Kulak (auris), işitme işlevini gören ve denge organını içinde bulunduran anatomik yapıdır. Vestibüler sistemi kullanarak işitmeyi ve vücut dengesini sağlar. Kulak; dış kulak, orta kulak ve iç kulak olacak şekilde üç kısımda incelenir.
Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.
Nöropatik ağrı sinir sistemindeki sinirlerin doğrudan hasar görmesinde ortaya çıkan ağrıdır.
Nörolojik bozukluk, sinir sisteminde meydana gelen herhangi bir bozukluktur. Beyin, omurilik ya da diğer sinirlerde görülen yapısal, biyokimyasal ya da elektriksel anormallikler belirtilere dahildir. Bu belirtilerden bazıları felç, kas zayıflığı, zayıf motor koordinasyonu, hissiyat kaybı, nöbetler, konfüzyon, ağrı ve şuur değişikliğidir.
Reseptör ya da almaç, sinir veya epitel hücrelerden oluşan, ortamda bulunan çeşitli şekillerdeki enerjinin impulsa dönüştürülmesini sağlayan duyu tüyleri. Reseptörler dış ortamdaki değişimlerin yanı sıra iç ortamdaki değişimleri de algılayabilir. Dış çevreden gelen uyartıları alan reseptörlere dış reseptör, iç çevreden gelen uyartıları alan reseptörlere ise iç reseptör denir. Bu şekilde duyu organlarımızla alınarak sinir sistemine taşınırlar. Duyu organlarından gelen bilgilerin farklı algılanmasındaki neden, reseptörlerden gelen bilgilerin uç beyindeki değerlendirme merkezlerinin farklılık göstermesindendir.
Kafa veya baş, anatomide hayvan ve insanların en rostral bölümünde bulunan, genellikle beyin, göz, kafatası, kulak, burun ve ağızı içeren kısımdır.
İşitme veya duyma, canlıların etraflarında oluşan sesleri işitme organları vasıtasıyla algılamasıdır.
Metensefalon, artbeynin bir parçasıdır ve pons ile beyinciki oluşturur. 4. ventrikülün bir kısmını, trigeminal siniri, nervus abdusensi, fasiyal siniri ve vestibülokohlear sinirin bir kısmını içinde barındırır.
Beyinsapı, beynin alt kısmıdır ve yapısal olarak medulla spinalis olarak devam eder. Kafa sinirleri yolu ile yüz ve boynun motor ve duyusal inervasyonunu sağlar. Beyinsapı küçük olmakla birlikte, beyin ile vücudun geri kalan kısmı arasındaki bütün sinir bağlantısı buradan geçtiğinden hayati öneme sahip bir bölgedir. Buradan geçen yollar, kortikospinal yol (motor), arka kolon-medial lemniskus yolu ve spinotalamik yoldur. Beyinsapı, kalp ve solunum sisteminin çalışmasının düzenlenmesinde de önemli rol oynar. Merkezi sinir sistemini de düzenler ve bilincin oluşmasında ve uyku düzeninde anahtar görevi yapar.
Parestezi ciltte hissedilen ve belirgin uzun süreli etkisi olmayan, karıncalanma, uyuşma, iğnelenme, yanma hissi. Huzursuz bacak gibi sendromlarda karıncalanma, uyuşma, yanma, kaşıntı ve ağrı eş zamanlı olarak görülebilir. Yunancadaki para ("anormal") ve aisthesia ("his") sözcüklerinden gelir. Ciltteki duyuyu omirilik yoluyla ileten periferal duyu sinirlerindeki veya trigeminal sinir yollarındaki herhangi bir bozukluk paresteziye yol açabilir.
Maksiler sinir (CN V2, Latince: nervus maxillaris) beşinci kraniyal sinir olan trigeminal sinirin (üçüz sinir) üç dalından biridir. Ana işlevi üst çene, burun boşluğu, sinüsler ve damağın ve dolayısıyla yüzün orta kısmının duyularıdır. Hem boy hem de konum olarak, trigeminal sinirin diğer dalları olan oftalmik sinir ile mandibuler sinir arasında kalır.
Sinir, çevresel sinir sistemindeki kapalı, kablo benzeri sinir lifleri demetidir.
Trigeminal sinir, on iki kraniyal sinirden beşincisi ve en büyüğü. Yüzdeki hissiyatı ve ısırma, çiğneme gibi hareketleri sağlar. Oftalmik sinir, maksiler sinir ve mandibuler sinir olmak üzere üç sinire bölünür.
Glossofaringeal nevralji, glossofaringeal-vagus kompleksi uyarılmasıyla ortaya çıkan bir ağrı sendromudur. Dilin 1/3 arka kesimine, farinkse, larinkse, yumuşak damağa gelen uyaranlara yol açan patolojilerin tetikleyici olduğu varsayılır.
Trigeminal nöropatilerin başlıca nedenleri diş hekimliği girişimleri, altçene protezi, toksik maddeler, Gasser gangliyonuna bası, travma, superior orbital fissür sendromudur. Somut nedeni belirlenemeyen olguların bir bölümünde sinir kılıflarının erimesi (demyelinizasyon) düşünülmelidir.
Reader paratrigeminal sendromu'nun başlıca nedenleri kafa travması, hipertansiyon, vaskülit, beyin tabanındaki (parasellar) bir kitle, boyun ana atardamarındaki anevrizmadır. Özellikle trigeminal sinirin göze giden (oküler) dalı etkilenir.
Glossofaringeal sinir 9. kranial sinirdir. Afferent duyu ve efferent motor nöronlar içeren karma bir sinirdir. üst medulla oblangatadan, vagus sinirinin hemen önünden çıkar. Glossofaringeal sinirin motor dalları embriyonik dönemdeki medulla oblangatanın tabanından, duyu dalları ise kranial nöral katlantıdan köken alır.
Superior serebellar arter (SCA) baziller arterin son kısmından (terminal dal) iki tarafa doğru ayrılan dallardır.
Ara sinir, fasiyal sinirin bir dalı olup fasiyal sinirinin motor komponenti ile vestibulokoklear sinir arasında yer alır.Fasiyal sinirin duyusal ve parasempatik liflerini içerir. Fasiyal kanala ulaştığında, genikulat gangliondaki fasiyal sinirin motor kökü ile birleşir. Alex Alfieri, ara sinirin fasiyal sinirin bir parçası değil, ayrı bir kraniyal sinir olarak değerlendirilmesi gerektiğini öne sürmektedir.
Atipik trigeminal nevralji (ATN) veya tip 2 trigeminal nevralji, beşinci kraniyal sinirdin bozukluğundan kaynaklanan trigeminal nevraljinin bir türüdür. ATN'ye bağlı baş ve yüz ağrısının hem nadir görülmesi hem de diğer bazı baş ağrısı bozukluklarıyla örtüşen semptomlara sahip olması nedeniyle tehşisi genel olarak zordur. ATN birden çeşitli semptomlara sebep olabilir, kimi zaman hafif bir baş ağrısı şeklindeyken kimi zaman tipik trigeminal nevraljideki (tip 1 TN) gibi şiddetli ağrılar görülebilir, bunun yanı sıra yanma, batma hissiyatı gibi duyusal semptomlar görülebilir.