İçeriğe atla

Toplumdilbilim

Toplumdilbilim veya sosyodilbilim, kültürel normlar, beklentiler ve bağlam, dilin nasıl kullanıldığı ve toplumun dil üzerindeki etkisi gibi konuları inceleyen, dilbilimin sosyoloji ile kesiştiği disiplinler arası alan. İnsan topluluklarının sosyal sınıf, etnik köken, yaş ve cinsiyet gibi kendine ait faktörlerle girdiği etkileşimi ve bu etkileşimin sonucu olan değişimleri karma biçimde inceler.[1][2]

Etki alanı

Dil ve toplum arasındaki ilişkinin içeriği ve çeşitliliği yönüyle etki alanı oldukça değişken olan bu dalın asıl etki alanları makro düzeydeki etki alanı ve mikro düzeydeki etki alanı olmak üzere iki tanedir.

Makro

Toplumsal bağlamda sosyal olarak değerlendirilen durumları ve buna bağlı işlevleri inceler. İnsan topluluklarının sahip oldukları dillerin hangi koşullarda, nasıl ve ne zaman kullandıklarına dair incelemeler yapar.[2]

Mikro

Toplumlara ve bölgelere bağlı olarak değişen dil kullanımını inceleyerek dilin toplumsal ve bölgesel değerini açıklar. Toplum içerisinde kullanılan konuşmanın üretimi ve anlamı üzerinde durur. Bununla birlikte bir kültürdeki konuşmanın analizini ve kültürler arası iletişimdeki rolünü irdeler.[2]

Oluşma ve incelenme nedenleri

Wilhelm von Humboldt

Dilbilimci Wilhelm von Humboldt tarafından belirtilen her dilin bir iç biçiminin bulunduğu ve bunun da konuşucuların dünya görüşlerini yansıttığı fikri, toplum ve dil ilişkisinin incelenmesi yönünde bir talep olarak değerlendirilebilir.[1]

Ferdinand de Saussure

Dil yetisini "toplumsal nitelikli dil" (langue) ve "bireysel nitelikli söz" (parole) olarak değerlendiren Ferdinand de Saussure, dil ile söz oluşumda birey ve topluma dikkat çeker.Bu bağlamda, dilin toplum üyeleri arasındaki sözleşmeye bağlı bir varlığı olduğunu belirtir. Bu durum, dil ile toplum ilişkisinin incelenmesi için bir neden olabilir.[1]

Toplumsal dilin katmanlarından ve bu katmanların işlevlerinden bahseden Basil Bernstein, belirttiği eksiklik kuramı ile toplumsal sınıfların dil üzerindeki etkisini açıkça belirtir. Bahsedilen kurama göre toplumun sahip olduğu alt ve orta sınıf arasında dilin işlevi yönünden bir bakıma eksiklik vardır. Toplumun alt sınıfı, orta sınıfına göre dili daha eksik ve daha yetersiz kullanmaktadır. Ayrıca bahsedilen alt sınıfın dili (basilect) daralmış kod ve orta sınıfın dili (mesolect) genişlemiş kod olarak belirtilir. Bu fikirler doğrultusunda dil üzerine yapılan çalışmalarda toplumun incelenmesi bir gereksinim haline gelir.[1]

Bernstein’in bahsettiği eksiklik kuramına bir eleştiri olarak değerlendirilen ayrılık kuramı, William Labov’un araştırmaları doğrultusunda değerlendirilir. Ayrılık kuramı, Labov ve konunun diğer araştırmacıları referans alınarak değerlendirildiğinde, ölçünlü İngilizce ve ölçünlü olmayan İngilizce için her ikisinin de kendi içinde toplumsal anlam ve işlevler barındırdığı, dolayısıyla bu özgünlük durumu sebebiyle birinin diğerinden daha üstün olup olmama durumunun değerlendirilemeyeceği anlaşılır. Değerlendirmede toplumsal davranışın bir bakıma dil davranışı olarak adlandırılabileceği ortaya çıkmıştır.[3]

