İçeriğe atla

Trüf mantarı

Périgord Truffle - Kara Elmas Trüfü

Trüf mantarı, Meşelik alanlarda, meşe ağaçlarının köklerinde, 5 ila 20 cm toprak derinliğinde yetişen, kokulu ektomikoriza cinsi bir mantardır, Akdeniz bölgesinde bilinir olmasıyla beraber dünyanın birçok bölgesinde bulunmaktadır.

Üretimi

Dünyada %45'ini Fransa, %35'ini İspanya, %20'sini İtalya sağlıyor. Bunlar içinde en değerli olanı kara elmas olarak da anılan Siyah Trüf. İtalyan mutfağının en önemli ve değerli unsurlarından biri, yetiştirilmesi çok zor olan bir mantar çeşidi.

Kara elmas: Trüf. Görüntüsü taşı andıran bu mantarın sert bir yapısı var. Piştiğinde de çok sulanmıyor.

Domalan / Keme mantarı: Tuberaceae familyasına giren bu toprak altı mantarı,

Ekoloji

Bu görüntü Pezizales mantar takımının seksüel ve aseksüel yaşam döngüsünü göstermektedir. Bu takım, sporokarp (trüf mantarı) oluşturan ascomycetes'leri içerir.

70 kadar çeşidi olduğu söylenen trüf mantarı; pek çok yerde yetişse de en değerli ve lezzetlileri, başta Fransa olmak üzere İtalya, İspanya, Hırvatistan gibi Avrupa ülkelerinde üretilir. Sadece Fransa’da 20 bin kişi geçimini bu mantarlardan sağlamaktadır.

Trüf mantarı, patates gibi yer altında ve ağaç köklerine - özellikle de meşe ve kestane ağaçlarının köklerine - yakın yerlerde, toprağın 50 cm kadar altında yetişir. Ağaç köklerine yakın yerler seçmesinin nedeni ise, kökleri emerek ihtiyacı olan şeker ve organik asitleri sağlamasıdır.

Gelişmesi esnasında hassas bir doğal dengeye ihtiyacı vardır ve yaz sağanakları, uygun ölçüde nem sağladığından trüf için idealdir. Çok kuru geçen yaz ayları ise trüfün kurumasına neden olmaktadır.

Yer altında yetiştiği için yüzeyden görünmemesi, trüf toplamak için özel uzmanlık gerektirmektedir. Hatta bunun için daha çok, koku alma yeteneklerinden dolayı özel olarak eğitilmiş köpek ve domuzlar kullanılmaktadır.

Kullanımı

Ceviz büyüklüğünde ve ortalama ağırlığı 100 gram olan trüf mantarlarının aroması, en yoğun tadını tazeyken sunar. Giderek aromasını ve suyunu kaybettiği için trüf, taze kullanılmalıdır. Bu kadar pahalı besinden, fiyatına değecek tadı almak için toplandıktan sonra beş gün içinde trüf mantarının tüketilmesi tavsiye edilir.

Trüfler bir kavanozun içinde, buzdolabında muhafaza edilmeli ve suyla temas etmemesine dikkat edilmelidir, çünkü üzerine değen su, trüfün çürümesine neden olmaktadır.

Fransa’da bulunan Lalbenque köyüne, salı günleri kurulan pazarda satılan trüf mantarlarından almak için birçok insan akın eder. Büyük ilgi gören mantarların tamamının satılması ise 20 dakikada gerçekleşir.

Bu pahalı yiyeceği insanlar çoğunlukla evlerinde, omletin üzerine rendeleyerek kullanırlar. Yağın aromayı hapsetmesi nedeniyle genelde yağ, krema, yumurta içeren yemeklerde de kullanılır. Bunun dışında farklı biçimlerde kesilerek, salatalarda, et yemeklerinde, kömürde pişirilerek ya da füme olarak da tüketilir.

İçine birkaç dilim trüf konulan bir makarna bile birdenbire pahalı, lüks bir yiyeceğe dönüşebilmektedir. Hatta trüfü, sadece kokusu için kullananlar bile bulunmaktadır.

Çeşitleri

Tuber magnatum (Beyaz trüf)

Desert truffle - Terfezia spp. from Avanos, Türkiye

Siyah trüf mantarı; “kara elmas” olarak anılsa da dünyanın en pahalı mantarı, azlığı nedeniyle beyaz trüftür. Görüntü ve renk olarak patatese benzer ve yoğun bir kokusu vardır.

