İçeriğe atla

Transkültürel hemşirelik

Transkültürel hemşirelik, özellikle Avrupa'da yükselerek artan kültürlerarasılık sebebiyle farklı kültürel arka planlardan gelen insanlara bakım verme ihtiyacından ortaya çıkmış bir profesyonel hemşireliğin kültür ile ilişkisini konu edinen bir alt dalıdır. İlk olarak Madeleine Leininger tarafından ortaya atılan bu kavram, hemşireliğin yabancı kültürlere saygı göstererek, kültürel evrenselci bir anlayışla yapılması gerektiğini ileri sürer. Buna uygun olarak da yabancı kültürlerin değerleri, inançları, gelenekleri ve kültürel özgülüklerinin araştırılması ve anlaşılması ön plana çıkmaktadır.[1]

Yabancı kültürleri tanımanın, sağlık bakım kalitesini de yükselteceğini savunan transkültürel hemşirelik yaklaşımı, toplumun kültürel yapısını değerlendirme ve anlamada yardımcı olabilmektedir. Madeleine Leininger’i takip eden dönemde Purnell, Paulanka, Campinha-Bacote, Andrews, Boyle, Spector, Giger ve Davidhizar gibi farklı isimler de Leininger’ın fikirlerini temel alan, geliştirerek yeni farklı modeller üretmişlerdir.

Dipnotlar

Kaynakça

  1. ^ Gülbu TORTUMLUOĞLU, TRANSKÜLTÜREL HEMŞİRELİK VE KÜLTÜREL BAKIM MODELİ ÖRNEKLERİ, C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2004, 8 (2).

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kültür</span> toplumun antropoloji içindeki yaşam tarzı

Kültür veya ekin, toplumların kendilerine özgü olan ve gelecek nesillere aktardıkları maddi veya manevi her şey.

<span class="mw-page-title-main">Québec</span> Kanada eyaleti

Quebec, Kanada'nın doğu bölgesinde en büyük eyaleti olmasının yanı sıra Kanada'da sadece Fransızcanın resmî dil olduğu tek eyalettir.

<span class="mw-page-title-main">Zenofobi</span> Kişinin yabancılardan ya da bir şekilde kendisinden farklı olan insanlardan korkmasına ve nefret etmesine verilen isim

Zenofobi, yabancı korkusu ve nefreti anlamında olup, Yunanca ξένος (xenos,yabancı) ve φόβος (phobos,korku) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Kişinin yabancılardan ya da bir şekilde kendisinden farklı olan insanlardan korkmasına ve nefret etmesine verilen addır. Değişik olanın tehlikeli olduğu düşüncesiyle oluşan bir korkudur.

<span class="mw-page-title-main">Öğrenci değişim programı</span> öğrencilerin, eğitimlerinin bir kısmını yurt dışında yapmasına olanak tanıyan öğrenci alıp-verme eğitim prosedürü

Öğrenci değişim programı, okullar arasındaki uluslararası eğitim yardımlaşma anlaşması gereği isteyen öğrencilerin, eğitimlerinin bir kısmını yurt dışında yapmasına olanak tanıyan öğrenci alıp-verme eğitim prosedürüdür.

Akrabalık, bireyleri, kan bağları, evlilik ya da evlat edinme yoluyla birbirine bağlayan bir ilişkidir.

