Toplumsal cazibe yanlılığı
Toplumsal cazibe yanlılığı bir kişinin başkaları tarafından benimsenmesi daha olası tutumu takınma eğiliminde olmasını açıklamaya yarayan bir bilimsel araştırma terimidir. Bu durum genellikle "iyi" ve "kötü" davranışların abartılmasına varır. Genel anlamda diğer insanlara kendini daha olumlu görülecek şekilde sunma ve beraberinde gelen görüş ve davranış değişiklikleri görülebilir.[1] Bu etkiye tıp, psikoloji ve sosyal bilimler alanlarında sıkça rastlanmaktadır.
Toplumsal cazibe yanlılığının varsayımsal bir örneği cinsel alışkanlıklar ya da madde bağımlılığına yönelik bir çalışma olabilir. "Mastürbasyon yapıyor musunuz? Yapıyorsanız, hangi sıklıkla?" gibi bir soruyla karşılaşan biri mastürbasyonu toplumsal tabulardan biri kabul ederek yanlış yanıt verebilir (mastürbasyon yapmadığını öne sürebilir) ya da soruyu tümüyle geri çevirebilir. "Uyuşturucu madde kullanıyor musunuz?" sorusuyla karşılaşan biri ise kullanım yaygınlığı bakımından en yüksek madde olan marijuananın toplum nezdinde olumlu karşılanmayacağı düşüncesiyle hareket ederek uyuşturucu madde kullanmadığını öne sürebilir ya da "Yalnızca arkadaşlarımla birlikteyken marijuana kullanıyorum" gibi bir yanıtla madde kullanım sıklığını düşük göstermeye çalışabilir.
Toplumsal cazibenin kişiler tarafından farklı yorumlandığı diğer alanlar şunlardır:
- Cinsel alışkanlıklar ve fanteziler
- Kişisel gelirler (genellikle yüksek gösterilirler)
- Özgüven eksikliği ya da güçsüzlük (genellikle geri çevrilir)
- Dışavurum işlevleri
- Uygun dozda ilaç kullanım alışkanlığı
- Din (genellikle rahatsızlık uyandırır)
- Yurtseverlik (genellikle abartılır)
- Bağnazlık ve hoşgörüsüzlük (genellikle geri çevrilir)
- Entelektüel birikim (genellikle abartılır)
- Dış görünüş (olduğundan iyi ya da kötü gösterilir)
- Fiziksel şiddet kullanımı (genellikle geri çevrilir)
- "Kibarlık" ve "cömertlik" belirtileri (genellikle azımsanır)
- Yasadışı eylemler (genellikle geri çevrilir)
Yapılan bir araştırmada toplumsal cazibe yanlılığı ortadan kaldırılamıyor ise araştırmacı, toplumsal cazibe yanlısı yanıtlarla kısıtlı olan bir örneklem oluşturur. Buradaki varsayı, bir kişinin belirli sorulara verdiği yanıtların tüm denekler için aynı sapma oranına sahip olacağıdır. Marlowe-Crowne Toplumsal Cazibe Ölçeği (MCSDS) toplumsal cazibe yanlısı yanıtların ölçümünde kullanılan testlere örnek olarak verilebilir.[2] Toplumsal cazibe yanlısı yanıtlara gereğinden fazla bağımlı olan denekler araştırma kapsamından çıkarılır. Bu ölçeğe göre orta katmanda yer alan deneklerin deney istatistiklerine katılıp katılmayacakları ise araştırmacı tarafından belirlenir. Ancak, bu tür ölçeklerin büyük sorunlarından biri deneklerin toplumsal cazibeye olan bağımlılıklarının farklı düzeylerde olmasıdır. Bu, toplumsal cazibe yanlılığının bu olguyu ölçmeye yarayan yöntemler dizgesinin vardığı sonuçlarla ayrışmasına neden olur.
Psikososyolojide toplumsal cazibe
Toplumsal cazibenin psikoloji ve sosyal bilimlerde gözlenme biçimi ankete katılan kişilerin toplumda genel olarak kabul gören eğilimleri sergilemeleridir. Bu, insanların olabildiğince 'normal' görünmeleri isteğine sahip olduklarını göstermektedir.
Düzmece değişkenler
Toplumsal cazibe ve uysallık[3] düşünce anketi ve görüşme gibi yollarla yapılan araştırmalarda bulgulanan düzmece değişkenlerdir. Bunlar, tahmin edilmesi ve ölçülmesi güç yanıtlar olarak tanımlanırlar.
"Toplumsal cazibe", toplumla olabildiğince barışık olma eğilimini ifade ederken "uysallık", kişilerin karşılaştıkları soruları içerikten bağımsız olarak olumlu yanıtlaması olarak bilinir.
Aygıtlar
Gözlemsel ve psiko-sosyal araştırmalarda kullanılan deneysel yöntemler elde edilen yanıtlardaki sosyal cazibenin yarattığı bozulmayı farklı aygıtlarla ölçebilirler.[4]Toplumsal cazibeyi düşürmeye yarayan bu yönetim biçimleri kimliksiz özyönetim ve bilgisayar yardımıyla etkisizleştirilmiş yönetimi de içerir. Deneklerin "bozma eğilimleri" ise bir psikometrik ölçekle saptanabilir. Bu veri, araştırmada bulgulanan diğer değişkenlerle birlikte yorumlanabilir.
