İçeriğe atla

Transkripsiyon (dilbilim)

Transkripsiyon, çevriyazı[1][Not 1] ya da çeviri yazı[2] konuşmadaki sesleri, onları sonradan tekrar üretebilmek için özel yazılı sembollerle kaydetmektir. Dil bilimciler fonetik transkripsiyon için Uluslararası Fonetik Alfabe'yi kullanırlar. Bunun ASCII karşılığı SAMPA'dır. Örneğin bazı Anadolu ağızlarında "değil", "Gelecek misin?", "Gelemem." sözlerinin söylenişlerine göre "da´l", "del"; "gelcemin?", "gelecaññi?" şekillerinde yazılması gibi.

Daha genelleşmiş anlamıyla transkripsiyon, "Bir ortamdan bir başkasına aktarırken, veriyi, yeni ortamın gerektirebileceği biçime çevirmek"[3] anlamına gelir. Bu anlamıyla terim, yazılı bir kaynağın başka bir ortama dönüştürülmesi için de kullanılabilir. Örneğin bir kitabın sayfalarının görüntülerinin tarayıcı ile elde edilip ondan elektronik bir metin üretilmesi, ses dosyasının yazıya aktarılması veya bir el yazısının matbu hâle dönüştürülmesi gibi.

Transliterasyon, bir yazı sistemine göre yazılmış bir metnin o yazıdaki harflerin değerlerini koruyacak şekilde başka bir yazı sistemine aktarılmasıdır. Transliterasyon işleminde her harf ayrı ayrı çevrilir.

Transkripsiyon ve transliterasyonun farkı

Transkripsiyondan farklı olarak harf çevirisi (transliterasyon) bir yazı sistemine göre yazılmış bir metnin o yazıdaki harflerin değerlerini koruyacak şekilde başka bir yazı sistemine aktarılmasıdır. Transliterasyonda her harf ayrı ayrı çevrilir, transkripsiyonda ise her ses (fonemler) hedef dilde kendisine en yakın harfe (veya harf grubuna) çevrilir.

Transliterasyonda kaynak metinde kullanılmış harfler, onları kaydetmek için kullanılan alfabede de mevcut olmadığı için, onlar ile mevcut olan harfler arasında bir eşlendirme (gönderme) yapılır. Bu eşlendirme kuralına dayanarak kaynak metindeki metnin tam olarak nasıl yazıldığını çıkarmak mümkündür.

Örneğin modern Yunancada, <η>, <ι> ve <υ> harfleri ile <ει>, <oι> ve <υι> harf birleşimlerinin hepsi; Türkçedeki "i" sesi ile telaffuz edilir. Bunların transkripsiyonunda "i" kullanılabilir. Bunlar arasındaki farklılığı muhafaza etmek gerekirse bunların Latin harfleri ile transliterasyonu, <ē>, <i>, <y>, <ei>, <oi> ve <yi> şeklinde olabilir.

Notlar

  1. ^ Zeynep Korkmaz'ın Gramer Terimleri Sözlüğü eserinde "çevriyazı" terimi, tanımlandığı başlıkta "çevri-yazı" şeklinde arasında bir kısa çizgi ile ifade edilmiştir. Kitabın diğer yerlerinde ise fonetik yazı, ses yazısı, sesçil yazı terimlerinin başlıklarında, bu terimlerin üçünün de ne demek olduğunu gösteren bir yönlendirme yapılarak "bkz." kısaltması ile "çevri-yazı" başlığına yönlendirme yapılmış. Ancak bu adı geçen üç terimde de ("fonetik yazı", "ses yazısı", "sesçil yazı") yönlendirme "çevri-yazı" olarak değil, "çevriyazı" olarak yazılmıştır. Kitabın sonunda yer alan dizinlerden birisi olan Fransızca dizinde ise Fransızca "transcription" teriminin karşılığı Türkçe "çeviri yazı" olarak verilmiş. Bu "çeviri yazı" versiyonu, ilgili terimin geçtiği asıl başlık olan "çevri-yazı" maddesinde, maddenin adından hemen sonra parantez içinde geçmektedir. Hemen peşinden gelen başka bir parantezde ise bahsi geçen diğer üç terim alternatif olarak geçmektedir ("fonetik yazı", "ses yazısı", "sesçil yazı"). Buradan çıkan sonuç, akademisyen Zeynep Korkmaz'ın, "transkripsiyon" teriminin Türkçeleştirilmiş versiyonu olarak "çevriyazı" kelimesinde karar kıldığıdır. Ancak bu terimin "çevriyazı" olarak mı yoksa "çevri-yazı" olarak mı kullanılması gerektiği hususunda bir karara varamadığı anlaşılmaktadır.

