İçeriğe atla

Troyalı Kadınlar

Troyalı Kadınlar
Astyanax'ın ölümünü tasvir eden bir gravür
Astyanax'ın ölümünü tasvir eden bir gravür
YazarEuripides
KarakterlerHekabe
Kassandra
Andromache
Talthybius
Menelaos
Truvalı Helen
Poseidon
Athena
Orijinal dilGrekçe
TürTragedya

Troyalı Kadınlar, MÖ 415 yıllarında Euripides tarafından kaleme alınmış tragedyadır.[1] Euripides’in Truva Savaşı'nı konu alan üçlemesinin üçüncü kitabı olan eser, Atina ve Sparta halklarını karşı karşıya getiren ve on yıl süren Peloponez Savaşı ortamında yazılmıştır.[2] Bu oyun, şehirleri yağmalandıktan, kocaları öldürüldükten ve kalan aileleri köle olarak götürüldükten sonra geriye kalmış Troyalı kadınların kaderini anlatmaktadır.

Arka plan

Truvalı Kadınlar, Euripides’in Truva Savaşı'nı konu alan üçlemesinin üçüncü kitabır.[3] Birinci kitap Alexandros’tur ve Paris’in ailesi tarafından terkedilip, gençliğinde tekrar ailesini bulup kabul edilmesini anlatır. İkinci kitap Palamedes’tir. Palamedes, Odisseus’u Truva Savaşı’na getirmeyi başaran kişidir. Yine Palamedes, Odysseus’un ona oyun oynaması yüzünden Truva Savaşı esnasında, Akhalar tarafından öldürülmüştür. Euripides bu üçlemesi ile, antik Atina’da Dionysos adına yapılan Dionysia festivalinde ikincilik ödülünü almıştır.

Karakterler

  • Hekabe: Troya kraliçesi
  • Kassandra: Troya prensesi, Hekabe ve Priamos'un bilici/kahin kızı
  • Andromakhe: Hektor'un karısı
  • Helen: Troya'ya kaçarak savaşı başlatan Sparta kraliçesi
  • Menelaos: Helen'in kocası, Akha ordusu komutanı, Sparta kralı
  • Poseidon
  • Athena
  • Koro: Troyalı kadınlar

Konu

Poseidon ile Athena'nın diyaloğu

Truvalı Kadınları tasvir eden 17. yüzyıldan bir resim, Claude Lorrain

Kitap Poseidon ile Athena'nın diyaloğu ile başlar. Truva Savaşı boyunca Poseidon, Truva tarafında olmuşken; Athena Akha'ları desteklemiştir.

Poseidon ilk önce şunları anlatır. Truva’nın surlarını Apollo ile yaptığını, Truva’nın bir Frigya şehri olduğunu, Fokisli Epeios'un (Truva atını inşa eden kişi, savaştan sonra İtalya’da Lagaria kentini kurmuştur.) Athena’nın yardımıyla tahta at hazırlayıp surun içine gönderdiğini, Dor Atı’nın içine gizlenmiş askerler olduğunu, Priamos’un Zeus tapınağında katledildiğini, Akhaların, Truva zenginliklerini aldıklarını, Hera ve Athena tarafından yenildiğinden, Komutanların birçok Truvalı kadını köle olarak aldığından, Helen’in de tutsak olduğundan, Polyksene’nin Akhilleus’un mezarında öldürüldüğünden, Kassandra’ya ise Agememnon tapınakta zorla beraber olduğundan bahseder.

Yanına Athena gelir ve Poseidon ile aynı tarafa yani Akhaların karşısına geçtiğini söyler. Çünkü Telamon oğlu Aias, Kassandra’ya Athena tapınağında saldırmış ancak Akhalar bu saygısızlığa dur dememiştir. Athena, Zeus’un yardımı ile eve dönen Akhalara fırtınalar çıkaracağını anlatır ve Poseidon’un da Ege’den geçerken denizin dalgaları ve kasırgalarla Akhalara felaketler getirmesini ister. Poseidon da kabul eder.

Kadınların paylaştırılması

Agamemnon’un çadırında bulunan Hekabe (Truva Kraliçesi) sahneye girer. Durumuna feryat eder ve her şeyin sorumlusu olarak Helen’i gösterir. Kızı Kassandra’nın bahtsızlığından dert yanar. Helen’in hizmetçisi olmaktan korktuğundan, onun yerine Thesues’un ülkesine gitmeyi tercih edeceğinden bahseder.