Kimliksiz özyönetim
Deneğin kişisel bilgilerinin gizli tutulduğu araştırmalar, deneğin sorulara verdiği yanıtlarda tümüyle dürüst davranamaması nedeniyle kimliksiz yönetim yöntemini öne çıkarır.
Kimliksiz özyönetim doğallık, ayrışma ve rahatlama sağlar. Anket sorularının posta yoluyla ya da oy pusulalarına yazılarak dağıtılmasının daha iyi bir yöntem olacağı düşünülmektedir.
Etkisizleştirilmiş yönetim
McBurney'nin 1994 yılındaki bir araştırmayı kaynak göstererek öne sürdüğü teze göre bilgisayar (özyönetim yazılımı) yardımıyla yapılan test yönetimi bilgisayarın kimliksiz oluşu nedeniyle toplumsal cazibeyi azaltmaktadır.[5]
Genel anlamda bilgisayar, bu değişkenin etkilerini azaltmada etkili bir aygıt olabilir. Bunun nedeni, bilgisayarın en iyi anketörden daha doğal davranmasıdır (bilgisayarın yargılayıcı bir biçeme sahip olmaması ve denekle duygusal bir etkileşime girmemesi nedeniyle).
Etik Karar Verme Süreci
Chung ve Monroe tarafından yapılan bir araştırmada, muhasebecilerin etik eylemlerinin sosyal açıdan çekici görünme ihtiyacından nasıl etkilendiğini araştırıyor. Muhasebecilerin, olumlu karşılanacağını düşündükleri ahlaka aykırı kararlar almaya daha yatkın olduklarını keşfettiler. Şaşırtıcı bir şekilde, çok dindar kadınlar, erkeklere ve daha az dindar kadınlara göre daha olumlu algılanma baskısını hissettiler[6]
Psikometrik ölçüm
Toplumsal cazibe ölçümünde en yaygın biçimde kullanılan yöntem Marlow-Crowne Toplumsal Cazibe Ölçeği'dir.[2] 33 madde içeren bu yöntemin kısaltılmış sürümleri sıkça kullanılmaktadır. Thompson ve Phua tarafından kullanılan 10 maddelik sürüm buna bir örnektir.[7]
1998 yılında konuyla ilgili araştırmalar yapan Paulhus Delroy, deneklerin sorulara verdikleri yanıtlardaki doğruluğu ölçmeye yarayacak bir psikometrik ölçek hazırlamıştır.
Test, araştırmanın ana konusunu belirlemek amacıyla bir ana aygıtla (test ya da görüşme) desteklenmelidir. "Paulhus Aldatma Ölçeği (PDS)"[8] adını taşıyan bu yöntem toplum tarafından daha kolay kabul edilen ve arzulanan yanıtları barındıran eski bir envantere dayanmaktadır.
40 maddeden oluşan PDS iki konuyu irdeler. Bunlar, denekleri yanlış yanıtlar vermeye iten biliçdışı sürecin boyutlarını ölçen ilk bölüm ve yanıtların denekler tarafından bilinçli bir biçimde saptırılmasını inceleyen ikinci bölümdür.
Kaynakça
- ^ Holden, RR ve Passey, J. (2009). Sosyal arzu edilirlik. MR Leary ve RH Hoyle (Ed.), Sosyal davranıştaki bireysel farklılıklar El Kitabı (s. 441-454). Guilford Basını.
- ^ a b Crowne, D. P., & Marlowe, D. (1960). Psikopatolojiden bağımsız yeni bir toplumsal cazibe ölçeği. Consulting Psychology, 24, 349-354
- ^ (İtalyanca) Roccato M., (2003) Desiderabilità Sociale e Acquiescenza. Alcune Trappole delle Inchieste e dei Sondaggi. LED Edizioni Universitarie, Torino. ISBN 88-7916-216-0
- ^ (İtalyanca) Corbetta P., (2003) La ricerca sociale: metodologia e tecniche. Cilt I-IV. Il Mulino, Bologna.
- ^ McBurney D.H., (1994) Araştırma Yöntemleri. Brooks/Cole, Pacific Grove, California.
- ^ Chung, J. & Monroe, G.S., (2003). Exploring social desirability bias. Journal of Business Ethics 44: 291–302
- ^ Thompson, E. R. & Phua, F. T. T. 2005. Marlowe-Crowne kısaltılmış toplumsal cazibe ölçeğinin genel müdürler nezdindeki güvenilirliği 22 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Journal of Business and Psychology, 19(4): 541-554.
- ^ Paulhus D.L., (1998) Paulhus Aldatma Ölçeği (PDS). Multi-Health Systems Inc., NY.
Ayrıca bakınız
- Suskunluk sarmalı
- Bradley etkisi
- Dürüstlük
- Gözlemci etkisi