İçeriğe atla

Tramola

Sancak kontradaki bir yelkenli tekne.
② Dümen rüzgârüstüne doğru döndürülerek manevra başlar.
③ Rüzgâr tam karşıdan gelmektedir.
④ Dönüş devam eder. Yelken sancak tarafa geçer. Tekne iskele kontra gitmeye başlar.
⑤ Tramola tamamlanır.

Tramola, bir yelkenlinin rüzgârın geliş yönüne doğru teknenin kontrası değişene kadar dönmesine denilen yelkencilik terimidir. Bu manevra ile rüzgârın yelkenliye geldiği yön ve yelkenin bulunduğu taraf zıt olarak değişir.

Tramola, yelkenli orsa seyrindenken ya da tekneyi orsalayarak mümkün olur. Genellikle yelkenli bir tekneyle rüzgâr yardımıyla, rüzgâra doğru gidilmesi amaçlandığında sıkça atılır.

Ayrıca bakınız

  • Kavança - Tramolanın tersi kabul edilir. Kontra değişimi rüzgâra doğru değil, tam tersi yönde gerçekleşir.
  • Denizcilik terimleri

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yelkenli</span>

Yelkenli, yelkeni olan, yelkenle giden deniz, göl veya akarsu taşıtıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yelken</span>

Yelken, rüzgâr gücünden yararlanarak geniş yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr</span> Yüksek basınç alanından Alçak basınç alanı arasındaki yatay yönlü hava hareketi

Rüzgâr ya da yel, hava veya diğer gazların gezegen yüzeyine göre doğal hareketidir. Rüzgârlar, onlarca dakika süren fırtına’lardan, kara yüzeylerinin ısınmasıyla oluşan ve birkaç saat süren yerel meltemlere, Dünyanın iklim bölgeleri arasındaki güneş enerjisinin soğurulma farkından kaynaklanan küresel rüzgârlara kadar çeşitli ölçeklerde oluşur. Büyük ölçekli atmosferik dolaşımın iki ana nedeni, ekvator ve kutuplar arasındaki farklı ısınma ve dünyanın dönüşüdür. Tropik ve subtropik bölgelerde, arazi ve yüksek platolar üzerindeki alçak ısıl dolaşımlar muson sirkülasyonlarını yönlendirir. Kıyı bölgelerinde deniz meltemi/kara meltemi döngüsü yerel rüzgârları belirler. Değişken arazi yapılı bölgelerde dağ ve vadi meltemleri hakimdir.

Pupa, denizcilikte yelkenli teknelerin seyirlerinden birinin adı. Pupa sözcüğü geminin kıç kısmı anlamına gelir. Pupa seyir buradan yola çıkarak, "arkadan esen rüzgâr ile seyir" anlamına gelir.

Apaz, yelkenli teknelerin seyirlerinden biridir. Apaz giden bir tekne rüzgarı yandan alır, yelkeni biraz açar salmayı bir karış yukarı kaldırılır.

Orsa veya rüzgâra dönüş, bir yelkenli teknenin rüzgârın geldiği yöne doğru yakın seyretme işlemidir. Eski kitaplarda Borina seyri olarak da geçer. Günümüzde Borina seyri sıkı orsa gitmek yani en dar açı ile gidilen orsa seyri anlamına gelmektedir. Rüzgâr sabit olarak tek bir yönden esmeyip değişkenlik gösterdiği için orsa seyri yelkenciliğin en teknik, heyecanlı ve stratejik seyridir. En çetin mücadeleler bu seyir esnasında gerçekleşir. Ayrıca rüzgâr üstüne doğru teknenin burnunun (başının) döndürülmesi işlemine "orsalamak" denir. Rüzgâr altına doğru dönmek kafayı açmak anlamına gelir.

Boca, bir yelkencilik terimi olup, yelkenli teknenin rüzgara karşı pozisyon almasıdır. Bocalayan tekne yerinde durur, hatta çok yavaş olmak kaydıyla geriye seyir halinde olabilir.
Boca yelkeni indirmek için de yapılan genel bir manevradır. Çünkü rüzgara karşı duran tekne, yelkenin yapraklama yapması sayesinde katlanarak toplanabilir.

Salma omurga ya da işler omurga, yelkenli teknelerin altında bulunan, temelde denge sağlamaya yarayan ağırlıktır. Yelkenlerin yarattığı kuvvete dengeleyici bir ters kuvvet üretmesi gerektiğinden genelde kurşundan yapılır. Zira eğer yeteri kadar ağır olmazsa tekne sert bir rüzgârda alabora olabilir. Salmanın bir diğer önemli işlevi de yandan gelen rüzgârın tekneyi rüzgâr altına sürüklemesine engel olmaktır. Bu iki işlevinden ötürü salma, yelkenli teknelerin temel parçalarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Bumba</span>

Bumba, yelkenli teknelerde yelkenin alt kenarının bağlı olduğu uzun direktir.