Beyaz trüf tüketmek ve ödediğiniz paranın karşılığını almak için en iyi yol, pişirmeden yemektir. Beyaz trüfün, yoğun lezzeti olmayan besinlerle karıştırmadan, makarnanın ya da risottonun üzerine dilimleyerek tüketilmesi tavsiyeler arasındadır. Dileyenlerin her türlü yiyeceğe, beyaz trüfün yoğun tadını katması için üretilen beyaz trüf yağı veya kreması da mevcuttur.

Tuber melanosporum (Siyah kış trüfü)

Trüf mantarlarının en çok tanınanı ve “kara elmas” olarak anılanıdır. Üzeri altıgen siğillerle kaplı siyah bir yumru şeklindedir. Kendine özgü yoğun bir kokuya sahip olan siyah trüf yumrusunun içinin etli kısmı kahverengidir ve beyaz damarlı bulunur. Ayrıca siyah trüfün de yağı, votkası ve sosu üretilmektedir.

Tuber aestivum (Yaz trüfü)

Adından da anlaşılacağı gibi yetişmek için sıcak iklimi tercih eden yaz trüfü, doğal olarak yetiştiği için en yaygın olan ve buna bağlı olarak da en fazla tüketilen trüf mantarı çeşididir. Dış görünüşü siyah trüfe benzer, ama kokusu daha az yoğundur.

Yaz trüfünü de çeşitli makarnalarla yiyebilmek mümkün olduğu gibi ekmek üzerine krem peynir sürülmesiyle de yaz trüfü tüketilebilmektedir.

Fransızların kara elması

Fransız Kralı I. Fransuva’nın sofrasına ilk kez sunulduğundan beri gastronominin en önemli besin maddelerinden biridir trüf mantarı. Günümüzde dünyanın en ünlü mantar çeşidi olmasının nedeni ise havyardan sonra dünyanın en pahalı yiyeceği olmasıdır.

“Kara elmas” da denen trüf mantarı için kullanılan “Tanrı ve kralların besini” söylemi de bu yiyeceğinin kıymetinin bir göstergesidir. Fransa’nın 17 şehrinde trüf için festivaller düzenlemekte ve bazılarında mantarlar, açık artırma ile satılmaktadır.

Türkiye’de trüf

Türkiye’de trüf mantarcılığıyla ilgili bilince henüz ulaşılamamış ve yeni yeni trüf mantarı çiftlikleri kurulmaya başlanmıştır. Güneydoğu Anadolu’da zaman zaman köylüler tarafından toplanıp tüketilse de Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde hazırlanmış trüf mantarı haritası bulunmamaktadır. Bazı dış kaynaklara göre ise; Türkiye’de Güneydoğu Anadolu dışında Trakya ve Kuzey Anadolu bölgelerinde de trüf mantarı bulunur.

Güneydoğu Anadolu’da doğal olarak yetişen trüfe verilen isim “domalan mantarı” ya da “keme”dir. Köylüler mantarı yemeklerine ve lahmacuna katarlar; ayrıca keme kebabı adını verdikleri yemekle de trüfe kendi yorumlarını da katmışlardır.

Fırat Üniversitesi Fen Fakültesi Genel Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevda Kırbağ, yaptığı araştırmalar neticesinde Elazığ'ın Baskil İlçesine bağlı Karakaş köyü İbriş mezradaki meşelik alanlarda trüf mantarı yetiştiğini tespit etti.[1]

Yemekleri

Domalan mantarlı yemek;Dilimlenmiş domalan mantarlarının, soğan ve biberle yarım saat kadar kavrulmasıyla hazırlanan bu yemek.

Trüf Mantarlı Pappardelle;Klasik makarnalardan sıkılanlar için farklı bir lezzet olan bu yemeğin yapımı oldukça pratik. Trüf mantarı rendelenip sarımsak ve zeytinyağıyla karıştırılır. Hazırlanan bu sos, haşlanan pappardellelerin üzerine dökülüp harmanlanır. Yanında ona eşlik edecek bir de şarap varsa, bu basit yemek bir ziyafete dönüşür.

Trüflü risotto;Arborio pirinçleri zeytinyağı ile kavrulur ve üzerine şarap eklenir. Pirinçler şarabı çekince tavuk suyu eklenip pirinçlerin kırılmamasına özen gösterilerek 20 dakika kadar pişirilir. Daha sonra üzerine küçük parçalar hâlinde kesilmiş trüf, parmesan ve tuz eklenerek yenir. Trüfün tadını daha baskın hâle getirmek isteyenler, trüf yağı da kullanabilirler.

