İçeriğe atla

Transandantal Meditasyon

Transandantal Meditasyon (TM) Tekniği,[1] kendine özgü bir mantra meditasyonudur. Maharishi Mahesh Yogi[2] (1918-2008), TM Tekniği'ni 1950'lerin ortalarında Hindistan'da tanıtmıştır.

Maharishi, 1958-1965 yılları arasında dünya turunda çıkmış ve binlerce kişiye öğretmenlik yapmıştır. 1960'lı ve 1970'li yıllarda TM Tekniği ünlüler[3] tarafından uygulanmaya başlamıştır. TM Tekniği, tüm dünyada 6 milyonu aşkın kişi tarafından öğrenilmiştir.

TM Tekniği en çok uygulanan, üzerinde en çok araştırma[4] yapılan ve en etkili meditasyondur. TM, bilinçli zihin, zihin kontrolü ya da bir düşüncenin etkisinde olmadan sakinleşerek bilincin en basit ve en güçlü uyanıklık durumuna gelmesinin yani düşüncenin aşılmasının tekniğidir.

Uygulama sırasında zihin faaliyeti doğal olarak durulmaktadır; zihin hem sessiz hem de uyanıktır. TM Tekniği, aklın bir çaba içine girmesini gerektirmez. Derin dinlenme sayesinde doğal olarak stresler ve yorgunluklar atılır.

Uygulama için günde iki kez oturarak gözler kapalı yirmişer dakika ayırmak yeterlidir; gözler kapalı, sessizce ve rahatça oturulur. Her yerde uygulanabilir, çocuklar dahil herkes yapabilir.

TM Tekniği diğer meditasyon biçimlerinden tamamen farklıdır. Meditasyon sırasındaki beyin aktivitesi üzerine yapılan ve 'Consciousness and Cognition'[5] (Bilinç ve Biliş) isimli yayında yer alan bilimsel araştırmada, 3 temel meditasyon sınıfı belirlenmiştir: dikkati odaklamak, açık gözlem yapmak ya da içinde bulunulan anı kollamak (mindfulness) ve bilim insanları tarafından yeni bir tür olarak tanıtılan kendini kendiliğinden aşmak (TM).

TM Tekniği zihni kontrol etmek, zihni disiplin altına almak, konsantrasyon veya doğu felsefesi değildir; yaşam tarzında değişiklik gerektirmez.

Kaynakça

  1. ^ "Brittanica Encyclopedia". []
  2. ^ "Brittanica Encyclopedia". []
  3. ^ "Wikipedia". 15 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  4. ^ "TM Bilimsel Araştırmalar". 27 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2022. 
  5. ^ "Consciousness and Cognition Research" (PDF). 14 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

<span class="mw-page-title-main">Zen</span> aydınlanmacı bir yaşam felsefesi

Zen, kökeni Hindistan'daki Dhyana (ध्यान) okuluna kadar uzanan bir Mahāyāna Budist okulunun Japoncadaki ismidir. Hindistan'dan Çin'e geçen okul, burada Ch'an (禪) olarak ismini duyurmuştur. Tang Hanedanlığı döneminde Çin'de belli başlı Budist okullar arasına giren Ch'an, Çin'den Kore, Vietnam ve Japonya'ya yayılmıştır. 20. yüzyılda Batı'da tanınmaya başlanan bu okul, İngilizce ve diğer Batı dillerine Zen ya da Zen Budizm ismiyle girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sözdebilim</span>

Sözdebilim veya sahte bilim, bilimsel argümanlar kullanılarak ileri sürülen ancak bilimsel çalışmaların gerektirdiği materyal, yöntem, doğrulanabilirlik gibi standartları taşımayan veya yeterli bilimsel araştırma ile desteklenmeyen iddia, inanç, bilgi ve uygulamalar bütününe verilen addır. Sözde bilim genellikle belirsiz, çelişkili, eleştirilere yönelik aşırı tepki ve kişiselleştirmeler, destekleyici verilerin abartılması, sonuçlara yönelik doğrulanması olanaksız abartılı iddialar ile karakterize, kullanıcıları açısından da sosyal, maddi-manevi kazançlar sağladığı düşünülebilecek konular üzerinden yürütülür.

