Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.
Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.
İskitler veya yayıldıkları doğu bölgelerindeki isimleri ile Sakalar, MÖ 8. yüzyıl ile MS 3. yüzyıl arasında Avrupa'nın doğusu ile Orta Asya'da, Tanrı Dağları ve Fergana Vadisi'ni de içine alan bölgelerde yaşamış, Tuva ve (Altay-Sayan) kökenli, Doğu Avrasya-Batı Avrasya kültür ve genetik bileşenlerini içerdiği varsayılan heterojen göçebe halktır. İskitler için tarih boyunca Grek kaynaklarında Skuthēs (Σκύθης), Asur kaynaklarında Aşguzai, Fars kaynaklarında Sakā ve Çin kaynaklarında Sai tabirleri kullanılmıştır.
Ermeniler, anayurdu Batı Asya'daki Ermeni Yaylaları olan etnik grup ve millettir.
Sanatana Dharma, Hinduizm için Sanskritçe ve diğer Hint dillerinde Vaidika Dharma ile birlikte kullanılan alternatif bir adlandırmadır. Bu terim sınıf, kast veya mezhep farkı gözetmeksizin tüm Hindulara yüklenen "ebedî" ve mutlak görevler ile dinî olarak emredilen uygulamaları ifade eder. Bu dinî uygulamaları takip eden kişiyeyse Sanatani veya Dharmi adları verilir.
Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.
Kelt politeizmi veya Kelt dini, Keltlerin inandıkları politeistik inanç, gelenek ve dinî düşünce ve uygulamaların bütününe verilen isimdir. Kelt dini kendine özgü ve zengin bir mitolojiye sahiptir ki bu mitoloji de Kelt mitolojisi olarak anılmaktadır. Kelt politeizminin zaman zaman Druidizm veya Kelt paganlığı olarak da anıldığı olmuştur. Keltik dinî uygulamaları, Galya'nın Romalılar tarafından işgal edilmeye başlandığı zamandan itibaren bir Romalılaştırmanın işaretlerini taşısa da, bu Romalılaştırmanın etkisi, önemi ve derinliği akademik tartışma konusudur.
Ari ırk, 19. yüzyılın sonlarında Proto-Hint-Avrupa mirasına sahip insanları ırksal gruplarla tanımlamak için ortaya çıkmış ve artık kullanılmayan bir tarihsel ırk kavramıdır. Antropolojik, tarihi ve arkeolojik kanıtlar bu kavramın geçerliliğini desteklememektedir. Kavram, Proto-Hint-Avrupa dilini ilk konuşanların insanlığın üstün bir örneğinin belirgin ataları olduğu ve günümüze kadar onların soyundan gelenlerin Sami ve Hamitik ırklarının yanı sıra Kafkas ırkının bir alt ırkını ya da kendine özgü başka bir ırkı oluşturduğu düşüncesinden türemiştir. Günümüzde, bu gruplar arasındaki yakın genetik benzerlik ve karmaşık karşılıklı ilişkiler nedeniyle, insan popülasyon gruplarını kategorize etmeye yönelik bu taksonomik yaklaşımın yanlış yönlendirilmiş ve biyolojik olarak anlamsız olduğu düşünülmektedir. Irk, kültür ve dilin izomorfizmi, modern akademisyenler tarafından hatalı bir anlayış olarak reddedilmiştir. Ari ırk kavramı 19. yüzyıl boyunca Arthur de Gobineau, Richard Wagner ve bilimsel ırkçılığı daha sonra Nazi ırkçı ideolojisini etkileyen Houston Stewart Chamberlain gibi çeşitli ırkçı ve antisemitik yazarlar tarafından benimsenmiştir. 1930'lara gelindiğinde, kavram hem Nazizm hem de Nordizm ile ilişkilendirilmiş ve Aryan ırkını "üstün ırk" olarak tasvir eden, Aryan olmayanları ırksal olarak aşağı ve yok edilmesi gereken varoluşsal bir tehdit olarak gören beyaz üstünlükçü Aryanizm ideolojisini desteklemek için kullanılmıştır. Bu fikirler Nazi Almanyası'nda Holokost'a yol açan devlet ideolojisinin önemli bir parçasını oluşturmuştur.
Luviler, Anadolu'da yaklaşık olarak M.Ö. 2300'e doğru ortaya çıkmış bir halktır. Benzersiz bir yerli hiyeroglif yazısı ve Mezopotamya'dan ithal edilmiş çivi yazısı ile yazılmış olan Anadolu dillerine mensup Luvice dilini konuştukları da bilinmektedir.
Kast sistemi veya kast, bir bireyin belirli bir sosyal tabakalaşma sistemi içinde doğduğu sabit bir toplumsal gruptur. Böyle bir sistem içinde, bireylerin yalnızca aynı kast içinde evlenmeleri (endogami), genellikle belirli bir meslekle bağlantılı yaşam tarzlarını takip etmeleri, bir hiyerarşi içinde gözlemlenen ritüel bir statüye sahip olmaları ve belirli kastların diğerlerinden daha saf veya daha kirli olduğu düşünülen kültürel dışlama kavramlarına dayalı olarak diğerleriyle etkileşimde bulunmaları beklenir. “Kast” terimi ayrıca karıncalar, arılar ve termitler gibi ösosyal böceklerdeki morfolojik gruplara da uygulanır.
