İçeriğe atla

Tricinsiyet

Tricinsiyet ve Tricinsiyetçilik iki cinsiyetli olmayan ancak bir ila üç cinsiyet arasında değişerek süregelen davranışlar sergileyen, kadın, erkek ve üçüncü cins[1] olmak üzere kendi içlerinde üç tane cinsiyetin olduğunu hisseden ve buna göre davranan kişilerin cinsel kimliğidir.[2][3][4]

Tricinsiyete sahip bir kişi; ruh haline ya da durumuna bağlı olarak, bir cinsiyetten başka bir cinsiyete kayabilecek davranış sergileyebilir.[5] Cinsiyet değişkenliğine sahip bir kişi aynı anda bir ya da daha fazla cinsiyeti bir arada yaşayabilir.[6] Ama her durumda tricinsiyet insanların cinsel yönelimleri aynı kalır, cinsel yönelimleri ve cinsiyetleri bağımsız nöral mekanizmaları ile ilişkilidir.[7][8][9] Çoğu kez toplumsal cinsiyet ile biyolojik cinsiyeti, toplum önünde ayırt etmek zordur.[7][8][9] Diamond, Milton ve Dick Swaab tarafından yapılan araştırmalarda örneklerde görülen cinsiyete ilişkin davranışlar, düşünceler ve duygular ancak beyinde tanımlanabilir.[10]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "www.hurriyet.com.tr Üçüncü cinsiyet geliyor". 9 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2016. 
  2. ^ Leslie Feinberg, Trans Liberation: Beyond Pink Or Blue, sayfa 53-4, Beacon Press, 1999, ISBN 0-8070-7951-0, ISBN 978-0-8070-7951-5.
  3. ^ Maurianne Adams, Lee Anne Bell, Pat Griffin, Teaching for diversity and social justice, sayfa 224,CRC Press, 2007, ISBN 0-415-95200-X, 9780415952002.
  4. ^ Timothy F. Murphy, Reader's guide to lesbian and gay studies, Taylor & Francis, 2000, sayfa 588, ISBN 1-57958-142-0, ISBN 978-1-57958-142-8.
  5. ^ Gilbert H. Herdt, Third sex, third gender: beyond sexual dimorphism in culture and history, Zone Books, 1996, ISBN 0-942299-82-5, ISBN 978-0-942299-82-3.
  6. ^ Alexia Elejalde-Ruiz, "For the young, gender is fluid 22 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", Chicago Tribune, 18 Kasım 2009.
  7. ^ a b Zhou, Jiang-Ning; Hofman, Michel A.; Gooren, Louis J. G.; Swaab, Dick F. (1995). "A sex difference in the human brain and its relation to transsexuality". Nature. 378 (6552). ss. 68-70. doi:10.1038/378068a0. PMID 7477289. 
  8. ^ a b Kruijver, FP; Zhou, JN; Pool, CW; Hofman, MA; Gooren, LJ; Swaab, DF (2000). "Male-to-female transsexuals have female neuron numbers in a limbic nucleus". The Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism. 85 (5). ss. 2034-41. doi:10.1210/jcem.85.5.6564. PMID 10843193. 
  9. ^ a b "Gay men and heterosexual women have similarly shaped brains, research shows". 23 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2016. 
  10. ^ Diamond, Milton (2006). "Biased-Interaction Theory of Psychosexual Development: "How Does One Know if One is Male or Female?"". Sex Roles. 55 (9–10). ss. 589-600. doi:10.1007/s11199-006-9115-y. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eşcinsellik</span> Aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantiklik, cinsel çekim ya da cinsel davranış

Eşcinsellik veya homoseksüellik, aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir yönelim olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekimleri yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.

Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.

<span class="mw-page-title-main">Transseksüellik</span> kişinin kendisini farklı bir cinsiyet kimliğinde hissetmesi veya cinsiyet değiştirmesi

Transseksüellik, kişinin, kendisini atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumudur. Transseksüellik, kişinin cinsiyet kimliğini belirtir, bu sebeple cinsel yönelim ile karıştırılmamalıdır. Transseksüel bir kişi heteroseksüel, homoseksüel, aseksüel ya da biseksüel gibi cinsel yönelimlere sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel yönelim</span> kalıcı cinsel çekim modeli

Cinsel yönelim kişilerin karşı cinsiyete, hemcins veya cinsiyete veya birden fazla cinsiyete karşı romantik veya Cinsel çekim hissetmeye yönlendiren kalıcı kişisel bir niteliktir. Bu çekimler genellikle karşıcinsellik (heteroseksüellik), eşcinsellik (homoseksüellik), biseksüellik, altında toplanır; bununla beraber aseksüellik de bazen dördüncü kategori olarak tanımlanır. Bu kategoriler cinsel kimliklerin daha ayrıntılı dünyasını yönleridir. Örneğin, insanlar panseksüel veya poliseksüel, veya hiçbirinden olmak gibi diğer etiketleri de kullanabilir. Amerikan Psikologlar Derneği'ne göre, cinsel yönelim "aynı zamanda bir kişinin bu çekimlere dayanan, davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar".

