İçeriğe atla

Toplumsal Damgalama

Toplumsal damgalama, bir bireyi ya da grubu toplumun diğer bireylerinden ayırt etmeye yarayan algılanabilir özellikleri nedeniyle onaylamama ya da onlara karşı ayrımcılık yapma anlamına gelmektedir. Toplumsal damgalamalar genellikle kültür, cinsiyet, ırk, sosyoekonomik sınıf, yaş, cinsel yönelim, cinsellik, beden imajı, fiziksel engellilik, zeka veya bunların eksikliği ve sağlığıyla ilgilidir. Bazı damgalamalar açık olabilirken diğerleri gizlenebilir damgalamalar olarak bilinir ve ifşa yoluyla ortaya çıkarılmaları gerekmektedir. Damgalanma aynı zamanda kişinin kendisine karşı da yaptığı bir şekilde, olumsuz görülen kişisel niteliklerden kaynaklanarak kendini damgalamaya yol açabilir.[1][2]

Tanım

Toplumsal damgalamalar birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir. Bunlar arasında en yaygın olanları kültür, cinsiyet, ırk, din, hastalık ve rahatsızlıklarla ilişkilidir. Damgalanmış bireyler genellikle kendilerini farklı hissederler ve başkaları tarafından değersiz görülürler.

Damgalama, bir kişiyi bir stereotip oluşturacak şekilde bir dizi istenmeyen özellikle bağdaştıran bir yafta olarak da tanımlanabilir.[3] İnsanlar bir kez kişinin farklılıklarını tespit edip etiketlediğinde, diğer bireyler de durumun böyle olduğunu varsayar ve kişi damgalayıcı özellik tespit edilemez hale gelene kadar damgalanmaya devam eder. Grupların oluşturulması için önemli ölçüde genelleme yapılması gerekir; yani insanlar bir kişiyi, o kişinin gerçekte o gruba ne kadar uygun olduğuna bakmadan genel bir gruba dahil edeceklerdir. Ancak, toplumun seçtiği özellikler zamana ve mekana göre değişmektedir. Bir toplumda uygunsuz olarak kabul edilen bir şey, başka bir toplumda normal olabilir. Toplumun bireyleri belirli gruplara ayırması, etiketlenmiş kişinin itibar kaybına ve ayrımcılığa maruz kalmasına yol açmaktadır.[3] Kültürel stereotipler sağlamlaştığında toplum bu gruplar hakkında bazı beklentiler oluşturmaya başlayacaktır.

Damgalanma, damgalanan kişilerin davranışlarını etkileyebilir. Kalıplaşmış yargılara maruz kalanlar genellikle damgalayıcılarının kendilerinden beklediği şekilde hareket etmeye başlarlar. Bu sadece davranışlarını değiştirmez, aynı zamanda duygularını ve inançlarını da şekillendirir.[4] Damgalanmış sosyal grupların üyeleri genellikle bunalıma yol açan ön yargılarla karşılaşmaktadır.[5] Bu damgalamalar, kişinin sosyal kimliğini düşük özgüven gibi tehdit edici durumlara sokar. Bu nedenle kimlik teorileri zamanla araştırılmaya başlanmıştır. Kimlik tehdidi teorileri etiketleme teorisiyle el ele gidebilmektedir.

Damgalanan grup üyeleri, kendilerine aynı şekilde muamele edilmediğinin farkına varmaya başlar ve kendilerine karşı ayrımcılık yapıldığını anlarlar. Araştırmalar, "10 yaşına kadar çoğu çocuğun toplumdaki farklı grupların kültürel tiplemelerin farkında olduğunu ve damgalanmış grupların üyesi olan çocukların daha da küçük yaşlarda kültürel tiplemelerin farkında olduğunu" göstermiştir.[4]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Goffman, E. (1963). Stigma: Notes on the management of a spoiled identity. New York, NY: Simon & Schuster.
  2. ^ Lynn C. Holley, Natasha S. Mendoza, Melissa M. Del-Colle, and Marquita Lynette Bernard (2016). "Heterosexism, racism, and mental illness, or physical disability discrimination: Experiences of people with mental health conditions and their families". Journal of Gay & Lesbian Social Services, 28:2, 93–116, DOI: 10.1080/10538720.2016.1155520.
  3. ^ a b "Epilepsy and Social Identity: the Stigma of a Chronic Neurological Disorder", Lancet Neurology, 4 (3), ss. 171-8, 2005, doi:10.1016/s1474-4422(05)70020-x, PMID 15721827 
  4. ^ a b Brenda Major; Laurie T. O'Brien (2005). "The Social Psychology of Stigma". Annual Review of Psychology. 56 (1): 393-421. doi:10.1146/annurev.psych.56.091103.070137. PMID 15709941. 20 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2023. 
  5. ^ Cox, William T. L.; Abramson, Lyn Y.; Devine, Patricia G.; Hollon, Steven D. (2012). "Stereotypes, Prejudice, and Depression: The Integrated Perspective". Perspectives on Psychological Science. 7 (5): 427-49. doi:10.1177/1745691612455204. PMID 26168502. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji</span> toplumun oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen bilim dalı

Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.

Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyet</span>

Cinsiyet, erillik ve dişilik arasında farklılık gösteren özellikler aralığı veya bağlama göre, bu özellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayalı toplumsal yapıları kapsayabilir.

Toplumsal grup, üyeleri arasında etkileşim olan, ortak amaç ve çıkarlara sahip, belirlenen değer ve normları paylaşan insanların birlikteliğini ifade etmektedir. Toplumsal grup, hem sosyal psikolojinin hem de sosyolojinin çalışma konularından biridir. Bununla birlikte, psikologların ve sosyologların toplumsal grubu ele alış biçimleri farklılık göstermektedir.

Toplumsallaşma, sosyalizasyon ya da sosyalleşme, toplumun mevcut değer ve normlarının bireylere öğretilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Bu süreç içerisinde birey ferdi olduğu toplum içerisinde nasıl davranacağını öğrenir. Aynı zamanda, bireyin sahip olduğu ya da toplum tarafından verilen rollerin ve sahip olunan statülerin gerektirdiği davranış biçimlerini, toplumun kendilerinden beklentilerini öğrenir. Toplumsallaşma sürecinde birey kendi toplumunun bir üyesi olmayı, toplumu tarafından kabul gören davranış örüntülerini, insanın davranışlarına yön veren, bunları belirleyip şekillendiren temel toplumsal ve kültürel değerleri (normları) öğrenir. Öğrenmekle de kalmayıp bunları içselleştirip kendisine mal eder ve bu değer ve normlar doğrultusunda davranmaya başlar. Daha öz bir anlatımla, birey toplumu ile bütünleşir ve toplumunun bir parçası haline gelir.

Yaş ayrımcılığı herhangi bir bireye ya da gruba yaşından ötürü yapılan ayrımcılık türüdür. Yaş ayrımcılığı sistematik bir şekilde ya da istemsizce gerçekleşebilir. Yaş ayrımcılığı üç temel kategoride ele alınabilir. Bunlar yaşlı bireylere, yaşlanma sürecine ve yaşlılığa karşı oluşmuş önyargılı yaklaşımlar; yaşlı bireylere karşı ayrımcı tavırlar ve yaşlı bireyler hakkındaki kalıplaşmış algıları destekleyen kurumsal uygulamalar ve politikalar olarak sınıflandırılır.

Sistemi meşrulaştırma kuramı, mevcut politik, sosyal ve ekonomik sistemlerin meşrulaştırılmasının ardında yatan psikolojik süreçleri açıklamaya çalışan bir sosyal psikoloji kuramıdır.

Sosyal kimlik kuramı, grup olgusunun analizinde iç grup dinamikleri, gruplar arası ilişkiler ve kolektif benliğe yönelik açıklamalar getiren bir sosyal psikoloji kuramıdır. Sosyal psikologlar Henri Tajfel ve John Turner tarafından geliştirilmiştir. Kişisel bilişsel süreçleri, kişiler arası etkileşimleri ve sosyolojik süreçleri bir arada ele alarak sosyal kimlik kavramının farklı analiz düzeylerinden incelenmesini mümkün kılmaktadır.

Sosyal dışlanma, toplumsal dışlanma ya da sosyal marjinalizasyon, toplum içinde karşılaşılan engeller ve toplumun dışına itilme durumlarını anlatan bir terimdir. Avrupa'da yaygın olan bu terim ilk olarak Fransa'da kullanılmıştır. Eğitim, sosyoloji, psikoloji, siyaset ve ekonomi gibi çeşitli disiplinlerde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Stereotip</span> Bir grup insana görünüşlerinden ve haraketlerinden dolayı onlara anlam atfetmek.

Stereotip, sosyal psikolojide belirli birey türleri veya belli davranış biçimleri hakkında yaygın olarak benimsenen herhangi bir düşüncedir. Psikoloji içerisinde ve diğer dallara yayılmış olarak, kendi genişletilmiş tanımlamalarını sağlayan farklı kavramsallaştırmalar ve stereotip kuramları bulunmaktadır. Bu tanımlardan bazıları ortak noktaları paylaşır, ancak her biri diğerleriyle çelişebilecek benzersiz yönleri de barındırabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ruh sağlığı</span> Psikolojik iyi olma veya bir mental sorunun olmaması durumu.

Ruh sağlığı, psikolojik iyi hal veya zihinsel bir bozukluğun olmadığı düzeyi açıklar. Tatmin edici düzeyde duygusal ve davranışsal işlevlerini sürdürebilen bir kişinin durumudur. Pozitif psikoloji ve Bütünsellik bakış açılarından, ruhsal sağlık, bir bireyin yaşamdan tat alabilmesi ve yaşam aktiviteleri ile psikolojik dayanıklılık kazanabilmeye yönelik çabaları arasında denge kurmasını içerebilir.

