Jürgen Habermas, Alman felsefeci/felsefe profesörü, sosyolog ve siyaset bilimci. Müzakereci demokrasinin babası olarak bilinir.
Yazar terimi, aslında yazılı bir iş üreten herkes için kullanılabilmekle birlikte, genelde yaratıcılığını kullanarak profesyonel bir şekilde eser üreten veya farklı formatlarda çok sayıda eseri olan kişiler için kullanılır.
Max Stirner ya da gerçek adıyla Johann Kaspar Schmidt,, Alman filozoftur. Özellikle Hegel'in toplumsal yabancılaşma ve öz bilinç kavramlarıyla ilgilenmiştir. Stirner, genellikle nihilizmin, varoluşçuluğun, psikanalitik teorinin, postmodernizmin ve bireyci anarşizmin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Birçok bireyci filozofu düşünceleriyle etkilemiştir.
İdeoloji, özellikle tamamen epistemik olmayan nedenlerle bir kişi veya grup tarafından benimsenen inanç veya felsefeler kümesidir. bu durumda "pratik unsurların teorik unsurlar kadar önemli olduğu" anlamına gelir. Daha önceden genellikle ekonomik, siyasi veya dini teorilere ve politikalara uygulanan terim, Karl Marx ve Friedrich Engels'e kadar uzanan bir geleneğe sahipti. Ancak daha yakın zamanlarda yapılan kullanımlarda terim genellikle ek olarak kullanılmaktadır.
Orta Taş Çağı, Orta Taş Devri veya Mezolitik dönem, M.Ö. 22.000-10.000. Paleolitik ve Neolitik arası bir geçiş dönemidir. Taştan aletler daha çeşitlidir. Köpek ilk evcil hayvan olarak görülür. Gıda birikimine de başlanır. Mağara resimleriyle ilk resim sanatı ortaya çıkmıştır. Önemli bazı merkezler Samsun Tekkeköy, Karain ve Beldibi'dir.
Proletarya diktatörlüğü, Marksizmdeki tarihsel ve siyasalproleter düşünceye göre, kapitalizmle komünizm arasında uzanan geçiş döneminin siyasal biçimini ifade eder. Sosyalizm dönemi, komünizme yani sınıfsız topluma geçiş dönemi olması itibarıyla proletarya diktatörlüğü dönemidir. Proletarya diktatörlüğü kavramı Marksist devlet anlayışına ve Marksist sınıf teorisine bağlı kesin bir önermedir. Marksizme göre, bu dönem zorunlu bir tarihsel dönemdir. Bu dönemde proletarya sınıf olarak iktidarı elinde bulundurur ve dünya sosyalizmine geçildiği durumda adım adım sönümlenerek sınıfsız topluma geçişi sağlar. Yani sanıldığının aksine proletarya diktatörlüğü sönümlenmez sosyalizm sönümlenerek komünizm yani sınıfsız sömürüsüz dünyaya geçiş yapılır.
Avrupa Birliği Müktesebatı, temel Avrupa Birliği anlaşmalarında ve diğer yardımcı hukuk kaynaklarında yer alan kural ve kurumlar bütününü ifade etmektedir.
Tardigrad,
Irkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır. Irkçılık davranışını gösteren kişiye ise ırkçı adı verilmektedir.
Heterofobi, heteroseksüellere yönelik ön yargı ve ayrımcılığı ifade eden bir terimdir. Bu terim seksoloji dışında pek kullanılmaz. Hatta, bu alanda da sınırlı bir kullanımı vardır. Terim aynı zamanda karşı cinsle ilişkiye girme korkusunu da ifade eder.
Türcülük, kısaca, canlı bireylere sadece ait oldukları türden ötürü farklı değer atfedilmesidir. Oxford Sözlüğü türcülüğü “insan türünün üstünlüğü varsayımına dayanarak belli hayvan türlerinin sömürülmesi ya da ayrımcılığa uğratılması” şeklinde tanımlamaktadır. Genelde insan şovenizmi olarak kendini gösteren bu yaklaşım içinde yaşadığımız 'uygar' insan toplumunun ruhuna nüfuz etmiş bir olgudur. Türcülük terimi genelde hayvan hakları savunucuları tarafından insan merkezli modern toplumu eleştirmek amacıyla kullanılır. İlk olarak 1970 yılında Richard D. Ryder tarafından ırkçılık kavramına benzetirilerek kullanılmıştır. Peter Singer, ünlü "Hayvan Özgürleşmesi" adlı kitabında bu önyargıyı ortaya koymaya çalışır.