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji ve cinsel yönelim</span>

Biyoloji ve cinsel yönelim, biyolojinin insan cinsel yöneliminin gelişimindeki rolünü inceleyen araştırma konusudur. Cinsel yönelimin kökeni olarak kesin bir şekilde tek bir ana sebep veya kaynak bulunamamıştır. Çeşitli araştırmaların sonuçları farklı hatta çelişen noktalara işaret etmektedir. Bilim insanları cinsel yönelimin genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğu üstüne hipotez kurmuştur. Cinsel yönelimin nedenlerini açıklama konusunda biyolojik teoriler daha çok benimsenmiştir ve biyolojik faktörler, genetik faktörlerle erken rahim ortamının kompleks etkileşimini içerebilir. Heteroseksüel, eşcinsel, biseksüel veya aseksüel yönelimin gelişimiyle bağlantılı olabilen bu faktörler genleri, doğum öncesi hormonları ve beyin yapısını kapsamaktadır.

Çevre ve cinsel yönelim insanların cinsel yöneliminin gelişimindeki olası çevresel faktörleri konu alır. Bazı araştırmacılar çevresel faktörleri hormonal faktörlerden ayırırken diğerleri doğum öncesi hormonlar gibi biyolojik faktörleri çevresel faktörlerin bir parçası olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Doğum öncesi hormonlar ve cinsel yönelim</span>

Doğum öncesi hormonal teori, belli hormonların fetüsün cinsiyet farklılaşmasında rol oynaması gibi kişinin cinsel yönelimine de etki ettiğini söyler. Doğum öncesi hormonlar cinsel yönelimin ana belirleyicisi olabilir ya da genler, biyolojik faktörler, çevresel ve sosyal durumlarla birlikte yardımcı bir faktör olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Nöroloji ve cinsel yönelim</span>

Cinsel yönelim, bir bireyin, cinsellikle ilgili davranışlarını, düşüncelerini ve/veya duygularını kapsayan kişisel veya toplumsal kimliğini ifade eder. İnsanların cinsel yöneliminin gelişiminin nasıl olduğu ve mekanizmaları belirsizliğini sürdürmektedir. Bu konuda ortaya atılan birçok teori kurgusal ve tartışmalıdır. Ama nöroloji bilimindeki gelişmeler sonucu cinsel yönelimle bağlantılı karakteristikler açıklanabilmektedir. Araştırmalar insanların cinsel yönelimiyle ilgili yapısal sinirler bağlantılar, fonksiyonel ve/veya bilişsel ilişkiler keşfetmiş ve gelişimsel teoriler ortaya atmıştır.

Transeksüelliğin etiyolojisi, başka bir deyişle transeksüelliğin nedenleri birçok transeksüelin, doktorların, psikologların, diğer ruh sağlığı profesörlerin ve transeksüellerin aile üyeleri ve arkadaşlarının ilgi konusudur. Transeksüellik, biyolojik cinsiyetten ve bu cinsiyetin tipik davranışlarından farklı ifade edilmesiyle ilgidir. Bu huzursuzluk, cinsiyet hoşnutsuzluğu olarak adlandırılır.

Cinsiyet ataması veya biyolojik cinsiyet ataması, kişinin doğumu sırasında dış üreme sistemi özelliklerine bakarak tıp tarafından cinsiyetinin belirlenmesidir. Doğumların büyük çoğunluğunda ebe, hemşire veya hekim tarafından bebeğin üreme sistemi kontrol edilerek ikili cinsiyet sistemindeki "kadın" veya "erkek" atamasından biri yapılır. Atama aynı zamanda doğum öncesi cinsiyet muhakemesi sayesinde doğumdan önce de gerçekleşebilir.

Cinsiyet rolü olarak da bilinen bir cinsiyet rolü, bir kişinin cinsiyetine bağlı olarak bir kişi için genellikle kabul edilebilir, uygun veya arzu edilir olarak kabul edilen bir dizi davranış ve tutumu kapsayan sosyal bir roldür. İstisnalar ve varyasyonlar olmasına rağmen, toplumsal cinsiyet rolleri genellikle erkeklik ve kadınlık kavramlarına odaklanır.

Üçüncü cinsiyet veya üçüncü cins, bireylerin hem kendileri hem de toplum tarafından ne erkek ne de kadın olarak kategorize edildiği bir kavram. Ayrıca, üç veya daha fazla cinsiyeti tanıyan toplumlardaki bir toplumsal kategoriyi ifade eder. Üçüncü terimi genellikle "diğer"i kastediyor olarak anlaşılır; bazı antropologlar ve sosyologlar açıklanan dördüncü, beşinci, ve "bazı" cinsiyetleri ifade ederler.

