İçeriğe atla

Tripoliçe Katliamı

Tripoliçe Katliamı
Yunan Bağımsızlık Savaşı
BölgeTripoliçe
Tarih23 Eylül 1821
HedefTürkler ve Yahudiler
Saldırı türü
Katliam
ÖlüFarklı iddialar (6.000 - 8.000 - 10.000 - 15.000 - 20.000 - 32.000 - 35.000)
İşleyenYunan isyancılar

Tripoliçe Katliamı, Yunan Bağımsızlık Savaşı'ndaki Tripoliçe kuşatması esnasında 23 Eylül 1821 günü şehrin düşmesi ile Müslümanların (Türk ve Arnavut) ve Yahudilerin katledilme olaylarıdır. İngiliz asker ve tarihçi Thomas Gordon, katledilen sivillerin sayısını 8.000 olarak tahmin ederken, 8.000 de Osmanlı askerinin öldürüldüğünü belirtmektedir.[1] J. M. Wagstaff ise 10.000 - 15.000 sivilin katledildiğini yazmıştır.[2] Yunan tarihi üzerinde uzman olan tarihçi ve yazar William St. Clair öldürülen sivillerin sayısının 10.000 üzerinde olduğunu belirtmiştir.[1] Katledilenlerin içinde kadınların da olduğu görülmüştür.[3]

İngiliz tarihçi Walter Alison Phillips Tripoliçe katliamı hakkında:

Üç gün boyunca şehrin sakinleri, bir vahşi çetenin kötülüğüne ve keyfine bırakıldı. Yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmadı. Kadınlar ve çocuklar, öldürülmeden önce işkencelere tabî tutuldu. Katliam o kadar büyüktü ki, Kolokotronis kapıdan hisara kadar atının ayaklarının yere hiç dokunmadığını söyledi. Şehirdeki Yunan zaferinden sonra yol kenarları cesetler ile doldu. Kadınların ve çocukların bulunduğu Müslüman kitleleri, yakınlardaki dağlarda sığır gibi doğrandı.

— Walter Alison Phillips[4]

William St. Clair katliam sırasında Tripoliçe'de bulunan yabancı subayların gördüklerini böyle anlatmıştır:[1]

"10 bin üzerinde Türk öldürüldü. Paralarını sakladığı şüphe edilen tutsaklar işkence edildi. Kolları ve bacakları kesildi ve ateşin üzerinde yavaş yavaş kızartıldılar. Hamile olan kadınların karınları kesildi, kafaları kesildi ve köpek kafaları bacaklarının arasına sokuldu. Cumadan pazara kadar hava cığlık sesleriyle doluydu.... Bir Yunan 90 kişiyi öldürdüm diye övünüyordu. Yahudi topluluğu sistemli bir şekilde işkenceden geçirildi.... Haftalarca aç bırakılan Türk çocukları çaresiz yıkıntıların arasında koşarken Yunanlar tarafından yere atıldılar sonra vuruldular.... Su kuyuları cesetlerle dolduruldu..."

"Yunanistan'daki Türkler arkalarında az iz bıraktılar. 1821 ilkbaharında dünyanın geri kalanı tarafından arkalarından gözyaşı dökülmeden ve farkedilmeden aniden yok oldular. Bir zamanlar Yunanistan'ın bütün ülkenin etrafına dağılmış büyük bir Türk nüfusuna sahip olduğuna bile inanmak zordu. Bu ailelerin arasında varlıklı çiftçiler, tüccarlar, memurlar yaşıyordu ve yüzlerce yıl boyunca burada yaşamış ve buraları kendi yurtları olarak kabul etmişlerdi... Kasıtlı ve acımasızca öldürüldüler ve hiçbir zaman pişmanlık gösterilmedi."

