İçeriğe atla

Trajedi

Trajedi veya tragedya sözcüğü Yunanca tragoidia’dan gelir. Tragos (keçi) ve oidie (türkü) sözcüklerinin birleşmesiyle "keçilerin türküsü" anlamına gelir. Dionysos şenliklerinde koro, tanrının ona bağlı kölelerini simgeliyordu. Tanrının çevresinde hep doğanın yabancı güçlerini temsil eden teke ayaklı satyrler(satirler) bulunduğu için ilk başlarda, koro da satyrlerin biçimine giriyordu; ilk dönemlerde, korodaki oyuncular teke derileri (tragoi) giyerek oyun alanına çıkıyorlardı. Tragedya türü de tragos'ların şarkılarından doğdu.

Tragedyanın konu kaynağı efsanelerdi. Zaten efsaneler Yunan şiirinin de kaynağı olmuştu. Kendisinden sonra gelen yazarların bitmez tükenmez hazinesi olan Homeros efsaneleri güzel bir üslûp içinde tekrarlanmıştı. Ancak dram sanatı, bu efsanelerden yepyeni bir biçimde esinlendi. Efsaneler geleneksel bir süsleme sanatı gibi, tekrarlanmanın batağına tam düşecekken, dram sanatı bu efsanelere yeni bir soluk getirdi ve geniş bir ufuk açtı. Çünkü efsanelerde idealize edilerek ya da süslenerek anlatılan olaylar ve bu olayların içindeki kahramanla dram sanatı yoluyla Atina halkının özelliği ve tavrı oluverdi; efsaneler yoluyla önemli gerçekler üzerinde duruldu. Yunan tragedyasının özellik gösteren düşünce düzeyinden biri “gururlanma günahı” ve bu günahın kaçınılmaz cezasıydı. Yunanlar bu cezayı tanrıça Nemesis'e bağlarlardı. Nemesis, başarıları ve sürekli zenginlikleri yüzünden tanrıları unutan insanların kırbacı, onları cezalandıran bir yüce güçtü. Yunan seyircisi için hiçbir şey gurur kadar kahramanın kötü bir duruma düşmesindeki acıya, gölge düşüremezdi.

Yunan tragedya yazarları, oyunlarında tekrar tekrar bu günah-ceza kavramları üzerinde dururlardı. Hele Aiskhilos bu dinsel kavramlara her zaman dikkat etmişti. Ancak antik tragedyadaki günah kavramı bugünkünden değişikti: bazen günah hafif olur, unutulurdu; bazen günahı işleyen farkına bile varmazdı; bazen de günahı işleyen cezaya çarptırılan değil, onun babası ya da atası olurdu. Tragedya kahramanları günahlarından dolayı vicdan azabı çekmezlerdi.

Yunan tragedyasının yapısı konuşmalı ve şarkılı bölümlerle kuruludur. Konuşmalı bölümler üçe ayrılır:

Prologos (trgedyanın başlangıcı)
Koronun ortaya çıkmasından önce söylenen bölümdü. Oyun üzerine bazı açıklamaların yapıldığı yerdi. Bu bölüm yalnız bir kişi tarafından seyirciye doğru söylenirdi. Bir çeşit anlatıcının bölümüdür. Bu başlangıç bitince koro oyun alanına girer ve oyun bitinceye kadar kalırdı.
Epeisodion'lar
Bunlar koronun şarkıları arasındaki bölümlerdi. MÖ 5. yüzyıldan itibaren her oyunda üç Epeisodion'un olması bir kural durumuna geldi.
Eksodos (tragedyanın bitişi)
İlk dönemlerde koronun dışarı çıkması sırasında söylenen lirik bir şarkıydı.

En ünlü tragedya yazarları; Aiskhylos, Sophokles, Euripides, Pierre Corneille, Jean Racine

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Opera</span> Müzikli tiyatro eseri

Opera, genellikle konusunu tarihten, mitolojiden, efsanelerden veya güncel olaylardan alan, sözlerinin tümü veya birçoğu müzikle bestelenmiş, içinde güzel sanatların tümünü barındırabilen, teatral formda bir sahne eseridir.

Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Yunan mitolojisi</span> Antik Yunanların oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Yunan mitolojisi, Antik Yunanistan'da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri içermekle kalmayıp aynı zamanda Eski Yunan dininin gövdesini oluşturmaktadır. Günümüzde, bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hâllerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için o dönemin sanatındaki ipuçlarını bile toplar.

