İçeriğe atla

Traverten

Pamukkale
Denizli'de bir traverten ocağı

Travertenler, kalsiyum karbonat (CaCO3) bileşimindeki kimyasal tortul kayaçlardır.[1] Yer altı sularının içlerindeki kalsiyum karbonatın belirli koşullar altında çökmesi sonucu meydana gelirler. Bu çökelme zamanla yumuşak hatları olan travertenleri oluşturur. Çökelmede rol oynayan koşullar; buharlaşma, suyun içerdiği karbondioksit (CO2) miktarının azalması, suyun üzerindeki basıncın azalması gibi koşullardır.

Özellikle kaplıcalar tarafından biriken bir kalker biçimidir. Genellikle lifli veya konsantrik bir görünüme sahiptir. Beyaz, ten rengi, krem rengi ve hatta paslı çeşitlerinde bulunur. Genellikle bir kaplıca ağzında veya kireçtaşı mağarasında kalsiyum karbonatın hızlı çökeltilmesi işlemiyle oluşur.

Çökelme dolayısıyla traverten oluşumu yer yüzeyinde olabileceği gibi yer altında, mağara ve galeri gibi doğal boşluklarda da olabilir. Çökelme hızı travertenlerin fiziksel özellikleri üzerinde etkili olur. Çökelmenin yavaş olması travertenlerin kristalli, yoğun, sert ve dayanıklı, hızlı olması ise yumuşak, sünger gibi gözenekli, nispeten hafif ve dayanaksız olmalarına yol açar.

Dünyadaki en güzel traverten örneklerinden birisi Denizli-Pamukkale travertenleridir. Bunun dışında, Antalya çevresinde de traverten taraçlarına rastlanır. Travertenler aynı zamanda mermerle birlikte kullanılan bir yapı malzemesidir. Türkiye'nin Denizli, Bucak-Burdur, Mut-Mersin, Sivas gibi birçok bölgesinde traverten ocakları işletilmektedir. Üretilen malzeme blok, moloz olarak veya fabrikalarda işlenerek ebatlı honlu - cilalı traverten gibi mamuller halinde iç piyasada kullanılmakta veya büyük oranda yurtdışına ihraç edilmektedir.

Etimoloji

Traverten, İtalyanca Travertino kelimesinden türetilmiştir.[2]

Jeokimya

Traverten taşı

Traverten, basınç altında, bünyesinde erimiş karbon dioksit bulunan yeraltı suları, geçtikleri bölgelerdeki kalsiyum karbonatı (CaCO3) eriterek taşır. Suyun aniden açığa, basınçsız ortama çıkması ve karbondioksitin uçması ile, suda erimiş bulunan kalsiyum karbonat çok ince katmanlar halinde kayaların üzerine çöker. Bu birikim zamanla yastık gibi yumuşak hatları olan travertenleri oluşturur.

Türleri

Traverten taraçları

Kalsiyum karbonatlı yer altı sularının yeryüzüne çıktıkları yerlerde içlerindeki kalsiyum karbonatın çökelmesiyle oluşturdukları kademelerdir. Denizli'nin kuzeyinde yer alan Pamukkale travertenleri bunlara tipik bir örnek teşkil eder.[3]

Traverten konileri

Cihanbeyli Otluk Gölü traverten konisi

Yatay veya yataya yakın eğime sahip topoğrafya yüzeylerinde, kalsiyum karbonat içeren kaynakların meydana getirdikleri travertenlerin, suların çıkış noktalarının etrafında yığılıp yükselerek oluşturdukları konik tepelerdir. Traverten konilerine örnek olarak Tuz Gölü'nün güneybatısındaki Acıtuz Gölü'nün yakınında ve içinde yer alan traverten konileri gösterilebilir.[4]

Traverten setleri ve traverten set gölleri

Pamukkale travertenleri

Travertenler bazen akarsu vadilerini enine kesen setler meydana getiriler. Yamaçların alt kısımlarında veya vadi tabanlarından çıkan kaynakların içindeki kalsiyum karbonatın çökelmesi sonucu oluşan bu setlerin arkalarında suların toplanmasıyla traverten set gölleri meydana gelir. Erzincan'daki Otlukbeli Gölü bunlara örnek olarak verilebilir.

Otlukbeli Gölü'nü oluşturan travertenler, bir fay kaynağından çıkan sıcak sular tarafından oluşturulmuştur. Göl, Otlukbeli ilçesinin 6 km KB'sında, Sazlar Deresi'ne ulaşmadan önce önü kapanan bir vadi içinde gelişmiştir. Vadiyi enine kesen faydan çıkan maden suları traverten seti oluşumuna neden olmaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2020. 
  2. ^ Sinclair, J. M., (Ed.) (1994). Collins English Dictionary (updated 3. bas.). Glasgow: HarperCollins. ISBN 9780004706788. 31 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2017. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2020. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2020. 
  • Taş, Irving. Acı ve Ecstasy, 1961.
  • dergipark.org.tr

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kireç taşı</span> genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaç

