İçeriğe atla

Tractatus Logico-Philosophicus

Tractatus Logico-Philosophicus, Ludwig Wittgenstein'ın hayatı boyunca yayımladığı tek eseridir. Gerçeklik ve dil arasındaki ilişkileri tanımlamak ve bilimin sınırlarını betimlemek amacıyla yazılmıştır.[1] Wittgenstein kitabın notlarını I. Dünya Savaşı'nda askerlik yaparken hazırlamıştır. Ağustos 1918'de, İtalya'da savaş esiriyken tamamlamıştır.[2] Kitap 1921'de yayımlanmış, önsözü Bertrand Russell tarafından yazılmıştır. Daha sonra 1929 yılında Wittgenstein bu eseri Cambridge Üniversitesi'nden doktora derecesi almak için kullanacaktır. Wittgenstein, felsefi hayatının ikinci döneminde bu eseri basit bularak dil oyunlarını temel alan Felsefi Soruşturmalar adlı eseriyle uğraşacaktır. Tractatus'un Wittgenstein'in dünya, gerçeklik, bilim, etik, mantık, din, mistisizm, felsefe, dil ve düşünce alanında yaptığı önermeler ve bu önermeleri açıklamak için kullandığı alt-önermelerden oluşan bir yapısı vardır. G. E. Moore, kitabın adının Baruch Spinoza'nın Tractatus Theologico-Politicus adlı eserine atıfta bulunduğunu söyler.[3]

Dil anlayışı

Eser önermelerin doğruluk koşullarını ve anlam-doğruluk ilişkisini sorgulamaktadır. Bu eserde Wittgenstein'a göre dil: fikirleri, dinleri, bilimleri ve metafiziği içinde barındırır. Metafizik ve akıl dışı unsurları dışarıda bırakacak, belirsizliklerden arınmış bir dil inşa etmek gerektiğini söyler.[4] Bu dil, dünyayı yansıtan bir resimden farksız olmalıdır. İnsan, dil tarafından sınırlandırılır. Dilin sınırları aynı zamanda dünyanın sınırlarıdır. Dilin sınırları geçildiğinde metafizik alanına girilir. Tractatus’ta ideal bir fizik dili kurmanın olanağı tartışılır. Yazar bütün dillerin ortak özünü tasvir eder ve gerçekliği dil yoluyla ortaya koyabilmeyi tartışır. Bunun için mantık dili oluşturmanın imkanını soruşturur.[5]

Temel önermeler

  1. Dünya olup biten her şeydir. (Die Welt ist alles, was der Fall ist.)
  2. Olup biten, olgu olan, olayların durumunun varlığıdır. (Was der Fall ist, die Tatsache, ist das Bestehen von Sachverhalten.)
  3. Olguların mantıksal resmi düşüncedir. (Das logische Bild der Tatsache ist der Gedanke.)
  4. Bir düşünce anlamı olan bir önermedir. (Der Gedanke ist der sinnvolle Satz.)
  5. Bir önerme basit önermelerin doğruluk fonksiyonudur (Basit bir önerme kendinin doğruluk fonksiyonudur). (Der Satz ist eine Wahrheitsfunktion der Elementarsätze.)
  6. Bir doğruluk fonksiyonunun genel biçimi şeklindedir. Bu bir önermenin genel biçimidir. (Die allgemeine Form der Wahrheitsfunktion ist: Dies ist die allgemeine Form des Satzes.)
  7. Üzerinde konuşulamayan konuda susmalı. (Wovon man nicht sprechen kann, darüber muß man schweigen.)

Etkiler

Eser Wittgenstein'in Gottlob Frege ve Bertrand Russell'ın felsefeleriyle etkileşim içindeki, oldukça sıkı mantık bağlantılarıyla kurulu dil felsefesinin bir özetidir. Kitabın anlaşılması kendi deyimiyle "bu konular üzerinde düşünenlerce" mümkündür. Genel olarak dilin bir görünümünü serimlemek ve mantıksal yapıyı anlamak amacındadır.[6] Yayımlandıktan sonra birçok felsefe çevresinin ilgisini çekmiştir. Özellikle Viyana Çevresi'nden Rudolf Carnap ve Moritz Schlick kitap ve Wittgenstein ile bağlantı içerisindeydiler.[7] Rudolf Carnap ise Wittgenstein tarafından fikirlerini intihal etmekle suçlanmıştır. Daha sonra Wittgenstein Viyana Çevresi'ne ilgisini bırakacaktır.[8] Kitap hakkında Macar yönetmen Peter Forgacs'ın bir adet filmi bulunmaktadır. Ayrıca Derek Jarman'ın Wittgenstein adlı filmi de kitaptan fikirleri içerir.

