İçeriğe atla

Tronjemit

Tronjemit
Magmatik
Bileşim
oligoklaz, diğer plajioklaz

Tronjemit, lökokratik (açık renkli) bir sokulum magmatik kayacıdır. Plajiyoklazın çoğunlukla oligoklaz biçiminden olduğu bir tonalit çeşididir.[1] Okyanus kabuğunda veya ofiyolitlerde oluşan tronjemitlere genellikle plajiogranitler denir.[2][3]

Tronjemit, TTG (tonalit-tronjemit-granodiyorit) ortognays takımı olarak tonalit ve granodiyorit ile birlikte oluşan Arkeen mikrolevhalarında yaygındır.[4] Tronjemit daykları da genellikle bir ofiyolitin tabakalı dayk kompleksinin bir parçasını oluşturur.[3]

Tronjemit kayaç türü ilk olarak 1916 yılında V. M. Goldschmidt tarafından tanımlanmıştır. Adı Norveç'in Trondheim şehrinden gelmektedir.[5]

Kaynakça

  1. ^ Jackson 1997.
  2. ^ Jackson 1997, "plagiogranite".
  3. ^ a b Philpotts & Ague 2009, ss. 367, 372.
  4. ^ Philpotts & Ague 2009, s. 398.
  5. ^ Jackson 1997, "trondjhemite".

Bibliyografya

Konuyla ilgili yayınlar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Granit</span>

Granit, sert, kristal yapılı minerallerden meydana gelen tane görünüşlü magmatik felsik müdahaleci magmatik bir kaya türüdür. Granit kelimesi, tamamen kristalli bir kayanın kaba taneli yapısında bulunan Latince granumdan gelir. Plüton içindeki taneler çoğunlukla gözle görülebilir büyüklüktedir. Feldispatın esas mineralleri ortoklas cinsi ile az miktarda plajioklas ve kuvarstır. Ayrıca mika, hornblend, piroksen ve ikinci gruba giren turmalin, apatit, zirkon, grena, manyetit gibi mineraller de bulunabilir. Ancak genellikle "granit" terimi daha geniş bir yelpazede ifade etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Feldspat</span> Kaya oluşturan tektosilikat minerallerinden oluşan bir grup

Feldspat (Feldispat) (KAlSi3O8 – NaAlSi3O8 – CaAl2Si2O8) bir grup kaya formundaki tektosilikat mineralidir ve Dünya kıtasal kabuğunun ağırlıkça yaklaşık % 41'ini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Konglomera</span>

Konglomera, kum ve çakılların basınçla birleşmesi ve zamanla sertleşmesi sonucu oluşan kütlelerdir. Konglomera, çapı 2 mm'den daha büyük kayaç türüdür, örneğin, granüller, çakıl taşları ve kayaçlar gibi, alt-köşeli çakıl boyutlarındaki yuvarlatılmış önemli bir fraksiyondan oluşan kaba taneli bir kırıntılı tortul kayaçtır. Çakılların konsolidasyonu ve

<span class="mw-page-title-main">Başkalaşım kayaçları</span> Isı ve basınca maruz kalan kaya

Başkalaşım kayaçları ya da metamorfik kayaçlar, magmatik ve tortul kayaçların çeşitli etkilerle değişime uğraması sonucu oluşurlar. Mermer, başkalaşım kayaçlarına bir örnek olarak verilebilir. Gnays, elmas ve şist de bu kayaçlara verilebilecek diğer örneklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Magma</span> yeraltında bulunan, erimiş haldeki kayaçlar

Magma, yeraltında bulunan, ergimiş haldeki kayaçlar. Kayaçların basınç düşmesi, sıcaklık yükselmesi, H2O ilavesi gibi etkenler altında erimesi sonucu oluşan silikat hamuru durumundaki eriyiklerdir. Yeryüzüne ulaşarak yanardağlardan püsküren magmaya lav denir. Magma, dünya yüzeyinin altında bulunur ve diğer karasal gezegenlerde ve bazı doğal uydularda da magmatizmanın kanıtı keşfedilmiştir. Erimiş kayanın yanı sıra, magma ayrıca kristaller ve volkanik gazlar içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Magmatik kayaçlar</span> Magmanın yeryüzüne çıkarken soğumasıyla meydana gelen kayaçlardır.