Kireç taşı genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaçtır. Başlıca maddeleri kalsiyum karbonatın farklı kristal formları olan kalsit ve aragonit minerallerdir. Yakından ilişkili bir kaya, yüksek oranda mineral dolomit içeren dolomittir. Eski USGS yayınlarında, dolomit magnezyum kireç taşı olarak anılırdı, artık magnezyum eksikliği olan dolomitler veya magnezyum açısından zengin kalkerler olarak ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kalsit</span>

Kalsit, kimyasal formülü CaCO3 olan kristalleşmiş kalsiyum karbonat. Saydam, beyaz, sarı, rustik yeşil ve mavimsi renkte olabilir. Sertliği 3, özgül ağırlığı 2.71'dir. Soğuk ve seyreltik hidroklorik asitte (tuz ruhu) şiddetli bir köpürme ile ayrışır. Çakı ile çizilir. CO2'li sularda çözünerek Ca(HCO3)2 yapar.

<span class="mw-page-title-main">Baryum</span> Atom sayısı 56, yoğunluğu 3,78 olan, doğada en çok baryum sülfat ve baryum karbonat olarak bulunan, havada çabuk oksitlenen, gümüş renginde, katı ve basit bir element (simgesi Ba)

Baryum (Yunanca'da βαρυς = ağır), sembolü Ba olan kimyasal bir elementtir. Ağır manasına gelen "barys" kelimesinden türemiştir. İngilizcede Barite ağırlık yoğunluk manasında kullanılmaktadır. Baryum elementinin atom numarası 56 olup Periyodik tablonun 6. sırasında ve 2. grubunda bulunur. 2. grupta bulunması özelliğinden dolayı Baryum bir toprak alkali metalidir. Baryum ilk defa 1774 yılında İsveçli kimyacı Carl Wilhelm Sheele tarafından tanımlanmıştır. Baryum element halinde beyaz-gri metalik rengindedir fakat yüksek reaktivitelikten dolayı element halinde bulunmaz. Baryum'un hemen hemen bütün bileşikleri ise zehirlidir. Metalik Ba yakıldığında elma yeşili bir renk verir. Metalik halde saklanması çok zordur. Aktif bir element olduğu için su, hava ve asitlerle kolayca reaksiyon verir. Toprak alkali grup içerisinde doğada en yaygın bulunan element Kalsiyum(Ca)dur. Bu sınıftaki metallerin özellikleri birbirine benzemesine karşın bilhassa Kalsiyum, Stronsiyum, Baryum diğerlerinden ayrılır. Bu üç element adi derecede suyu ayrıştırarak Hidrojen açığa çıkarır ve Hidroksit(OH) oluştururlar. Bu Hidroksitler de ısıtıldığında su kaybederek Oksit haline dönmektedirler. Karbonatları ısı karşısında kolay ayrışmasına karşın Baryum Karbonat (BaCO3) en zor ayrışanıdır. Sülfatları suda hemen hemen hiç erimez.

<span class="mw-page-title-main">Marn</span>

Marn, kil ve kalsiyum karbonattan, değişik oranlarda tabii olarak meydana gelmiş karışımdır. Bir tortul kayaç olan marnların içlerindeki kireç taşı oranı %20 - %60 oranında değişir. Genellikle yeşilimsi renktedir ve asitte köpürürler. Kalsiyum karbonat, kile göre daha fazla ise buna kalker denir. Genel olarak sığ göllerde, bataklıklarda bulunur. Kalsiyum karbonat, muhtevasından dolayı Portland çimentosu imalatında ve asidik toprağı nötrleştirmek için zırai gayeyle, toprak ıslahında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Pamukkale</span>

Pamukkale, Türkiye'nin Ege bölgesindeki Denizli iline bağlı doğal bir mevkidir. Şehir Kaplıcaları ve akan sulardan kalan karbonat minerallerin teraslarını, travertenlerini kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sedimantoloji</span>

Jeolojinin bir alt bilimi olan sedimantoloji biliminin konuları, yer kabuğundaki tortulların ve tortul kayaçların tanımlanması, sınıflandırılması ve orijininin araştırılması olarak sıralanabilir. Sedimantoloji, jeoloji içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bunun nedeni yerkürenin yüzeyinin %75'i kadarının tortul (sedimanter) kayaçlardan oluşmuş olması ve şu anda kullanılan karbon bazlı (hidrokarbonik) enerji kaynaklarının tamamına yakınının bu tortul kayaçlardan çıkarılıyor olmasıdır. Ayrıca sedimenter sahalar çok verimli topraklara sahiptir. İklim şartlarının da uygunluğu yanında diğer şartların uygun olması durumunda tarım için çok önemli alanlar olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Mermer</span> heykel ve yapı malzemesi olarak yaygın olarak kullanılan katmansız metamorfik kaya

Mermer, metomorfizma olayı sonucunda kalker ve dolomitik kalkerlerin yeniden kristalleşmesiyle meydana gelmiş bileşimdir. Bileşimlerinin %90-98'i CaCO3'ten (Kalsiyum karbonat) oluşmaktadır. Düşük oranda MgCO3 (Magnezyum karbonat) içermektedir. CaCO3 kristallerinden oluşan mermerlerde esas mineral “Kalsit” tir. Aynı zamanda az miktarda silis, silika, feldspat, demiroksit, mika, fluorin ve organik maddeler bulunabilir. Renkleri genellikle beyaz ve grimsidir. Fakat yabancı maddeler nedeniyle sarı, pembe, kırmızı, mavimtırak, esmerimsi ve siyah gibi renklerde de olabilirler. Mikroskop altında incelendiğinde, birbirine iyice kenetlenmiş "Kalsit Kristalleri"nden oluştuğu görülür.

