İçeriğe atla

Trikaya

Trikaya (Sanskritçe, kelime anlamıyla "Üç Beden"; Çince: 三身, sānshēn, Japonca: sanjin) gerçekliğin ve Buda'nın doğasını açıklayan önemli bir Budist öğretidir. Trikaya doktrini M.S 4. yüzyılda bugün bilinen şeklini almıştır. Doktrin kısaca, Buda'nın üç Kaya'ya ya da bedene sahip olduğunu söyler: nirmanakaya (zaman ve uzayda kendini dışa vuran beden), sambhogakaya (neşe ve ışığın dışa vurumu olan ortak haz bedeni), Dharmakaya (aydınlanma prensibinin vücud bulduğu, kısıtlama veya sınır tanımayan Gerçek beden).

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nü</span>

, çıplak anlamına gelen, Fransızca, 'nu' kelimesinden kaynaklanır. İnsan bedeninin çıplak olarak resmedildiği eserlere verilen isimdir.

Astral seyahat terimi okültizmde ve teozofide kullanılan bir terim olup kişinin uyku gibi hâllerde parapsikolojiye inanan kişilerce esîrî beden ya da astral beden ya da süptil maddelerden oluştuğu söylenen "bedeniyle" fiziksel bedeni dışında, yine bu kişiler tarafından iddia edildiğine göre bilinci yerinde olarak başka mekânlarda dolaşmak üzere yaptığı yolculuğa ve bu bedeniyle geçirdiklerini söyledikleri deneyimlere denir.

<span class="mw-page-title-main">Buda</span> mükemmel aydınlanmaya erişen varlık

Buddha, Sanskrit dilinde “uyanmak, idrak etmek, bilinçlenmek” anlamına gelen “budh” fiilinin geçmiş zaman kipidir. "Uyanmış, idrak etmiş, bilinçlenmiş” anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Beden sosyolojisi</span>

Beden toplum bilimi; insanların bir araya gelmesiyle bilinçsizleşmesi, kendi aklını kullanamamasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Truman Doktrini</span>

Truman Doktrini, 1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Harry Truman tarafından Sovyet tehdidine karşı hazırlanmış plandır. Truman Doktrini, Amerika Birleşik Devletleri'nin uluslararası politikasının değiştiğini ve Sovyet karşıtlığının bu yeni politikada temel esas olduğunu ilan etmiştir. Bu doktrin ile Amerika Birleşik Devletleri "komünizm tehdidi" altındaki devletlere mali ve askeri yardım yapacağını açıklamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ruh</span> yaşayan bir varlığın manevi özü

Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Gotama Buda</span> Budizmin kurucusu olan dinî öğretmen

Sidarta Gotama, yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda, peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.

Upanişad, Hinduizm'in felsefi ve daha çok mistik yapıdaki kutsal kitaplarıdır, Şruti kategorisinde yer alırlar. Anlamı "yanıbaşına oturmak"tır. Bu metinler geçmişte Hindu rişilerinin ("peygamberlerin") öğrencilerine öğrettiği gizli bilgilerdi, Vedalar'ın sonu (Vedanta) ve tamamlayıcısı olarak görülürler.

Gıda ya da besin, yaşamı sürdürmek için gereksinim duyulan inorganik ve organik kimyasal maddeleri topluca belirten terim.

Brejnev Doktrini, Soğuk Savaş dönemi sırasında Sovyetler Birliğinin dış politikasını belirleyen bir doktrindir.

Waldorf eğitimi, Rudolf Steiner tarafından yine onun kurucusu sayıldığı antropozofi ilkeleri üzerinde şekillenen bir eğitim sistemidir. 20. yüzyılın başlarında oluşturulan bu eğitim prensipleri, 1919 yılında Almanya'nın Stuttgart şehrinde kurulan ilk Waldorf okulu ile uygulanmaya başlandı.