Kaynakça

  1. ^
    • Vardar, Berke (2007). Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü. İstanbul: Multilingual. s. 196. ISBN 9789756542125. 
    • Rifat, Mehmet; Rifat, Sema; Koş, Ayşenaz; Tekgül, Duygu (2010). Göstergebilim, Dilbilim ve Çeviribilim Terimleri Sözlüğü. İstanbul: Sel Yayıncılık. s. 86. ISBN 9789755704760. 
    • Korkmaz, Zeynep (1992). Gramer Terimleri Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. s. 37. ISBN 9751605016. 
  2. ^ * "çeviri yazı". Güncel Türkçe Sözlük (Türk Dil Kurumu). 17 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Şubat 2020. 
    • Not: Güncel Türkçe Sözlük, bir dilbilim terimleri sözlüğü değildir.
  3. ^ TDK Bilişim Terimleri Sözlüğü'nde "çevriyazmak"[]

İlgili Araştırma Makaleleri

Alfabe veya abece, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir. "Abece" kelimesi, Türkçedeki ilk üç harfin okunuşundan oluşur. Benzer biçimde Fransızca kökenli “Alphabet” kelimesinden Türkçeye geçen "alfabe" sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan "alfa" ile "beta"nın okunuşundan gelir.

<span class="mw-page-title-main">Dilbilim</span> insan dilinin araştırılması

Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.

Osmanlı alfabesi, 1928'de Latin tabanlı Türk alfabesi kabul edilinceye dek Osmanlı Türkçesini yazmak için kullanılmış bir Fars-Arap alfabesi uyarlamasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Doğal dil işleme</span> bilgisayar bilimi ve dil bilimi alanı

Doğal Dil İşleme, yaygın olarak NLP olarak bilinen yapay zekâ ve dilbilim alt kategorisidir. Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca gibi doğal dillerin işlenmesi ve kullanılması amacı ile araştırma yapan bilim dalıdır.

Çeviri ya da tercüme, bir dildeki bir metnin başka bir dile aktarılması işlemini ve bu süreç sonucunda elde edilen ürünü anlatmak amacıyla kullanılır.

İbrani alfabesi, Sami dilleri grubuna bağlı ve İsrail'in resmî dili olan İbranicenin ve Aşkenaz Yahudilerinin konuştuğu bir Cermen dili olan Yidiş ile Sefarad Yahudilerinin dili olan Ladino gibi diğer Yahudi dillerinin yazımında kullanılan Arami alfabesi kökenli bir ünsüz alfabesi.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Fonetik Alfabe</span> sesleri gösteren standart alfabe

Uluslararası Ses Abecesi veya Uluslararası Fonetik Alfabe, seslerin kâğıt üzerinde gösterilebilmesi için oluşturulmuş standart alfabedir. Tüm dillerdeki konuşma seslerini bir örnek biçimde kodlayabilmek için oluşturulmuş işaretler ve simgeler sistemidir. Bu sistemden en çok dilbilimde ve sözlüklerin hazırlanmasında yararlanılır.

<span class="mw-page-title-main">Meroitik yazı</span>

Meroitik yazı, Meroë Krallığı'nın Meroitik dili yazmak için en azından MÖ 200 yılında kullandığı Mısır hiyeroglif ve Demotik kökenli bir alfabedir, ayrıca bir olasılıkla onu izleyen Nübye krallıklarının dilini yazmak için de kullanılmıştır. Eski Eski Nübyece daha sonraları Yunan uncial alfabesi ile yazıldığında bu alfabeye üç tane Meroitik glif (karakter) de dahil edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yazı sistemi</span> kağıda veya başka bir ortama kaydedilmiş görsel dillerin sistemi, dilde ifade edilebilecek ögeleri temsil etmek için kullanılır

Yazı sistemi, bir dildeki unsurları ve tarif edilebilir durumları temsil etmek için kullanılan bir çeşit semboller sistemidir.

Rika, rıka veya rik’â, Nesih'in dendansız, yuvarlak ve kıvrak bir türüne verilen ad ve Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Çivi yazısı</span> ilk yazı türü

Çivi yazısı, kilden yapılma tabletlerin üzerine resimler ya da harf görevi gören ve sesleri temsil eden semboller ile özel bir teknikle yazılan; papirüsün bulunması ile son bulan tarihteki ilk yazı sistemidir. Maden Çağlarının sonunda, yaklaşık MÖ 3500'lerde Sümerler tarafından icat edilmiştir.

