İçeriğe atla

Toy

Toy
Tür
Tür
Yapı
Sandalye9 buyruk, tabii üyeler (kağan, yabgu, kağatun, tiginler) ve tudunlar.
Siyasi gruplar
Aşina ailesi, Aşite (Arslanlar ailesi), On-ok, Tuğluk, Dokuz Oğuz, Kırgızlar, Yaglakar uruğu, Ediz uruğu, Basmiller, Karluklar, Taraslar, Sir-Tarduşlar (bir dönem)
Toplantı yeri
Ötüken, Ordu-Balık, Atalar Mezarlığı,[1] Hun Dağı[2]

Toy ya da kengeş, İslamiyet öncesinde Türk devletlerinde devlet işlerinin görüşülüp ve tartışıldığı aynı zamanda yasama, yürütme ve yargı yetkisini kullanan meclistir.[3] XIII. yüzyılın ortalarından itibaren Türkçe kaynaklarda geçmeye başlayan kurultay kelimesi, toy yerine kullanılmaya başlanmış ve toy sadece yemekli eğlenceler için kullanılan bir kelime hâline gelmiştir.[4]

Kül Tigin'in ölümü üzerine Çin'den getirilen tezyinatçıları, toy temsilcisi ilteberin getirttiği 732'de dikilen Kül Tigin Yazıtı'nda anlatılırken toy temsilcilerine verilen toygun adının artık meclis için de kullanılmış olabileceği olasılığı görülmektedir:

Bunça bedizçig toygun ilteber kelürti. (Bunca süslemeciyi Toygun'un ilteberi getirdi.)[5][6]

Toy sıkça Moğol boylarının meclisi olan kurultay ile karıştırılsa da, Eski Türkler kendi meclislerine "toy" adını vermiştir.[7] Bununla birlikte, kurultay kelimesinin kökü olan "kur-",[8] Ana Altaycadan beri Moğolca ve Türkçede ortak olarak kullanılan kelimelerdendir. Toy bazen de tay olarak kullanılan bu kelime ise, Eski Türkçede "şehir" anlamına gelmektedir.[9] Yani toy kelimesinin çıkış noktası devletin merkezine çağrıdır. Kelime zamanla, eğlenceli şölen vb. anlamlarda da kullanılmıştır.[3] Toy, yalnızca Türklerin kullandığı bir kelime olmayıp kurultay gibi Moğolca ile ortak kelimelerdendir. Nitekim, Moğolların Gizli Tarihi'nde "toy" kelimesine yer verilmektedir.[3]

Toy düzenleme geleneğinin Türk toplulukları arasında Hunlardan beri süregeldiği düşünülmektedir.[10]

Toygunlar

Toya katılma yetkisi bulunan kişilere, toygun adı verilir. Ancak zamanla, toygun kelimesi toy kelimesinin yerine de kullanılmıştır. Toygunların büyük çoğunluğu, hükümdar soyundan değildir. Türklerdeki her boyun beyi, toyun bir parçasıdır.[11] Kağan, kağatun ve tiginler toyun tabii üyeleridir. Bunun yanında toyda 9 adet buyruk bulunmaktadır.[12] Bu 9 buyruk, ülkenin önde gelen boylarının beyleridir. Muhtemelen bu beylerin sayılarında dönem dönem değişiklikler meydana gelmiştir. Toydaki en etkili uruklar; Türk Kağanlığı döneminde Aşina (Börüler) ve Aşite (Arslanlar) soylu ailelerinin yanında On-ok, Tuğluk urukları;[13] Uygur Kağanlığı döneminde ise Yaglakar ve Ediz uruğu olmuştur.

Toy'nun yürütme ile yetkili bakanlar kurulu olan ayukının üyeleri yani tudun (bakan) makamları ise şunlardır:

