İçeriğe atla

Trireme

Bir yunan triremesi.

Trireme; (GrekçeΤριήρεις, tekil: Τριήρεις) eski bir savaş gemisi çeşididir.[1] Korintli Ameinocles tarafından icat edildiği öne sürülür.

Tarihçe

Mitolojik Argo gemisinin betimlendiği Argonotlar Destanı adına yapılmış bir Gürcü Hatıra parası
Trireme filosu

Akdeniz havzasında bulunan eski medeniyetlerce, özellikle Fenikeliler, Yunanlar, Kartacalılar ve Romalılar tarafından kullanılmıştır. Bu gemi antik çağlarda ve mitolojide önemli bir yer tutar. Bu gemi öncelikli olarak kürekle ilerlemek için tasarlanmıştır. Ancak yardımcı olması için yelken donanımına da sahiptir. İçine asker bindirilip savaş ya da çıkartma yapılabilir. Geminin önünde ise savaşta diğer gemileri korkutup kaçırmak için biri sağda diğeri solda 2 adet göz bulunurdu. Etkin biçimde kullanılmış olup daha sonra yerini ağır savaş gemilerine bırakmıştır.

Muharebedeki yeri

Saldırı stratejisi sürat üzerine kuruludur. Pruvada yer alan mahmuzu iyi ayarlanmış bir hızla düşman gemisine vurarak onu kullanılmaz hale getirebildiği için tıpkı denizde ilerleyen bir mermi gibi olması gerekir. Mahmuz girdiği geminin içine takılıp kalabilir ve bu durumda saldıran, avcı olma konumunu kaybederek bir ava dönüşebilir. Bu mahmuzlar genellikle tunç gibi ağır malzemeden yapılmıştır. Trireme ilk ortaya çıktığında asıl amaç düşman gemisini borda edip ele geçirmek değil, vurup batırmaktı.

Yapısı

Güverte 3 katlıdır ve her katta kürekçiler dizilidir. Her kürekçiye 1 kürek düşer. Trireme ismi (üçlü) buradan gelmektedir. Özellikle Yunan şehir devletlerinde kürekçiler köle değil maaşlı vatandaşlardır. Atina şehir devletinin sahip olduğu triremeler (MÖ 4. yüzyıl) güverte üzerinde ancak 15-20 piyade taşırken, sonraki dönemlerde Roma triremeleri, Pön Savaşları sırasında bu sayıyı 120'ye kadar çıkartmıştır.

Kaynakça

  1. ^ Cartledge, Paul (2011). Ancient Greece: a very short introduction. Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0199601349. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Gemi</span> Ulaşım aracı

Gemi dünya denizlerini, okyanuslarını, nehir, göl ve diğer yeterince derin su yollarını dolaşan, mal ve yolcu taşıyan veya savunma, araştırma ve balıkçılık gibi özel görevleri yapan büyük bir deniz taşıtı’dır. Gemiler genellikle boyut, şekil, yük kapasitesi ve amaca göre teknelerden ayrılır. Yelken çağı'nda "gemi", en az üç Kabasorta arma‘lı direkleri ve tam cıvadra yelken planıyla yelkenli gemi olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Kalyon</span> 16. Yüzyılda kullanılmaya başlanan, üç direkli bir savaş gemisi

Kalyon, İngilizler tarafından 16. yüzyılda geliştirilen rüzgarla giden, üç direkli, yelkenli, büyük savaş gemisi.

<span class="mw-page-title-main">Kadırga</span> savaş gemisi

Kadırga, daha çok Akdeniz'de kullanılan çektiri (çektirme) tipi bir savaş gemisi. İlk olarak 8. yüzyılda Akdeniz'de deniz savaşlarında kullanılmaya başlandı. 17. yüzyıla kadar gelişme göstermiştir. Antik çağlardan beri kullanılırdı. Asıl hareket mekanizması kürektir ve yelken buna yardımcı olması için tasarlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kruvazör</span> ağır savaş gemisi

Kruvazör büyük savaş gemilerinin sınıfıdır. Muhrip sınıfı gibi dışarıda destek ihtiyacı olan bir sınıftı fakat modern zamanda bu fark ortadan kalkmıştır. Geçmişte bağımsız operasyonlar için en küçük gemi olarak düşünülürdü. Modern savaşta kruvazörün eski işlevi ortadan kalkmış, yerlerini muhriplere terk etmiştir. Askeri işlev nedeniyle kruvazör adı en büyük gemiler için kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Salamis Deniz Muharebesi</span>