Tıbbî antropoloji (uygulamalı) antropolojinin alt dallarındandır. Tıbbî açılardan birey ve toplumu inceleyen tıbbî antropoloji nispeten yeni bir bilim dalıdır. Sağlık, hastalık, tedavi gibi fenomenlerin kültürel, toplumsal ve biyolojik izdüşümlerini inceler. Bunun dışında çok farklı konuları da inceleyen tıbbî antropolojinin gelişimi çoğu antropolog tarafından 4 evrede tanımlanmaktadır. 1870’lerde ortaya çıkan kültürel antropoloji, bugün tıbbî antropoloji altında incelenen çoğu konu, kavram ve sorunu ele almıştır. Tıbbî antropoloji terimi 1963 yılından bu yana antropologların sağlık, hastalık ve bunlarla ilgili hemşirelik / bakım uygulamalarının sosyal süreçleri ve kültürel temsilciliğine ilişkin deneysel araştırma ve teoriler geliştirmek için bir etiket olarak kullanılmıştır 1970’lerle birlikte tıbbî antropoloji odak noktasını yerli tıp anlayışlarından, çoğunlukla kendi toplumları içinde yer etmiş, biyomedikal kurumlara ve bu kurumlara ilişkin kavramlara çevirmiştir. Son dönemlerde ise tıbbî antropologlar tıbbın araştırma ile ilişkin konularını incelemeye başlamışlardır. Tıbbî antropoloji, antropoloji ve tıbbın yanı sıra, sosyoloji, epidemiyoloji, etyoloji, ekoloji, ekonomi gibi farklı bilimlerden de kavram ve metodoloji açısından yararlanır.

Ensest, yakın akrabalar arasında gönüllü ya da gönülsüz cinsel ilişkidir. Çoğu kültürde ensest bir tabudur.

<span class="mw-page-title-main">Hemşirelik</span> Sağlık hizmetleri mesleği

Hemşirelik; birey, aile ve toplumun sağlığını koruma ve geliştirmeye odaklanan, ideal sağlık düzeyine ve yaşam kalitesine ulaştırmayı hedefleyen bir sağlık profesyoneli'dir.

Ortopedagoji, davranış bozuklukları ile ilgilenen, pedagojinin alt branştır. Pedagoji bilimi, ortopedagojinin yanı sıra, Transkültürel pedagoji, Eğitim pedagojisi ve Antropedagoji alt başlıklarını içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bayburt Üniversitesi</span> Bayburtta kurulu devlet üniversitesi

Bayburt Üniversitesi, TBMM'nin çıkardığı kanunla 31 Mayıs 2008 tarih ve 26892 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış kanuna göre Bayburt'ta kurulan Türk devlet üniversitesi.

<span class="mw-page-title-main">Yunus Emre Enstitüsü</span> Ankaranın Altındağ ilçesinde bulunan kuruluş

Yunus Emre Enstitüsü, Ankara merkezli Yunus Emre Vakfı'na bağlı olarak faaliyet gösteren Türk eğitim ve kültür kuruluşudur.

Evrim antropolojisi, insanın fizyolojisi ile hareketlerinin evrimini ve hominidler ile hominid olmayan primatlar arasındaki ilişkiyi inceleyen, disiplinlerarası bir alandır. Sosyal bilimler ve doğa bilimlerine dahildir.

<span class="mw-page-title-main">Kültürleşme</span>

Kültürleşme iki farklı kültürün karşılaşmasıyla başlayan ve uyum ile sonuçlanan kültürel ve psikolojik değişim sürecidir. Söz konusu değişikliklerin gerçekleşmesi yıllar hatta kuşaklar boyu süren zaman alıcı bir süreçtir. Bireylerin bu değişiklikleri yönetmesi ise uyum (adaptation) olarak ifade edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İpek Üniversitesi</span>

İpek Üniversitesi, Koza İpek Eğitim Sağlık Hizmet Yardım Vakfı tarafından 2011 yılında Ankara'da kurulmuş bir vakıf üniversitesiydi. Üniversitenin kurulmasına ilişkin karar 03. 03. 2011 tarih ve 27863 sayılı resmî gazetede yayınlanmıştır. Türkiye'nin ilk ve tek sanat ve sosyal bilimler üniversitesi olma özelliğini taşımaktaydı. 2013-2014 akademik yılında ilk öğrencilerini almıştı. Kurucu rektörü Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan'dı. Kampüsü, Turan Güneş Bulvarı 648. Cadde, 651. Sokak No: 4, 06550 Oran, Çankaya/Ankara adresinde bulunmaktaydı. Bilkan, üniversiteyi "Özel sektörün şimdiye kadar sosyal bilimler alanına yaptığı en büyük yatırım" şeklinde tanımlamaktadır. Üniversitenin disiplinler arası çalışmalarla yabancı dillere ağırlık verirdi ve senaryo yazarlığı, moda tasarım, animasyon gibi programları vardı. 23 Temmuz 2016 tarihinde, Olağanüstü Hal (OHAL) Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'yle üniversite kapatılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çok kültürlülük</span>

Çok kültürlülük, birçok farklı kültürün bir arada yaşadığı toplumu tanımlayan bir kelimedir.