  • Aygucı veya il ögesi: Kağandan sonra devletin en yetkili devlet adamı olup, toyun genel sekreterliğini yapan kişidir. Bir nevi başbakanlık görevindedir.[11]
  • İlteber: Devletin mali ve dış devletlerle olan ilişkileriyle ilgilenen devlet adamıdır.
  • Bitigci: Toyda konuşulanları yazıya aktaran kişidir. Yollug Tigin, devlet işleriyle ilgili kağanın ağzından yazılan ilk Türk söylevi olan Kül Tigin Yazıtı'nı kaleme alan bitigcidir. Bitigcilere eski Türk devletleri ve Moğollarda büyük önem verilmiştir. Cengiz Han döneminde, Moğol ulug bitigcilerinden olan Çınkay ve Tunga, Türk asıllı önemli kağanlık kâtipleridir.[14]
  • Tamgacı: İlteber ile birlikte diğer devletlerle olan ilişkileri düzenler. Özellikle elçilerin gönderilmesinde ve devlet içi yazışmalarda görev üstlenir.
  • Ilımgacı: Tamgacı ve bitigci ile birlikte devletin dış politikasına yön verir. Uygur Kağanlığı'nda var olan bir makamdır.[15]
  • Agıcı Ulugı: Başhazinedar.[16]

Tudunluk (bakanlık görevi) bulunmasa da, kağan, kağatun ve tiginler dışında toya sürekli olarak katılan makamlar şunlardır:

  • Yabgu: Devletin Batı kanadını yöneten hükümdar soyundan üst düzey yöneticidir.
  • Şad: Her okun[17] beyine şad denilirdi. Göktürklerin önemli boyu On-okların diğer adı olan Nuşibi (On Şadapıt[18]) bu kelimeden gelmektedir.
  • Çor: Göktürklerin Tuğluk uruğunu temsilen toya katılan genarallere verilen addır. Uygur Kağanlığı döneminde bu unvanı Yaglakar uruğu yöneticileri de kullanmıştır.[19]
  • Erkin: On-okların sağ kolu ve toya katılan Uygurların Ediz soyundan olan beylere verilen unvandır.
  • Apa: Ülkenin çeşitli yerlerinde görev yapan sivil yöneticilerdir.

Yetkileri

Toy; yalnızca devletin yasama organı değil, döneminin Türk boylarına hâkim olan siyasi iradenin davetiyle yılda üç kez tüm Türk boylarının temsilci gönderdiği bir meclistir.[3]

  • Kağan, kendisi töreyi değiştiremez. Töre koyma yani yasama yetkisi toya aittir. Nitekim Türk töresini değiştirerek, yağma yapıp Manicilik inanışını resmî din hâline getiren Uygur kağanı Bögü Kağan, Tun Baga Tarkan'ın toydaki itirazları sonucunda kınanmış ve devamında yapılan darbe ile görevden el çektirilmiştir. Göktürk Dönemi'nde ise, Taspar Kağan ölmeden önce, kendi oğlu Amrak yerine hükümdarlık görevini Töremen Apa Kağan'a devretmek istediğini vasiyet etmiştir. Taspar'ın ölümünden sonra bu durum, Göktürk Toyu tarafından kabul edilmemiştir. Töre gereği, "Türk Kağanlığı" hakkının İşbara veya Amrak tarafından yürütülebileceği kararı verilmiştir.[20]
  • Türk töresine göre, Tanrı adına kullanılan kutun yeryüzündeki gerçek sahibi halktır. Kağan, kuta Türk halkı yerine vekalet eder. Bunun için yeni kurulan bir devletteki ilk kağanı tayin etme hakkının halkta olduğu görüşü hâkimdir. Türk Kağanlığı'nın yıkılıp Uygur Kağanlığı'nın kurulmasının anlatıldığı Taryat Yazıtları'nda bu durum şu şekilde anlatılır:

Ondan sonra sıçan yılında (748), Atalar Mezarlığında "güç halktır" denmiş. Halk da "Atalar mezarı sizde, gücün kaynağı sudur." diyerek, ayağa kalmışlar ve kağan tayin etmişler.[1]

  • Toy, Gök Tanrı adına kut vekilini belirler. Kağanlar toyda yapılan istişareler sonucu tüm boyların görüşü alınarak başa getirilir. Toy toplanarak kağanı görevden alabilir. Bu da, toyun kağanın üzerinde olduğunu göstermektedir. Örneğin toy, İrteriş Kağan'ı tahttan indirmiş ve yerine Ozmış Kağan'ı yeni kağan olarak ilan etmiştir.[21] Yine İli Nehri Antlaşması nedeniyle olağanüstü olarak toplanan toy İşbara Teriş Tunga Kağan'ı tahttan indirerek yerine Yukuk Kağan'ı geçirmiştir.
  • Vatan hainliği gibi devlet büyüklerinin işlediği büyük suçlar, Divanıharp geleneği gereği toyda tartışılarak karara bağlanırdı. Toy bu yönüyle kısıtlı da olsa yargı yetkisini kullanmıştır.
  • Savaş ve barış kararları toyda verilir. Dış ülkelerle yapılan antlaşmalar toyda onaylandıktan sonra yürürlüğe girer. Örneğin Hunlar döneminde bu antlaşmalar, Hun Dağı'nda yapılan toylar sonucunda karara bağlanmıştır.[2]