Fransız lezzetleri: Ravioli, Dana fileto; Makarnalı ve risottolu tarifler genellikle evde bile kolaylıkla hazırlanabilecek yemekler arasındadır; fakat Fransa’ya gidenler dilerlerse trüfle lezzetlendirilmiş kaz ciğeri, siyah trüfle doldurulmuş ravyoli, fırında trüfle demlenmiş trüf soslu dana filetosu gibi yiyecekleri; trüfün en taze, lezzetli olduğu ve güzel koktuğu yerde tatma imkânına sahip olabilirler.

Kaynakça

  1. ^ http://ekonomi.bugun.com.tr/koylu-saskina-dondu-haberi/642905 7 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 28/05/2013 tarihli BUGÜN gazetesi haberine göre bu bilgi yazılmıştır

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tirmit mantarı</span>

Tirmit mantarı, Russulaceae familyasından yenebilen bir mantar türü. Şapkası 5–15 cm kadar büyüklükte, kuru ve et gibidir, hiçbir zaman yapışkan olmaz. Gençken yarım küre şeklinde tümsek olup olgunlaşınca açılır ve derin olmayan huni şekline dönüşür, üst tarafı düzensiz, dalgalı gibi bir hal alır. Kenarı başlangıçta içeri kıvrıktır, daha sonra düzensiz olarak dalgalı olur. Gençken sarımtırak kahverengi olgunlaşınca kırmızımsı kahverengi olan mantarın iki formu vardır. Kırmızı kahverengi tipi iğne yapraklı ağaç ve kayın ormanlarında yosunlar arasında gelişir, ateş sarısı tipi yalnızca kayın ve meşe ormanlarında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Pösteki mantarı</span>

Pösteki mantarı, Coprinaceae ailesinden, olan yenebilen bir mantar türüdür.

<i>Yaban domuzu</i> Memeli Bir Hayvan

Bayağı yaban domuzu, domuzgiller (Suidae) familyasından evcil domuzun vahşi atası olarak sayılan çift toynaklı.

<span class="mw-page-title-main">Elma</span> gülgillerden bir meyve

Elma, gülgiller (Rosaceae) familyasından kültürü yapılan bir meyve türü.

<span class="mw-page-title-main">Pırasa</span>

Pırasa, yılın her mevsiminde yetişen veya iki senede bir yetişen ve genellikle yaprakları için yetiştirilen bir bitkidir. Bazı ülkelerde, tipik olarak salata, hamburger, "taco" ve daha birçok yiyecekte soğuk ve çiğ olarak yenir. Çin dahil olmak üzere bazı yerlerde, pırasa pişirilerek yenir ve pırasanın sapı en az yaprakları kadar önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ'da Avrupa mutfağı</span> 5. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Avrupa kültürlerinin besinleri, yeme alışkanlıkları ve yemek pişirme yöntemleri

Orta Çağ Avrupa mutfağı, 5. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Avrupa kültürlerinin besinlerine, yeme alışkanlıklarına ve yemek pişirme yöntemlerine verilen genel addır. Bu dönem boyunca beslenme düzeni ve pişirme yöntemleri Avrupa genelinde değişimlere uğramış ve tüm bu değişiklikler Avrupa'nın modern mutfak kültürünün temelini oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sos</span> Yemeğin üzerine dökülen sıvı veya yoğun sıvı karışım

Sos, aşçılıkta bir yemeğin hazırlanmasında kullanılan veya yemeğin servisi sırasında üzerine dökülen sıvı veya yarı katı (yoğun) haldeki yardımcı yemektir. Soslar tek başına tüketilmez, ana yemeğe lezzet, su veya görsel güzellik katma amacıyla kullanılır. Sos sözcüğü Fransızca bir sözcük olup (sauce), Latince'de "tuzlu" anlamına gelen salsus sözcüğünden gelir. Genellikle soslar sıvı bileşenler içerirken, makarna türü yiyeceklere ilave edilen soslar daha çok katı bileşenler içerir. Hazırlanma şekillerine ve amaçlarına göre soslar soya sosu, beşamel sos veya salata sosu gibi isimler alır.