Sonra haberci Talthybios girer ve Hekabe’ye Truvalı kadınların kimler arasında paylaştırıldığını anlatır. Kassandra’yı kendine eş yapmak için Agamemnon almıştır. Ardından da diğer kızı Polyksene’nin Akhilleus’un mezarına kurban edildiğini öğrenir. Hektor’un karısı Andromakhe’yi ise Akhilleus’un oğlu Neoptolemos almıştır. Hekabe’nin kendisi de Odysseus’a düşmüştür.

Kassandra

Kassandra sahneye girer ve yas içindeki annesine üzülmemesini; babasını ve kardeşini öldüren Agamemnon’u öldürerek ondan intikam alacağını anlatır. Sonra da annesini alan Odysseus’un başına geleceklerin kehanetini verir. (Bütün bu hikaye Homeros’un Odessa’sında anlatılmıştır.) Ardından Kassandra, Agamemnon’a gelin olmak için sahneden haberciyle çıkar.

Koro, Truva Atını anlatmaya başlar. Halkın nasıl bilmeden ahşap atı aldığını, Athena tapınağına getirip nasıl sevinç içinde dans ettiklerini anlatır. Sahneye Andromakhe girer ve Hekabe ile kaderlerine ağlaşırlar. Kocasını öldüren adamın oğlunun yatağına girecektir.

Andromakhe ve oğlunun akıbeti

Haberci tekrar sahneye girer ve Andromakhe’ye oğlunu öldüreceklerinin haberini verir. Odysseus, cesur adam Hektor’un çocuğunun büyümemesi gerektiğini önererek, Truva surlarından aşağı atılmasını söylemiştir. Haberci Andromakhe’ye metanetle karşılamasını aksi takdir de Akhaların bebeği gömmesine bile izin vermeyeceğini de ekler. Böylece haberci ve Andromakhe sahneden çıkar.

Koro, Salamis Adasının kralı Telamon’un (Akhilleus’un babası Peleus’un kardeşi), Alkmena’nın doğurduğu Herakles ile İlion’u yıkmak için geldiklerini ve İlion’un kralı Laomedon’u öldürüp İlion’u yağmaladıklarını anlatır. Laomedon’un oğlu Priamos’un ülkesini ikinci kez Hellas mızrakları yıkmıştır.

Helen ile Menalous

Sahneye Menelaos girer ve karısı Helen’i esir alacağını söyler. Paris’in ve ülkesi Truva’nın cezasını bulduğunu belirtir. Helen’i alıp memleketine götürecek ve cezasını orada İlion’da ölenlerin yakınları verecektir. Hekabe, Menelaous’a karısı Helen’i öldürmesini çünkü cazibesiyle erkekleri esir alıp kentleri yıktığını söyler. Helen, Menalous ve Hellenlerin kendisi hakkındaki kararını sorar. Menalous ona, öldürülmesi için kendisine verildiğini söyler. Helen sözü alır ve asıl suçlunun Hekabe olduğunu anlatır. Çünkü Paris’i doğuran odur. Ayrıca rüyasında gördüğü yakıcı ateşten dolayı, kocası’nın Paris’i öldürememesinden de kaynaklı Paris hem Truva’nın hem de kendisinin felaketi olmuştur. Çünkü Paris, üç tanrıçanın hakemi seçilmiştir. Athena ona Frig komutanlığı ve Hellas’ı yağmalama sözü vermiş; Hera Asya ve Avrupa’nın hükümdarlığını vadetmiş, Afrodit ise Helen’i vereceğini söylemiştir. Paris, Afrodit’i en güzel tanrıça seçerek bu kötü bahtı getirmiştir. Kendisini değil Afrodit’i suçlamasını ister kocasından. Kendisi, Truva’dan kaçmak için uğraşsa da izin verilmemiştir ve üstüne üstlük bir de sonradan Priamos ve Hekabe’nin diğer oğlu Deifobos ile evlendirirmiştir.