Toplanma yeri

Türklerde toylar devlet merkezleri olan Ötüken, Ordu-Balık gibi merkezî yerlerde toplanmakla birlikte; kutsal sayılan yerlerde de toylar düzenlenmiştir. Türkler her yılın beşinci ayının ikinci yarısında "Atalar Mezarlığı"nda toplanıp, Gök Tanrı'ya ıduklar (kurbanlar) verip, burada toy düzenlemişlerdir.[2] Nitekim, Türk Kağanlığı'nın bakiyesi Türk halkının, Uygur Kağanlığı'na tabi oluşu ve Uygur Kağanlığı'nın Türk Kağanlığı'nın halefliğini üstlenmesi de 748'de Atalar Mezarlığı'nda yapılan toyda gerçekleşmiş, bu toya halk da katılmıştır.[1] Türk geleneğinde ulu dağ tepelerinde de bu tür toplantıların yapıldığı bilinmektedir. Hunların yabancı devletlerle yaptıkları antlaşmaları, "Hun Dağı" denilen yerde toplanan toyda tartışarak onayladıkları bilinmektedir.[2]

Kaynakça

  1. ^ a b c Gömeç, Saadettin, Terhin Yazıtı'nın Tarihî Açıdan Değerlendirilmesi 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., bu makaleye 7 Haziran 2016 tarihinde erişilmiştir. Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "gomec12" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  2. ^ a b c d Gömeç, Saadettin. "Türrk Kültüründen Dağ ve Altaylar". 29 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2016. 
  3. ^ a b c d Seyitdanlıoğlu, Mehmet. "Türklerde Toy". 25 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2016. 
  4. ^ Aysel Erdoğan, İslamiyet'ten Önce Türk Devletlerinde Meclis Anlayışı: Toy, Keneş, Kurultay Örneği, KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi / KSU Journal of Social Science 11(1) 2014, s. 41.
  5. ^ Kültigin Yazıtı, K3
  6. ^ Cümle, "Bu kadar süslemeciyi millet vekili ilteber getirdi." şeklinde çevrildiğinde; toygunun sadece vekil anlamında kullanıldığı düşünülebilir.
  7. ^ İbrahim Kafesoğlu (1987), Türk Bozkır Kültürü, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, s. 50.
  8. ^ Kur- kökü Eski Türkçede bir işi yoluna koymaya çalışmak, germek, hazır hâle getirmek anlamlarına gelir.
  9. ^ Gabain (2007), Eski Türkçenin Grameri, çev. Mehmet Akalın, TDK, s. 301.
  10. ^ Birinci Millı̂ Türkoloji Kongresi: İstanbul, 6-9 Şubat 1978, I.Ü. Edebiyat Fakültesi Türkiyat Enstitüsü ve Kervan Yayınları, s. 207.
  11. ^ a b İbrahim Kafesoğlu (2015), Türk Milli Kültürü, Ötüken Neşriyat.
  12. ^ Türk dünyası araştırmaları, 156. sayı, s. 216.
  13. ^ Kumilyov, Lev (1993), Qədim Türklər, s.298-9.
  14. ^ Bahaeddin Ögel (1971), Türk Kültürünün gelişme Çağları, 2. cilt, s.106.
  15. ^ Elçi maddesi, TDV İslam Ansiklopedisi, 11. cilt, s. 5.
  16. ^ Kazım Yetiş, Atatürk ve Türk Dili 3, TDK, s. 2350.
  17. ^ Ok: Birkaç boyun birleşerek oluşturduğu boydan büyük budundan küçük topluluk.
  18. ^ Şadapıt "şadlar" anlamına gelir.
  19. ^ Örnek: Bayan Çor Kağan, Ur Çor Kağan vb.
  20. ^ Bobodzhan Gafurovich Gafurov, Central Asia: Pre-historic to Pre-modern Times, Volume 1, Shipra Publications, 2005, ISBN 978-81-7541-244-6, p. 328.
  21. ^ "After the Turks". 8 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Göktürk Kağanlığı</span> Türk adını kullanan ilk Türk devleti