<span class="mw-page-title-main">Marsias</span> Satir

Marsias, Yunan mitolojisinde, Frigyalı ünlü bir satyrdir. Armoniyi icat ettiği söylenen Hyagnis'in oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Müzler</span> mitolojide ilham perileri

İlham perileri, Musalar veya Müzler, Yunan mitolojisinde kardeş tanrıçalardır. Geleneksel olarak dokuz tanedirler. Başlangıçta muhtemelen sadece "şiir" tanrıçasıyken zamanla bilim ve diğer sanatlarla da ilişkilendirilmişlerdir. Hiçbir Müz plastik sanatlarla ilişkili kılınmamıştır. Bu, belki de inanıldıkları toplumlarda el ile çalışmanın değersiz sayılmasındandır.

<span class="mw-page-title-main">Prometheus</span> Yunan mitolojisinde insanı yaratan karakter, titan

Yunan mitolojisi'nde, Prometheus veya Promete Titan ateş tanrısıdır. Prometheus en çok tanrılara ateşi çalarak meydan okumasıyla ve ateşi teknoloji, bilgi ve uygarlık biçiminde insanlığa vermesiyle tanınır. Efsanenin bazılarında, insanlığın çamurdan yaratılması ile de anılır. Prometheus zekâsı ve insanlığın şampiyonu olmasıyla tanınır, ve genellikle insanî sanatların ve bilimlerin yazarı olarak da görülür. Bazen Deukalion'un babası, Tufan'ın kahramanı olarak tanıtılır.

<span class="mw-page-title-main">Apollon</span> Antik Yunan Tanrısı

Apollon, mitolojide müziğin, sanatların, Güneş'in, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrıdır. Aynı zamanda kâhinlik yeteneğini diğer insanlara da transfer edebilir. Biseksüel yönüyle ağır basan Apollon'un mitolojideki eşi Kassandra olup Zeus ve Leto'nun oğlu, Artemis'in ikiz kardeşidir. Sarışın ve çok yakışıklıdır. Orijini Yunan olan Apollon, Roma mitolojisine Apollo ismiyle geçmiştir. Mitolojideki en önemli tanrılardan biri olan Apollon, Anadolu kökenlidir.

<span class="mw-page-title-main">Dionisos</span> Antik Yunan mitolojisinde şarabın ve şarapçılığın tanrısı

Dionysus veya Dionisos, Roma mitolojisinde Baküs (Bacchus) olarak da bilinen Çallı şarap tanrısı. Şarabın sadece sarhoş ediciliğini değil, sosyal ve faydalı etkilerini de temsil eder. Medeniyetin destekçisi ve barış aşığıdır. Yunan mitolojisinde, Dionysos Hindistan'a kadar geniş bir alana seyahat etti ve kültünü Yunanistan'a yaydı, esasen doğu kökenli olarak bilinirdi. Onun onuruna grup sekse benzeyen ayinler düzenlenirdi, burada katılımcılar kendilerini aşacak derecede Dionysosçu bir dans ve eğlence çılgınlığına kapılırlardı. Tiyatronun, Dionysos'a tapanlar gibi, kendi kişiliklerini geride bırakmaya ve canlandırdıkları karakterle bütünleşmeye çalıştıkları için bu etkinlikten doğduğuna inanılır. Gerçekten de, Dionysos rahiplerine Yunan tiyatrolarında şeref koltukları verildi.

<span class="mw-page-title-main">Aristofanes</span> Antik Yunan oyun yazarı

Aristofanes (Aristophanes), MÖ 446 - MÖ 386 yılları arasında yaşamış bir komedya yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Cehennem</span> çoğu dini inanca göre günahların cezasının çekileceği yer

Cehennem, çeşitli inançlarda ölüm sonrası ceza çekilen ateşli bir yer olarak gösterilir. Cehennemde kalma süresi inanca göre değişiklik gösterebilir. Cehennemde günah borcu ödeninceye kadar kalınıp sonra tekrar cennete gidilebilir. Ancak, cehennem bazıları için sonsuza dek ateşte yanmak anlamına gelir. Cehennem görevlilerine İslam inancında zebani adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Cennet</span> Dini Mekan

Cennet, dinî kozmoloji veya transandental felsefede gök, yedi gök, uçmak, behişt gibi adlarla da anılan ilah, melek, cin, aziz, yeniden dirilmiş atalar gibi varlıkların yaşadığı, köken aldığı veya hüküm sürdüğüne inanılan yer. Bazı dinî inanışlara göre cennet yaratıkları yeryüzüne inebilir (reenkarnasyon) ve yerde yaşayanlar ölümlerinden sonra, bazı özel durumlarda yaşamakta oldukları hayat devam ederken cennete gidebilirler.