<span class="mw-page-title-main">Çin mutfağı</span>

Çin mutfağı başta Çin olmak üzere Tayvan, Singapur, Malezya, Endonezya gibi Çin kültürünün yaygın olduğu Uzak Doğu ülkelerinden kaynaklanan ve Çin lokantaları sayesinde dünyanın birçok yörelerinde geniş bir biçimde tanınan bir mutfaktır. Çeşit bakımından dünyanın en zengin mutfaklarından biri olan Çin mutfağı Uzakdoğu'da bile Çinlilerin yaşadığı her bölgede büyük farklılıklar gösterir. Ayrıca Uzakdoğu dışındaki Çin lokantalarında hazırlanan yemekler bulundukları ülkelerin kültürlerine uyarlandıkları için Uzakdoğu'dan çok farklı malzemeler kullanırlar ve farklı lezzetler sunarlar. Bunlara rağmen Çin mutfağı bazı ortak özelliklerden yoksun değildir. Sebze ağırlıklı yemekler, yemeklerin wok adı verilen çukur tavalarda pişirilmesi ve yemeklerin sofralarda yemek çubuklarıyla yenmesi Çin mutfağının en çarpıcı özellikleri arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">İtalyan mutfağı</span> İtalyan Mutfağı

İtalyan mutfağı, kökeni MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan, toplumsal ve siyasi değişimlerle yüzyıllar içerisinde gelişmiş, dünyanın her tarafında bilinip, sevilen, çok zengin bir mutfaktır. İtalyan mutfağında Etrüsk, Antik Yunan, Antik Roma, Bizans, Yahudi ve Arap mutfaklarının etkisi çok belirgindir. Yeni Dünyanın keşfiyle, bugünkü İtalyan mutfağının temeli olarak bilinen fakat aslında 18. yüzyıla kadar halk kitlelerine ulaştırılamamış patates, domates, dolmalık biber ve mısır gibi gıda ürünlerinin Avrupa'ya getirilmesiyle mutfakta önemli değişimler görüldü. İtalyan mutfağının özelliği bölgesel çeşitliliğinin fazla olması, ve çok farklı lezzetleri barındırmasından gelir.

<span class="mw-page-title-main">Alman mutfağı</span> Alman ulusunun yemek tarzı

Alman mutfağı, Alman ulusunun yemek tarzından ileri gelmektedir. Yüzyıllar boyunca bölgeden bölgeye gerçekleşen sosyal ve politik değişiklikler etkisiyle mutfak gelişimini sürdürmüştür. Almanya'nın güney bölgeleri olan Bavyera ve Svabya, birçok ortak yemek kültürünü paylaşmaktadır. Malzeme ve yemekler eyaletlere göre değişmektedir. Hem ulusal, hem bölgesel nitelikte birçok önemli yöresel yemek bulunmaktadır. İlk zamanlar yöresel haldeki birçok yemek, günümüzde değişiklikler geçirerek ülke çapına yayılmışlardır. Alman mutfağı heterojen toplum yapısı ve karışık kültürü ile çeşitlilik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Çay (bitki)</span> Çaygiller familyasından bir bitki türü

Çay, çaygiller (Theaceae) familyasından nemli iklimlerde yetişen, yaprak ve tomurcukları içecek maddesi üretmekte kullanılan bir tarım bitkisi. Yeşil çay, siyah çay, fermente çay, beyaz çay, sarı çay, bitki çayı ve oolong farklı oksidasyon seviyelerinden geçirilerek üretilir. Diğer yandan Kukicha çayı yapraklardan ziyade sürgün ve gövdeden elde edilir. Çay bitkisinin bilimsel ismi Camellia sinensistir.

<span class="mw-page-title-main">Gıda</span> vücut tarafından tüketilen, enerji sağlayan madde

Yiyecek, canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için yemek suretiyle tüketmeleri gereken maddelerdir. Belirli bir öğünde tüketilen yiyeceklere yemek denir. Yiyecekler organik veya inorganik maddelerden üretilmiş olabilirler. Yiyeceklerde bulunan ve canlıların yaşamını devam ettirmesi, büyümesi için gerekli olan protein, vitamin, mineral gibi maddelere ise besin veya gıda denir. Ancak gıda sözcüğü "ilaçlar hariç, yaşamı devam ettirmek için tüketilen tüm yiyecek ve içecekler" anlamında da kullanılır. Ultra işlenmiş gıda, kolay yiyecek, organik gıda, abur cubur, fast food, çerez, genetiği değiştirilmiş gıdalar çok tüketilen türlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Tayland mutfağı</span>

Tayland mutfağı Tayland'ın milli mutfağıdır. Birden fazla Güneydoğu Asya geleneğini harmanlamıştır ve hafif hazırlanmış, güçlü aromatik unsurlar ihtiva eden yemekleriyle tanınır. Tayland mutfağında baharatlar çok yaygın kullanılmaktadır. Diğer Asya mutfaklarında olduğu gibi Taylandlı şefler de yemeklerde denge, detay ve çeşitliliğe çok önem verirler. Tayland yemeklerinde, her bir yemekte ya da tüm sofrada, ekşi, tatlı, tuzlu ve acı olmak üzere dört ana lezzetin dengesi gözetilir.