Göktürk Kağanlığı, asıl ismiyle Türk Kağanlığı Göktürkler tarafından kurulmuş ve 552-744 yılları arasında Orta ve İç Asya'da hükümdarlık sürdürmüş bir Türk imparatorluğudur ve bozkırların ilk model devletidir. Asya Hun İmparatorluğu'ndan sonra 2. Büyük Devlet lakabını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Orhun Vadisi</span> Vadi

Orhun Vadisi Moğolistan’ın göbeğinde, başkent Ulan Batur’dan 370 km uzaklıkta Orhun Nehrinin etrafında bulunmaktadır. Orhun Vadisi 2004 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır. Orhun Vadisinin tarih açısından büyük önemi vardır. Uygur Kağanlığı ve bir zamanlar dünyanın en büyük imparatorluğu olan Moğol İmparatorluğu'nun başkentleri Orhun Vadisi’ndedir. Bu yüzden Orhun Vadisi Hun İmparatorluğu, Göktürk Kağanlığı, Uygur Kağanlığı ve Moğol İmparatorluğu’na ait arkeolojik kalıntılar, eski kent ve yerleşim merkezlerinin enkazları, yazılı ve dikil taşlar, mezarlar ve Budist tapınaklarının bulunduğu, çok sayıda tarihi bilgi içeren kültürel bir miras olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin Yazıtı</span> 8. yy.da yazılmış Göktürk Yazıtlarının bir bölüm

Kül Tigin Yazıtı veya Kül Tigin Kitabesi, Bilge Kağan'ın kardeşi, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yöneticisi Kül Tigin'in ölümü üzerine MS 732'de Orhun Vadisinde diktirilmiş yazıt.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı</span> 7. ve 8. yyde hüküm sürmüş Türk devleti

İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Çin egemenliğine giren Göktürkler Kutluk Kağan zamanında yeniden bağımsızlığına kavuştu. Bu yüzden bu devlete "Kutluk Devleti" de denir.

İşbara Teriş Tunga Kağan, 634 - 639 yılları arasında Batı Göktürk Kağanlığı'nı yöneten kağan. Kendisinden önceki kağan olan Bağaşa Tulu Kağan'ın kardeşidir.

Kurultay Altay budunlarında politik ve askeri kararların alındığı meclise verilen addır. Eski Türklerde kurultaya daha çok "toy" adı verilmiştir. Günümüzde ise, hem Moğol hem de Türk topluluklarında parlamento veya seçimli toplantı anlamında kullanılmaktadır.

İşad, eski Türklerdeki yüksek rütbeli komutanları tanımlamak için kullanılan terimdir. Bu kavram ayrıca Araplar tarafından Hazar Türklerinin komutanlarını tanımlamak için Kağan Beg biçiminde kullanılmıştır. Bu unvana en çok, eski Türk yazıtlarında ve Bugut Yazıtı'nda rastlanmaktadır. Unvanın Türklerdeki bilinen ilk kullanıcısı Göktürklerin kurucusu Bumin Kağan'ın babası Bilge Şad'dır.

İlteber, Türk Kağanlığı ve Hazar Kağanlığı'nın siyasi hiyerarşisinde kendisine vergi toplama ve bunun belirli bir miktarını Türk kağanına ödeme görevi bulunan boy başkanlarına verilen addır. Bu terime ilk kez, 680'de Kuzey Kafkasya Hunları'nda rastlanmaktadır. Hristiyan kaynaklarında, Albanya'da hüküm süren Hun derebeyinin adı Alp Ilteber olarak geçmektedir.

Ozmış Kağan, Göktürk Kağanlığı'nın son kağanıdır.

<span class="mw-page-title-main">İli Nehri Antlaşması</span>

İli Nehri Antlaşması (638), Batı Göktürk Kağanlığı'nın On-ok ve Tuğluk urukları arasındaki iç savaşı sonlandıran boylar meclisi antlaşmasıdır. Bu antlaşmaya göre, kurucu boylar Batı Göktürk Devleti'nin konfederatif bütünlüğünü desteklemek ve garanti etmekle sorunlu tutulmuştur. Ancak buna bağlı olarak, On-oklar ve Tuğluklar, antlaşma uyarınca konfederasyona bağlı tam bağımsız iki devlet teşkil etmiştir.