Kaynakça

  1. ^ Ludwig Wittgenstein, Tractatus Logico Philosophicus, 4.113
  2. ^ Ray Monk, Wittgenstein Dahinin Görevi, s. 158
  3. ^ Nils-Eric Sahlin, The Philosophy of F. P. Ramsey (1990), s. 227.
  4. ^ proje.akdeniz.edu.tr/sorgu/fon/baslik/ozet/2004.02.0107.004.doc
  5. ^ http://www.academia.edu/488729/Olgularin_Diliyle_Konusmak_Tractatus_Uzerine_Bir_Deneme []
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2013. 
  7. ^ Ray Monk, Wittgenstein Dahinin Görevi
  8. ^ Hintikka 2000, p. 55 cites Wittgenstein's accusation of Carnap upon receiving a 1932 preprint from Carnap.ISBN 0-534-57594-3

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ludwig Wittgenstein</span> Avusturyalı-İngiliz filozof (1889-1951)

Ludwig Josef Johann Wittgenstein, Avusturya doğumlu filozof, matematikçi.

<span class="mw-page-title-main">Deneycilik</span> bilginin sadece veya öncelikle duyusal deneyimden geldiğini belirten teori

Deneycilik, empirizm veya ampirizm, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha gibidir.

<span class="mw-page-title-main">Gottlob Frege</span>

Friedrich Ludwig Gottlob Frege, modern matematiksel mantığın ve analitik felsefenin kurucusu sayılan Alman matematikçi, mantıkçı ve filozof.

<span class="mw-page-title-main">Baruch Spinoza</span> Hollandalı filozof

Baruch Spinoza, Yahudi kökenli Hollandalı filozof. Aydınlanmanın erken dönem düşünürlerinden olan Spinoza, evren ve insan hakkında modern fikirler ileri sürerek öncü ahit eleştirileri yapmış ve zamanla 17. yüzyıl felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Descartes'ın fikirlerinden etkilenen Spinoza, Hollanda Altın Çağının önde gelen filozofu olmuştur.

Aile benzerliği, Ludwig Wittgenstein'ın geç dönem felsefesinde kullandığı önemli bir analoji olup kelimelerinin anlamları üzerine nasıl düşündüğümüzü açığa kavuşturmak için kullanılmıştır.

Tanrı'nın varlığıyla ilgili argümanlar filozoflar, teologlar ve diğer düşünürler tarafından öne sürülmüştür. Felsefi terminolojide, Tanrı'nın varlığı problemi, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı ile ilgilidir. Bilgi kuramı, epistemoloji, bilgiye olan yaklaşımı, doğru bilgiye nasıl ulaşılacağını inceler. Ontolojiyse, varlık/yokluk konuları üzerindeki argümanlardan oluşur. Yani, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı, Tanrı'nın var olup olmadığı konusunda nasıl akıl yürüteceğimiz üzerinedir.

<span class="mw-page-title-main">Postmodern felsefe</span> Felsefi akım

Postmodern felsefe, 20. yüzyılın ikinci yarısında, 18. yüzyıl Aydınlanması sırasında geliştirilen kültür, kimlik, tarih veya dil ile ilgili modernist felsefi fikirlerde var olduğu iddia edilen varsayımlara eleştirel bir yanıt olarak ortaya çıkan felsefi bir harekettir.

<span class="mw-page-title-main">Gilbert Ryle</span>

Gilbert Ryle (1900-1976), çağdaş İngiliz filozofudur. Dil felsefesi geleneği içinde yer alır. Ludwig Wittgenstein'ın felsefi sorunlara yaklaşımını paylaşan İngiliz sıradan dil filozofları kuşağının bir temsilcisiydi. Aristoteles'ten etkilenip, Edmund Husserl ve Meinong'la da ilgilenen Ryle'ın en önemli iki kitabı Zihin Kavramı ve İkilemler'dir.

