Gey, eşcinsel anlamında bir sıfat, terim ve isim. Genellikle eşcinsel erkekleri belirtmek üzere kullanılan terim, aynı zamanda eşcinsel kadınları tanımlamak için de kullanılmaktadır. Türkçeye İngilizcedeki "gay" kelimesinden; İngilizceye ise Eski Fransızcadaki "gai" kökeninden geçmiştir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen gey terimi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngilizcedeki "gay" kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı da zamanla yok olmaya yüz tutmuştur. Kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.
Katolik Kilisesi, ruhanî başı Roma Başpiskoposu (Papa) olan, en fazla cemaate sahip Hristiyan mezhebi. Dünyada yaklaşık 1,2 milyar mensubu vardır. Katolikler yoğun olarak Güney Amerika'da ve Avrupa'nın güneyinde bulunurlar.
Paskalya, Hristiyanlıktaki en eski ve en önemli yortu. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra 3. günde dirilişi kutlanır. Doğu ve Batı kiliseleri arasında farklılıklar olmakla beraber, Paskalya dönemi yaklaşık olarak mart sonundan nisan sonuna kadar olan dönemdir. Her sene sabit bir tarihte gerçekleşmeyen ve dünya kiliselerinin çoğunda pazar günü kutlanan Paskalya Günü ise, Diriliş Bayramı, Diriliş Pazarı ya da Kıyam Yortusu olarak da adlandırılır.
Romans, özellikle Orta Çağ şövalyelik sistemini anlatışıyla karakterize olmuş bir edebiyat türü. 12. yüzyıl Fransası'nda ortaya çıkmıştır. Benzer tarzda yazılmış öncülü eserler de bazen aynı isimle anılsa da ayrı bir tür olarak romans, Akitanya düşesi Eleanor'un aristokratik çevresinde ortaya çıkmıştır.
Menopoz, kadınlarda âdet kanamalarının (menstrüasyon) ve dolayısıyla üremenin sona ermesi. Menopoz zaman zaman "hayatın değişimi" olarak algılansa da bu tarif, negatif bir anlam taşır ve yerinde değildir. Zira menopoz esnasında fiziksel, zihinsel ve cinsel değişiklikler olduğu doğrudur ancak bunlar "kötüye gidiş" olarak nitelenemezler.
Çok eşlilik veya poligami, bir kimsenin aynı esnada birden fazla kişiyle evli ya da birlikte olmasıdır. Terim çok karılılık (polijini), çok kocalılık (poliandri), eşcinsel çok eşlilik ve grup evliliği durumlarını kapsamakla birlikte -yaygın olması nedeniyle- genellikle polijini ile eşanlamlı olarak kullanılır.
Frenk veya Efrenç, Osmanlı İmparatorluğu'nda Avrupalılara, özellikle de Fransızlara verilen ad. Sözcüğün kökeni muhtemelen 6. yüzyılda Galya'yı fetheden Cermen halkı Franklara dayanır. Galya eyaleti günümüz Fransa'sını ve kısmen Batı Almanya, Belçika ve Kuzey İtalya'yı kapsıyordu.
Pedofili ya da sübyancılık, belirli yaştaki bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlık. Bu rahatsızlığa sahip kişilere pedofili ya da sübyancı denir. Bu terimi daha iyi tanımlayabilmemiz için ICD kodları ve DSM kodları mevcuttur. DSM-V verilerine göre pedofili, "Ergenlik öncesi çocuklara karşı 6 ay boyunca tekrar eden, şiddetli, önüne geçilemez cinsel dürtüler." olarak tanımlanır ve yine DSM-V verilerine göre bir kişiye pedofili tanısı koyulabilmesi için en az 16 yaşında ve ilgi duyduğu çocuklar 11 yaşından küçük olmalıdır. Ek olarak da geç adolesan dönemindeki birisiyle 12 ve 13 yaşındaki bir kişinin birlikteliği pedofili olarak tanımlanmamaktadır. Burada dikkat etmek gerekir ki, adolesan dönem insanlarda 25 yaşına kadar sürmektedir. Ortalama ergenliğe girme yaşı da kızlar için 9 - 11 yaş arası, erkekler için 11'dir. Kızlar da 14 yaşlarına girdiklerinde genellikle pubertal dönemden çıkmış olurlar. Bu konuda ICD kaynağı olarak en detaylı yazıda pedofili, özellikle veya çoğunlukla 11 yaş ve altına duyulan cinsel çekim olarak tanımlanır. Ancak tıbbi tanı olarak 13 yaş sınır olarak kullanıldığı, DSM verilerindeki gibi en az 16 yaşında olup, karşısındaki kişinin 11 yaş ve altında olması gerektiği de belirtilir. ICD bu konularda çok kısa ve yetersiz bilgi verdiği için kaynak olarak DSM verilerini kullanmak daha doğrudur.
Saray, hükümdarların veya dinî liderlerin ikâmet ettiği büyük ve gösterişli yapı. Günümüzde zaman zaman otel veya kamu hizmetinde kullanılan bazı büyük yapıları tanımlamakta da kullanılır.