On-ok uruğu, Batı Göktürk Kağanlığı'nın batısında yaşayan Türk boylarına verilen addır. Anlamı "on şadlık"tır. Batı Göktürklerin İli Nehri Antlaşması ile ikiye bölünmesinden sonra On-ok, İli Nehri'nin batısının yönetimini ele geçirmiştir. On-ok, Çin kaynaklarında Nu-Şibi olarak geçer. Bu kavram Çin kaynaklarında 651'de kullanılmaya başlanmış, 766'dan sonra ise kaybolmuştur. Aynı zamanda Tonyukuk Yazıtlarında da geçmektedir. Eski Türk Kağanlığı'nın devlet geleneğinde kağanlık yetkisi olan kut, Aşina ailesine ait, olduğu için On-oklar evlilik yoluyla kendi kağanlarını ilan etmişlerdir. Göktürklerin batısını yönetenlere yabgu, yabgunun eşine ise kağatun denilirdi. On-ok'un içerisindeki Ulug-ok adlı kol, bu unvanları kullanarak egemenliğini sağlamıştır. On-ok yapılanmasının Ulug-oklardan başka iki önemli oymağı daha vardır. Bunlar Türkeşler ve Sakla-bagalardır. Bu iki oymak daha sonra birleşerek Halaçları oluşturmuştur. Çumuhun ve Çuban oymakları da, On-Ok'a dâhil unsurlardandır.

<span class="mw-page-title-main">Tuğluk uruğu</span> Eski bir Türk hanedanlık soyu.

Tuğluk uruğu, Batı Göktürk Kağanlığı'nda Çorlar tarafından yönetilen 5 Türk boyunu yöneten uruğa verilen addır. Erkinlerce yönetilen On-ok uruğu (Nuşibi) ile sürekli bir mücadele hâlinde olmuşlardır. Göktürk Dönemi'nde Tuğluklar, Tokmak'ın doğusunda, On-ok ise bu kentin batısında hükmetmiştir. Türgiş Kağanlığı Dönemi'nde, Tuğluk uruğu "Sarı Türgişleri", On-ok uruğu ise "Kara Türgişleri" oluşturmuştur. Daha sonraki göçlerle birlikte Tuğlukların varlığı Bulgaristan'a kadar ulaşmıştır. Buradaki Türk kökenli halkı, yöneten Tuğluklar, Aşina sülalesi ile birlikte Hun kökenli önemli Türk hanedan soyundan biridir. Bu iki soydan gelen kişilerin birbirleriyle yaptıkları taht mücadeleleri nedeniyle Batı Göktürk Kağanlığı egemenliği boyunca birçok taht kavgasıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu karışıklar nedeniyle, Batı Göktürklerden ilk ayrılan ve bağımsız hareket etmeye başlayan Ön Bulgarların Tuğluk uruğuna bağlı beyler tarafından yönetildiği düşünülmektedir. Bu iddiaya göre, Tuğluk uruğu 632-668 arasında Büyük Bulgar Hanlığı ve 681-1018 arasında Birinci Bulgar İmparatorluğu'nu kurarak yönetmiştir. Sever Han, Bulgaristan'daki son Tuğluk soyundan gelen hükümdardır.

Bayan Çor Kağan, 747 – 759 arasında Uygur Kağanlığı'nı yöneten kağan. Resmî olarak "Täŋridä Bolmiš İl İtmiš Bilgä Kaγan" yani "Tanrı Tarafından Ülke (İl) Etmiş Bilge Kağan" unvanını kullanmıştır. Tang Hanedanı tarafından kendisine Yingwuweiyuanpiqiejuo Han (英武威遠毗伽闕可汗) veya kısaca Yingwu Han (英武可汗) unvanı verilmiştir. Tahta geçmeden önceki kişisel adı Çabış Tigin'dir. Kendisinden sonra tahta oğlu Bögü Tigin çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kutlug Bilge Kül Kağan</span>

