İçeriğe atla

Truva Atı

Yaklaşık MÖ 2. yüzyıl, grek dönemine ait Odysseus başı, Sperlonga, İtalya'da, Tiberius'un bir villasında bulundu. Tahta at fikri, Odysseus'dan çıkmıştır.
Antik kentin yanı başındaki Truva atı yapılırken
2021 yılı, Truva Antik Kenti girişi
Truva Atı'nın bir replikası, günümüzde Truva şehrinin bugünkü yeri olan Çanakkale, Türkiye'de bulunmaktadır.

Truva atı, Odysseus'un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir. Savaş yaklaşık 10 yıldır sürmektedir. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası sayesinde Athena tarafından da sevilen Odysseus'un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. Plana göre Akhalılar savaştan çekiliyor gibi gözüküp, geride çok büyük bir tahta at bırakırlar. Odysseus ve diğer seçkin komutanlar atın içine gizlenirken, diğerleri denize açılıp gemileri Bozcaada'nın arkasına, Troyalıların onları göremeyeceği bir şekilde gizlerler. Planın yürümesi için, görevi tahta atın Truvanın surlarından içeri girmesini sağlamak olan bir Akhalı askeri atın yanında bırakırlar. Akhalıların çekildiğini gören Truvalılar, şaşkınlık içinde batı kapısının önündeki dev tahta atın yanına giderler. Bu sırada ortaya çıkan Sinon ismindeki Akhalı asker, Yunanlardan nefret ettiğini, onu Akhalıların geri dönüşleri için gerekli rüzgarın çıkması adına kurban seçtiklerini ve kendisinin kaçarak kurtulduğunu söyler.

Tahta at Tanrıça Athena'ya kutsal bir sunak olarak yapılmıştır. Büyük olmasının sebebi Troyalıların onu dar şehir kapılarından şehrin içine almalarını engellemek içindir. Akhaların beklentisi Troyalıların bu atı yakıp yıkmalarıdır. Böylece Tanrıça Athena'nın öfkesini Troya üzerine çekmiş olacaklardır. Ama Troyalılar atı şehrin içine alıp onu korurlarsa Athena'nın lütfu Troyalılara yönelecektir.

Akhalı askerin sözlerine inanan ve barışmak isteyen Truvalılar bu sözlere inanırlar ve tahta atı içeri alırlar. Gece barış kutlamalarıyla eğlenen ve alkolün etkisiyle sızan Truvalılar, atın içindeki Akhalı Savaşçılar tarafından avlanır. Bu sırada Truva'nın surlarına yaklaşmış olan Akhalı Ordusunun da takviyesiyle Truva Şehri tamamen yıkılır. Truva'nın baştan sona yakıldığı bu katliam sonrasında Menelous Helen'i alarak Yunanistan'a yelken açar.

Truva atının gerçekten var olup olmadığı bilinmemektedir. Homeros tarafından anlatılan öyküde geçmekle birlikte, bunun bir metafor olduğunu düşünen tarihçiler de bulunmaktadır. Bu tarihçilere göre, Truva atı gerçekten inşa edilmemiştir ve ancak deprem tanrısı da olan Poseidon'un simgesi olan atın, depremle yıkılan Truva surlarından içeri girme olayının metafor olarak Homeros tarafından kullanıldığı düşünülmektedir.[1]