<span class="mw-page-title-main">Mağara</span>

Mağara, yüzeyle bağlantısı olan ve gün ışığı ile bağlantısı kaybolacak derinliğe ve en az bir insanın sürünerek girebilmesine olanak verecek genişlik ve yüksekliğe sahip olan yeraltı boşluklarıdır. Speleoloji mağaraları inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kaynak (coğrafya)</span> su kaynağı

Kaynak veya pınar, mağara ve yeraltı dehlizlerinde biriken suların hidrostatik basınç altında yüzeye çıktıkları alanlardır. Farklı bölgelerde göze, bulak, eşme veya memba olarak da bilinir. Topoğrafya yüzeyinin, yeraltı su yatağını kestiği nokta veya çizgi boyunca oluşur.

Alkaliler, suda çözünen bazlardır. Bir alkali çözeltisi, gösterge ilave edilerek tespit edilebilir. Örneğin bir sodyum hidroksit çözeltisi, turnusolü kırmızıdan maviye çevirir. Alkalik çözeltileri, hidroksit iyonları içerir. Asit ve alkali çözeltileri karıştığında, alkalideki hidroksit iyonları asitteki hidrojen iyonlarıyla tepkimeye girer ve suyu meydana getirir. Tuz tepkimenin diğer bir ürünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Kireç</span>

Kireç, kireç taşının çeşitli derecelerde (850-1450 °C) pişirilmesi sonucu elde edilen, suyla karıştırıldığında, tipine göre havada veya suda katılaşma özelliği gösteren, beyaz renkli, inorganik esaslı bir bağlayıcı madde türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Evaporit</span>

Evaporit, sulu bir çözeltinin buharlaşmasıyla kristalleşme ve yoğunlaşma sürecinde sonuçlanır. Evaporit suda çözünen mineral sedimentin (mineralin) ismidir. İki çeşit tuz taşı birikintisi vardır:

  1. Okyanus birikintisi olarak da bilinen marine ve göller gibi suyun ana bloklarında bulunmaktadır.
  2. Evaporit tuz taşları çökelti kayaları olarak bulunur.
<span class="mw-page-title-main">Ayrışma (jeoloji)</span>

Ayrışma, çözünme veya günlenme, yerkabuğunu oluşturan kayaçların yüzey kısımlarında fiziksel ve kimyasal etkenlerle meydana gelen değişimlerdir. Bu etkenlerin yanında atmosferdeki gazlar, sıcaklık, su, organizmalar da ayrışmada etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Mağara incisi</span>

Mağara incisi, sığ mağara gölcüklerinde oluşan, gruplar hâlinde ya da tek olarak bulunabilen mağara oluşumlarıdır. Şekilleri küresel, silindirik, kübik veya düzensiz olabilen mağara incilerinin çapları, bir kum tanesi boyutundan 15 santimetreye kadar değişir. Renkleri genelde beyaz veya gridir. Kırmızı, sarı, portakal rengi, kahverengi ve siyah olanlarına da rastlamak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Otlukbeli Gölü</span>

Otlukbeli Gölü, Erzincan ili, Otlukbeli ilçe merkezi yakınlarında bulunan dünyadaki tek Traverten set gölüdür. Küçük bir göl olan Otlukbeli 150–160 m uzunluğa, 30–50 m genişliğe, 15–18 m derinliğe, 6500 m2 alana sahiptir. Rakımı 1855 m'dir.

Traverten set gölü, travertenlerin bir vadinin önünü kapatmasıyla oluşan set gölü. Dünyada bilinen tek örneği Erzincan, Otlukbeli Gölü'dür.

<span class="mw-page-title-main">Kaklık Mağarası</span> Denizli, Honaz, Kaklıkta düden-kaynak, çöküntü obruğu konumlu aktif bir mağara

Kaklık Mağarası, Denizli - Ankara karayolunda Denizli il merkezine 30 km mesafede Honaz ilçesinin Kaklık kasabasındadır.

Sedimanter yapılar, çökelme anında oluşan her türlü özelliği içerir. Sedimentler ve tortul kayaçlar, farklı partikül boyutlarına sahip tortu katmanlarının üst üste yığılmasıyla oluşan tabakalanmayla meydana gelir. Bu yataklar milimetreden santimetre kalınlığa kadar değişir ve hatta metre veya birkaç metre kalınlığa kadar çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Su sertliği</span>

Suyun sertliği veya sert su, yüksek mineral içeriğine sahip sudur. Suyun sertliği, büyük ölçüde kalsiyum ve magnezyum karbonatlar, bikarbonatlar ve sülfatlardan oluşan kireç taşı veya alçıtaşı birikintilerinden su sızdığında oluşur.