
Yelken, rüzgâr gücünden yararlanarak geniş yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü.
Salma omurga ya da işler omurga, yelkenli teknelerin altında bulunan, temelde denge sağlamaya yarayan ağırlıktır. Yelkenlerin yarattığı kuvvete dengeleyici bir ters kuvvet üretmesi gerektiğinden genelde kurşundan yapılır. Zira eğer yeteri kadar ağır olmazsa tekne sert bir rüzgârda alabora olabilir. Salmanın bir diğer önemli işlevi de yandan gelen rüzgârın tekneyi rüzgâr altına sürüklemesine engel olmaktır. Bu iki işlevinden ötürü salma, yelkenli teknelerin temel parçalarından biridir.

Bazı yelkenli teknelerde ana yelkenin yanı sıra flok adı verilen küçük yelken de bulunur. Flok, yelkenli teknenin rüzgâr üstüne doğru seyrini kolaylaştırır. Floğu kullanan tayfaya ise flokçu adı verilir.

Küpeşte teknelerin, iskele ve sancaktaki üst yüzeyine denir. Yelkenciler bu yüzeyde oturarak veya trapez pozisyonu alarak teknenin seyir esnasındaki dengesini sağlar.
İskota, ana yelkenin veya floğun gerilme ve gevşeme hareketleri için kullanılan kalın bir iptir.
Dar apaz, yelkenli teknelerin seyirlerinden biridir. Dar apaz giden bir tekne, rüzgârı ön çaprazdan alır. Tekne, orsa giden bir tekne kadar olmasa da rüzgâr üstüne doğru gider, lakin yelkenin rüzgârı alma açısı yüzünden daha hızlıdır.

Fırtına rüzgârın hızlı bir şekilde esmesine denir. Rüzgâr hızı 27 knot üzerine çıktığında, yani 7 bofor ve üzeri olduğunda fırtınamsı rüzgâr, 34 knot üzerine çıktığında, yani 8 bofor ve üzeri olduğunda rüzgâra artık fırtına denir.

Sörf ya da Dalga sörfü, sörf tahtasından yararlanarak dalgalar üstünde kıyıya doğru kaymaya dayanan spor.

Rüzgâr sörfü genellikle iki ile beş metre arasında yüzer bir tahta ve hareketini tek bir yelken ile sağlayan su üzerinde yapılan bir yelken sporu dur. Yelken grubu tahtaya her yönde serbestçe dönebilen esnek bir mafsal ile bağlıdır. Dümen ile yönlendirilen bir yelkenli den farklı olarak rüzgâr sörfü direk ve yelkeni döndürülerek, eğilerek ve tahtasının üzerine basılarak yönlendirilir.

Fenerbahçe Yelken Takımı Şubesi, Fenerbahçe'nin kadın ve erkek yelken takımlarından oluşmaktadır. Branş Optimist, laser, 420, 470 ve rüzgâr sörfü takımlarından oluşmaktadır ve Dereağzı Tesisleri ile Faruk Ilgaz Tesisleri'ni kullanmaktadır. Doğuş sponsorluğunda faaliyetlerine devam etmektedir. Bu yüzden Fenerbahçe-Doğuş Yelken Kulübü olarak da adlandırılmaktadır.

Yelken sporunda kullanılan teknelerden biri.

Camadan düğümü, kare düğüm, halatı sağlamlaştırmak ya da bir cismi etrafından bağlamak için kullanılan eski ve basit bir düğüm şeklidir.

Tramola, bir yelkenlinin rüzgârın geliş yönüne doğru teknenin kontrası değişene kadar dönmesine denilen yelkencilik terimidir. Bu manevra ile rüzgârın yelkenliye geldiği yön ve yelkenin bulunduğu taraf zıt olarak değişir.
Gırcala, en küçük yelkenli olan Optimist teknesinde; Yelkenin direk ve Bumbayla bağlı görünmesini sağlar. Direk ya da Bumbanın, Matafyon ile birleştiren küçük kesilmiş iplere verilen isimdir. Ana direk ile Bumba yelkene Gırcala sayesinde Camadan düğümüyle bağlanır. Optimist yapan çocuğun düğüm öğrenmesini ve el becerisin geliştirmek amacıyla kullanılmaktadır.
Açevella Gönderi, "giz" yahut sadece "gönder" olarak adlandırılan, denizcilikte kullanılan bir terimdir. Optimist direk takımının bir üyesidir. Optimist yelkenin kesiminden dolayı yelkeni germek amaçlı görev alır. Gönderin bir ucu, en üst köşe olan Pik köşesinde bulunan ipe takılır. Diğer ucu ise Direk üzerinde bulunan Gönder baskı sistemine takılır. Makaralar sistemiyle Gönder yukarı doğru gerilir. Gönder fazla basılırsa, bağlantı köşesinden Pik köşesine doğru yelken katlanma yapar. Gönder az basılırsa, direğin yani tepe bağının olduğu yerde Bumbaya paralel olarak yelken katlanma yapar. Yarışçılar Gönder ayarını rüzgara göre yapar. Yelken, rüzgâr ile dolduğunda, katlanma yapmıyor ise doğru yapılmış demektir.

Su sporları, su üstünde, altında veya içinde gerçekleştirilen sporların genel adı. Takım hâlinde veya bireysel olarak icra edilebilen türleri vardır.

Salıncak bağı salıncağı bir ağaç dalına asmak için kullanılan bir düğümdür. Bu 1693 numaralı düğüm olarak gösterildiği The Ashley book of knots da "sıkı, kuvvetli, güvenilir ve yük olmadığında kolayca çözülebilen bir düğümdür" diye methedilir. Yelkenci bağı ile aynı bağdır, ucun foralanması farkı olabilir, ip bedeni tarafı birden fazla kez dolanabilir; bu fazladan foralar bağlanacak yer kaygansa, sopanın ucuysa, ip bedeninin çekildiği yöne doğru inceliyorsa yani konik ise işe yararlar.

Sarkıt bağı bir sırık ucundan sırık ucu yönünde çekmesi gereken ipi sırığa tutturmaya yarayan bir bağdır. Adı konik bir sarkıta bile tutunabileceği iddiasıyla koyulmuştur.

Yelkenci bağı bir ip ya da sırık ucundan uç yönünde çekmesi gereken ipi oraya tutturmaya yarayan bir bağdır. Askı amaçlı kullanılabilir, o zaman 3 sarmal yeterlidir. Ayrıca sürtünme düğümü olarak kullanılır o zaman daha fazla sarmal atılır. Sarkıt bağına benzer ama daha üstündür.