Sonra Hekabe alır ve Helen’in yalan konuştuğunu anlatmaya başlar. Üç güzeller yarışmasında Hera’nın ya da Athena’nın vadettiği öldüllerin anlamsız olduğunu ve onların amaçları ile çeliştiğini söyler. Hera ya da Athena ne diye güzellik sevdasına kapılmışlardır ki? İda Dağına gelmelerinin tek sebebi, eğlence içindir. Helen’i oğlu Paris’i görür görmez Afroditleşmekle suçlar yani düşüncesizce ona aşık olduğunu söyler. Paris’in ve İlion’un lüksünü ve şatafatını istediği için Paris’le kaçtığını iddia eder. Paris onu kaçırmış olsaydı, neden bağırıp Spartalılara duyurmamıştı? Henüz yıldız olmamış olan Kastor orada değil miydi? Ayrıca Hekabe, Helen’e kaç kere git dememiş miydi? Kaçmaya kalkmadığı buradan belliydi. Çünkü kendisi Truva Sarayında özgürdü. Ama şimdi İlion düşünce süslenip püslenip kocasının yanına geliyordu. Sonra Menalous’a döner ve Hellas’ı onurlandırmak için Helen’i öldürmesini; ayrıca kocasını terk eden kadınlarında öldürülmesi gereken bir yasa koymasını tavsiye der. Koro, yani truvalı kadınlar da Hekabe’yi destekler. Menalos’a Helen’le aynı gemi de Akha’ya dönmeme sözü verdirtir. Helen’in kocası Menalos’u etkilemesinden korkmaktadır. Sonra Menalous ve Helen çıkarlar. Koro yine geleceklerine ağıtlar yakar.

Andromakhe'nin gidişi ve ağıtlar

Sonra haberci gelir tekrar. Peleas yeni felaketleri duyunca, Pelas’ın oğlu Akastos Neoptolemos’u (Akhilleus’un oğlu) ülkeden kovmuştur. Bunun üzerine Neoptolemos ve Andromakhe alelacele gitmişlerdir. Andromakhe öldürülmüş oğluna cenaze düzenlensin diye Hekabe’ye vermiştir. Haberci ölü bebeği, Hekabe’ye verir ve gider. Hekabe de küçücük bebekten korkan Akhalar’ın katline dert yanmaya başlar. Koro da yani çadırdaki Truvalı kadınlarda ona eşlik eder.

Haberci tekrar girdiğinde, Truva’nın yakılmak üzere ateşe verildiği, borazan çaldığında ise çadırdan kadınların ikişer ikişer çıkarak Akha gemilerine gitmeleri gerektiğini söyler. Hekabe ise Odysseus’un hediyesidir. Hekabe devam eder, Dardanos soyunun başına nasıl bu gelmiştir. Ilion’un yandığını Pergamon’un yıkıldığını söyler. Truvalı kadınlar ve Hekabe, başlarına gelenlere, Priamos’un mezarsız ölüsüne bir kez daha ağıt yakar.

Kaynakça

  1. ^ Fontaine, Michael (2014). The Oxford handbook of Greek and Roman comedy. Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0190887216. 
  2. ^ Marconi, Clemente (2015). The Oxford handbook of Greek and Roman art and architecture. New York: Oxford University Press. ISBN 978-0190887124. 
  3. ^ Loney, Alexander (2018). The Oxford handbook of Hesiod. New York, NY: Oxford University Press. ISBN 978-0190209032. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İlyada</span> Truva Savaşını anlatan bir destan

İlyada, Homeros'un Troya Savaşı'nı anlatan destanıdır. Yunancada Odysseia ile birlikte en eski destan olduğu düşünülen, epik bir şiirdir. Eldeki veriler ışığında Homeros tarafından MÖ 7. ya da 8. yüzyılda yazıldığı düşünülen Antik Yunan edebiyatının temel eserlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Odisseus</span> Yunan mitolojisinde İthaka kralı

Odisseus, Yunan mitolojisinde İthaka kralıdır. Laertes ile Antikleia'nın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Hektor</span> Truva Kralı Priamın büyük oğlu, Parisin ağabeyi

Hektor, Truva krallarından Priam ve eşi Hecuba'nın en büyük oğlu, Paris'in ağabeyi, Dardanus'un torunuydu. Tros'un Ida dağlarında yaşardı. Tüm zamanların en büyük savaşlarından biri olarak kabul edilen Truva Savaşı'nda mücadele eden Truva prensiydi. Ayrıca bu savaşı konu alan İlyada destanının da kahramanlarındandı. Teke tek savaştığı Akhilleus tarafından öldürüldüğü belirtiliyor.

<span class="mw-page-title-main">Paris (mitoloji)</span> Priamos ile Hekabenin oğlu

