Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.

Tlos bugün Muğla'nın Seydikemer ilçesi yakınlarında yer alan kadim bir Likya kentiydi. Likya'nın en önemli yerleşimlerinden biri olan Tlos Antik Kenti, Fethiye İlçesi’nin yaklaşık 42 km doğusundaki Yaka Köyü sınırları içerisinde kalmaktadır. Bölgenin en yüksek dağları olan Akdağlar'ın (Kragos) sarp batı yamaçlarında başlayan antik yerleşim, Eşen Nehri'nin getirdiği alüvyonlarla oluşmuş vadi düzlüğüne kadar ulaşır. Ayrıca güneydeki Saklıkent Kanyonu ile kuzey yönde bulunan Kemer Beldesi antik kentin egemenlik sınırlarını çizer.
Bakır Taş Çağı, MÖ 5000-3000 yılları arasını kapsayan tarih öncesi dönemdir. Bakır Çağı'nın bir diğer adı Maden Taş Çağı'dır. Taş aletler yanında bakırın da kullanılmaya başlamasından dolayı Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan bu dönem, Geç Neolitik Çağ'ın devamıdır. Bu çağda da, Neolitik Çağ'da olduğu gibi, bölgesel farklılıklar bulunmaktadır.

Sagalassos, Antalya'ya 110, Isparta'ya 41 km uzaklıkta, Burdur'un Ağlasun ilçesinin 7 km kuzeydoğusunda yer alan antik bir kenttir.

Yeşilova Höyüğü İzmir'in en eski yerleşim birimidir. Bornova ilçesinin Karacaoğlan mahallesinde, Manda çayı kıyısında bulunan bir höyüktür. Yer olarak Işıkkent Eğitim Kampüsü'nün doğusuna, Bornova Anadolu Lisesi'nin güneybatısına düşmektedir. Yerleşim olduğu dönemlerde İzmir Körfezi iki kilometre daha içerideydi, bölge bugünkünden daha sulaktı ve daha zengin bir flora ile faunaya sahipti. Bornova Ovası'nın orta kesimindeki Yeşilova Höyüğü, Yassıtepe Höyüğü ve İpeklikuyu Höyüğü, günümüz İzmir'inde ilk düzenli yerleşimlerin olduğu noktalardır. Diğer yandan alan olarak bakıldığında Batı Anadolu'daki en büyük yerleşimdir. Günümüzde, Bornova Ovası yüzeyinin 4-5 metre altında kalmış durumdadır.
Ulucak Höyüğü, İzmir yakınlarında, Ankara yolu üzerinde, Kemalpaşa'nın 7 km kuzeybatısındaki Ulucak köyünde bulunan bir arkeolojik yerleşimdir. İzmir sınırları içinde bilinen ilk çiftçi köy yerleşimidir.

Kültepe, Kayseri'de bulunan ve Kaniş (Kanesh) harabelerinin bulunduğu bir antik kent ve ören yeridir. 2014 yılından bu yana Türkiye'deki Dünya Mirası Alanları Geçici listesindedir. Ayrıca Hitit dilinin en erken izleri ile birlikte, MÖ 20. yüzyıla tarihlenen yazılı buluntularla, Hint-Avrupa dil ailesinin en eski izleri keşfedilmiştir.

Çatalhöyük, bugün Konya'nın Çumra ilçesine bağlı Küçükköy yakınlarında, milattan önce 7000 yıllarından itibaren Cilalı Taş Devri ve Bakır Çağı'nda yerleşim yeri olarak kullanılmış arkeolojik kalıntılardır.

Azıh mağarası ,Azerbaycan'ın güneybatısındaki Küçük Kafkas Dağları'nın güneydoğu yamacında, Karabağ'ın Kuruçay vadisinde, Tuğ çöküntüsünde, Kuruçay nehrinin sol kıyısında, nehirden 3 km uzaklıkta, Kuruçay'ın modern yatağından 100-120 metre yukarıda yer almaktadır. Karabağ'ın Hocavend ilçesinde Azıh ve Salaketin köyleri arasında, Füzuli şehrinden 14 km kuzeybatıda, deniz seviyesinden 900 metre yükseklikte bulunan bir mağara kompleksidir. Azıh mağarasının alanı 800 km²'dir. Burada uzunluğu 600 metreye kadar uzanan 8 koridor bulunmaktadır. Koridorların bazıları 20-25 metre yüksekliğe kadar ulaşmaktadır.