Sanatsal temsiller

Truva Atı'nın ilk edebi görünümlerinden daha önceki veya çağdaşı olan resimsel temsilleri, hikâyenin çağdaş izleyicileri tarafından algılanan anlamının ne olduğunu açıklığa kavuşturmaya yardımcı olabilir. Truva Atı'nın günümüze ulaşan çok az antik (MÖ 480'den önce) tasviri vardır.[2][3] En eskisi MÖ 700'lerden kalma bir Boeotia fibulası üzerindedir. Diğer erken tasvirler Yunan adaları Mikonos ve Tinos'ta bulunan ve her ikisi de genellikle MÖ 675 ve 650 yılları arasına tarihlenen iki kabartma pitos üzerinde yer almaktadır. Tarihçi Michael Wood, Mikonos vazosunu MÖ sekizinci yüzyıla, yani Homeros'a atfedilen yazılı anlatılardan öncesine tarihlemekte ve bunu Truva Atı hikâyesinin bu anlatılar yazılmadan önce de var olduğuna dair bir kanıt olarak öne sürmektedir.[4] Truva atının diğer arkaik temsilleri MÖ 560 yılına tarihlenen bir Korint aryballosunda, MÖ 540 yılına tarihlenen bir vazo parçasında ve bir Etrüsk akik bokböceği üzerinde bulunmaktadır.[5] MÖ 400 civarına tarihlenen bir kaliks kraterden elde edilen kırmızı figürlü bir Attika parçası, Yunanlıların Truva Atı'ndan aşağıya indiği sahneyi tasvir etmektedir ve ahşap ambar kapısı ile temsil edilmektedir.[6]

Görseller

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2020. 
  2. ^ Sparkes, B. A. (1971). "The Trojan Horse in Classical Art1". Greece & Rome. 18 (1): 54-70. doi:10.1017/S001738350001768X. ISSN 1477-4550. 
  3. ^ Sadurska, Anna (1986). "Equus Trojanus". Lexicon Iconographicum Mythologiae Classicae. Zürich. 3,1: 813-817. 
  4. ^ Wood, Michael (1985). In Search of the Trojan War. Londra: BBC books. ss. 80; 251. ISBN 978-0-563-20161-8. 
  5. ^ "Carnelian scarab | Etruscan, Populonia | Late Archaic | The Met". The Metropolitan Museum of Art, i.e. The Met Museum. 5 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2017. 
  6. ^ Peixoto, Gabriel B. (2022). "The Depiction of Temples in Attic Red Figure: from mid-5th to mid-4th century BCE" (İngilizce). doi:10.13140/RG.2.2.27930.31687. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Troya</span> Anadolunun kuzeybatısında Homeros döneminden kalma antik kent

Truva, Kaz Dağı (İda) eteklerinde tarihî bir kenttir. Çanakkale il sınırları içinde, günümüzde Hisarlık olarak adlandırılan arkeolojik bölgede yer alır.

<span class="mw-page-title-main">İlyada</span> Truva Savaşını anlatan bir destan

İlyada, Homeros'un Troya Savaşı'nı anlatan destanıdır. Yunancada Odysseia ile birlikte en eski destan olduğu düşünülen, epik bir şiirdir. Eldeki veriler ışığında Homeros tarafından MÖ 7. ya da 8. yüzyılda yazıldığı düşünülen Antik Yunan edebiyatının temel eserlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Hektor</span> Truva Kralı Priamın büyük oğlu, Parisin ağabeyi

Hektor, Truva krallarından Priam ve eşi Hecuba'nın en büyük oğlu, Paris'in ağabeyi, Dardanus'un torunuydu. Tros'un Ida dağlarında yaşardı. Tüm zamanların en büyük savaşlarından biri olarak kabul edilen Truva Savaşı'nda mücadele eden Truva prensiydi. Ayrıca bu savaşı konu alan İlyada destanının da kahramanlarındandı. Teke tek savaştığı Akhilleus tarafından öldürüldüğü belirtiliyor.

<span class="mw-page-title-main">Paris (mitoloji)</span> Priamos ile Hekabenin oğlu