Paris, Antik Troia kralı Priamos ile Hekabe'nin oğludur ve diğer adı Aleksandrostur. Hekabe Paris'in doğumundan önce rüya görür; rüyasında bir alev topu doğurur ve bu alev topu bütün şehri sarar. Rüyayı iyiye yormayan kâhinin üzerine anne babası, Paris doğduktan sonra onu İda Dağı' na bırakırlar. Ancak dişi bir ayı bebeği emzirir. Sonra da bir çoban yanına alır ve büyütür. Zeus, Tanrılar arasında Peleus ile Thetis'in düğününde nifak tanrıçası Eris'in attığı "En güzeline" yazan altın elmanın yol açtığı anlaşmazlığın hakemliğini Paris'e bırakır. Bunun üzerine o sıralar basit bir çoban olan Paris'e giderler. Paris bu sıralarda Oinone isimli bir nemf ile beraber yaşamaktadır. Athena altın elmanın karşılığında çok büyük bir bilgeliği ve Troia'nın zaferini vadederken Hera tüm Asya ve Avrupa kıtasının hükümdarlığını önerir. Aphrodite ise Akha kral Menelaos'un karısı, dünyanın en güzel kadını Helen'i vadeder. Paris altın elmayı Aphrodite'ye verir. Aphrodite'nin yardımıyla davetli olarak katıldığı bir gece Helen'i kaçırır. Bunun üzerine Troya savaşı patlak verir. Akhalı Menalaos'un karısı Helen'e olan aşkı kendisinin ve ülkesinin sonunu hazırlar. Kendisine düşman olanların arasında Athena ve Hera da vardır. Bunun üzerine tanrılar da savaşa dâhil olurlar. Helen'e aşık olması ve onu kaçırması üzerine Troya ile Yunanistan Krallıkları arasında gerçekleşen Troya savaşı 10 yıl sürer, zaman zaman kazanan taraf değişse de çoğunlukla durum berabere gider. Sonunda 'cin fikirli' Odysseus tarafından planlanan, içine gizlenmiş askerlerin bulunduğu "Truva Atı" şehre alınır. Gece geç saatte askerler attan çıkarak kapıları açarlar ve Yunan ordusunun içeri girmesini sağlarlar. Bu sırada Paris Yunan savaşçı Akhillus'u (Aşil) topuğundan okla vurarak öldürür. Rivayete göre "Paris" savaş sırasında Troya'nın düşmesine sebep olacak kehanetlerden birinin yerine gelmesi sonucunda Herakles'in okunun omzunu sıyırması fakat üzerindeki Hera'nın kanı olarak bilinen zehrin vücuduna yayılması sebebiyle ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Helenus</span>

Yunan mitolojisinde Helenus kibar ve zeki bir kâhindi.

<span class="mw-page-title-main">Truva Savaşı</span> Yunan mitolojisinde efsanevi savaş

Truva Savaşı, Yunan mitolojisinde M.Ö. 12. veya 13. yüzyıl civarında meydana gelen efsanevi bir çatışmadır. Savaş, Truvalı Paris'in Helen'i Sparta kralı kocası Menelaos'tan almasının ardından Akalar (Yunanlar) tarafından Truva şehrine karşı yürütülmüştür. Savaş Yunan mitolojisindeki en önemli olaylardan biridir ve başta Homeros'un İlyada'sı olmak üzere Yunan edebiyatının birçok eserinde anlatılmaktadır. İlyada'nın özü on yıl süren Truva kuşatmasının onuncu yılında dört gün iki gecelik bir dönemi anlatır; Odisseia ise savaşın kahramanlarından biri olan Odisseia'un eve dönüş yolculuğunu anlatır. Savaşın diğer bölümleri, fragmanlar halinde günümüze ulaşan epik şiirler döngüsünde anlatılır. Savaştan bölümler, Yunan tragedyası ve Yunan edebiyatının diğer eserleri ile Virgil ve Ovid gibi Romalı şairler için malzeme sağladı.

<i>Troilus ve Cressida</i> William Shakespearein bir oyunu

Trolius ve Cressida, William Shakespeare'in tarihsel oyunlarından biridir. 1602 yılında yazıldığı varsayılmaktadır. Shakespeare, oyunun hikâyesini Geoffrey Chaucer'ın Troilus and Criseyde başlıklı şiiri de dahil olmak üzere birkaç farklı kaynaktan almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Diomidis</span> Yunan Mitolojisinde Argos Kralı

Diomedes ya da Diomede Truva Savaşı'na katılmasıyla tanınan Yunan mitolojisinde bir kahramandır.

<span class="mw-page-title-main">Hekabe (oyun)</span> Evripides trajedisi

Hekabe, Euripides tarafından MÖ 424'te yazılmış trajedidir. Truva Savaşı'ndan sonra, Yunanlar Truva'dan ayrılmadan önce gerçekleşir. Ana karakter, düşmüş Truva Şehri'nin kraliçesi Hekabe'dir. Hikâye kısaca, Hekabe'nin kızı Polyksena'nun Akhilleus'un mezarına kurban edilmesinden ve oğlu Polydoros'un öldürülmesinden intikamını nasıl aldığını anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Ajaks (Sofokles)</span> Sofokles trajedisi