Alman edebiyatı, Orta Avrupa'da yaşayan Almanca konuşan toplulukların edebi yaratısıdır. Almanya, Avusturya, İsviçre ve bunların yanındaki Alsas (Fransa), Bohemya (Çekya) ve Silezya (Polonya) gibi bölgelerdeki çalışmaları kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Dev</span> doğaüstü, mitolojik yaratık

Dev, birçok farklı kültürün efsane, folklor, mitoloji ve masallarında yer alan bir doğaüstü yaratık.

<span class="mw-page-title-main">Tiyatro</span> sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteriler

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Eshilos</span> Antik Yunan oyun yazarı

Eshilos ya da Aiskhylos, Antik Yunan oyun yazarıdır.

Komedyalar, Antik Yunanistan'da şölenlerde söylenen müstehcen şarkılardan ve anlatılardan ya da insanlara ve basmakalıp tiplere yapılan şakalardan meydana gelmiştir. Aristoteles Poetika adlı eserinde komedyanın phallus ezgilerinden meydana geldiğini belirtir. Phallus, erkeklik uzvunu simgeleyen heykellerdir. Eski kültürde phallus sağlığı ve bereketi simgeler. Komedya sözcüğü komos(köy) ve aoide (şarkı) sözcüklerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur ve orijinal anlamı bir köy cümbüşüdür. Komos, Attika'nın kent ve köylerinde yapılan bir alaydır. Dionysos bayramlarında halk bol bol şarap içtikten sonra, acayip kılıklarla sokaklarda dolaşır, hatta flüt çalan bir adamın arkasından alay halinde açık-saçık türküler söyleyerek, kaba ve müstehcen hareketlerle çılgınca oynayarak, yol boyu sataşarak, kentin ileri gelenlerini alaya alarak yürürdü. Ayrıca, sepetler içinde Dionysos'a adanacak kurbanlar tapınır ve üremeyi, bolluğu simgeleyen heykel büyüklüğünde bir phallus geçit töreninde yer alırdı. En önemli temsilcilerinden bazıları Aristophanes, Menandros ve Krates'tir.

Adak, herhangi bir dilek yerine geldiğinde karşılığında yapılacağı veya verileceği söylenen şey ve bunun sonucunda insanın kendisini Tanrı'ya karşı yükümlü kıldığı durum. Osmanlıca nezir kelimesinin Türkçe karşılığıdır. Kutsal varlıklardan yardım dilemek amacıyla kurban kesme, saçı verme, mum yakma, para bağışlama gibi eylemlerde bulunma taahhüdü. Hatta bir şeyden vazgeçme örneğin bir hayvanı doğaya salma bile adağın kapsamına girer. Örneğin Türkçe ile uzak akraba olan Yakut dilinde Adık olarak söylenen bu sözcük bazı nesnelerin yakılmasını ve hayvanların özgür bırakılmasını da ifade eder. Bu yüklenim yerine getirilmediği takdirde kişinin başına olumsuzluklar, hatta felaketler geleceğine inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kahraman</span>

Kahraman, tehlike karşısında ustalık, cesaret veya güç özellikleriyle zorluklarla mücadele eden gerçek bir insan veya edebi eserin ana karakteridir. Klasik destanlara ait özgün kahraman tipleri, şan ve şeref adına böyle şeyler yapmaktadır. Öte yandan gurur ve şöhret gibi klasik hedefler yerine sıradan iyilik için büyük işler yapan Orta Çağ kahramanlarıyla modern kahramanlar da mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Ajaks (Sofokles)</span> Sofokles trajedisi

Ajaks (Sofokles) Aias, Sofokles'in günümüze ulaşan yedi oyunundan en eskisidir ve MÖ 450-442 arasında yazıldığı tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kyklops (oyun)</span>

Kyklops, Euripides tarafından yazılmıştır ve günümüze tam metin halinde ulaşan tek satirikon dramadır. Euripides'in MÖ 5. yüzyılda düzenlenen Atina festivalinde sergilediği, dörtlemenin bir parçasıdır.