Salamis Deniz Muharebesi, Grek kent devletleri ittifakı ile Ahameniş İmparatorluğu arasında MÖ 480 yılı Eylül ayında gerçekleşen bir deniz muharebesidir. Muharebe, Saron Körfezi'nde, Salamis Adası ile Yunanistan anakarası arasındaki boğazda gerçekleşmiştir. Yunanistan'da MÖ 480 yılında başlayan Pers istilasının en kritik anıdır. Pers Ordusu'nun ilerlemesini durdurmak için küçük bir Grek kuvveti Thermopylae Geçidi'ni tutarken, Atina gemilerinin ağırlığını oluşturduğu bir müttefik filosu da Artemision Boğazı yakınlarında Pers Donanması'nı engellemeyi amaçlamıştı. Thermopylae Muharebesi'nin sonucunda Grek artçı kuvvetleri tümüyle imha edilmiş, ana kuvvetler çekilmeyi başarmıştı. Artemision'da ise Grek İttifakı Donanması Herodot'a göre denk bir muharebe sonucunda ağır kayıplara uğramış ve Thermopylae Geçidi'nin Grek kontrolünden çıkması üzerine geri çekilmiştir. Ardından Pers Ordusu Boeotia'yı ve Attika'yı istila etmiştir. Diğer tarafta Grek İttifakı karada Korint Kıstağı'nda savunma hazırlıkları yaparken Grek donanması da Salamis Adası'na çekilmiştir.

Aktium Muharebesi, MÖ 2 Eylül 31 günü Octavianus'un komutasındaki Roma güçleriyle Marcus Antonius ve Kleopatra'nın kontrolündeki güçler arasında Yunanistan'ın batı kıyılarındaki Aktium önlerinde yaşanmış olan deniz muharebesidir. Antonius'un Kleopatra ile evlenerek bir doğu imparatorluğu kurmaya kalkması Roma ile arasının açılmasına neden olmuştu. Muharebeyi kazanan Octavianus Roma'nın yegane lideri haline geldi. Octavianus'un filosuna Marcus Vipsanius Agrippa komuta ediyordu.

<span class="mw-page-title-main">Baştarda</span>

Baştarda veya baştarde, çektiri tipinde kadırgaların büyüğü bir tür olan harp gemisine verilen addır. İtalyanca galea bastarda teriminden gelmiştir ve donanma komutanı bir amiralin veya büyük rütbeli bir komutanın (patrona) gemisi olarak kullanılan, kadırgadan daha büyük olan bir gemiyi tarif etmektedir. Genellikle kürekle çalışmaktaydı ve Osmanlı baştardaları 26-32 çift küreğe sahip olup her kürek 5-7 kürekçi tarafından çekilmekte idi. Fakat iki veya tek sereni de bulunup yelkenle de hareket kabiliyeti bulunmaktaydı. Dönemin en büyük harp gemileri olması nedeniyle 17. yüzyılda baştarda üretimine Osmanlı Devleti tarafından önem verilmişti. 18. yüzyılda yerini sadece yelkenle çalışan kalyonlara bırakmıştır. Fakat yine de en son çektiri tipi gemiler baştarda olmuş ve şu anda zamanından kalma tek çektiri/kadırga tipli gemi bir Osmanlı hünkar baştardasi olup İstanbul Deniz Müzesi'nde bulunmaktadır.

Karamürsel çektiri sınıfında tarihî bir gemi tipi. İstanbul ve Marmara Denizi sahillerinde işletilen hem kürekli ve hem de yelkenli olarak hareket eden teknelerdi. Yarım güverteli idiler. Her karamürselin yelken için bir buçuk seren/direği bulunmaktaydı. Sivri üçgen latin yelken kullanılırdı. Venedik savaş gemileri taklit olarak alınmış ve onlar gibi değişik tipte Karamürsel tipleri inşa edilip kullanılmıştır. Genel olarak sahil koruma ve iç deniz taşıma işleri için kullanılmış ve bu tip gemilere benzer ticari gemiler de işletilmiştir.

Ecnomus Burnu Deniz Muharebesi, Birinci Pön Savaşı'nda Sicilya'daki Ecnomus Burnu açıklarında Kartaca Donanması ile Roma Cumhuriyeti Donanması arasında, MÖ 256 yılında gerçekleşen bir deniz muharebesidir. Muharebe esasen Roma Cumhuriyeti'nin, Kuzey Afrika topraklarında, doğrudan Kartaca üzerine bir harekât başlatmaya karar verilmesinin bir sonucu olmuştur. Muharebenin sonucunda Kartaca Donanması, gemilerinin yaklaşık yarısını kaybederek yenilgiye uğramıştır. Bu zaferin ardından Roma Donanması Kuzey Afrika kıyılarına doğru hareketine devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Pön Savaşı</span> I. Pön Savaşı