Paris, Antik Troia kralı Priamos ile Hekabe'nin oğludur ve diğer adı Aleksandrostur. Hekabe Paris'in doğumundan önce rüya görür; rüyasında bir alev topu doğurur ve bu alev topu bütün şehri sarar. Rüyayı iyiye yormayan kâhinin üzerine anne babası, Paris doğduktan sonra onu İda Dağı' na bırakırlar. Ancak dişi bir ayı bebeği emzirir. Sonra da bir çoban yanına alır ve büyütür. Zeus, Tanrılar arasında Peleus ile Thetis'in düğününde nifak tanrıçası Eris'in attığı "En güzeline" yazan altın elmanın yol açtığı anlaşmazlığın hakemliğini Paris'e bırakır. Bunun üzerine o sıralar basit bir çoban olan Paris'e giderler. Paris bu sıralarda Oinone isimli bir nemf ile beraber yaşamaktadır. Athena altın elmanın karşılığında çok büyük bir bilgeliği ve Troia'nın zaferini vadederken Hera tüm Asya ve Avrupa kıtasının hükümdarlığını önerir. Aphrodite ise Akha kral Menelaos'un karısı, dünyanın en güzel kadını Helen'i vadeder. Paris altın elmayı Aphrodite'ye verir. Aphrodite'nin yardımıyla davetli olarak katıldığı bir gece Helen'i kaçırır. Bunun üzerine Troya savaşı patlak verir. Akhalı Menalaos'un karısı Helen'e olan aşkı kendisinin ve ülkesinin sonunu hazırlar. Kendisine düşman olanların arasında Athena ve Hera da vardır. Bunun üzerine tanrılar da savaşa dâhil olurlar. Helen'e aşık olması ve onu kaçırması üzerine Troya ile Yunanistan Krallıkları arasında gerçekleşen Troya savaşı 10 yıl sürer, zaman zaman kazanan taraf değişse de çoğunlukla durum berabere gider. Sonunda 'cin fikirli' Odysseus tarafından planlanan, içine gizlenmiş askerlerin bulunduğu "Truva Atı" şehre alınır. Gece geç saatte askerler attan çıkarak kapıları açarlar ve Yunan ordusunun içeri girmesini sağlarlar. Bu sırada Paris Yunan savaşçı Akhillus'u (Aşil) topuğundan okla vurarak öldürür. Rivayete göre "Paris" savaş sırasında Troya'nın düşmesine sebep olacak kehanetlerden birinin yerine gelmesi sonucunda Herakles'in okunun omzunu sıyırması fakat üzerindeki Hera'nın kanı olarak bilinen zehrin vücuduna yayılması sebebiyle ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Odisseia</span>

Odysseia ya da Odesa Homeros'un derlediği ünlü destanlarından biridir. Diğeri de İlyada'dır. Modern Batı kültürünü oluşturan temellerden biridir ve İlyada destanından sonra günümüze ulaşan ikinci en eski Batı edebiyatı örneğidir. Bilim adamları MÖ 8. yüzyılın sonlarında, Anadolu'nun bir kıyı kenti olan İyonya'da oluşturulduğunu tahmin etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Truva Savaşı</span> Yunan mitolojisinde efsanevi savaş

Truva Savaşı, Yunan mitolojisinde M.Ö. 12. veya 13. yüzyıl civarında meydana gelen efsanevi bir çatışmadır. Savaş, Truvalı Paris'in Helen'i Sparta kralı kocası Menelaos'tan almasının ardından Akalar (Yunanlar) tarafından Truva şehrine karşı yürütülmüştür. Savaş Yunan mitolojisindeki en önemli olaylardan biridir ve başta Homeros'un İlyada'sı olmak üzere Yunan edebiyatının birçok eserinde anlatılmaktadır. İlyada'nın özü on yıl süren Truva kuşatmasının onuncu yılında dört gün iki gecelik bir dönemi anlatır; Odisseia ise savaşın kahramanlarından biri olan Odisseia'un eve dönüş yolculuğunu anlatır. Savaşın diğer bölümleri, fragmanlar halinde günümüze ulaşan epik şiirler döngüsünde anlatılır. Savaştan bölümler, Yunan tragedyası ve Yunan edebiyatının diğer eserleri ile Virgil ve Ovid gibi Romalı şairler için malzeme sağladı.