Theodosius Limanı ya da Teodosyüs Limanı, Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'in güneyindeki antik ticarî limandır.
Bademağacı Höyüğü, Antalya'nın merkez ilçenin 2,5 km kuzeydoğusunda, Çubuk Geçidi'nin 5 km kuzeyinde yer alan arkeolojik bir yerleşimdir. Höyüğün eski adı Kızılkaya'dır. Yerleşim alanı 210 metreye 120 metredir. Tepenin yüksekliği 7 metredir.
Hoca Çeşme Höyüğü, Enez ilçe merkezinin yaklaşık 3 km güneydoğusunda yer alan bir arkeolojik yerleşimdir. Keşan – Enez karayolu üzerindeki höyük, adını yol kenarındaki Hoca Çeşme adılı çeşmeden almıştır. Yerleşim kabaca 300 metre uzunluğundaki kayalık bir sırtın üzerinde 80 X 70 metre boyutlarında ufak bir yerleşimdir. Kayalığın hemen altından bol akışlı bir tatlı su kaynağı vardır. Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan yapılar koruma altına alınmamış olup diğer arazide halen tarım yapılmaktadır. Bölgede, bilinen en eski yerleşim olarak görülmektedir.

Tarihöncesi Gürcistan, bugünkü Gürcistan topraklarına ilk insanların yerleştiği dönem ile Asur, Urartu ve Klasik dönem yazarlarının bahsettiği proto-Gürcü kabilelerinin görülmeye başladığı dönem arasındaki zaman dilimine verilen addır.

Ceytun (Djeitun) Güney Türkmenistan'ın, Aşkabat ilinin yaklaşık 30 kilometre kuzeybatısında yer alan Kopet-Dağ Sıradağları'nda bulunan yer alan Neolitik döneme ait bir arkeolojik sit alanıdır. Yerleşim, muhtemelen kısa kesintilerle M.Ö. 7200- M.Ö. 4500 yılları arasında yerleşim görmüştür. Ceytun, Kopet Dağının eteklerindeki tüm Neolitik döneme adını vermiştir.

Gökhüyük, Konya ilinin Seydişehir ilçesine bağlı bir mahalledir.
Kahin Tepe, Türkiye'nin Kastamonu ilinin Araç ilçesi sınırları içindeki Başköy yakınlarında yer alan 1. derece arkeolojik sit alanıdır. Yapılan tespitler ve buluntulara göre Kahin Tepe, en erken MÖ. 12.000-7.000 arasına tarihlenen Akeramik Neolitik Çağ ve III. II. binyıl arası Orta-Erken Tunç Çağı'nda yerleşim gördüğü düşünülmektedir.

Gentio Mağarası, Unaí, Minas Gerais'e yaklaşık 30 km, Federal Bölge'ye 180 km uzaklıkta yer alan, parietal sanat örneklerine ev sahipliği yapan bir arkeolojik sit alanıdır.

Alepotrypa mağarası, Mora yarımadasının Manya bölgesinde bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. Sit alanı, ilk çiftçilerin yaşadığı bir yer olmasının yanı sıra, mezar alanı ve ibadet alanı olarak da kullanılmıştır. Arkeolojik kanıtlar, mağara alanının Avrupa'da günümüze kadar bulunan en büyük Neolitik mezar alanlarından biri olduğunu ortaya koydu. Bölgede MÖ 4. binyıla tarihlenen bir mezardan iki yetişkin insan iskeleti ve en az 170 ayrı kişiye ait kalıntılar bulundu. Arkeologlar, MÖ 2. binyıla tarihlenen ve Alepotrypa'da yeniden gömüldüğü anlaşılan bir Miken mezarını ortaya çıkardılar. Yeniden defin işleminin nedeni ortaya çıkarılamadı. Doğrudan bir kanıt bulunmamakla birlikte, mezar alanının Alepotrypa'yı klasik mitolojide Hades'in Tainaron'a giriş yaptığı kapıya bağladığına inanılmaktadır.

Býčí skála Mağarası, Çekya, Moravya'daki en uzun ikinci mağara sisteminin bir parçasıdır. Arkeolojik keşiflerle de ünlüdür. Zaman zaman ziyarete açılmasına rağmen girişi dışında halka açık değildir.

Franchthi Mağarası veya Frankhthi Mağarası, Yunanistan'ın güneydoğusundaki Argolis'teki Kiladha köyünün karşısında, Argolic Körfezi'ndeki Kiladha Koyu'na bakan bir arkeolojik sit alanıdır.