Kızıldeniz, Afrika ile Asya arasında yer alan, Hint Okyanusu'na bağlı bir denizdir. Kızıldeniz, adını, Yunanca Ερυθρά Θάλασσα ve Latince "Mare Rubrum"un çevirisinden almıştır. Kızıldeniz, yerel halk tarafından şap denilen mercan kayalıklarından dolayı "Şap Denizi" olarak da bilinmektedir. Uzunluğu yaklaşık 2000 km olup, bazı kaynaklarda 1900 km ya da 2350 km diye geçmektedir. Kuzeyde Mısır'daki Süveyş Kanalı ile doğal olmayan yoldan Akdeniz'e bağlanmıştır; güneyde ise Arap Yarımadası ucunda Babü'l Mendep Boğazı ile Hint Okyanusu'na bağlanır. Kızıldeniz kuzeyde Sina Yarımadası ile ikiye ayrılır; kuzeydoğuya doğru Akabe Körfezi, kuzeybatıda ise Süveyş Körfezi vardır.
Betonarme, betonun çelik (donatı) kullanılmak suretiyle güçlendirilerek imal edilen yapı malzemesinin ismidir. Türkçeye Fransızcadan geçmiş bir mühendislik terimidir. Kelimenin Fransızca orijinali olan 'béton armé' kelimesi güçlendirilmiş beton anlamındadır.
Beton, çakıl, kum gibi "agrega" denilen maddelerin bir bağlayıcı madde ve su ile birleştirilmesinden meydana gelen inşaat yapı taşıdır.
Özellikle, kilimleri boyamak için dağlardaki bitki köklerinden elde edilen boyalardır. En çok kullanılan çeşitleri;
- Gök boya (mavi); Ilıbada kökü, tuzsuz ekşi hamur ve çivit'ten yapılıyordu. Yörede yetişen ılıbada bitkisinin kökleri sökülüp kurutuluyor ve eziliyordu. Tuzsuz ekşi hamur hazırlanıp bir beze bağlanarak kazan içine konuyordu. Kazan sıcak su ile dolduruluyor ve karışım 15 gün boyunca bu su içinde bekletiliyordu. Ayrı bir kazan içine ılık su dolduruluyordu. Dövülerek ezilen ılıbada kökü kazana atılıp, kaynatılıyordu. Bu kazan içinde, ılık halde, 24 saat bekletilen ekşi hamur ve ılıbada kökleri alınıp, iki kazandaki su birleştiriliyordu. Bu karışım suyu içine biraz çivit katılıp, boyanacak ipler bu kazan içine konuyordu. Suyun devamlı ılık kalmasını sağlamak için de kazan hafif ateşte tutuluyordu. Karışım köz halindeki ateş üzerindeki kazan içinde bir gün bekletiliyordu. Arada bir rengi alıp almadığı kontrol ediliyor. İstenilen renk elde edilmişse ipler kazandan alınıp, soğuk su ile durulanıp kurutuluyordu, Eğer istenilen renk elde edilmemişse, ipler istenilen ton elde edilinceye kadar kazan içinde beklemeye devam ediyordu.
- Sarı ; Boyalık otu, tetre, sentetik kırmızı boya ve şap ile yapılıyordu. Tetre bir kazan içine konuyor, üzerine şap atılıp ve kaynatılıyordu. Kaynama sırasında boyanacak ipler kazana konulup, bir süre sonra ipler tetre denilen sarımtırak bir renk almaya başladığında kavak filizleri (tetre) kazandan çıkartılıyor, kazandaki su içine kırmızı renkli sentetik boya ve boyalık otu ilave edilip, tekrar kaynatılıyordu. istenilen renk elde edildiğinde kazandan çıkartılan ipler soğuk su ile durulanıp kurutuluyordu.
- Narınç (kahverengi); Kekik, boş yaprağı, şap, kırmızı ve siyah renkli sentetik boya ile yapılıyordu. Kekik ve boş yaprağı içi su dolu bir kazana konularak kaynatılıyor, kaynama sırasında ipler kazana konuyordu. Sarımtırak bir renk alıncaya kadar kaynatılan ipler kazandan çıkartılıyor, kazanda kalan su, boş yaprağı ve kekik üzerine bir miktar kırmızı renkli sentetik kırmızı ve siyah boya ilave edilip, tekrar kaynatılıyordu. Boyayı iyice emdiğine ve istenilen rengi aldığına kanaat getirilen ipler kazandan çıkartılıyor, soğuk su ile durulanıp, kurutuluyordu
Kana, Japoncanın yazımında kullanılan heceyazılarıdır. Kana hiragana ve katakana olmak üzere ikiye ayrılır. Hiragana pek çok Japonca kökenli sözcük ve dil bilgisi unsurunun yazımında, katakana ise yabancı dil kökenli sözcüklerin ve ses yansımalarının yazımında kullanılır. /n/ sesini karşılayan 'ん' karakteri ve /a/ あ, /i/ い, /u/ う, /e/ え, /o/ お ünlü sesleri dışında her karakter bir ünlü ve bir ünsüzden oluşmak üzere hece şeklinde bir okunuşa sahiptir. Normal yalın halde kırk altı karakterden oluşurken yazımda bazı karakterlerin üzerinde ", veya sonrasında bir o vardır. Tenten ve maru, iki alfabede de sert bir sesi yumuşak bir sese çevirmek istediğiniz zaman kullanılır.