Ajaks (Sofokles) Aias, Sofokles'in günümüze ulaşan yedi oyunundan en eskisidir ve MÖ 450-442 arasında yazıldığı tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Andromahi (oyun)</span> Evripides trajedisi

Andromahi oyunu, Truva Prensi Hektor'un karısı Andromahi'yi anlatmaktadır. Euripides'in günümüze ulaşan oyunlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Orestes (oyun)</span> Evripides trajedisi

Orestes, Euripides Makedonya'ya göç etmeden önce Atina'da sergilenen son oyunudur. Bu oyunun M.Ö. 480 civarında sergilendiği düşünülmektedir. Adaletin koruyucusu mitolojik yaratıklar olan Erinyeler, Orestes'in işlediği cinayet yüzünden Orestes'in peşine düşerler. Ancak ona halisülasyonlar gördürür ve hem bedensel hem de zihinsel olarak zayıf düşmesini sağlarlar.

Euripides, İphigenia Aulis'te oyununu ömrünün son on sekiz ayını geçirdiği Makedonya'da yazmıştır. Adaşı olduğu oğlu, oyunu M.Ö. 405 yılında sergilemiştir. Korint'te Alkmaeon ve Bakkhalar adlı oyunları ile birlikte bir tetralojinin parçası olan oyunun, Euripides'in oğlu veya yeğeni tarafından yönetildiği düşünülmektedir. Oyun, Dionysia şehir festivali yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

<span class="mw-page-title-main">Polidoros (Truva)</span>

Polydorus veya Polydoros, "çok-armağanlı"), Truva Kralı Priamos'un en genç oğludur. Homeros, annesinin Laothoe olduğunu söylerken, daha sonraki kaynaklar annesinin Hekabe olduğunu belirtmiştir. Polydorus, rolü ve hikâyesi farklı gelenek ve kaynaklarda önemli ölçüde farklılık gösterdiğinden, mitin akışkan doğasına bir örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Rhesus (oyun)</span> Evripides trajedisi

Resos, Euripides'e atfedilen bir Atina trajedisidir. Oyunun yazarı, antik çağlardan beri tartışmalıdır. 17. yüzyıldan beri oyunun estetik temeli ve sözcük haznesindeki tuhaflıklar sebebi ile, başta Joseph Scaliger olmak üzere, farklı bilim insanları tarafından oyun araştırılmıştır. Oyunun Euripides'e ait olduğu hala tartışmalı bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">Neoptolemos</span>

Neoptolemos, Yunan Mitolojisinde savaşçı Akhilleus ve prenses Deidamia'nın oğludur ve Oneiros'un kardeşidir. Antik Epirus'un Molosslularının hanedanının efsanevi atasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Filoktetes (Sofokles)</span> Sofokles trajedisi

Filoktetes, Sofokles'in yazdığı ve günümüze ulaşan yedi oyundan biridir. Euripides ve Aeschylus da Filoktetes isimli oyun yazmışlardır ancak bu oyunlar günümüze ulaşmamıştır.

Küçük İlyada eski Yunan edebiyatının kayıp bir destanıdır. "Epik Döngü" olarak bilinen, Antik Yunanda daktilik ölçü ile yazılmış ve Truva Savaşı'nı konu alan şiirlerden biriydi ve bütün Truva Savaşı'nı epik bir şekilde anlatmıştır. Küçük İlyada hikâyesi kronolojik olarak Aethiopis'ten sonradır ve Iliou Persis da Küçük İlyada'dan sonradır. Küçük İlyada'nın yazarı, diğer antik yazarlar tarafından çeşitli şekillerde Pyrrha'lı Lesches, Spartalı Cinaethon, Erythrae'li Diodorus, Phokaialı Thestorides veya Homeros'un kendisine atfedilmiştir. Şiir, daktilik ölçü ile yazılmış dört şiir kitabından oluşuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Klitemnestra</span> Yunan Mitolojisinden bir karakter

Clytemnestra, Miken Kralı Agamemnon'un karısıdır ve Helen'in kız kardeşidir.

Cypria(Greek: Kupria ; Latince : Cypria), Stasinus'a atfedilen ve klasik antik çağda oldukça iyi bilinen eski Yunan edebiyatının kayıp bir epik şiiridir. "Epik Döngü" olarak bilinen, Antik Yunanda daktilik ölçü ile yazılmış ve Truva Savaşı'nı konu alan şiirlerden biriydi. Cypria'nın hikâyesi kronolojik olarak Epik Döngü'nün başında gelir ve onu İlyada takip eder. Şiir, daktilik ölçü ile yazılmış on bir şiir kitabından oluşuyordu.