Rudolf Carnap 1935'ten önce Avrupa'da, sonrasında Amerika'da etkin olan Alman filozof. Viyana Çevresinin önemli bir üyesi ve mantıksal olguculuğun bir destekçisiydi. "Yirminci yüzyıl filozofları arasında bir dev" sayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dil felsefesi</span>

Dil felsefesi, analitik felsefede dilin doğası ve dili; dil kullanıcıları ve dünya arasındaki ilişkileri araştırır. Dil ile felsefe arasındaki ilişki temelde filozofların dili kullanarak felsefe yapmalarından kaynaklanmaktadır. Özelde ise bu araştırmalar anlamın doğası, kasıtlılık, referans, cümlelerin yapısı, kavramlar, öğrenme ve düşünce içerir; dil felsefesi başlığı altında dilin özü, anlamı, kökeni ve yapısı felsefî açıdan sorgulanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Analitik felsefe</span> felsefenin ana işlevinin analiz olması gerektiğini öne süren felsefe geleneği

Analitik felsefe, felsefenin ana işlevinin analiz olması gerektiğini öne süren felsefe geleneğidir. Ezici çoğunlukla Anglosfer ve İskandinav dünyasında yaygındır. Kıta felsefesi ile birlikte, çağdaş felsefede ön planda olan iki gelenekten biridir. Nadir bir kullanım olsa da, çözümleyici felsefe ismiyle de bilinir.

<span class="mw-page-title-main">20. yüzyıl felsefesi</span>

20. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl sonlarından başlayıp günümüze kadar gelen ve devam eden düşünce geleneklerini ve felsefi akımları kapsar. Her çağın felsefesinin kendi toplumsal, kültürel ve siyasal koşullarıyla etkileşimli olduğu gibi, 20. yüzyıl felsefesi de kendi siyasal ve toplumsal gelişmelerinden etkilenmiştir. Çağın siyasal olayları, kültürel ve teknolojik gelişmeler, bilimsel alandaki yeni sonuçlar, ortaya çıkan yeni düşünce eğilimlerinin hepsi 20. yüzyıl felsefesinde görülen bilime yönelik sorgulayıcı yaklaşımların, aklın sorgulanması girişimlerinin, dile yönelik ilginin, özne kavramı üzerinde yürütülen tartışmaların, zihin problemlerinin, yeni bir boyut kazanan bilgi sorununun, cinsellik soruşturmasının, yabancılaşma ve iktidar sorunsalının arka planını oluşturmaktadır. Bu çağın düşünürlerinin çoğunluğu bir şekilde çalışmalarında çağın kuramsal sorunlarını dillendirmiş ve yanıt arayışında olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mantıksal pozitivizm</span>

Mantıksal pozitivizm, Viyana Çevresi olarak adlandırılan filozofların felsefi düşünüş sistemlerini adlandırır. Başlıca temsilcileri Moritz Schlick, Rudolph Carnap ve Otto Neurath olan bu çevre, yeni pozitivistler ya da mantıkçı empiristler olarak da adlandırılır. Bu çevrenin oluşumunda önemli etkisi olan isim Ernst Mach'tır ki Mach'ın Viyana'da belirli dönemlerde mantık, fizik ve felsefe profesörlüğü yaptığı bilinmektedir. Mantıksal pozitivizmin çok farklı konumlardaki ve disiplinlerdeki filozofları bir araya getirir. Söz konusu akımın içinde sayılan ya da sayılmış olan belli başlı filozoflar şöyledir: Ernest Nagel, Hans Hahn, Kurt Gödel, Felix Kaufmann, Philipp Frank, Bertrand Russell, Whitehead, A. J. Ayer, Wittgenstein.

Doğruluk tablosu, mantıkta, özellikle Boole cebiri ve Boole fonksiyonları ile ilişkili olarak, fonksiyon değişkenlerinin bütün kombinasyonları için mantıksal ifadenin değerini hesaplamakta kullanılan bir matematiksel tablo.

Olgu, var olduğu, doğru olduğu veya gerçekleştiği kabul edilen şeydir. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat olarak da tanımlanabilir. Bir gerçeğin geçerliliğini sınamanın en yaygın yolu doğrulanabilirlik testidir; yani, deney yoluyla gösterilip gösterilemeyeceğidir. Gerçekleri kontrol etmek için genellikle standart referans kaynakları kullanılır. Bilimsel gerçek, dikkatli gözlemler veya ölçümler yoluyla doğrulanmış olgulardır.