<span class="mw-page-title-main">Aias</span> Yunan Mitolojisinde Elis Kralı

Ajax ya da Aias Yunan Mitolojisinde Kral Telamon'un ve Periboea'nın oğludur ve üvey kardeşi Teukros'dur. Homeros'un İlyada destanında Truva Savaşı'nda önemli bir rol oynar; ve cesur bir savaşçı olarak tasvir edilir. Ayrıca "Telamon oğlu Aias, "Büyük Aias" veya "Aias Büyük" adları ile de anılır, bu şekilde anılmasının sebebi Akha ordusundaki Oileus oğlu Aias'dan ayırmaktır, ayrıca Küçük Aias olarak bilinir. Adı "dünyanın" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Diomidis</span> Yunan Mitolojisinde Argos Kralı

Diomedes ya da Diomede Truva Savaşı'na katılmasıyla tanınan Yunan mitolojisinde bir kahramandır.

<span class="mw-page-title-main">Palladion</span>

Palladion. Antik ve efsanevi Truva kentinin kalesinde bulunduğuna inanılan kentin koruyucusu Pallas Athena'ın sağ elinde mızrak, sol elinde ise kalkan tutar hâlde, zafer tanrıçası Nike ile kabartma heykeli veya resmi. Bu kabartma heykeli veya resmi Zeus tarafından İlionun kuruluşu sırasında gökten atılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunan sanatı</span>

Bugünkü Yunanistan topraklarına Yunanlar ayak basmadan önce, Girit, kültürel gelişimin öncülerindendi. Burada Neolitik'ten son Tunç Çağına kadar sürekli bir gelişim izlenilebilir. Minos kültürü; Girit'teki Bronz Çağ kültüründeki kral Minos'a bağlanarak adlandırılmaktadır. Bununla birlikte bir tür akraba olarak tanımlayabileceğimiz Yunan topraklarındaki kültür için "Hellas" terimi kullanılmıştır. Ayrıca "Kiklad" terimi de Kiklad'larda bulunan 3000 yıllık mermer heykelcikleri ve çömlekleri için kullanılmıştır. Bu adlandırmalar dönemi inceleyen arkeologlar tarafından verilmiştir. Kiklad yapıtları, Minos ve Hellas kültürü ile ilişkili değildir. Tam tersine bu yapılar yerel olarak sınırlanmış ve bugüne dek az tanınmış bir kültür çevresine bağlıdır. Erken Minos kültürünün en önemli kalıntıları Girit'in doğu bölümünde, özellikle Gurnia, Vasiliki, Palaikastro gibi küçük kentlerle komşu adalardan Pseira ve Mochios'da bulunmuştur. Akdeniz çevresiyle de karşılıklı ilişkiler kurduğu açıkça bellidir.

<span class="mw-page-title-main">Hekabe</span>

Hekabe. Troya kralı Priamos'un karısı, Hektor, Paris, Kassandra'nın annesidir.

<i>Troyalı Kadınlar</i> Evripides trajedisi

Troyalı Kadınlar, MÖ 415 yıllarında Euripides tarafından kaleme alınmış tragedyadır. Euripides’in Truva Savaşı'nı konu alan üçlemesinin üçüncü kitabı olan eser, Atina ve Sparta halklarını karşı karşıya getiren ve on yıl süren Peloponez Savaşı ortamında yazılmıştır. Bu oyun, şehirleri yağmalandıktan, kocaları öldürüldükten ve kalan aileleri köle olarak götürüldükten sonra geriye kalmış Troyalı kadınların kaderini anlatmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Resos (mitoloji)</span>

Resos, mitolojide Trakyalı Kraldır ve İlyada'nın 10. kitabında Truvalıların yanında savaştığı anlatılmaktadır. Diodemes ve Odysseus, Truva kampına gece baskını yaparlar ve onun atlarını çalarlar.