Biyolojik ve toplumsal cinsiyet ayrımı, biyolojik cinsiyet (eşey) ile toplumsal cinsiyet kavramları arasındaki farkı ortaya koyar. Biyolojik cinsiyet, bireyin üreme sistemi anatomisiyle ikincil cinsiyet özelliklerini ifade ederken; toplumsal cinsiyet, kişinin biyolojik cinsiyetine bağlı olarak toplumsal rollerini veya kişinin iç farkındalığına bağlı olarak kendi cinsiyetini tanımlamasını ifade eder. Bazı durumlarda, bireyin atanmış cinsiyeti ile toplumsal cinsiyeti aynı hizada olmayabilir ve kişi transcinsiyetli, ikili cinsiyet dışı veya cinsiyet uyumsuz olabilir. Bazı durumlarda ise, birey cinsiyet atamasını güçleştiren biyolojik cinsiyet özelliklerine sahip olabilir ve kişi erdişi olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kinsey ölçeği</span>

Kinsey ölçeği ya da diğer adıyla Heteroseksüel-Homoseksüel Derecelendirme Ölçeği, bir kişinin cinsel yönelimini belirli bir deneyime veya bir uyarıcıya verdiği reaksiyona göre tanımlamak için kullanılan ölçek. Ölçek 0 ila 6 arasındadır; 0 sadece heteroseksüel, 6 sadece homoseksüel anlamına gelir. Kinsey Raporlarının hem erkek hem de kadın versiyonlarında "X" olarak nitelendirilen, "sosyo-cinsel temas veya tepki yok" anlamına gelen bir ölçüt daha vardır. Raporlar ilk olarak Sexual Behavior in the Human Male (1948) adlı kitapta Alfred Kinsey, Wardell Pomeroy ve diğerleri tarafından yayımlandı. İnsan Erkeğinde Cinsel Davranış'ta (1948) yayınlandı. Daha sonra kitabın kadın versiyonu olan Sexual Behavior in the Human Female (1953) kitabında da yer aldı.

Cinsiyet disforisi (CD), bir kişinin cinsiyet kimliği ile doğduğu cinsiyet arasındaki uyumsuzluk nedeniyle hissettiği sıkıntı. Cinsiyet disforisi olan insanlar tipik olarak trans olmaktadır. Teşhis etiketi cinsel kimlik bozukluğu (CKB), DSM-5'in yayımlandığı 2013 yılına kadar kullanılmış, daha sonrasında ise durum, bozukluk terimi ile ilişkili sosyal stigmayı gidermek için yeniden adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Non-binary cinsiyet</span> normatif ve ikili olmayan cinsiyet kimliği; sadece erkeksi veya kadınsı olmayan cinsiyet kimlikleri aralığı

Non-binary, ikilik dışı cinsiyet veya genderqueer, cinsiyet kimliklerinin maskülen veya feminen olmayan, yani ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimliklerini kapsayan bir spektrumudur. Birçok non-binary birey, kendisini doğduğu cinsiyetten farklı bir cinsiyetle tanımladığından non-binary kimlikleri transgender şemsiyesinin kapsamı altına da girebilir.

Cinsiyet kimliği, kişinin kendi cinsiyetine ilişkin kişisel duygusudur. Cinsiyet kimliği, bir kişinin atanmış cinsiyetiyle ilişkili olabilir veya ondan farklı olabilir. Çoğu bireyde, cinsiyetin çeşitli biyolojik belirleyicileri, bireyin cinsiyet kimliğiyle uyumludur ve tutarlıdır. Cinsiyet ifadesi tipik olarak bir kişinin cinsiyet kimliğini yansıtır, ancak bu her zaman böyle değildir. Bir kişi, belirli bir toplumsal cinsiyet rolüyle tutarlı davranışlar, tutumlar ve görünümler ifade etse de, bu tür ifadeler mutlaka cinsiyet kimliklerini yansıtmayabilir. Cinsiyet kimliği terimi, 1964 yılında psikiyatri profesörü Robert J. Stoller tarafından icat edildi ve psikolog John Money tarafından popüler hale getirildi.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet</span> kadınlık ve erkeklik arasındaki ayırt edici fiziksel, zihinsel ve davranışsal özellikler

Toplumsal cinsiyet, kadınlık ve erkeklik ile ilgili ve bunlar arasında ayrım yapan özellikler dizisidir. Bağlama bağlı olarak bu, cinsiyete dayalı sosyal yapıları ve cinsiyet kimliğini içerebilir. Çoğu kültür, cinsiyetin iki kategoriye ayrıldığı ve insanların birinin veya diğerinin parçası olarak kabul edildiği bir cinsiyet ikiliği kullanır; bu grupların dışında olanlar ikili olmayan şemsiye terim kapsamına girebilir. Güney Asya'daki hicralar gibi bazı toplumların "erkek" ve "kadın" dışında belirli cinsiyetleri vardır; bunlara genellikle üçüncü cinsiyetler denir.). Çoğu akademisyen, cinsiyetin sosyal organizasyon için merkezi bir özellik olduğu konusunda hemfikirdir.

İkili cinsiyet, sosyal sistem veya kültürel inanç yoluyla cinsiyetin iki farklı, zıt maskülen ve feminen formda sınıflandırılmasıdır.

Toplumsal cinsiyet ve cinsel çeşitlilik (GSD) veya basitçe cinsel çeşitlilik, bu çoğulluğu oluşturan kimliklerin, davranışların veya özelliklerin her birini belirtmeye gerek kalmadan cinsiyet özelliklerinin, cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin tüm çeşitliliğini ifade eder.