Birinci Pön Savaşı, Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasında MÖ 264 - 241 yılları arasında gerçekleşmiş olan muharebelerdir. Bu muharebeler, iki devlet arasında yaşanan üç büyük savaştan ilkidir. Bu iki güç 23 yıl boyunca Batı Akdeniz hakimiyeti, öncelikle Sicilya Adası'nın ve civar suların kontrolü için mücadele etti. Kendi esas hakimiyet alanları olan İtalya Yarımadası ve Kuzey Afrika'dan daha küçük ölçekteki bu bölge için mücadele, Akdeniz ticareti açısından stratejik önemdeydi. Savaş başladığında, bugünkü Tunus sınırlarında yer alan Kartaca, Batı Akdeniz'de hakim güç durumundaydı. Ancak savaşın sonunda zafer Roma Cumhuriyeti'nin oldu ve Kartaca'ya son derece ağır antlaşma şartları ile büyük bir mali savaş tazminatını kabul ettirdi.

<span class="mw-page-title-main">Vasa (gemi)</span> 17. Yüzyılda İsveç savaşgemisi

Vasa veya Wasa, 1626-1628 yılları arasında yapılmış olan bir İsveç İmparatorluğu kalyonudur. Gemi 10 Ağustos 1628 tarihindeki ilk yolculuğunda limandan ayrıldıktan hemen sonra henüz 1 deniz mili bile gitmeden su alarak batmıştır. Gemideki en değerli olarak değerlendirilen bronz toplar kurtarıldığı için unutulan geminin batığı 1950’li yıllarda yeniden keşfedilmiştir. Stockholm limanının giriş ağzında yoğun deniz trafiğinin olduğu bölgedeki batık 24 Nisan 1961 tarihinde neredeyse hiç yıpranmamış olarak kurtarılmış ve su yüzeyine çıkartılmıştır. Önce geçici bir müzeye konan gemi daha sonra Stockholm’deki gemiyle aynı adla anılan Vasa Müzesine aktarılmıştır. İsveç’in en önemli turist çeken merkezlerinden birisi haline gelen müze 1961 yılından günümüze kadar 28 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Lade Deniz Muharebesi</span>

Lade Deniz Muharebesi, İyon Ayaklanması sırasında MÖ 494 yılında gerçekleşen bir deniz muharebesidir. Muharebe, Midilli Adası'nın da katıldığı İyon kent devletleri ittifakı ile I. Darius'un Akamenid imparatorluğu arasında yapıldı ve Pers donanmasının açık zaferiyle İyon Ayaklanması'nı kesin biçimde sona erdirdi.

<span class="mw-page-title-main">Artemision Deniz Muharebesi</span>

Artemision Deniz Muharebesi, Pers İmparatorluğu'nun Yunanistan'a İkinci Pers Saldırısı sırasında, üç gün içinde gerçekleşen bir dizi deniz muharebesidir. Muharebe Eğriboz Adası açıklarında gerçekleşmiş olup, MÖ 480 yılının Ağustos ya da Eylül ayında, Yunan-Pers Savaşları'nın ünlü muharebesi Thermopylae Muharebesi ile aynı tarihlerdedir. Bir yanda Sparta, Atina, Korint ve diğer Grek kent devletlerinin donanmalarından oluşan Grek İttifakı Donanması'yla, diğer yanda I. Serhas'ın Akamenid İmparatorluğu Donanması arasında gerçekleşmiştir.

Rhium Deniz Muharebesi, MÖ 429 yılının yaz aylarında Phormio komutasındaki Atina filosu ile Peloponez Birliği filosu arasında gerçekleşen bir deniz muharebesidir. Peloponez Birliği devletlerinin katılımlarıyla oluşan filo, Korint Körfezi'nin girişindeki Petras Körfezi'nin kuzey kıyılarına yönelmişken Atina filosunun saldırısına uğramıştır. Peloponez filosu 47 triremeden oluşuyordu ve Lokris'in batısındaki bir sahil kenti olan Akarnania'ya saldırmak üzere seferdeydi. Peloponez gemilerinin çoğu aslında bir deniz muharebesi için donatılmamışlardı. Daha çok nakliye gemisi olarak kullanılıyorlardı. Dolayısıyla muharebeye aktif olarak girmediler, savunma durumu alacak biçimde manevra yaptılar. Mürettebatın denizcilikteki ustalığını kullanan Phormio, bir araya toplanan Peloponez gemilerinin etrafında dolanarak onları birbirlerine daha da yakın olmaya zorlamıştır. Bu manevralar sonunda Peloponez gemilerinin kürekleri, yanlarındaki kendi gemilerinin küreklerine çarptığı için hareket edemez duruma geldiler. Muharebenin bu anında Atina filosu hızla saldırıya geçmiş, bozulan Peloponez filosundan 12 gemiyi ele geçirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bizans donanması</span>