Kurgan hipotezi (teorisi) erken Hint-Avrupa kökenlerinin, Karadeniz-Hazar stepleri'nde bulunan arkeolojik "Kurgan kültürüne" dayandığını öne süren teorilerden biridir. Kurgan Türkçe "korugan" sözcüğünden türetilmiş höyük mezar anlamına gelen bir terimdir.
Yüeçiler, antik bir Orta Asya halkıdır.
Slav mitolojisi, Slavların Hristiyanlığı kabul etmelerinden önce inandıkları çok tanrılı dinin mitolojisidir. Din, Ön Hint-Avrupa dinleriyle bağlantısı olan pek çok dinle ortak özelliklere sahiptir.
Çin kültürü, modern dünyadaki en eski jeopolitik varlık olan Çin'in topraklarında yer alan, en zenginleri 10.000 yıl öncesine dayanan, çok çeşitli alanlardaki muazzam ve karmaşık başarıları kapsar. Nitekim günümüz Çin, hanedanların ve siyasi rejim değişiklikleriyle Çin Şi Huang'ın M.Ö. 221 yılında kurduğu Çin İmparatorluğu'nun doğrudan vârisi olarak görülebilir. Pratiklerin, nesnelerin ve kavramların etkili bir şekilde yayılmasına olanak sağlayan bu süreklilik, Çin kültürünün belli unsurlarına bölgesel ve tarihsel farklılıkların ötesine geçen genel bir görünüm kazandırmaktadır. Bu unsurlardan bazı örnekler, mandarin rejiminde ve toplumsal ve ailevi ilişkilerin kavranmasında görünebilen Konfüçyüsçü etkiler ya da Çin dünyası genelinde benimsenmiş felsefi veya metafizik kavramların ve dini pratiklerinin kökeninde bulunan Taoizm damgası. Çin İmparatorluğu'nun prestiji, bu ortak kültürünün Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya'ya yayılmasına katkıda bulunmasının yanı sıra Çin uygarlığını zenginleştirmiş birçok yabancıyı cezbetmiştir. Diğer kültürel başarılar ancak belli bir bölgeye ya da bir döneme özgüdür. Bu açıdan, Çin kültürünün çeşitli alanlarının 19. yüzyıldan beri Batılı nüfuza ve moderniteye yaklaşma biçimi ve küreselleşmeye karşı göstermeye devam ettiği tepki büyük bir ilgi meselesidir. Çin'in ekonomik gelişimi popüler geleneklere ve sanatlara meydan okumaktadır. Nakış veya tiyatro gibi birçok kültür biçimi kaybolma sürecindedir.
Yamnaya kültürü veya Yamna kültürü geç Bakır Çağı'ndan erken Tunç Çağı'na kadar var olmuş, Ural Nehri, Dinyester ve Güney Bug arasındaki bölgelerde yaşamış halkların oluşturduğu bir arkeolojik kültür. Arkeolojik mezar kazılarınca bulunan mezarların çukur şeklinde odalardan oluşmasından dolayı Çukur Mezar kültürü ve Aşıboyası Mezar kültürü olarak da adlandırılan kültür M.Ö. 3300 ve 2600 yılları arasında var olmuştur.
Proto-Hint-Avrupalılar veya Ön Hint-Avrupalılar, dilsel yeniden yapılandırmalara göre Hint-Avrupa dillerinin atası olan Proto-Hint-Avrupa dilini konuşmuş Avrasya'nın tarih öncesi insanları.
Hurri-Urartu dilleri; sadece Hurrice ve Urartuca olmak üzere, bilinen iki dilden oluşan, Antik Yakın Doğu'nun soyu tükenmiş bir dil ailesidir.
Hipergami, sosyal bilimlerde kendisinden daha yüksek kast veya sosyal statüye sahip bir eşle evlenen bir kişinin eylemi veya uygulaması için kullanılan bir terimdir.
Ana Ermenice, Ön-Ermenice veya Proto-Ermenice) Ermenice: նախահայերեն
Proto-Hint-Avrupa mitolojisi, varsayımsal Proto-Hint-Avrupa dilini konuşan Proto-Hint-Avrupalılarla ilişkilendirilen mitler ve tanrılar bütünüdür. Mitolojik motifler direkt olarak doğrulanmamış olsa da, karşılaştırmalı mitoloji üzerine çalışan bilim insanları, Proto-Hint-Avrupalıların orijinal inanç sistemlerinin bazı kısımlarının sonraki geleneklerde hayatta kaldığı varsayımına dayanarak, Hint-Avrupa dilleri arasında bulunan benzerliklerden miras kalan ayrıntıları yeniden yapılandırdılar.