İçeriğe atla

Triterpenoid saponin

Triterpenoid saponinler, saponin bileşikleri grubuna ait olan triterpenlerdir . Triterpen glikozitler, doğada en yaygın saponinlerdir. Triterpenlerin bir türü olan terpen 30 karbon atomu ihtiva etmektedir. Triterpenler, otuz karbonlu bir bileşik yapmak için beş karbonlu bir izopren biriminden sitosolik mevalonat yolundan birleştirir. Bazı triterpenler doğada steroidaldir. Kolesterol, fitosteroller ve fitoekdisteroidler triterpenlerdir. Triterpenler, belirli yapılarına bağlı olarak yaklaşık 20 gruba ayrılır. Bazı triterpenoid bileşikleri, çeşitli şeker moleküllerinin triterpen birimine bağlanmasını ifade eden saponin glikozitler olarak bulunur. Bu şekerler bağırsakta bakteriler tarafından parçalanabilir ve bazen aglikonun (triterpen) kan dolaşımına [1] veya hücre zarlarına girmesine izin verir.[2]

Saponin glikozitler köpürme ile suyun yüzey gerilimini azaltır ve lipitleri parçalar. Genellikle triterpen saponinler, ilk keşfedildikleri bitki cinsine göre adlandırılan ginsenoside veya astragaloside gibi -yan son ekiyle bu şekilde adlandırılır.[1]

Çöven bitkisi, Gypsophila simonii yerli bir tür olduğu Çankırı ve Türkiye genelinde yaygın olarak dağılmıştır. Bir çalışmada endemik bir bitki olan Gypsophila simonii'nin köklerinden elde edilen olgunlaşmamış saponinlerin kimyasal ve fiziksel özellikleri izole edilmiş ve araştırılmıştır. Saponinlerin asit hidrolizinden geri kazanılan saflaştırılmış aglikonlar, ince bir silis jel tabakası üzerinde ters kromatografi ile ayrılmıştır. Fitokimyasal testler, ham özütlerde terpenoidlerin varlığını göstermiştir.[3]

Bitkilerde

Kimyasal bileşik Bitki kaynağı
Yaygın isim Latin isim
alfa-hederin [4]çörek otu Çörek otu
araloside A Spikenard Aralia mandshurica
astragalosit huang qi Astragalus membranaceus
bacoside A Brahmi Bacopa monniera
cucurbitacin Bryonia Bryonia alba
eleutheroside Sibirya ginsengi Eleutherococcus senticosus
ginsenosit ginseng Panax ginsengi
jimnemik asit gurmar Gymnema sylvestre
jipenoit Jiaogulan Gynostemma pentaphyllum
20-hidroksiekdison maral kökü Rhaponticum carthamoides
tinosporosit Guruchi Tinospora cordifolia
vitanolide Ashwagandha Withania somnifera

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b "Archived copy". 16 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2007. 
  2. ^ Attele, Anoja S., Wu, Ji An and Yuan, Chun-Su, 1999. Commentary: Ginseng pharmacology. Multiple constituents and multiple actions. Biochemical Pharmacology, 58, 1685-1693.
  3. ^ Yücekutlu A.N., Bildacı,I., (2008). Determination of Plant Saponins and Some of Gypsophila Species: A review of the literature, Hacettepe J. Biol. & Chem., Volume 36, Issue 2, 129-135.
  4. ^ "Anticancer activity of Nigella sativa (black seed) - a review". The American Journal of Chinese Medicine. 39 (6): 1075-91. 2011. doi:10.1142/S0192415X1100941X. PMID 22083982. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2016. Another important active compound that has been shown to possess anticancer effects is alpha-hederin, a pentacycline triterpene and a saponin, which is water soluble perhaps the major active component in the aqueous extract of N. sativa. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sarımsak</span> Bir bitki

Sarımsak ya da sarmısak, Amaryllidaceae familyasına dahil olan Allium cinsinden, soğanlı bir bitki türüdür. Yakın akrabaları arasında soğan, arpacık soğanı, pırasa, Frenk soğanı ve Çin soğanı bulunur. Orta Asya'ya ve İran'ın kuzeydoğusuna özgüdür ancak birkaç bin yıllık insan tüketimi ve kullanımı geçmişi sebebiyle dünya çapında yaygın bir baharattır. Sarımsak, Antik Mısırlılar tarafından da bilinmekteydi ve hem gıda aroması hem de geleneksel ilaç olarak kullanılmıştı. Günümüzde Çin, tek başına dünyadaki sarımsak ihtiyacının yaklaşık % 80'ini karşılamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Karbonhidrat</span> sadece karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan organik bileşik

Karbonhidrat, karbon (C), hidrojen (H) ve oksijen (O) atomlarından oluşan, genellikle hidrojen-oksijen atomu oranı (suda) 2:1 olan bir biyomoleküldür ve dolayısıyla ampirik (deneysel) formülü Cm(H2O)n şeklindedir. m, n'den farklı da olabilir olmaya da bilir. Ancak, tüm karbonhidratlar bu kesin stokiyometrik tanıma uymaz (örneğin üronik asitler, fukoz gibi deoksi şekerler) ve bu tanıma uyan tüm kimyasallar otomatik olarak karbonhidratlar (örneğin formaldehit ve asetik asit) olarak sınıflandırılmaz.