Berke Barajı, Osmaniye'nin Düziçi İlçesinde Düldül Dağı eteklerinde, Ceyhan Nehri üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1995-1999 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Duvar ya da örek, doğal ya da yapay yapı materyallerini üst üste koymak suretiyle elde edilen bir yapıdır. Duvarlar, parçaları birleştirici bir madde kullanarak yapılabildiği gibi doğrudan doğruya parçaları üst üste yığarak da elde edilir.
Zey, Eskişehir ilinin Sivrihisar ilçesine bağlı bir mahalledir.
Şap, şu anlamlara geliyor olabilir;
- Şap (hastalık), hayvanlarda görülen viral bir hastalık
- Şap (bileşik), bir kimyasal bileşik
- Şap, bir tür oyun
- Şap (beton), inşaatlarda tesviye beton üzerine dökülen bir tür beton
Panteon, ilk olarak Antik Roma'nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilmiş bir yapıdır. Panteon kavramı bugün içinde meşhur kimselerin gömülü olduğu anıtlar için kullanılır. Tüm Roma yapıları içinde en iyi korunmuş olanı ve muhtemelen de dünyada döneminin en iyi korunmuş binasıdır. Tarih boyunca hep kullanılmıştır. Günümüze kalan binanın tasarımı genellikle Trajan'ın mimarı Şamlı Apollodorus'a atfedilir ancak imparator Hadrianus veya onun mimarlarına ait olması muhtemeldir. 7. yüzyıldan bu yana kilise olarak kullanılan Panteon Roma'daki en eski beton kubbeli binadır. Tepesinde daire biçiminde boşluk vardır. Bu kubbenin çapı 43 metredir. Tavanında oculus (göz) adı verilen 26,24;ft. bir açıklık vardır, yağmur girmediğine dair bir inanış olsa da bu doğru değildir. Bu kadar geniş çaplı bir kubbenin betondan yapılması da o günün teknolojisiyle hala bir soru işaretidir. İlk başta içerisinde pagan tanrı heykelleri varken, kilise tarafından bu heykeller yok edilmiş, Pantheon da bir Katolik kilisesi haline getirilmiştir.
Gürsöğüt Barajı, İç Anadolu Bölgesi'nde, Sakarya nehri üzerinde Kargı Barajı'nın membasında ve Ankara ili Beypazarı ilçesinin güneyinde yer almaktadır.
Şaplar çift tuz grubuna giren bileşiklerdir. Genel formülleri [M+1M+3(SO4)2.12H2O] şeklindedir. Buradaki M+1 = K+, NH4+, Rb+, Cs+, TI+; M+3 = Al+3, Fe+3, Ga+3, In+3, Cr+3, V+3 şeklinde ifade edilebilir.
Şap, çift toynaklı hayvanlarda görülen viral bir hastalıktır. Halk arasında tabak veya dabak olarak adlandırılır.
Vilnius TV Kulesi Litvanya'nın başkenti Vilnius'un birim-kenti Karoliniškės'te bulunan 326,5 m (−-1,071 ft) uzunluğundaki kuledir. Bina, Litvanya'nın en yüksek yapısı olup Sovyet Litvanya döneminde SS Litvanya Radyo ve Televizyon Merkezi olarak kullanılmıştır. Yapı gerçek önemini Sovyetler Birliği'nden ayrılan ilk ülke olan Litvanya'nın bağımsızlık mücadelesinden alır; kule Litvanya'nın bağımsızlık ilanının ardından Rus saldırısına uğramış ve Litvanya'da ulusal bir simge haline gelmiştir.
Beton bariyer özellikle kara ulaşımında araç trafiğini ayırmak için kullanılan betondan yapıdır. Araçların çarpması durumunda oluşacak hasarı azaltmak için özel olarak tasarlanmış şekildedir.
Kum torbası, savaşta veya sel sırasında korunması gereken yerlere yığılan içi kum dolu torba.
Adnan Menderes Barajı, Aydın ilinin Çine ilçesinde, Çine Çayı üzerinde kurulu olup sulama, enerji ve taşkın koruma amaçlıdır. Silindirle Sıkıştırılmış Beton Gövde kategorisinde Avrupa'nın en yüksek barajı unvanına sahiptir.
Self Leveling diğer bir adıyla, tesviye şapı; özel civalı çimento esaslı kendinden yayılan bir şap cinsidir. Özellikle PVC, linolyum, rulo-karo halı, lamine, laminat ve masif parke uygulaması yapılacak alanlarda kaba şap üzerine uygulanır.
Lento, yapılarda kapı ve pencere gibi dikey boşlukların üzerine yatay olarak konulan ve duvarın devam etmesini sağlayan mimari bloktur. Lentolar yandaki duvarlara oturacak şekilde yerleştirilen taş, beton veyahut ahşaptan da yapılabilmektedir. Dekoratif mimari bir element olarak da kullanılan lentolar, daha ziyade portaller, kapılar, pencereler ve şömineler üzerinde bulunur.
Şabla, Bulgaristan'ın Dobriç ilinde bulunan bir şehir ve belediyedir. Şehir, Karadeniz'in kıyısında yer almaktadır. Yüzölçümü 329.6398 km² olan köyün nüfusu 2015 yılı itibarı ile 5,073'tür.