Mantıksal atomculuk, 20. yüzyılın başlarında analitik felsefenin gelişmesiyle ortaya çıkan felsefi bir görüştür. Başlıca temsilcisi İngiliz filozof Bertrand Russell'dı. Ayrıca Avusturya doğumlu öğrencisi ve meslektaşı Ludwig Wittgenstein'ın erken dönem çalışmalarının mantıksal atomculuğu savunduğu yaygın bir şekilde kabul edilmektedir. Kimi Viyana Çevresi filozofları, mantıksal atomculuktan da etkilendiler. Özellikle, bazı felsefi amaçlarına ve Wittgenstein'ın daha önceki çalışmalarına derinden sempati duyan Rudolf Carnap. Gustav Bergmann ayrıca, özellikle J.O. Urmson'un çözümleme üzerine yaptığı çalışmalarla ilgili tartışmalarında ideal bir fenomenalist dile odaklanan bir mantıksal atomculuk biçimi geliştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Frank Ramsey</span> İngiliz matematikçi, filozof

Frank Plumpton Ramsey, İngiliz filozof, matematikçi ve ekonomist. 26 yaşında ölümünden önce üç alana da önemli katkıları olmuştur. Ludwig Wittgenstein'ın yakın bir arkadaşıydı ve Wittgenstein'ın Tractatus Logico-Philosophicus'unu İngilizceye çevirmenin yanı sıra Wittgenstein'ı felsefeye ve Cambridge'e geri dönmeye ikna etmede yardımcı oldu. Wittgenstein gibi, 1921'den itibaren gizli entelektüel topluluk olan Cambridge Apostles'in bir üyesiydi.

Felsefi Soruşturmalar, filozof Ludwig Wittgenstein'ın bir eseridir. Kitap ölümünden sonra 1953'te yayınlandı. Wittgenstein, anlambilim, mantık, matematik felsefesi, psikoloji felsefesi, eylem felsefesi ve zihin felsefesi alanlarında sayısız problem ve bulmacayı tartışarak, dil kullanımını çevreleyen kavramsal karışıklıkların çoğu felsefi problemin kökeninde olduğu görüşünü ortaya koyar. Wittgenstein, sorunların dilin doğası hakkında, dilin özüne ilişkin belirli bir kavrayışı önceden varsayan bir dizi ilişkili varsayıma kadar izlenebilir olduğunu iddia eder. Bu anlayış çok genel olduğu için kabul edilir ve nihayetinde reddedilir; yani, dilin doğasının özcü bir açıklaması olarak, dille yaptığımız çeşitli şeyleri açıklayamayacak kadar dar. Bu görüş, daha önceki çalışması Tractatus Logico-Philosophicus'ta (1921) tartıştığı şeylerin çoğuyla çelişiyor veya reddediyor olarak görülebilir.

Resim kuramı, Wittgenstein'ın Tractatus Logico-Philosophicus adlı kitabında ortaya koymaya çalıştığı dilbilimsel referans ve anlam teorisidir. Almanca Bild kelimesi, dilimize resim olarak çevrilir. Resim kavramı, 1870’lerden itibaren Alman fizikçiler tarafından kullanılmaya başlandı. Bild kavramının ilk kullanımları analoji, teori, model ve hatta nihayetinde düşünce, önerme ve dil anlamlarında ortaya çıkmıştır. Epistemolojik ve ontolojik varsayımlar tarafından farklı anlamlarda kullanılmış olmasına rağmen ortak olarak fiziksel dünya hakkında kullanılmaktaydı. Ancak Ludwig Wittgenstein resim kuramıyla düşüncelerin dile getirilişlerine, yani dile sınır çizmeye çalışmıştır. Dilin sınırlarını belirlemeye çalışan Wittgenstein, öncelikle dilin özünü kavramaya girişir. Wittgenstein'a göre bütün felsefe "dil eleştirisidir" ve felsefe tarihinde tartışılan soruların çoğunun bir önemi yoktur. Çünkü filozofların çoğunluk soruları dil mantığımıza dayanan hatalardan kaynaklanmaktadırlar ve yine bu nedenle cevaplanmaya gereksinimleri bulunmaz; saçmadırlar. Bu yüzden felsefenin biricik görevi de dili yanılgılardan ve aldatıcı kullanımlardan arındırmaktır. Bu bağlamda Wittgenstein'ın birinci dönem çalışmalarının bir sonucu olarak felsefe, dili konu edinerek dil felsefesini ayrı bir alan olarak görmüştür. Aynı sebeplerle Wittgenstein'ın resim kuramı genellikle dilin resim kuramı ya da anlamın resim kuramı olarak anlaşılır.

<span class="mw-page-title-main">Fritz Mauthner</span>

Fritz Mauthner Avusturyalı yazar, gazeteci, tiyatro eleştirmeni ve hicivci. Filozoftan çok gazeteci olmasına rağmen insanın bilgisi ve dil felsefesi konularında nominalizmle birlikte felsefi şüpheciliğin savunucusudur.