<span class="mw-page-title-main">Aldehit</span>

Aldehitler, yapılarında karbonil grubuna bağlı bir hidrojenin olduğu organik bileşiklerdir. Düşük karbonlu aldehitler polar moleküller olup düşük ve yoğun fazlarda hidrojen bağı içermezler. Aynı karbon sayılı ketonlara göre kaynama noktası aldehitlerde daha yüksektir.

<span class="mw-page-title-main">Farmakognozi</span> Doğal kaynakları olası bir ilaç ham maddesi olarak inceleyen bilim dalı

Farmakognozi, tıbbi bitkilerin ve diğer doğal maddelerin olası bir ilaç kaynağı olarak incelenmesidir. Amerikan Farmakognozi Derneği, farmakognoziyi "doğal kaynaklı ilaçların, etkin maddelerin veya potansiyel ilaçların ya da potansiyel etkin maddelerin fiziksel, kimyasal, biyokimyasal ve biyolojik özelliklerinin incelenmesi ve bunun yanı sıra doğal kaynaklardan yeni ilaçların araştırılması" olarak tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Etanol</span> kimyasal bileşik

Etanol ya da etil alkol, renksiz, hoş kokulu ve yanıcı, hafif bir sıvıdır. Alkollü içeceklerde kullanılan tek alkol türüdür. Ayrıca çözücü olarak da kullanılır. Kimyasal formülü C2H5OH olup kısaca EtOH olarak da yazılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ginkgolid</span>

Ginkgolid, bitkiler alemi içindeki Ginkgophyta bölümünün tek yaşayan üyesi Mabet ağacından elde edilen organik bileşiklerdir. Ginkgolidler, 20 karbonlu yapıda ve geranylgeranyl pirofosfattan sentezlenen diterpen laktonlardır.

<span class="mw-page-title-main">Terpen</span>

Terpenler hidrokarbonların geniş ve çeşitli bir sınıfıdır, başlıca bitkiler özellikle iğne yapraklılar tarafından üretilmekle beraber bazı böcekler de osmeteriyumlarında terpenler salgılarlar. Reçinenin ve ondan elde edilen terebentinin ana bileşkesidirler. Terpen sözcüğü "terebentin" sözcüğünden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çöven</span>

Çöven ya da çöven otu, çöğen (Gypsophila), karanfilgiller (Caryophyllaceae) familyasından ekonomik öneme sahip 100 türden oluşan, bir yıllık ya da çok yıllık 5–120 cm boyunda otsu bitki cinsi. Türkiye'de bulunan 50 çöven türü bilinmektedir. Tahin helvası yapımında da kullanılan çöven Türkiye'nin ihraç ürünlerinden biridir. Aynı familyadan onun gibi köpürtücü özelliğe sahip olan sabunotu ile karıştırmamak gerekir

<span class="mw-page-title-main">Doksorubisin</span> kimyasal bileşik

Doksorubisin ya da hidroksidaunorubisin, kanser kemoterapisinde kullanılan bir ilaçtır. Bir antrasiklin türevi antibiyotiktir, doğal bir ürün olan daunomisin ile yakından ilişkilidir ve diğer tüm antrasiklinler gibi DNA içine enterkalasyon yapar. Çeşitli kanserlerin tedavisinde kullanılır, bunların arasında hematolojik kanserler, çeşitli karsinoma tipleri ve yumuşak doku sarkomaları sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Saponin</span>

Saponinler çeşitli bitki türlerinde bulunan bir kimyasal bileşik sınıfıdır. Fenomenolojik olarak sulu çözeltilerle karıştırıldığında sabun benzeri kalıcı köpük bırakan amfifil glikozitler olarak gruplandırılırken yapısal olarak da lipofil triterpen türevleri birleşik bir ya da daha fazla hidrofil çekirdek glikozitler olarak sınıflandırılır. Soğukkanlı hayvanlarda zehirli etki gösterirler ayrıca antifungal ve antibiyotik etkiye sahiptirler. Yüksek oranda saponin içeren bitkiler acı bir tat verdiğinden hayvanlar ve insanlar tarafından tüketilmezler.