Magmatik kayaçlar, magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girip veya yeryüzüne ulaşıp soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Üç ana kaya türünden biridir, diğerleri tortul ve metamorfiktir. Magmatik kaya magma veya lavın soğutulması ve katılaşmasıyla oluşur. Magmatik kayaçlar çok çeşitli jeolojik ortamlarda meydana gelir: kalkanlar, platformlar, orojenler, havzalar, büyük magmatik bölgeler, genişletilmiş kabuk ve okyanus kabuğu. (Resim1) Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır. Magmanın bileşimi temel bazı elementlerin dağılımını yansıtsa da oranları değişmekte ve bu da belli başlı magma tiplerinin oluşmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Galaksi grubu</span> kütleçekim etkisiyle birbirlerine bağlı birçok gökadadan oluşan bir topluluk

Galaksi grubu (veya gökada grubu ya da gökada öbeği), kütleçekim etkisiyle birbirlerine bağlı birçok gökadadan oluşan bir topluluktur. Her biri en az Samanyolu kadar parlak olan (Güneş'in parlaklığının yaklaşık 1010 katı), yerçekimsel olarak bağlı yaklaşık 50 veya daha az üyeden oluşan bir galaksi topluluğudur. Birinci dereceden kümelenme olan gruplardan daha büyük galaksi koleksiyonlarına galaksi kümeleri denir.

Trakit, çoğunlukla alkali feldispattan oluşan magmatik bir kayaçtır. Genellikle ince taneli ve hafif renklidir. Az miktarda mafik mineral içerir.silika ve alkali metallerle zenginleştirilmiş lavların hızlı bir şekilde soğutulmasıyla oluşur. Siyenitin volkanik eşdeğeridir. Trakit, okyanus adalarının volkanizmasının geç evrelerinde ve kıta rift vadilerinde, manto tüylerinin üstünde de dahil olmak üzere alkali magmanın patladığı her yerde yaygındır. Mars'taki Gale kraterinde de Trakit bulunmuştur. Dekoratif yapı taşı olarak da Trakit kullanılmıştır. Trakit Roma İmparatorluğu ve Venedik Cumhuriyeti'nde boyut taşı olarak kullanılmıştır. Trakit patlayıcı bir volkanik kayadır. Bu nedenle felsik kayalar grubuna aittir. Yapıları esas olarak mikrolitiktir. trakitler lökokratik kayalardır, genellikle beyazımsı ila yeşilimsi gridir.

Foliasyon (Yapraklanma), kayaç içindeki minerallerinin fiziksel olarak mika ve kille yeniden düzenlenmesi ile de meydana getirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Piroklastik kayaç</span> püskürme biçimi ve tanelerin kökeninden bağımsız olarak volkanik bacalardan dışarı atılan kırıntılar

Piroklastik kayaçlar ya da bir diğer deyişle piroklastikler. Piroklastlar, püskürme biçimi ve tanelerin kökeninden bağımsız olarak volkanik bacalardan dışarı atılan kırıntıları ifade eder. Piroklastik kırıntılar doğrudan volkanik yollarla oluşmuş kırıntılardır. Sedimantasyon süreçlerine dahil olmuş volkanik materyaller volkanoklastik olarak nitelendiilirler.

<span class="mw-page-title-main">Şist</span>

Şist orta dereceden bir tür başkalaşım kayacı'dır. Şist kelimesi Yunanca bir sözcük olan σχίζειν (şizin)'den gelmektedir. Kelimenin anlamı "bölmek"tir. Şist'in anlamının Yunanca "bölmek" olmasının sebebi büyük olasılıkla, şistin alüminyum levhalar halinde kolayca ayrılabilir yapıda olmasından kaynaklanıyordur. Şistler genellikle orta veya büyük, düz, tabaka benzeri tanelere sahiptir. %50'den fazla şist, uzun mineraller içermesiyle tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Diyorit</span>

Diyorit, esas olarak silikat mineralleri plajiyoklaz feldispat, biyotit, hornblend ve / veya piroksenden oluşan müdahaleci bir magmatik kayadır.Diyoritin kimyasal bileşimi, mafik gabro ve felsik granit arasında ara maddedir.Diorit genellikle griden koyu griye renktedir, ancak siyah veya mavimsi gri de olabilir ve sıklıkla yeşilimsi bir döküme sahiptir.Plajiyoklaz türlerinin bileşimi temelinde gabro'dan ayırt edilir; dioritteki plajiyoklaz oranı sodyum bakımından daha zengin ve kalsiyumdan daha fakirdir.Diorit az miktarda kuvars, mikroklin ve olivin içerebilir. Zirkon, apatit, titanit, manyetit, ilmenit ve sülfitler aksesuar mineraller olarak ortaya çıkar. Az miktarda muskovit de mevcut olabilir.Hornblend ve diğer koyu minerallerde eksik olan çeşitlere lökodiyorit denir.Olivin ve daha fazla demir bakımından zengin augit mevcut olduğunda, Kaya, gabro'ya geçiş olan ferrodiorite dönüşür.Önemli kuvars varlığı kaya tipi kuvars-diorit veya tonalit yapar ve ortoklaz yüzde 10'dan daha büyük bir oranda mevcutsa, Kaya tipi monzodiyorit veya granodiyorit haline gelir.Feldispatımsı mineral/ler ve kuvars içeren bir dioritik kayadır, içeriğe göre foyid taşıyan diyorit veya foyid diyorit olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Yastık lav</span>

Yastık lav olan lav su altında lav ekstrüzyon veya atfedilen karakteristik yastık şeklindeki yapıları içeren sualtı ekstrüzyon olarak tanımlanır. okyanus kabuğunun üst kısmında oluşan çapı genellikle bir metre kadar, süreksiz yastık şeklinde kitlelerin kalın dizileri ile karakterize edilir. Magmanın su içine çıkışıyla gelişen özel bir yapıdır.Bazik bileşimli, düşük viskoziteli değişken gaz oranına sahip bir lav akıntısıdır.Su içine çıktığında üstündeki hidrostatik basıncın etkisiyle ters damla şekilleri oluşturarak yayılırlar.