Arnavutluk tarih boyunca birçok devletin yönetimi altına girmiş, bu süreçte yalnızca siyasi veya askeri olarak değil, aynı zamanda kültürel açıdan da etkilenmiştir. Bu sebepten dolayı Arnavut mutfağı başta Türk, İtalyan ve Yunan mutfakları olmak üzere genel itibarıyla Akdeniz mutfağından izler taşımaktadır. Bugün Arnavut halkı tarafından sıkça tüketilen ve yapılan baklava, aşure, kadayıf gibi tatlılar; dolma, yaprak sarma, tarator gibi aperitifler ve ayran, siyah çay, Türk kahvesi gibi içecekler Osmanlı zamanından başlayarak Türk mutfağından Arnavut kültürüne geçen yiyecek ve içeceklerden bazılarıdır.

Risotto, et, tavuk veya sebze suyunda pişirilerek krema kıvamına getirilmiş bir tür pirinç pilavıdır. İtalyan mutfağının önemli yemeklerinden biri olan risotto, İtalya'da pirincin en yaygın tüketim şekillerinden biridir. Pek çok yörede pilava soğan ve şarap katılarak pişirilir.

<span class="mw-page-title-main">Cabernet Sauvignon</span>

Cabernet Sauvignon dünyanın en çok tanınan kırmızı şaraplık üzüm çeşitlerinden biri. Kanada'nın Okanagan Vadisi'nden, Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ne kadar hemen hemen her büyük şarap üreticisi ülkede geniş bir iklim yelpazesinde yetiştirilmektedir. Cabernet Sauvignon, genellikle Merlot ve Cabernet Franc ile harmanlandığı Bordeaux şarapları sayesinde uluslararası alanda tanınmıştır.

Romanya mutfağı, geleneksel olarak en çok Türk mutfağından, daha sonra da Avusturya, Alman, Yunan ve Macar mutfaklarından etkilenmiştir. Köfteler, çorbalar, dolmalar, tatlılar, salatalar dört yüzden yıldan fazla egemenliği altında kaldıkları Osmanlı İmparatorluğu'nun yemeklerine çok benzer. Alkollü içkilerden en çok şarap içilir. Romanya şarabı, dünyada en çok üretilen ilk on arasındadır. Bira da tercih edilen alkollü içkilerdendir.

<span class="mw-page-title-main">İtalyan yemekleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

İtalyan mutfağı, kökleri MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan yüzyıllar boyunca sosyal ve politik değişikliklerle gelişmiştir. İtalyan mutfağının kökenleri Etrüsk, eski Yunan ve antik Roma mutfaklarından gelmektedir. Yeni Dünya'nın keşfi ve artık mutfağın merkezinde olan ancak 18. yüzyıla kadar miktar olarak tanıtılmayan patates, domates, dolmalık biber ve mısırın piyasaya sürülmesiyle önemli değişiklikler meydana geldi. İtalya mutfağı, bölgesel çeşitliliği, lezzet farklılıklarının bolluğu ve yurtdışındaki etkileriyle dünyanın en popüler mutfaklarından biri olduğu bilinmektedir.

Hırvat mutfağı heterojendir ve bölgelerin mutfağı olarak bilinir, çünkü Hırvatistan'ın her bölgesinin kendine özgü bir mutfak geleneği vardır. Kökleri çok eski zamanlara dayanmaktadır. Gıda maddelerinin seçimi ve pişirme biçimlerindeki farklılıklar en çok anakaradakiler ile kıyı bölgelerindekiler arasında dikkat çekicidir. Anakara mutfağı daha çok, önceki Slav mutfağı ve Macar ve Türk mutfağıyla daha yakın ilişkiler içendedir, yemek pişirmek için domuz yağı, karabiber, kırmızı biber ve sarımsak gibi baharatlar ile karakterize edilir.

Napoli mutfağı, yüzyıllar boyunca Napoli'yi ve Aragon ve Fransa gibi krallıklarını kontrol eden farklı kültürlerin etkisiyle zenginleşen Greko-Romen döneme kadar uzanan eski tarihsel köklere sahiptir.