<span class="mw-page-title-main">Değişik şuur halleri</span>

Değişik şuur hâlleri, parapsikolojide insanın uyanıkken bulunduğu olağan şuur hâlinden farklı şuur hâllerini kapsayan bir terim olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Daniel Dennett</span> Amerikalı filozof

Daniel Clement Dennett, Amerikalı filozof ve bilişsel bilimcidir. Araştırmaları genellikle zihin felsefesi, bilim felsefesi ve biyoloji felsefesi üzerine odaklanmıştır, özellikle evrimsel biyoloji ve bilişsel bilimle ilişkisini inceler.

<span class="mw-page-title-main">Zihin felsefesi</span> Zihnin doğasıyla ilgilenen felsefe dalı

Zihin felsefesi, zihin, zihinsel olaylar, zihinsel işlevler, zihinsel özellikler, bilinç ve bunların fiziksel bedenle, özellikle beyinle ilişkilerini inceleyen felsefenin bir alt araştırma koludur. Bedenin zihinle ilişkisi bakımından zihin-beden sorunu, zihnin doğası ve onun fiziksel bedenle ilişkili olup olmadığı gibi diğer sorunlara rağmen, zihin felsefesinin merkezinde yer alan bir sorun olarak görülmektedir.

Uyku-uyanıklık arası, tam uyanmadan önceki (hipnopompik) ve aynı zamanda, uykuya dalmadan önceki (hipnogojik) yarı uyku hali olup, ayırt edici özellikleri, beyindeki neo-korteks tabakalarının etkin olmaması, yani duyu organlarından bilgi gelmemesi ve beynin alfa dalgaları yayınlamasıdır. Halk arasında tavşan uykusu olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Davranışsal iktisat</span>

Davranışsal iktisat, zihindeki ekonomik karar alma mekanizmalarının sosyal, zihni ve duygusal önyargılardan nasıl etkilendiği üzerine çalışır. Bu çerçevede pazar fiyatlarının ve kaynak kullanımının neden değiştiği sorusu önemlidir. Ekonomik modellerdeki bireyin nedenselliği ne ölçüde kullanıp kullanmadığı, bu bilim dalının araştırma konuları içerisindedir. Psikoloji ve neo-klasik ekonomi yaklaşımları ile çok yakından ilgili olan bu dal, pazar kararları kadar, toplum seçimleri ve bu kararların kaynakları üzerine de araştırmalar içerir. En önemli olan dalı finans kararlarının ele alınmasındadır. Günümüzde hakim iktisadi görüş olan neoklasik ekol iktisat bilimine matematiksel modelleri fazlasıyla dahil etmiştir. İnsan psikolojisi dışsallandırılmış ve tüketici davranışlarının yalnızca matematik formülleriyle açıklanamayacağı gözden kaçırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bursa Teknik Üniversitesi</span> Bursada kurulu devlet üniversitesi

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ),, 2010 yılında Bursa'da kurulmuş devlet üniversitesi.

Orijinal Yoga Sistemi'nin kökleri evrenin başlangıcına dayanır. Evren ilk tezahür ettiğinde evrendeki ilk canlı varlık olan Brahma tarafından Orijinal Yoga Sistemi bilgileri de aktarılmıştır. Yoga hem bir mükemmel sağlık sistemi hem de evrende var olan maddi yaşam illüzyonundan kutulma rehberi olarak insanlığa aktarılmıştır. Yoga Sanskritçe "Yuj" kökünden gelmektedir ve bütünleşmek, kontrol, birleşmek anlamlarına gelmektedir. Veda metinlerinde Orijinal Yoga Sistemi 'Maha Yoga' olarak adlandırılmıştır. 'Maha Yoga' 'en üstün Yoga' anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Brian Josephson</span>

Brian David Josephson, Galli teorik fizikçi ve Cambridge Üniversitesi’nden emekli olmuş fizik profesörüdür. En iyi bilindiği çalışmaları süper iletkenlik ve kuantum tünellemedir. 1962 yılında 22 yaşında doktorasını yaparken Cambridge’te yaptığı Josephson etkisi öngörüsü için 1973 yılında Nobel Fizik Ödülü aldı. Josephson Gallerli olup da Nobel Fizik Ödülü alan tek kişidir. Ödülü fizikçiler Leo Esaki ve Ivar Giaever ile paylaştı.

<span class="mw-page-title-main">Maharişi Maheş Yogi</span>

Maharişi Maheş Yogi, Transandantal Meditasyon tekniğini geliştirmesi ve dünya çapında yayması ile bilinen Hint guru. The Beatles grubunun ruhani danışmanı olarak da bilinen Maharişi'nin 1963'te yazdığı "İnsanın Bilimi ve Yaşama Sanatı" adlı kitabı 15 dile çevrilmiş ve dünyada 1 milyondan fazla satmıştır.