Aşağıda, jeologlar tarafından tanımlanmış kayaç türlerinin bir listesi bulunmaktadır. Kararlaştırılan sayıda belli kayaç türleri yoktur. Kimyasal bileşim, mineraloji, tane boyutu, doku veya diğer ayırt edici özelliklerin herhangi bir benzersiz kombinasyonu, yeni bir kayaç türüne işaret edebilir. Ek olarak, her ana kayaç türü için farklı sınıflandırma sistemleri bulunur. Magmatik kayaç, metamorfik kayaç ve tortul kayaç olmak üzere üç ana kayaç türü vardır.

<span class="mw-page-title-main">Gabro</span>

Gabro, yeryüzü yüzeyinin altında yer alan bir holoskristalin kütlesine magnezyum ve demir bakımından zengin magmanın yavaş soğumasından meydana gelen magmatik bir kayadır. Dünyanın okyanusal kabuklarının çoğu, okyanus ortasındaki sırtlarda oluşan gabrodan meydana gelir. Gabro ayrıca kıtasal volkanizma bağlı plütonlar olarak bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Pelit (jeoloji)</span> pelitik tortul kaya ailesi; eski terminoloji, killi sedimanter kayaç

Bir pelit veya metapelit, metamorfize edilmiş ince taneli bir tortul kayadır, yani çamurtaşı veya silttaşıdır. Terim daha önce jeologlar tarafından, kil bakımından zengin, ince taneli bir kırıntı tortusu veya tortul kayayı, yani metamorfize edilmiş versiyonu teknik olarak bir metapelit olacak olan çamur veya çamurtaşı tanımlamak için kullanılıyordu. Şu anda az kullanılan Latin türevli lutit terimine eşdeğerdi. Bir yarı-yarı, kısmen benzer kimyasal bileşime sahip olmakla birlikte, kristaloblastik bir yapıda olarak tanımlanmaktadır.

Jeolojide, metasedimanter kayaç bir tür başkalaşım kayacıdır. Bu tür kayaçlar önce tortunun birikmesi ve katılaşmasıyla oluşur. Daha sonra, kendilerinin bir altında bulunan kayacın altına gömülüp yüksek basınç ve sıcaklıklara maruz kalarak yeniden kristalleşirler. Bir metasedimanter kayacın genel bileşimi, yüksek oranda başkalaşıma ve yoğun deformasyona maruz kalmış olsalar bile, orijinal tortul kayacın tanımlanmasında kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Tonalit</span>

Tonalit, faneritik (kaba taneli) dokuya ve felsik bileşime sahip magmatik, plütonik (sokulum yapan) bir kayadır. Feldspat, plajiyoklaz (tipik olarak oligoklaz veya andezin) olarak bulunur ve alkali feldspat toplam feldspat içeriğinin %10'undan azını oluşturur. Kuvars (SiO2), kayaçtaki toplam kuvars-alkali feldispat-plajiyoklas-feldspatoid (QAPF) içeriğinin %20'sinden fazlasını oluşturur. Amfiboller ve biyotit yaygın yardımcı mineralleridir.

<span class="mw-page-title-main">Çarpma yapısı</span> gezegensel bir yüzeye çarpma sonucu oluşan krater benzeri jeolojik yapı

Çarpma yapısı, genellikle dairesel veya krater benzeri bir jeolojik yapıdır. Bu yapı, gezegensel bir yüzeye çarpan cismin etkisiyle oluşan, deforme olmuş ana kayaç veya tortul tabakalarından meydana gelir. Yapının erozyon düzeyi ne olursa olsun bu terim kullanılabilir. Buna karşılık bir çarpma krateri, bir çarpma yapısının yüzeydeki belirtisidir. Dünya'da çoğu durumda, çarpma krateri erozyon nedeniyle yok olmuştur ve geriye sadece çarpmanın deformasyona uğrattığı kayaç veya tortul tabakaları kalmıştır. Bu, Ay'da korunan bozulmamış eski kraterlerin ve Güneş Sistemi'ndeki yaşlı yüzeylere sahip diğer jeolojik olarak aktif olmayan kayaç cisimlerin aksine, Dünya üzerindeki neredeyse tüm eski çarpma kraterlerinin kaderidir. Çarpma yapısı, daha az kullanılan ve "yıldız yarası" anlamına gelen astroblem terimiyle eş anlamlıdır.