Bizans donanması ya da Doğu Roma donanması, Doğu Roma ya da Bizans İmparatorluğu donanma kuvvetidir. Öncülü olan Roma İmparatorluk donanmasının doğrudan devamıdır fakat devletin savunulmasında ve ayakta kalmasında, öncülünden çok daha fazla hayati rol oynamıştır. Birleşik Roma İmparatorluğu'nda deniz filoları daha az tehditle karşılaşmış, lejyonlar prestij sağlayan daha ikincil bir güç olmalarına rağmen Doğu'da bazı tarihçilerin "denizci imparatorluk" olarak adlandıracakları kadar imparatorluğun varlığının çok hayati bir parçası olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Dromon</span> Bizans donanmasının 5 ile 12. yüzyıllar arasında en önemli savaş gemisi olan kadırga türü

Dromon bir kadırga çeşidi ve İtalyan tarzı kadırgalar yerlerini alana kadar Bizans donanmasının 5 ile 12. yüzyıllar arası en önemli savaş gemisi. Roma İmparatorluğu döneminde Roma donanmasının ana ekseni Antik Liburna gemisinden geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Baş kasara</span>

Baş kasara, yelkenli gemilerde ön direğin ilerisinde üst güvertede yer alan kısmıdır.

<i>Osmaniye</i> sınıfı zırhlı fırkateyn

Osmaniye, 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilmiş dört zırhlı fırkateynden oluşan bir gemi sınıfıdır. Sınıf; öncü gemi Osmaniye ile Aziziye, Orhaniye ve Mahmudiye'den oluşmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu için inşa edilecek demir zırhlı tipteki ilk gemilerdi. İlk üçü Robert Napier and Sons, dördüncüsü ise Thames Iron Works tarafından olmak üzere tamamı Birleşik Krallık'ta inşa edildi. Gemiler borda toplu zırhlılardı; taşıdıkları birer 229 mm top üst güvertenin ön kısmında, geri kalan on dörder 203 mm ve onar 36 librelik Armstrong top ise geminin bordalarında dizilmişti.

<i>Orhaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

Orhaniye, Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateyn sınıfının üçüncüsü gemisidir. 1860'larda Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için Birleşik Krallık'ta inşa edilen bir zırhlı savaş gemisidir. Omurgası 1863 yılında serilen gemi, Haziran 1865'te denize indirildi. Orhaniye, ilk tasarlandığı haliyle burunda tek bir 229 mm Armstrong top ile bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 librelik top Armstrong top taşımaktaydı. Osmaniye sınıfı gemiler, 1877-1878 yıllarında gerçekleşen 93 Harbi sırasında gemiyi Akdeniz'de güvenli bir şekilde tutuldu Gemi, 1880'leri Haliç'te geçirdi. 1890'ların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edilerek daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü. Buna rağmen 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı başladığında bakımsızlık ve mürettebatın eğitim eksikliği nedeniyle Yunan gemileriyle çatışmaya girmeye uygun durumda değildi. Sonuç olarak hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahları söküldü. 1909'da aktif hizmetten çıkarıldıktan sonra kışla gemisi olarak kullanıldı. 1913'te hurda olarak satıldı ve parçalandı.

<span class="mw-page-title-main">Yekaterina II sınıfı zırhlı</span>

Yekaterina II sınıfı, 1880'lerde Rus İmparatorluk Donanması için inşa edilen dört savaş gemisinden oluşan bir gemi sınıfıydı. Sınıftaki gemiler Karadeniz Filosu için inşa edilen ilk zırhılardı. Geminin ana topları merkezi bir zırhlı tabyayı çevreleyen bir üçgen şeklinde, ikisi önde yan yana ve biri arka orta çizgide olmak üzere üç barbet üzerinde gruplandırılmıştı, silahların yerleşimi dönemin zırhlılarına kıyasla oldukça sıra dışıydı. Silahların yerleşimi geminin Boğaziçi gibi dar boğazlarda ve düşman gemileri mahmuzlarken ileriye ateş gücünü maksimize etmek için tasarlanmıştı. Gemiler, o zamana dek Karadeniz'de inşa edilen en büyük savaş gemileriydi, inşaatları için tersanelerin büyütülmesi gereksinimi yüzünden inşa edilmeleri uzun sürdü.