Ferdinand Tönnies, Alman sosyologdur. En bilinen eseri Gemeinschaft und Gesellschaft'tır. Toplumcu bakış açısına sahiptir. Toplumu hastalıklardan korumanın önemini vurgular.
Kiev Knezliği veya Kiev Dükalığı, Vareg prensi Rurik tarafından kurulan Rurik Hanedanı'nın hükümdarlığı altında 9. yüzyılın sonlarından 13. yüzyılın ortalarına kadar varlığını sürdüren bugünkü Ukrayna topraklarında kurulan bir federasyondu. Bu devlet Belarus, Rusya ve Ukrayna'nın atası sayılır. Ukraynalılar Kiev Knezliğinin devamıdır ve Slavların ataları olarak bilinmektedir.
Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin genellikle burjuvazi sınıfı ile birlik olma benzeri değişiklikler içeren bir revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.
Genel bir terim olarak, kullanım biçimlerine göre "toplumsal değişme"
Özgürler birliği veya Üreticilerin özgür birliği veya, sıklıkla Marx'ın ifade ettiği gibi, Özgürce bir araya gelmiş bireyler birliği), bir devletin, toplumsal sınıfın veya otoritenin ve üretim biçimlerinden kaynaklanan özel mülkiyetin olmadığı bir yerde bireyler arası ilişki.
Ingeborg 'Inge' Keller, Alman aktris. Oyunculuk kariyerine tiyatro ile başlamış, 7 yıl sahne aldıktan sonra sinemaya geçiş yapmıştır. Almanya'nın uzun yıllar iyi performans gösteren oyuncularından birisi olmuştur. Keller'in rol aldığı yapımlar arasında; Aimée & Jaguar, Der Rat der Götter, Lola und Bilidikid, Karla, Die Verlobte ve Ärztinnen sayılabilir. Alman oyuncu Lola und Bilidikid filmindeki rolüyle 1999 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü kazanmıştır.
İslamlaşma; toplumun Sudan, Pakistan, İran, Malezya ya da Cezayir'de olduğu gibi İslam'a geçiş sürecidir. Çağdaş kullanımda, yerli olarak farklı bir sosyal ve politik arka plana sahip bir toplum üzerinde İslamcı bir sosyal ve politik sistemin dayatılmasına atıfta bulunabilir.
Mimarlık sosyolojisi, yapılmış çevrenin sosyolojik çalışması ve modern toplumlarda mimarların rolü ve kapsamıdır. Mimarlık temel olarak estetik, mühendislik ve sosyal kavramlardan meydana gelir. Yapılmış çevre, insanların aktivitelerinden oluşan tasarlanmış alanlardır. Bu alanlar birbiriyle ilişkili ve birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Birbirinden farklı birçok sosyal kurum bulunmaktadır. Bu sosyal kurumlar, bazen binayı kullanan insanların hem binada yaşayanların amacından hem de çeşitli yapı ve organize iletişim akışından tüm yönlerden faydalanmalarını sağlamak için işlevsel alanlara ihtiyaç duyar. Binaların bu sosyal kurumların ihtiyaçlarını, toplumsal gereksinimleri, karşılamak üzere tasarlanma biçiminin, mimaride sosyal yönlerin uyumu olduğu söylenebilir.
Translatio studii, tarihin bir coğrafi yer ve zamandan diğerine bilgi veya öğrenme transferlerinin doğrusal bir ardışıklığı olarak görüldüğü Orta Çağ'da ortaya çıkan tarihyazımsal bir kavramdır. Kavram, emperyal egemenliğin hareketini benzer şekilde tanımlayan translatio imperii ile yakından bağlantılıdır. Her iki terimin de kökenlerinin İbrani Kutsal Kitabı'ndaki Daniel Kitabı'nın ikinci bölümünde olduğu düşünülmektedir.