<span class="mw-page-title-main">Flok</span>

Bazı yelkenli teknelerde ana yelkenin yanı sıra flok adı verilen küçük yelken de bulunur. Flok, yelkenli teknenin rüzgâr üstüne doğru seyrini kolaylaştırır. Floğu kullanan tayfaya ise flokçu adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki rüzgârlar</span>

Türkiye'de esen başlıca rüzgârlar iki gruba ayrılabilir;

<span class="mw-page-title-main">Alizeler</span>

Alizeler, 30° kuzey ve 30° güney paralelleri çevresindeki dinamik yüksek basınç kuşaklarından, ekvatora doğru olan rüzgârlardır. Tam kuzey ve güneyden esmeleri gereken bu rüzgârlar, Dünya’nın dönmesi sonucu yön değiştirir.

Dar apaz, yelkenli teknelerin seyirlerinden biridir. Dar apaz giden bir tekne, rüzgârı ön çaprazdan alır. Tekne, orsa giden bir tekne kadar olmasa da rüzgâr üstüne doğru gider, lakin yelkenin rüzgârı alma açısı yüzünden daha hızlıdır.

Borina veya borinaseyri, yelkenli teknenin rüzgâra karşı gitme hâlidir.

<span class="mw-page-title-main">Fırtına</span> Rüzgarın hızlı bir şekilde esmesi

Fırtına rüzgârın hızlı bir şekilde esmesine denir. Rüzgâr hızı 27 knot üzerine çıktığında, yani 7 bofor ve üzeri olduğunda fırtınamsı rüzgâr, 34 knot üzerine çıktığında, yani 8 bofor ve üzeri olduğunda rüzgâra artık fırtına denir.

<span class="mw-page-title-main">Kumul</span>

Kumullar, rüzgâr tarafından uçurularak bir yerde yığılan ve toplanan kum yükseltileridir. Kumul oluşumu için, ortamda kum'un bulunması ve çevrede kapalı bir bitki örtüsünün olması gerekir. Bazı çöl kumulları kilometrelerce uzunlukta ve birkaç yüz metre yükseklikte olabilir. Gevşek yapılı kumullar sürekli yer değiştirir. Bazı çöllerde kumulların yer değiştirme hızları yılda 100 metreye kadar çıkar. Kumullar Dünya'da yoğunluklu olarak sıcak ekvator kuşağında bulunurlar ve Venüs'te Mars'ta ve Satürn'ün uydularından Titan'da farklı karışım ve yoğunlukta bulunabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr sörfü</span>

Rüzgâr sörfü genellikle iki ile beş metre arasında yüzer bir tahta ve hareketini tek bir yelken ile sağlayan su üzerinde yapılan bir yelken sporu dur. Yelken grubu tahtaya her yönde serbestçe dönebilen esnek bir mafsal ile bağlıdır. Dümen ile yönlendirilen bir yelkenli den farklı olarak rüzgâr sörfü direk ve yelkeni döndürülerek, eğilerek ve tahtasının üzerine basılarak yönlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Girdap</span>

Bir akışkanın basınç farklılaşması sebebiyle bir eksenel merkez etrafında dönmesi hareketine girdap denir. Çevresinde döndüğü eksen düz veya eğri, tek veya çok, bir yerde sabit kalan veya gezici türde görülebilir. İçtiğimiz çayda olduğu gibi akışkanın herhangi bir dış etkence karıştırılmasıyla girdap oluşumu gerçekleşir. Teknelerin dümen suyunda, hareket eden uçakların arkasında, tekne küreğinin çekilmesiyle, bazı rüzgâr oluşumlarında dönen girdapları görebilmek mümkündür. Bu doğa olayı Bernoulli tarafındfan ortaya konmuş akışkanlar mekaniği ilkeleriyle açıklanabilmektedir.

Kavança, bir yelkenlinin rüzgârın geliş yönünün tersine doğru teknenin kontrası değişene kadar dönmesi anlamında kullanılan yelkencilik terimi. Bu manevra ile rüzgârın yelkenliye geldiği yön ve yelkenin bulunduğu taraf zıt olarak değişir. Kavança atılırken yelkenli pupa seyrine döner ve kontra değiştirilir. Özellikle pupa seyri yapılırken ani rüzgâr yönü değişimleri ile teknenin kontrolsüz kavança atması, bumbanın tekne personeline çarpması sonucu yaralanmalara sebebiyet verebilir.