Yunan komutan Teodoros Kolokotronis ise anılarında 32.000 kişinin katledildiğini yazmış[5] ve cesetlerin çokluğundan atının şehir duvarlarından saraya kadar toprağa basmadığını iddia etmekteydi.[6] 11 Şubat 1821 günü, ABD'de yayınlanan The American Mercury gazetesi şehirde yaşanan katliamda 20.000 Türk'ün öldürüldüğünü yazdı; ama şehirde bundan önce altı yüz Yunan ile yedi papazın da öldürüldüğünü de bildirdi.[7] Justin McCarthy'ye göre The American Mercury öldürülen Yunanları Tripoliçe'de yaşanan katliam için bahane olarak göstermeye çalıştı.[7]

Tripoliçe katliamından sonra, devrimin ilk aylarında Mora'da da Müslümanlara karşı sistematik katliamlar uygulandı. Tarihçiler, bu devrimler esnasında en az 20.000 Müslüman'ın katledildiğini tahmin etmektedir.[8][9][10] Steven Bowman, Yahudilerin de çok fazla sayıda katledildiğini belirtti: "Böyle bir trajedi, Yahudilere karşı özel olarak uygulanmamıştır. Tripolis'teki Türk katliamlarından sonra güneyde kalan son Osmanlı kalesine de Yahudiler sığınmıştı. Öyle görünüyor ki, Yahudilerin de katledilmesi, Türklerin katledilmesinin diğer sonucudur."[11]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c William St. Clair. That Greece Might Still Be Free The Philhellenes in the War of Independence. London: Oxford University Press, 1972. ISBN 0-19-215194-0, sayfa 43
  2. ^ J. M. Wagstaff, War and Settlement Desertion in the Morea, 1685-1830, Transactions of the Institute of British Geographers, New Series, Vol. 3, No. 3, Settlement and Conflict in the Mediterranean World. (1978), sayfa 301
  3. ^ Finlay 1861, s. 269.
  4. ^ Phillips, Alison W. The War of Greek Independence, 1821 to 1833. London, 1897, sayfa 61
  5. ^ Dijital online kopyası Elizabeth M. Edmonds, İngilizce tercümesi, Kolokotrones, the Klepht and the Warrior, Sixty Years of Peril and Daring. An autobiography. London, 1892, sayfa 156-159
  6. ^ [Κολοκοτρωνης, Διηγησις συμβαντων, ε.α,σελ77]
  7. ^ a b McCarthy, Justin. The Turk in America: The Creation of an Enduring Prejudice (2010), Utah Üniversitesi Yayınları, sf. 304 31 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  8. ^ William St. Clair (1972) s. 12
  9. ^ Finlay 1861, s. 172.
  10. ^ Phillips (1897), s. 57 - 61
  11. ^ Bowman, Steven, "History of the Jews in Greece 20 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". University of Massachusetts
Genel

Finlay, George (1861), History of the Greek revolution (İngilizce), Edinburgh: William Blackwood 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yunan İsyanı</span> Yunanların, 1821-1829 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine karşı başlattığı isyan olayı

Rum İsyanı/Yunan İsyanı,, Yunan Bağımsızlık Savaşı, Yunan İhtilali veya Yunan Devrimi, Yunanların Osmanlı egemenliği ve isyan bölgelerindeki Müslüman halka karşı başlattığı, 1821-1829 yılları arası süren ve Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlanan bağımsızlık savaşı, devrim ve etnik temizliktir. 1832 yılında imzalanan İstanbul Antlaşması ile Yunanistan'ın bağımsız bir ülke olarak tanınmasıyla sonuçlanmış bağımsızlık sürecidir.

<span class="mw-page-title-main">Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı</span>

Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı, 14 Ağustos 1974 tarihinde EOKA-B tarafından Kıbrıs'ın Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde Kıbrıs Türklerine karşı gerçekleştirilen katliam. Katliamda en genci 16 günlük, en yaşlısı ise 95 yaşında olmak üzere silahsız 126 Türk öldürülmüştür. 1960 nüfus sayımına göre üç köyün toplam nüfusu 248'di. Fakat halkın bir kısmı çeşitli nedenlerden göç etmişti. Katliamlara ilişkin anma günü tektir ve 14 Ağustos'tur. Bunun sebebi üç köyün birbiri ardına basılmasıdır. Muratağa ve Sandallar köylüleri aynı toplu mezara gömülmüştür ve mezardan toplam 89 kişi çıkarılmıştır. Muratağa ve Sandallar köyleri ile Atlılar köyünde yapılan katliamlar yine de bazen ayrı ayrı ele alınır. Katliamın Türk birlikleri tarafından keşfi ve cesetlerin bulunması 1/2 Eylül 1974 tarihinde gerçekleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Müslüman-Türk katliamları</span>

Müslüman-Türk katliamları, Türk Kırımı ya da Türk Soykırımı Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma döneminde Navarin Katliamı ile başlayan ve 1922 Manisa yangınıyla son bulan Balkan, Ortodoks Devletler ve Fransa tarafından Türkler, Türk Yahudileri ve Osmanlılara yönelik gerçekleşen katliamlar, zorunlu göçler, etnik temizlik. Olaylardan etkilenenlerin ana dili Türkçedir.

