Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.
Pozitivizm veya olguculuk; Auguste Comte'un başını çektiği, doğru bilginin yalnızca bilimsel bilgi olduğu, doğru bilgiye ise yalnızca ampirizm (deneycilik) ile ulaşılabileceğini ve bu bilginin kendisinin deneysel olmadığını savunan düşünce akımıdır. Pozitivizm, sosyal bilimlerin fen bilimleri gibi kesin gerçeklikler içeren kurallara dayanması ve felsefi tartışmalardan uzaklaşmak hedefiyle, 19. yüzyıl içindeki toplumsal ilişkiler çerçevesinde şekillenmiştir.
Roman, genellikle düzyazı biçiminde yazılan, kurgusal, görece uzun, insanın (ya da insan özellikleri atfedilen varlıkların) deneyimlerini bir olay örgüsü içinde aktaran ve genellikle kitap halinde basılan bir edebî tür. Uluslararası ve akademik platformlarda beşinci sanat olarak kabul gören edebiyatın bir alt türüdür.
Émile Durkheim, Fransız sosyolog, sosyolojinin kurucularından sayılmaktadır.
Cinsiyet, erillik ve dişilik arasında farklılık gösteren özellikler aralığı veya bağlama göre, bu özellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayalı toplumsal yapıları kapsayabilir.
Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.
Vodvil, toplumsal sorunları mizahi bir yaklaşımla hicveden tiyatro türüdür. Vodvil adının Fransızcadaki voix de ville tamlamasından türetildiği düşünülmektedir.
Küreselleşme ya da globalleşme, ürünlerin, fikirlerin, kültürlerin ve dünya görüşlerinin alışverişinden doğan bir uluslararası bütünleşme sürecidir.
Beşinci Cumhuriyet, Fransa'da 4 Ekim 1958'den bu yana devam etmekte olan cumhuriyet yönetimidir.
Usta ile Margarita / Üstat ile Margarita, Mihail Afanasyeviç Bulgakov'un yazdığı roman. Toplumsal eleştiriyi fantastik bir kurgu üzerinden yapmasıyla pek çok yazarı derinden etkilemiştir.
Söylev, nutuk veya hitabet, dinleyicilere belli bir fikri, bir duyguyu aşılamak için söylenen uzunca sözlere denir. Söylev, heyecanlandırarak bir fikri aşılamaktır.
Elza Niyego olayı, Türkiye'de Elza Niyego adındaki Yahudi bir genç kızın aşkına karşılık vermediği bir eski emir subayı tarafından 1927 yılında öldürülmesi ve buna bağlı olarak çıkan olaylara verilen genel addır.
LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.
1934 Trakya Olayları, 1934 Trakya Pogromu ya da Furtuna, 21 Haziran ile 4 Temmuz 1934 tarihleri arasında Türkiye'nin Trakya Bölgesi'nde Yahudilere karşı gerçekleştirilen şiddet eylemleri. Olaylar sonrasında çok sayıda Yahudi başka ülkelere göç etti.
Yeşilçam seks furyası, 1970'li yıllarda videonun yaygınlaşmasıyla birlikte yetişkin sinema izleyicisinin tercihinin özellikle erotik filmlere doğru kaymasının hemen ardından seyircisini kaybeden sinema sektörünün girdiği bir dönemdir. 1974-1980 arasında bu yönde oldukça fazla film çekilmiştir. Özellikle yeni oyuncu adayları bu yönde oyunculuklarını göstermiş olup ilerleyen zaman içinde büyük bir kısmı toplumsal olayların işlendiği filmlerde oynamıştır. 12 Eylül Darbesi'nden sonra erotik filmler ülke genelinde yasaklanmış ve 1970'lerin ortalarında başlayan bu dönem sona ermiştir.
Mart 2006 Diyarbakır olayları, 28-31 Mart 2006 tarihleri arasında Diyarbakır'da yaşanan protestolar ve sonrasında gerçekleşen toplumsal olaylardır.
Sosyoloji ve tarih arasında yer alan bir araştırma disiplinidir. Bu iki kavram arasında sıkı bir ilişki bulunur. En yüzeysel anlamıyla tarihi, geçmişteki olaylara ait bilgilerin keşfedilip, toplanması ve bir araya getirilip sunan bilim olarak tanımlarsak sosyolojiyi de tarih boyunca yaşayan insanların, toplumların çeşitli yönlerini inceleyen bilim olarak kabul etmeliyiz. Bir tarihi olay örneği ile sosyoloji tarih ilişkisini anlayabiliriz. Her tarihi olay bir sosyo-kültürel olaydır. Sosyoloji de bu sosyo-kültürel olayları, sosyal ilişkileri araştırır. Böylece tarih ile sosyoloji birbirleriyle örtüşür.
Toplumsal cinsiyet, kadınlık ve erkeklik ile ilgili ve bunlar arasında ayrım yapan özellikler dizisidir. Bağlama bağlı olarak bu, cinsiyete dayalı sosyal yapıları ve cinsiyet kimliğini içerebilir. Çoğu kültür, cinsiyetin iki kategoriye ayrıldığı ve insanların birinin veya diğerinin parçası olarak kabul edildiği bir cinsiyet ikiliği kullanır; bu grupların dışında olanlar ikili olmayan şemsiye terim kapsamına girebilir. Güney Asya'daki hicralar gibi bazı toplumların "erkek" ve "kadın" dışında belirli cinsiyetleri vardır; bunlara genellikle üçüncü cinsiyetler denir.). Çoğu akademisyen, cinsiyetin sosyal organizasyon için merkezi bir özellik olduğu konusunda hemfikirdir.
Hukuki şekilcilik ya da hukuki formalizm, hakimlerin yargılama sürecinde nasıl karar vermesi gerektiğini açıklayan teorilerden biri. Hukuki gerçekçilikten farklı olarak, hukuki şekilcilik, hukuki işlemlerin yasalarca öngörülen şekil kurallarına uygun olarak yapılması, hakların yasalarda belirlenen zaman aralıklarında kullanılması ve sonuçlarının kategorik ilkelerle belirlendiği sistemdir. Yapılmak istenen işlemin birtakım şekil şartlarına bağlı olarak yapılabilmesini, böylece işlemin yapılmasını güçleştirmeyi amaçlar. Böylece bu işlemi yapmak isteyenler, öncesinde bu işlemi yapmak isteyip istemediklerini değerlendirerek daha isabetli kararlar alabilecektir.
Görenek veya Âdet, bir toplulukta yaygın olarak yapılan ve uyulması birtakım yaptırımlarla desteklenen davranış kalıpları. Âdetler gelenekler kadar sıkı değildir ve yaptırım güçleri daha esnektir. Temel işlevi toplumsal ilişkileri düzenlemek ve denetlemektir. Türk toplumundaki misafir karşılama ve uğurlama, farklı cinsler arasındaki ilişkiler, düğün esnasında yapılan uygulamalar gibi toplumsal olgular âdetler tarafından düzenlenir. Bir toplumun tamamını etkileyen âdetler olduğu gibi çeşitli meslek, mezhep ve etnik grupların da kendi âdetleri olabilir.