Gürcü alfabesi, Güney Kafkas dillerinin, özellikle Gürcücenin yazımında kullanılan alfabedir. 1940'larda Osetçe ve 1937-1954 arasında Abhazcanın yazımında da kullanılmıştır. Gürcü alfabesi Dağıstan'da Avarlar tarafından da yüzyıllarca Avar dilini yazmak için kullanılmıştır. Avarlar Gürcü krallıkları ile Alazan vadisi yüzünden çatışmaya başlayınca Gürcü alfabesi, 16. yüzyıldan itibaren yerini Avar dili için düzenlenmiş Arap harflerinden oluşan Ajam alfabesine bıraktı.

<span class="mw-page-title-main">Maya yazısı</span>

Bulgular MÖ 3. ve 4. yüzyıllarda bile Mayalar'ın yazı sistemini kullandıklarını göstermektedir. Maya yazısından önce de Orta-Amerika'da çeşitli yazı sistemlerinin kullanıldıkları bilinmektedir. Bunlardan biri Olmec ile Maya yazısı arasında bir "geçiş yazısı" denilebilecek Epi-Olmec yazısıdır. Bununla birlikte 5 Ocak 2006'da National Geographic tarafından yayımlanan Maya yazısı inceleme sonuçları Maya yazı sisteminin hemen hemen en eski Orta Amerika yazı sistemleri kadar eski olduğunu göstermektedir. Kısa kısa da olsa, çoğu anıtlar, tabletler, steller ve çömlekçilik ürünleri üzerine yazılmış olmak üzere günümüzde yaklaşık 10.000 Maya yazıtının ya da metninin varlığı bilinmektedir. Bunlardan başka Mayalar'ın, özellikle çeşitli incir ağacı türlerinin ağaç kabuklarından elde ettikleri kâğıtlara kaydettikleri boyalı metinler mevcuttur. Maya yazı sisteminin çözülmesi uzun ve zahmetli bir inceleme sürecinden sonra mümkün olmuştur. İlk kısmi çözümler 19. yüzyılın sonunda başlamışsa da, yazının çözülmesi konusunda esas önemli gelişmeler 1960'lı ve 1970'li yıllarda olmuştur ve günümüzde Maya metinleri tümüyle olmasa da, yeterince okunabilmektedir. Maya dilinin çözülmesi konusunda emek harcamış isimlerden bazıları Constantin Rafines, Yuri Knorozov, Ramón Arzápalo Marin'dir.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Yunancanın romanizasyonu, genelde Yunan alfabesi ile yazılan Yunanca metinlerin, Latin alfabesi ile temsili veya bunu yapmayı sağlayan bir sistemdir. Yunancanın romanizasyonu için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler, kaynak metnin Eski Yunanca mı Modern Yunanca mı olduğuna ve arzu edilen dönüştürmenin transkripsiyon mu transliterasyon mu olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ünlü (dilbilim)</span>

Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.

Kaynaşma veya hece kaynaşması; kelime, hece ya da kelime grubunun yazılı ve sözlü formlarında söyleyişi kolaylaştırmak için eksilip kısalması. Ünlü çatışmasını gidererek kolay söyleyişi sağlama eğiliminden doğan bir ses olayıdır. Bazı kaynaklarda kaynaştırma, birleşme, ünlü birleşmesi, vokal birleşmesi, ünlü aşınması, derilme, büzülme, büzüşme, daralma, çıkarma terimleri de aynı anlamda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Küçük büyük harf</span>

Küçük büyük harf, bir metni oluşturan karakterlerin küçük harf boyutunda ancak büyük harflerle yazıldığı tipografi tarzıdır. Örnek olarak bu metin küçük harflerle aynı boyutta olsa da büyük harflerle yazılmıştır.

Ortografik transkripsiyon, aktarma yapılacak olan dilin standart ortografisi kullanılarak yapılan bir transkripsiyon yöntemidir.

Fonetik transkripsiyon, semboller kullanılarak konuşma seslerinin her birinin bir karakterle gösterilmesidir. Fonetik transkripsiyonun en yaygın hali, bir fonetik alfabe kullanılarak yapılan çeşididir, bunun en bilineni Uluslararası Fonetik Alfabe’dir (IPA).