<span class="mw-page-title-main">Navarin Katliamı</span> Yunan isyancıların, Navarin bölgesinde bulunan tüm Türk sakinleri katletmesi olayı

Navarin Katliamı, Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması sırasında yaşanan katliam dizisinin bir parçası olan bir katliamdı. Katliam 19 Ağustos 1821 günü Mora Yarımadası'ndaki Navarin şehrinde gerçekleşti ve şehrin yaklaşık 3000 kişilik Türk sakini katledildi. Avrupa kaynaklarında Navarin katliamı hakkında bilgiler onlarca yıl sonra yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Menemen Katliamı</span>

Menemen Katliamı, 16-17 Haziran 1919'da Yunan askerleri ve Rum yerlileri tarafından Türk sivillere karşı yapılan bir katliamdır. İtilaf Devletleri Kontrol Komisyonu Menemen'de yaşanan bu olayı katliam olarak teyit etti.

<span class="mw-page-title-main">Hamidiye Katliamları</span> 1890ların ortalarında Osmanlı İmparatorluğunda Ermenileri hedef alan katliamlar

Hamidiye Katliamları veya bazı Türkçe olmayan kaynaklarda geçen adlarıyla 1894-1896 Ermeni katliamları ve Büyük Katliamlar, 1890'ların ortalarında Osmanlı İmparatorluğu hükûmeti tarafından ülkede yaşayan Ermenilere yapıldığı iddia olunan katliamlardır. Katliamlar sonucu ölenlerin sayısı 80.000 ile 300.000 arasında gösterilmekte, dönemin gazete haberlerine göre 50.000 çocuğun ise yetim kaldığı belirtilmektedir. Kırım, The New York Times 'ın Eylül 1895 tarihli makalesindeki başlıkta Ermeni Holokost olarak geçiyordu. Buna karşın Osmanlı kaynakları ise aksi iddia olarak böyle bir sayıda Ermeninin öldürülmediği Müslümanların katledildiği Ermeni Çetelere karşı operasyon yapılıp bu çetelerin ve isyanların bastırıldığı iddiasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Kudüs Kuşatması (1099)</span>

Kudüs Kuşatması, 7 Haziran – 15 Temmuz 1099 tarihlerinde Fâtımî Devleti toprağı olan Kudüs'ün Toulouse Kontu Raymond de Saint-Gilles önderliğindeki Haçlılar tarafından kuşatılmasıdır ve ele geçirilmesidir. Savaşın ardından burada Kudüs Krallığı kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Yalova Katliamı</span> Nisan-Mayıs 1921de Yunan, yerli Rum ve Ermeniler tarafından Yalova bölgesinde Müslümanlara yapılan katliam

Yalova Katliamı, Nisan-Mayıs 1921'de Yunan ordusunun işgali ile birlikte yerli Rum ve Ermeniler tarafından Yalova bölgesinde Müslümanlara uygulanan mezalimdir. Bölgedeki Müslüman köylerinin neredeyse tamamı yakıldı, binlerce insan öldürüldü veya mülteci durumuna düştü.

<span class="mw-page-title-main">Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında katliamlar</span>

Hem Osmanlı İmparatorluğu güçleri hem de Yunan devrimcileri tarafından işlenen Yunan Kurtuluş Savaşı sırasında birçok katliam vardı. Savaş, çatışmanın her iki tarafındaki sivil yaşamına ve savaş esirlerine yönelik saygı eksikliği ile nitelendirildi. Özellikle İyonya, Girit, İstanbul, Makedonya ve Ege adalarında Yunanlara yönelik katliamlar gerçekleşirken, Osmanlılar ile özdeşleşen Türk, Arnavut, Osmanlı yanlısı Yunanlar ve Yahudi nüfusu, özellikle Yunan kuvvetlerinin baskın olduğu katliamlara maruz kalmıştı. Ege, Girit, Orta ve Güney Yunanistan'da yerleşmiş Yunan toplulukları öldürülmüş ve Mora Yarımadası'ndaki Türk, Arnavut, Yunanlar ve küçük Yahudi cemaatleri de aynı şeyleri yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sakız Adası Katliamı</span>

Sakız Adası Katliamı, 1822'de Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında Sakız Adası'ndaki on binlerce Yunan'ın Osmanlı askerleri tarafından öldürülmesi olayıdır. Çevre adalarda yaşayan Yunanlar, Sakız Adası'na gelmiş ve ada halkını isyana katılmaları için cesaretlendirmişti. Buna karşılık Osmanlı askerleri adaya çıktı ve binlerce kişiyi öldürdü. Hristiyanların katledilmesi uluslararası toplumda kızgınlığa neden oldu ve Yunanların dünya genelinde destek görmesine yol açtı.