Budist felsefede anatta (Pāli) ya da anātman (Sanskritçe) "bensizlik" veya "ayrı bir benliğin yokluğu" olarak tanımlanan kavramdır. Geçicilik (anicca) ve ızdırap (dukkha) ile birlikte olgular dünyasının üç özelliğinden biridir. Kimi araştırmacılara göre, "bensizlik, insanlarda ve nesnelerde kısıtlayıcı ben kimliğinin yokluğu" anlamına gelmektedir. Buda'nın açıkça reddettiği yeniden doğumdan sonra varlığını sürdüren bir ruh ya da Ben'in varlığı anlamına gelen atta (Pāli) ya da ātman (Sanskrit) kavramının tam karşıtıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şingon Budizmi</span> Japonyada budizm ekolü

Şingon Budizmi Japonya'da önemli Budist okullardan biridir; "Japon ezoterik Budizmi" olarak da adlandırılır. Günümüzde Tibet Budizmi ile birlikte Vajrayana Budizminin önemli kollarından birini oluşturur. Şingon kelimesi oluşturan kanjiler, Çincede "zhen yan" şeklinde okunur ve mantra anlamında kullanılmaktadır.

Budizm genelde bir din olarak kabul edilir; ancak kimi zaman Budizm için “ruhani felsefe” tanımı da yapılmaktadır. Bunun nedeni Budizm'de mutlak bir yaratıcı tanrı fikri bulunmamasıdır. Buda'nın yaşadığı dönemlerden itibaren, bir yaratıcı kavramının bulunmayışı Budist düşüncenin ayırt edici özelliklerinden biri olagelmiştir. Budizmin yaklaşımı klinik ve sistematiktir; Dört Yüce Gerçek’te Buda ızdırap sorununu analiz etmiş, kökenindeki nedeni teşhis etmiş ve ızdırabı ortadan kaldıracak reçeteyi yazmıştır. Buda’nın öğretilerine göre, sekiz katlı asil yolu izleyen tüm duyarlı varlıklar, “bensizlik” (anatta) kavramının kavranması yoluyla cehaleti, dolayısıyla acıyı ortadan kaldırabilir. Bu nedenle, Budizm bir yaratıcı tanrı kavramına değil, ahlak, meditasyon ve bilgelik kavramlarına dayanmıştır. Bu açıdan Budizm, nihai bir "benlik" tanımlayan Hindu düşüncesiyle çelişir.

<span class="mw-page-title-main">On İkinci Doktor</span>

On İkinci Doktor, Doctor Who adlı Birleşik Krallık bilimkurgu dizisinde Doktor'un on ikinci yüzü. Peter Capaldi, On ikinci Doktor rolünü ilk olarak The Time of the Doctor bölümünde oynamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Reagan Doktrini</span> Soğuk Savaşın sonuna kadar Amerikan stratejisi

Reagan Doktrini, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Ronald Reagan'ın Soğuk Savaş'ın son yıllarında Sovyetler Birliği ve komünistlerin dünya üzerindeki etkisini kırmayı amaçlayan bir dış politika stratejisydi. Doktrin her ne kadar 10 yıldan az bir süre uygulandıysa da 1980'lerden Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991 yılına kadar ABD dış politikasının merkezindeydi.

<span class="mw-page-title-main">Yelkenci bağı</span>

Yelkenci bağı bir ip ya da sırık ucundan uç yönünde çekmesi gereken ipi oraya tutturmaya yarayan bir bağdır. Askı amaçlı kullanılabilir, o zaman 3 sarmal yeterlidir. Ayrıca sürtünme düğümü olarak kullanılır o zaman daha fazla sarmal atılır. Sarkıt bağına benzer ama daha üstündür.

Beden dışı deneyim bir kişinin kafaya veya bedene ani darbeler alması sonucu, ameliyat sırasında, fizikî bedenden bağımsız yaşadığı deneyimdir. Deneyimleyen kişilerin iddiasına göre kişi kendi vücudunu ve bulunduğu mekânı dışarıdan gözlemler. Kendini hafif ve vücudun fiziksel sınırlamalarından kurtulmuş hisseder. Duvarların ve nesnelerin içinden bir hayalet gibi geçebilir. Parapsikolojide astral seyahat kelimesinin bir nevi bilimsel karşılığıdır. Sayısı azımsanmıyacak derecede insan tarafından deneyimlendiği beyan edilse de, sözdebilim sınırları içerisinde kalır.

Dharmakaya'yı tam manası ile anlamak için "trikaya" 'nın tümünü az çok bilmek gereklidir.

<span class="mw-page-title-main">Budist felsefe</span>

Budist felsefe, Gotama Buda'nın ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.