Zihin felsefesinde, işlemsel zihin teorisi (İZT), işlemselcilik (computationalism) olarak da bilinir, insan zihninin bir bilgi işleme sistemi olduğunu ve biliş ile bilincin bir tür işlemleme (computation) olduğunu belirten fikirler kümesidir. Warren McCulloch ve Walter Pitts (1943) nöral faaliyetlerin işlemsel olduğunu ilk dile getirenlerdir. Nöral işlemlemenin bilişi açıkladığını iddia etmişlerdir. Teori modern biçimine ise Hilary Putnam tarafından 1967 yılında getirilmiş ve onun PhD öğrencisi filozof ve bilişsel bilimci Jerry Fodor tarafından 60’lı, 70’li ve 80’li yıllar boyunca geliştirilmiştir. 1990’larda Putnam, John Searle ve diğer bazı kimselerin çalışmaları dolayısıyla analitik felsefe alanında sert bir şekilde eleştirilmeye başlansa da, modern bilişsel psikoloji ve evrimsel psikoloji alanlarında oldukça popülerdir. 2000’ler ve 2010’larda ise İZT analitik felsefe alanında tekrar önem kazanmaya başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çince odası</span> Bilgisayarın anlama kabiliyetini gösteremeyeceğini sorgulayan bir düşünce deneyi

Çince Odası Argümanı, dijital bir bilgisayarın –ne kadar zeki ya da insansı davranışlar sergilerse sergilesin– bir “zihne”, “anlayışa” ya da “bilince” sahip olamayacağını savunur. Filozof John Searle tarafından “Minds, Brains, and Programs” adlı makalesinde öne sürülen bu argüman ilk kez 1980 yılında Behavioral and Brain Sciences dergisinde yayınlanmıştır. Çince Odası olarak bilinen düşünce deneyinin merkezini oluşturduğu argüman, yayınlandığı günden itibaren oldukça tartışılmıştır.

Dünya Barışı Küresel Ülkesi (GCWP), dünyanın büyük şehirlerinde Transandantal Meditasyon, eğitim ve "barış için binalar" inşasını teşvik ettiğini iddia eden kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. Transandantal Meditasyon'un kurucusu Maharishi Mahesh Yogi tarafından 7 Ekim 2000'de açılışı yapılan GCWP, başlangıçta "her yerde barış seven insanlar için sınırları olmayan bir ülke" olarak tasarlandı. "Raam" adlı bir para birimi çıkardı ve lideri nörolog Tony Nader'di.

Kapalı göz halüsinasyonları, kişinin gözleri kapalıyken veya karanlık bir odadayken ortaya çıkan halüsinasyonlardır. Bir fosfen formu olabilirler. Bazı insanlar psikedeliklerin etkisi altında bu durumu yaşar.

Diğer zihinler problemi, felsefi bir problem olup geleneksel olarak epistemolojik bir soru olarak ifade edilmektedir: Sadece başkalarının davranışlarını gözlemleyebildiğime göre, başkalarının zihinleri olduğunu nasıl bilebilirim? Sorun, diğer zihinlere ilişkin bilginin her zaman dolaylı yoldan elde edilmesidir. Diğer zihinler problemi, insanların doğuştan gelen ayna nöronları, bir zihin teorisi mekanizması veya üstü kapalı bir teori tarafından desteklenen başkalarının zihinsel durumlarını kendiliğinden çıkarma yeteneği olan bir "zihin teorisine" sahip olmaları nedeniyle sosyal etkileşimleri olumsuz etkilememektedir. Davranışın bilişten doğduğu ve bunun da bilinç ve beyin gerektirdiğine dair kanıtlar da giderek artmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hayvan bilinci</span>

Hayvan bilinci veya hayvan farkındalığı, bir hayvanın içindeki öz farkındalığın veya kendi içindeki bir dış nesnenin veya bir şeyin farkında olmasının niteliği veya durumudur. İnsanlarda bilinç şu şekilde tanımlanmaktadır: duyarlılık, farkındalık, öznellik, qualia, tecrübe veya hissetme yeteneği, uyanıklık, benlik duygusuna sahip olma ve zihnin yürütme kontrol sistemi. Tanımdaki tüm güçlüklere rağmen, pek çok filozof bilincin ne olduğu hakkında geniş ölçüde ortak bir temel sezginin var olduğuna kanaat getirmektedir.