Aramatyalı Yusuf, Kanonik İnciller'e göre İsa'nın gizli bir öğrencisi ve takipçisi. Kendisi için hazırlattığı kaya mezara İsa'yı koymuştur. Aramatyalı Yusuf'un, yaklaşık olarak MS 30 yılında çarmıha gerilen İsa'nın damlayan kanını Kutsal Kâse'ye koyduğuna inanılır. Hristiyanlığa göre azizdir. Batı Kiliselerinde 17 Mart, Doğu Kiliselerinde 31 Temmuz "Aziz Aramatyalı Yusuf Günü" olarak kutlanır.
Milat, tarih hesaplamalarında İsa'nın doğduğu kabul edilen gün. İsa'nın doğum tarihine dair net bir bilgi olmamakla birlikte, miladi takvime göre oluşturulmuş zaman çizelgesinde başlangıç noktası yani 1 Ocak 1 tarihi olarak kabul edilir. Bu takvimde 0 yılı tanımlanmamıştır. Bu tarihten önceki tarihler milattan önce (MÖ), bu tarihten sonraki tarihler milattan sonra (MS) olarak tanımlanır. Ayrıca İsa'dan önce (İÖ) ve İsa'dan sonra (İS) terimleri de aynı anlamda kullanılır.
Drag queen, eğlence veya moda için genellikle abartılı feminen tavırlar ve toplumsal kadın rolleri benimseyerek kadın kıyafetleri giyen kişi. Drag queen kişilikler genellikle erkekler tarafından yaratılır.
Oxford English Dictionary (OED) [Oxford İngilizce Sözlüğü]; İngilizceden İngilizceye açıklamalı sözlük. İlk sürümü, A New English Dictionary on Historical Principles'ın düzeltilmiş ve geliştirilmiş halidir. İlk kez 1 Şubat 1884'te yayımlanmaya başladı. 19 Nisan 1928'e kadar, 12. yüzyıldan günümüze kadar kullanılan İngilizce kelimelerin yer aldığı 10 cilt yayımlandı. 1933'te the New English Dictionary (NED) olan adı Oxford English Dictionary'ye (OED) çevrildi ve 12 cilt artı ilaveler cildi ile birlikte Oxford'daki Clarendon Press tarafından yeniden yayımlandı.
Nazar ya da kem göz, canlı veya cansız bir varlığın başına kaza veya belâ gelmesine neden olduğuna inanılan bakış. Nazardan özellikle çocukların, hamilelerin ya da hayvanların etkilendiğine inanılır.
Crossdresser, karşı cins ile özdeşleşmiş kıyafetleri giyen kimsedir. Kadın ise erkek kıyafetleri, erkek ise kadın kıyafetleri giyen kimsedir. Kavram, kıyafetlerin yanı sıra, karşı cins ile özdeşleşmiş aksesuarları; saç, sakal, bıyık, kaş modellerini ve makyajı da kapsar. Crossdresser kimseler bunu cinsel yönelimlerinin bir sonucu olarak yapabilecekleri gibi; kimliklerini gizlemek, herhangi bir sanat gösterisinde yer almak ya da cinsel bir fetiş olarak da yapabilirler.
Aerobasi ya da hava akrobasisi, bir hava taşıtını sıra dışı durumlara sokarak; loop, roll, viril gibi normal uçuşta kullanılmayan manevralarla yapılan hassas uçuş. Aerobasi manevraları; gösteri, muharebe, sportif ya da eğitim amaçlı gerçekleştirilir. Aerobasi, çoğunlukla uçak veya planör gibi sabit kanatlı hava taşıtları tarafından gerçekleştirilmekle birlikte bazı helikopter modelleri de kısıtlı aerobasi kabiliyetine sahiptir.
Üniforma; meslekî, kurumsal ya da sanatsal nedenlerle giyilen tek tip kıyafet. Bazen forma olarak kısaltılır ve özellikle sporcu ve öğrenci üniformalarını tanımlamakta kullanılır.
Kont, Avrupa'da bir soyluluk unvanı. Kontun eşine veya kont konumundaki kadına kontes denir. Birleşik Krallık'taki muadili earl'dür. Günümüzde, soyluluk sırasında markiden sonra, markinin olmadığı ülkelerde dükten sonra gelir. Sözcüğün kökeni Latince comes sözcüğüdür.
Filantropizm veya insanseverlik, başkalarının tıbbî, ekonomik ve sosyal standartlarını yükseltmek ve mutluluklarını artırmak için organize faaliyetler düzenlemek. Daha kapsamlı olan hayırseverlik kavramının bir alt kategorisidir ve İslamî vakıflar, kilise yardım grupları, Antik Yunanistan'daki Platon Akademisi gibi oluşumlar filantropik faaliyetlere örnek olarak gösterilebilir.
Huguenot, 1560'lardan başlayarak Fransa'da örgütlenen Protestan Kalvenist cemaati.