İkincil metabolit, canlının normal büyüme, gelişme ve üremesinde doğrudan bulunmayan organik bileşik türüdür. Birincil metabolitten farklı olarak ikincil metabolit eksikliğinde ani ölüm gerekleşmez. İkincil metabolit sıklıkla filogenetik grubundan dar bir küme tarafında kısıtlanır. İkincil metabolit bitkinin otçulluğa karşı savunmasında ve türler arası savunmasında önemli bir rol oynar. İnsanlar ikincil metabolitleri ilaç, tatlandırıcı ve uyuşturucu olarak kullanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Layşmanyaz</span>

Layşmanyaz, Leishmania cinsi protozoa parazitlerinin sebep olduğu ve belli tatarcık (yakağan) sineği türlerinin ısırmasıyla bulaşan bir hastalıktır. Hastalık kütanöz, mukokütanöz ve viseral layşmanyaz (kala-azar) olmak üzere üç şekilde görülür. Kütanöz tip hastalığa deri ülserleri eşlik ederken, mukokütanöz tipte deri, ağız ve burun ülserleri görülür. Viseral (içorgansal) layşmanyaz ise deri ülserleriyle başlar ve daha sonra ateş, alyuvar sayısında azalma ve dalak ile karaciğerde büyüme görülür.

<span class="mw-page-title-main">Kannabinoid</span>

Kannabinoidler, beyindeki nörotransmitter salınımını değiştiren hücrelerdeki kannabinoid reseptörleri üzerinde etkili olan çeşitli kimyasal bileşikleri kapsayan bir sınıftır. Bu reseptör proteinleri için ligandlar, endokannabinoidleri, fitokannabinoidleri ve sentetik kannabinoidleri içerir. En önemli kannabinoid olan tetrahidrokannabinol (THC), esrarda bulunan birincil psikoaktif maddedir. Kannabidiol (CBD) bitkinin bir başka önemli bileşenidir. Çeşitli etkiler gösteren, esrardan izole edilmiş en az 113 farklı kannabinoid vardır.

<span class="mw-page-title-main">İnkretin</span> kan glikozu düzeylerinde azalmayı uyaran metabolik bir hormon grubu

İnkretinler, kan glikozu düzeylerinde azalmayı uyaran metabolik bir hormon grubudur. İnkretinler yemekten sonra salgılanır ve Langerhans adacıklarının pankreasın beta hücrelerinden insülinin salgılanmasını kan şekerine bağımlı bir mekanizma ile arttırır.

<span class="mw-page-title-main">Terpenoid</span>

Bazen izoprenoidler olarak da adlandırılan terpenoidler, 5 karbonlu bileşik izopren ve terpenler adı verilen izopren polimerlerden türetilen doğal olarak oluşan organik kimyasalların geniş ve çeşitli bir sınıfıdır. Çoğu, oksijen içeren fonksiyonel gruplara sahip multisiklik yapılardır. Bilinen doğal ürünlerin yaklaşık% 60'ı terpenoidlerdir. Bazen "terpenler" ile birbirinin yerine kullanılsa da, terpenoidler genellikle Oksijen içeren ek fonksiyonel gruplar içerir. Terpenler hidrokarbonlardır.

Beta-Pinen, bitkilerde bulunan organik bir monoterpendir. Pinenin iki izomerinden biridir, Pinenin diğer izomeri ise α-pinen'dir. beta-Pinen, renksiz birsıvıdır. Alkolde çözünebilir ancak suda çözünmez. Odunsu-yeşil çam benzeri bir kokusu vardır. Beta-pinen orman ağaçları tarafından en çok miktarda salınan bileşiklerden biridir. Eğer havada oksitlenirse, pinokarveol ve myrtenol ailesinin alilik ürünleri yerine geçer.

<span class="mw-page-title-main">Heptoz</span>

Heptoz, yedi karbon atomlu bir monosakkarittir.

<span class="mw-page-title-main">Ramnoz</span>

Ramnoz, doğal olarak oluşan bir deoksi şekerdir. Metilpentoz veya 6-deoksiheksoz olarak sınıflandırılabilir Ramnoz ağırlıklı olarak doğada L -formunda L -ramnoz olarak bulunur. Bu olağandışı bir durumdur çünkü doğal olarak oluşan şekerlerin çoğu D -formundadır. İstisnaları, metil pentozlar, L - fukoz, L -ramnoz ve pentoz ve L - arabinozdur. Bununla birlikte, doğal olarak oluşan D-ramnoz örnekleri, Pseudomonas aeruginosa ve Helicobacter pylori gibi bazı bakteri türlerinde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Şarap kimyası</span>

Şarap, pH değeri 4 civarında olan hidro-alkolik bir çözelti içindeki kimyasal bileşiklerin karmaşık bir karışımıdır.

Difenilamin, (C
6
H
5
)
2
NH
formülüne sahip organik bir bileşiktir. Bileşik, iki fenil grubuna bağlı bir aminden oluşan bir anilin türevidir. Bileşik renksiz bir katıdır, ancak ticari numuneler oksitlenmiş safsızlıklar nedeniyle genellikle sarıdır. Difenilamin birçok yaygın organik çözücüde iyi çözünür ve suda orta derecede çözünür.