgilidir

Malzeme bilimi, malzemelerin yapı ve özelliklerini inceleyen, yeni malzemelerin üretilmesini veya sentezlenmesini de içine alan disiplinlerarası bir bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Gordion Müzesi</span> Ankaradaki bir müze

Gordion Müzesi, Ankara'nın Polatlı ilçesinin Yassıhüyük köyündedir. Müzede Kral Midas'ın tümülüsü bulunmakla birlikte Kral Midas'ın kafatası sonradan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne götürülmüştür. İskeletinin ise sonradan kaybolduğu iddia edilmektedir.

Alaşım, bir metal elementin en az bir başka element ile birleşmesiyle oluşan homojen karışımıdır. Elde edilen malzeme yine metal karakterli malzeme olur. Alaşımlar karışıma giren metallerin özelliklerinden farklı özellikler gösterirler. En bilinen alaşımlara; tunç (bakır-kalay), pirinç (bakır-çinko), lehim (kalay-kurşun) ve cıva alaşımları olan amalgamlar örnek verilebilir. Alaşımlar, uygulamaların gerektirdiği fiziksel özelliklere sahip malzemeler üretilmesinde yaygın olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Karaz kültürü</span>

Karaz Kültürü,Erken Tunç Çağı'na ait bir kültürdür. Sovyet arkeolog Boris Kuftin'in çalışmalarında ortaya konulan, Geç Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağı boyunca Doğu Anadolu Bölgesi, Transkafkasya, Azerbaycan ve Kuzeybatı İran'ı içine alan bir yayılma gösteren kültürdür.

Bakla Tepe Höyüğü, İzmir il merkezinin 30 km. güneyinde, Menderes (Cumaovası) ilçesinde, Tahtalı Barajı nedeniyle terk edilen Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen yakınında yer alan bir Höyüktür. Yıllardır bakla yetiştirilen bir alan olduğundan Köy'de Bakla Tepe olarak bilinmekteydi. Tarihöncesi bir yerleşimin höyükten köy altına kadar uzandığı, sapılan sondalardan anlaşılmaktadır.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Hüseyindede Höyüğü, Çorum İl merkezinin güneybatısında, Sungurlu İlçesi'nin kuzeybatısında Yörüklü beldesinin 2,5 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Tepe, Hüseyindede Tepesi olarak da bilinmektedir. Kazılar sonucunda höyüğün bir Eski Hitit kült merkezi olduğu, kült yapılarının dışında başkaca yapı bulunmadığı ve Hüseyindede'nin geniş bir yerleşim olmadığı anlaşılmıştır.

Gözlükule Höyüğü, Mersin İl merkezinin 30 km. doğusunda Tarsus İlçesi'nin güneybatısında, günümüzde İlçe'nin bir parkı olarak kullanılan bir höyüktür. Tepe, 300 metre çapında olup 25 metre yüksekliktedir. Bir Klasik Çağ kenti olan Tarsu ya da Tarse, hem tepede hem de günümüz Tarsus İlçesi'nin altındadır. Günümüz Tarsus'unu oluşturan ilk yerleşimin, Toroslar'dan gelen bir akarsuyun kıyısında, MÖ 7. binyılda bir köy olarak kurulduğu belirtilmektedir.Höyük, Orta Anadolu'dan Akdeniz kıyılarına doğal bir geçiş olan Gülek Boğazı çıkışında, Antik Kilikya ovasında yer almaktadır. Diğer yandan Gülek Boğazı çıkışından Amik Ovası yoluyla Kuzey Suriye'ye ulaşımın da kavşağındadır.

Etiyokuşu Höyüğü, Ankara il merkezinin yaklaşık 5 km. kuzey – kuzeydoğusunda, günümüzde tümüyle yapıların altında kalmış bir höyüktür. Etiyokuşu ismi, muhtemelen kazı ekibi tarafından verilmiş bir isimdir. Tepe, 86 x 22,5 metre boyutlarında, 1,5 metre yükseklikte ve yerleşme alanının 6,5 dönüm olduğu bildirilmiştir. Kazı öncesinde Çubuk Barajı asfaltıyla ikiye bölünmüş durumdaydı ve kum çekilmesiyle kısmen tahrip edilmiş bulunuyordu.

Karayavşan Höyüğü, Ankara il merkezinin güneybatısında, Polatlı İlçesi'nin 20 km. doğusunda, Karayavşan Köyü'nün hemen yanında yer alan bir höyüktür. Polatlı – Haymana kara yolunun hemen kuzeyindedir. Tepe, 13 metre yükseklikte orta boy bir höyüktür.