Kültürel coğrafya, kültürü coğrafi bakış açısıyla inceleyen beşeri coğrafya disiplinidir. Coğrafyada çevrenin kültürler tarafından farklı algılanması önemlidir. Kültür coğrafyası fiziki çevreden çok kültürel ortamla ilgilenir. Bir kültüre ait insanların çevreyi anlama şekillerini inceler.

<span class="mw-page-title-main">Çin kültürü</span>

Çin kültürü, modern dünyadaki en eski jeopolitik varlık olan Çin'in topraklarında yer alan, en zenginleri 10.000 yıl öncesine dayanan, çok çeşitli alanlardaki muazzam ve karmaşık başarıları kapsar. Nitekim günümüz Çin, hanedanların ve siyasi rejim değişiklikleriyle Çin Şi Huang'ın M.Ö. 221 yılında kurduğu Çin İmparatorluğu'nun doğrudan vârisi olarak görülebilir. Pratiklerin, nesnelerin ve kavramların etkili bir şekilde yayılmasına olanak sağlayan bu süreklilik, Çin kültürünün belli unsurlarına bölgesel ve tarihsel farklılıkların ötesine geçen genel bir görünüm kazandırmaktadır. Bu unsurlardan bazı örnekler, mandarin rejiminde ve toplumsal ve ailevi ilişkilerin kavranmasında görünebilen Konfüçyüsçü etkiler ya da Çin dünyası genelinde benimsenmiş felsefi veya metafizik kavramların ve dini pratiklerinin kökeninde bulunan Taoizm damgası. Çin İmparatorluğu'nun prestiji, bu ortak kültürünün Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya'ya yayılmasına katkıda bulunmasının yanı sıra Çin uygarlığını zenginleştirmiş birçok yabancıyı cezbetmiştir. Diğer kültürel başarılar ancak belli bir bölgeye ya da bir döneme özgüdür. Bu açıdan, Çin kültürünün çeşitli alanlarının 19. yüzyıldan beri Batılı nüfuza ve moderniteye yaklaşma biçimi ve küreselleşmeye karşı göstermeye devam ettiği tepki büyük bir ilgi meselesidir. Çin'in ekonomik gelişimi popüler geleneklere ve sanatlara meydan okumaktadır. Nakış veya tiyatro gibi birçok kültür biçimi kaybolma sürecindedir.

Madeleine Leininger hemşirelik teorisyeni ve hemşirelik bölümünde profesörlük yapan, aynı zamanda transkültürel hemşirelik olarak da bilinen konsepti ortaya çıkaran amerikalı bir bilim insanı. İlki 1961 yılında olmak üzere hemşirelik teorisi üzerine yayınladığı makaleler ile, hemşirenin ilgilenmesi ve bakması gerektiği alanlar ne olduğu konusu üzerine teoriler geliştirmiştir.

Hemşirelik etiği, uygulama etiğinin hemşirelik alanındaki faaliyetlerle ilgilenen bir dalıdır. Hemşirelik etiği, fayda, zarardan koruma ve özerkliğe saygı gibi tıp etiği ile birçok ilkeyi paylaşır. İlişkilere, insan onuruna ve işbirlikçi bakıma verdiği vurgu ile ayırt edilebilir.

Aile Değişim Kuramı, sosyal psikolog Çiğdem Kağıtçıbaşı tarafından kültür, aile ve benlik arasındaki bağları anlamak için geliştirilmiş bir modeldir.