Kutluk Bilge Kül Kağan, 744'te Uygur Kağanlığı'nı kuran devlet adamı. Uygur Kağanlığı'nı 744'ten 747'ye kadar yönetmiştir. Uygurları oluşturan dokuz boydan, hükümdar ailesinin mensup olduğu Yaglakar uruğundandır. Bilge Kül Kağan'ın adı Karabalgasun Yazıtı'nın Çince metninde Kutlug Boyla şeklinde geçmektedir. Kağan olduktan sonra bugünkü Karabalsagun olarak bilinen yerde başkent olarak inşa ettirdiği Ordu-Balık kenti Türklerin kurduğu ilk kenttir. Böylece Türklerin kutsal başkenti Ötüken başkentliğini kaybetmiş, Türkler yerleşimlerini Orhun Nehri'nin dış havzasındaki yamaçlardan bizzat nehrin yatak boylarına taşımıştır.

Ur Çor Kağan, An͡gçı Kağan, Ay Çor veya Ur Beg, babası Külüg Bilge'nin kısa süreli saltanatından sonra 790'da Uygur Kağanlığı tahtına çıkan Uygur-Türk kağanı. 790-795 arasında Uygur Kağanlığı'nı yönetmiştir. Kağanlığı boyunca küçük yaşı nedeniyle devlete aygucı İl Ögesi Inançu Bilge hâkim olmuş, Ur Çor'u himayesine almıştır.

Taryat Yazıtları ya da Terhin Yazıtları, Moğolistan'ın Arhangay ilinin Doloon Mod bölgesindeki Terhin Irmağı'nın yakınlarında bulunan Orhun alfabesi ile yazılan Uygur yazıtlarıdır. Bu yazıt Uygur kağanı Bayan Çor Kağan tarafından sekizinci yüzyılın ortalarında taşa işletilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yaglakar uruğu</span>

Yaglakar uruğu, Türk Kağanlığı'nın yıkılmasıyla Uygur Kağanlığı'nı kuran Kutluk Bilge Kül Kağan'ın mensup olduğu Uygur kağanlık soyudur. 744'te kurulan Uygur Kağanlığı'nı, Bögü Kağan'ın üvey evladı Tun Baga Tarkan tarafından öldürülmesine kadar Yaglakar uruğu yönetmiştir. Ancak Tun Baga Tarkan, Bögü Kağan tarafından evlat edinildiği için devlet geleneğinde Yaglakar unvanını kullanmıştır. Bu yüzden, Tun Baga Tarkan'ın Çin kaynaklarında Yaglakar uruğuna mensup olduğu kayıtlıdır. Tun Baga Tarkan'ın tahta geçmesiyle resmî olmasa bile gerçekte Yaglakar uruğunun Uygur Kağanlığı'ndaki kut sahipliği sona ermiştir.

Kutluk Bilge Kağan veya Gök Kağan, Ur Çor Kağan'ın ölümünden sonra Uygur Kağanlığı tahtına geçen Uygur hükümdarıdır. Liyakatli yönetimi nedeniyle kendisinden Karabalsagun Yazıtı'nda Kök Kağan olarak bahsedilmektedir. Genç yaşta ölen Ur Çor, kendisinden sonra bir taht varisi bırakmadığı için, ülke içerisinde yaşanan karışıklık sonucunda Ediz uruğundan bir tudun olan olan Kutluk Bilge, Uygur tahtına oturmayı başarmıştır. Ancak Çin kaynaklarındaki bu bilgi, Karabalsagun Yazıtı'nda doğrulanmamakta ve Kutluk'un bir tigin olduğu söylenmektedir. Aynı zamanda bu yazıtta, Kutluk'un tahta geçiş nedeni; o dönemdeki devlet adamlarının içerisindeki en yaşlı ve liyakatli tudun olmasına bağlanmaktadır. Buna göre, Türk Toyu'nun kararıyla tahta çıkan Kutluk, Uygurların toy seçimiyle iş başına gelen ilk kağanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bayırkular</span> soyadı

Bayırkular, Orta Asya'da yaşamış tarihi bir bozkır-orman Türk halkı.

<span class="mw-page-title-main">Kargan Savaşı</span>

Kargan Savaşı, Bilge Kağan liderliğindeki Göktürkler ile Uygurlar arasında 717'de baş veren savaştır. Savaş, kesin Göktürk zaferiyle sonuçlanmıştır.