Çatışma teorileri, toplumu içindeki farklı gruplar arasındaki eşitsizliklere odaklanarak inceler. Toplumu oluşturan gruplar arasındaki rekabetten kaynaklanan çıkar çelişkisini ele alan, çatışmanın toplumun gelişimi açısından önemli bir yeri olduğunu dile getiren teori. Toplumların genel yapısını çözümleyen bir yaklaşım olarak, işlevselciliğe karşı oluşturulmuştur. İçinde üç kabulü bulundurur:

<span class="mw-page-title-main">İç grup ve dış grup</span>

Sosyoloji ve sosyal psikolojide, iç gruplar, bir kişinin kendisini psikolojik olarak özdeşleştirdiği toplumsal gruplardır. Dış gruplar ise tersine, bireyin kendini özdeşleştirmediği toplumsal gruplardır. İnsanlar; akran grupları, aileler, spor takımları, siyasi partiler, cinsiyetler, dinler veya milletlerle kendini özdeşleştirebilir. Toplumsal gruplarla ve kategorilerle psikolojik olarak özdeşleşme ile çeşitli olgular arasında ilişkiler bulgulanmıştır.

Feminist teoride, heteroataerkillik veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji maddeleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste sosyoloji maddelerinin dizinini içermektedir. Özet liste için Genel sosyoloji listesi.

Toplumsal hareketlilik, bireylerin, ailelerin, grupların veya diğer kategorilerdekilerin bir toplumdaki sosyal sınıf içinde veya arasındaki hareketidir. Kişinin belirli bir toplum içindeki mevcut sosyal konumuna göre sosyal statüdeki bir değişikliktir. Bu hareket, açık bir toplumsal tabakalaşma sisteminde katmanlar veya katmanlar arasında gerçekleşir. Açık tabakalama sistemleri, bir toplumda ulaşılan statü özelliklerine en azından bir miktar değer verilen sistemlerdir. Hareket aşağı veya yukarı yönde olabilir. Eğitim ve sınıf gibi toplumsal hareketlilik belirteçleri, bir bireyin veya grubun toplumdaki hareketliliğini tahmin etmek, tartışmak ve daha fazla bilgi edinmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Sosyolojide sapma</span>

Sapma veya sapma sosyolojisi, resmi kuralları ihlal eden davranışları, eylemleri araştırmaktadır. Örnek olarak sapma sosyolojisi, toplum kuralların ihlalini, suç vb. durumları ele almaktadır.[3]Sapma teriminin olumsuz bir anlamı olsa da, sosyal kuralların çiğnenmesi her zaman olumsuz bir eylem oluşturmamaktadır. Bazı durumlarda kuralların ihlal edilmesine rağmen, davranış olumlu veya toplum tarafından kabul edilebilir olarak adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal hareket teorisi</span>

Sosyal hareket teorisi, sosyal bilimler içinde, genellikle sosyal mobilizasyonun neden meydana geldiğini, ortaya çıkardığı biçimleri açıklamaya çalışan disiplinler arası bir düşünceler bütünüdür. Sosyal hareketlerin oluşumu ve işleyişinin potansiyel sosyal, kültürel ve politik sonuçları üzerine incelemeler içerir.

Geçiş, bir kişinin, genellikle kendilerinden farklı olan ırksal kimlik, etnik köken, kast, sosyal sınıf, cinsel yönelim, cinsiyet, din, yaş ve/veya engellilik durumu gibi bir kimlik grubu veya kategorisinin üyesi olarak kabul edilebilmesidir. Geçiş, sunulan benlikten damgalamayı kaldırarak damgalanma ile başa çıkmak için sosyal kabulü artırmak için kullanılabilir ve başka sosyal faydalarla da sonuçlanabilir. Bu nedenle, geçiş, kişinin gerçek veya önceki kimliğini ifade etmesinin tehlikeli olabileceği durumlarda bir kendini koruma veya kendini koruma biçimi olarak hizmet edebilir. Geçiş, bir topluluğa kabul edilmeyi gerektirebilir ve ayrıca bir bireyin daha önce ait olduğu başka bir topluluktan geçici veya kalıcı olarak ayrılmasına yol açabilir. Böylece, geçiş, kişinin orijinal benliğinden, ailesinden, arkadaşlarından veya önceki yaşam deneyimlerinden ayrılmasına neden olabilir. Başarılı bir ölüm, ekonomik güvenliğe, emniyete ve damgalanmadan kaçınmaya katkıda bulunabilirken, kişinin önceki kimliğini inkâr etmesinin bir sonucu olarak duygusal bir bedel alabilir ve depresyona veya kendinden nefret etmeye yol açabilir. Bir kişi kasıtlı olarak bir kimlik grubunun üyesi olarak 'geçmeye' çalıştığında, o grubun üyeliğiyle ilişkili olduğuna inandıkları davranışların performansına aktif olarak katılabilir. Geçiş uygulamaları ayrıca, geçiş yapanın varsayılan kimliklerinden farklılığı ortaya çıkarabilecek herhangi bir damgalayıcı bilgiyi kontrol etmeye veya gizlemeye çalıştığı bilgi yönetimini de içerebilir.

İntihar yası, intihar ederek kaybettikleri birinin yasını tutanların deneyimidir. Her yıl 800.000'den fazla kişi intihar nedeniyle ölüyor. Her intihar için 6-10 kişi yas tutuyor.