<span class="mw-page-title-main">Poliksena</span> Yunan mitolojisinde Truva prensesi

Yunan mitolojisinde, Polyxena Truva Kralı Priamos ve kraliçesi Hekabe'nin en küçük kızıydı. Homeros, ondan bahsetmez ancak bazı diğer klasik yazarlar ondan bahseder. Bu yazarlara göre Polyksena'nın hikâyesi değişkenlik gösterir. Truva'nın düşmesinden sonra, nişanlısı olduğu ve birçok versiyonda ölümüne sebep olduğu Akhilleus'un mezarında kurban edilir.

<span class="mw-page-title-main">Rhesus (oyun)</span> Evripides trajedisi

Resos, Euripides'e atfedilen bir Atina trajedisidir. Oyunun yazarı, antik çağlardan beri tartışmalıdır. 17. yüzyıldan beri oyunun estetik temeli ve sözcük haznesindeki tuhaflıklar sebebi ile, başta Joseph Scaliger olmak üzere, farklı bilim insanları tarafından oyun araştırılmıştır. Oyunun Euripides'e ait olduğu hala tartışmalı bir konudur.

Gemi Kataloğu, Homeros'un İlyada destanında 2. kitapta yer alan epik bir katalogdur ve Truva'ya yelken açan Akha ordusundaki birlikleri sıralar. Katalog, her bir birliğin liderlerinin isimlerini, bazen kişilerin soylarını ve yerlerini, bazen lakaplarını ve kaç adet gemi ve adam ile Truva'ya geldiklerini anlatır. Aynı şekilde Truvalılar ve müttefikleri Kataloğu (2.816-877) ile devam eder. Benzer bir katalog Pseudo-Apollodoros Bibliotheka'da da yer almaktadır.

Küçük İlyada eski Yunan edebiyatının kayıp bir destanıdır. "Epik Döngü" olarak bilinen, Antik Yunanda daktilik ölçü ile yazılmış ve Truva Savaşı'nı konu alan şiirlerden biriydi ve bütün Truva Savaşı'nı epik bir şekilde anlatmıştır. Küçük İlyada hikâyesi kronolojik olarak Aethiopis'ten sonradır ve Iliou Persis da Küçük İlyada'dan sonradır. Küçük İlyada'nın yazarı, diğer antik yazarlar tarafından çeşitli şekillerde Pyrrha'lı Lesches, Spartalı Cinaethon, Erythrae'li Diodorus, Phokaialı Thestorides veya Homeros'un kendisine atfedilmiştir. Şiir, daktilik ölçü ile yazılmış dört şiir kitabından oluşuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Iliupersis</span>

Iliupersis, antik Yunan edebiyatının kayıp destanlarından biridir. "Epik Döngü" olarak bilinen, Antik Yunanda daktilik ölçü ile yazılmış ve Truva Savaşı'nı konu alan şiirlerden biriydi. Iliou persis'in hikâyesi kronolojik olarak Küçük İlyada'dan sonra gelir ve Iliou persis'ten sonra Nostoi ("Dönüşler") gelir. Iliou persis bazen antik yazarlar tarafından Miletli Arctinus'a atfedilmiştir. Şiir, daktilik ölçü ile yazılmış iki kitaptan oluşuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Geometrik sanat</span>

Geometrik sanat, büyük ölçüde vazo resimlerindeki geometrik motiflerle karakterize edilen bir Yunan sanatı evresidir ve Yunan Karanlık Çağı'nın sonlarına doğru ve biraz sonrasında, y. M.Ö. 1050–700 yılları arasında gelişmiştir. Merkezi Atina'daydı ve buradan stil, Ege'nin ticaret şehirlerine yayıldı. Yunan Karanlık Çağları'nın yaklaşık MÖ 1100'den 800'e kadar sürdüğü düşünülmektedir ve Knodell'in (2021) Knodell'in (2021) Prehistorik Demir Çağı olarak adlandırdığı Protogeometrik dönemden Orta Geometrik I dönemine kadar olan evreleri içerir. Vazoların Yunan toplumunda çeşitli kullanımları veya amaçları vardı; bunların arasında cenaze vazoları ve sempozyum vazoları da bulunuyordu, ancak tabii ki bunlarla sınırlı değildi.