George Finlay, İskoç tarihçi.

<span class="mw-page-title-main">İpsara'nın İmha Edilmesi</span> Osmanlı İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen katliam

İpsara'nın Yok Edilmesi, Osmanlı ordusunun, 5 Temmuz 1824'te İpsara adasındaki Yunan sivilleri katlettiği katliam. George Finlay'e göre katliamdan önce ada nüfusu 7.000 kadardı. Katliamdan beri, ada nüfusu hiçbir zaman 1.000'i geçmemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Laşit Katliamları</span>

Lassithi Katliamları 1897'de yaşanmış, etnik Türk ve Müslüman sivillere yönelik bir katliamdır. Doğu Girit'in Lassithi bölgesinde yaşandı. 850'den fazla veya yaklaşık 1,000 sivil öldürüldü.

<span class="mw-page-title-main">50-50 Teorisi</span>

50-50 Teorisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın Batı Cephesi boyunca Yunan ordusu ve Rum isyancılar tarafından Türklere karşı gerçekleştirilen savaş suçlarının Rum Kırımı kadar kötü ve iki olayın aynı şiddette olduğu fikridir. Fikir Türk halkı arasında ilk olarak Türk ordusunun Yunan işgali altındaki topraklarda ilerlemesi ve böylece Türk halkının Yunan ordusunun oluşturduğu tahribata tanık olması ile ortaya çıkmış, ilk kez 1926'da George Horton'ın The Blight of Asia kitabında ele alınmıştır. Her ne kadar Horton kitabında 50-50 Teorisi'nin yanlış olduğunu ve Yunanlar tarafından katledilen Türklerin Rum Kırımı'na "50-50 değil 1'e 10.000 bile olamayacağını" söylese de, Horton'ın bu tavrı hem Türk hem de Türk olmayan akademisyenler tarafından Türk düşmanı ve aşırı Filhelenist olarak yorumlanıp tarihi çarpıtmak ile suçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ömer Viryoni</span>

Vezir Ömer Vrioni Paşa, Mısır’da Napoleon Bonaparte’a karşı savaşlarda üstün başarılar kazanmıştır. Yunan İsyanı’nın bastırılması sırasında önemli görevler almıştır. Mora İsyanı sırasında Atina garnizonunu isyancılara karşı savunmuştur. Vezirlik yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Macaristan'da Holokost</span>

Holokost'un Macaristan'daki tezahürleri, başta Mart 1944'te Macaristan'ın Nazi Alman işgâline girmesinin ardından yer almak üzere Macaristan Yahudilerinin yarısından fazlasının mülksüzleştirilmesi, tehcir edilmesi ve katledilmesini içerir.

Monemvasia Katliamı, Yunanistan'ın Mora yarımadasında bulunan Monemvasia (Benefşe) şehrinde Yunanistan bağımsızlık savaşı sırasında yaşanan katliamlardan biridir.

Tripoliçe Muharebesi, 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı ve Orlov İsyanı'nda evre.

İsmail Gibraltar, Yunan İsyanı esnasında Mısır filosunun komutanı olarak faal olan bir Osmanlı amiraliydi.

1821 İstanbul katliamı, Yunan İsyanı'nın (1821-1829) patlak vermesine misilleme olarak Osmanlı İmparatorluğu yetkilileri tarafından İstanbul'daki Rum toplumuna karşı düzenlenmiştir. Yunan ayaklanmasının ilk haberleri Osmanlı başkentine ulaşır ulaşmaz, toplu infazlar, pogrom tipi saldırılar, kiliselerin yıkılması ve şehrin Rum nüfusunun mallarının yağmalanması meydana geldi. Olaylar, Ekümenik Patrik 5.Gregorios'un asılması ve Tercüman Konstantinos Moruzi'nin başının kesilmesiyle sonuçlandı.