Kaynakça

  1. ^ a b c d "Toplum Dil Bilimin Kimi Kavramlarına Kuramsal Bir Bakış ve Dil Türleri". Dtcfdergisi.ankara.edu. 4 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2020. 
  2. ^ a b c "Etkileşim Dilbilimi ve Toplumdilbilimi" (PDF). Sosyalaraştırmalar.com. 25 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2020. 
  3. ^ "Toplumsal Dilbilimin Kapsam Alanı". dergipark.org. 28 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2020. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji</span> toplumun oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen bilim dalı

Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yapısalcılık</span> Kültür teorisi ve metodoloji

Yapısalcılık, 1950'lerde dilbilimden doğmuş; sanat, antropoloji ve psikolojiyi de etkilemiş bir eleştirel analiz biçimidir. Yapısalcılığa göre, kültürel olaylar sözlü ve sözsüz işaret sistemlerinden oluşur. Bu tür sistemler bir "dil" içerir ve bu diller insan aklının ve davranışlarının belirleyici unsuru olma işlevini taşır.

<span class="mw-page-title-main">Eğitim sosyolojisi</span> EĞİTİM

Eğitimsel toplum bilimi, eğitim kurumlarını ve okullaşma ile modern endüstri toplumlarında okullaşma sistemlerini, ‘okul ile toplumsal yapı arasındaki ilişkileri konu alan, eğitim kurumunun toplumun diğer büyük kurumsal düzenleriyle, yani iktisat, politika, din vb. ile olan ilişkilerini sosyolojinin yöntemleri ve bakış açısıyla araştıran sosyoloji dalı.

<span class="mw-page-title-main">Dilbilim</span> insan dilinin araştırılması

Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.

Edimbilim, edim bilimi veya pragmatik, işaretlerin kullanımı ve işaretler ile işaretlerin kullanıcıları arasındaki ilişkiyi inceler. Edimbilim, dilsel fiilleri ve dilin kullanımını araştıran dilbilimsel bir alandır. Sözdizim ve anlambilimin yanı sıra dilsel göstergelerin özellikleriyle uğraşan göstergebilimin alt alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kent sosyolojisi</span>

Kent sosyolojisi, tanım olarak Batı'da 19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış olan disiplinin adıdır. Sosyoloji disiplinleriyle aynı zemini paylaşmakla birlikte büyük ölçüde bu disiplinlerden ayrılan yönlere sahip olarak şekillendi. Kent sosyolojisinin ana sorunu ya da meselesi, modern kent toplumlarının yapısal özelliklerini ve sorunlarını anlamaya çalışmak olarak şekillenmiştir. Buna göre, kent sosyolojisi alanı içinde, belirli bir yöntemsel tercihle araştırmacılar, kentte meydana gelen sosyal gruplaşmaları, bu grupların birbirleriyle olan ilişkilerini, etkileşim ve çatışmalarını, kentsel kurumlaşmaları ve örgütlenme biçimlerini, demografik dağılımın sosyal bağlantılarını ve söz konusu grupların kent sosyal yaşamına uyum problemlerini vb. ele alıp irdeleyebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Post-Marksizm</span>

Post-Marksizm'in iki ilişkili fakat farklı kullanımı vardır. İlk olarak, Post-Marksizm Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'nde komünizmin çöküşü sonrasında ortaya çıkan duruma işaret edebilir.

Göstergebilim, semiyotik veya semiyoloji; göstergelerin yorumlanmasını, üretilmesini veya işaretleri anlama süreçlerini içeren bütün etmenlerin dizgesel bir biçimde incelenmesine dayanan bir bilim dalıdır. Fransızlar semiyoloji terimini kullanmışlardır. Semiyotik disiplinlerarası bir sahadır. Anlam bilimi, dil bilimi, fonetik, mimarlık, sosyoloji, psikanaliz ve daha birçok bilim dalı ve disiplinin oluşturduğu disiplinler arası bir disiplindir. Kültürel kodlar, gelenekler ve metni anlam süreçlerine göre düzenlenmiş işaret sistemleri diye nitelenen her şey semiyotiğin inceleme alanına girmektedir. Semiyoloji, yapısalcılığın modeli olarak düşünülmektedir.

Sosyal bilimler, toplumsal bilimler veya toplum bilimleri; insanın muhatabı olan her şey ile ilişkisini araştıran, olayları incelerken merkeze insanı ve insanların oluşturduğu toplumu koyan akademik disiplinler bütünüdür. İnsan ile yazı bulunduktan sonraki zamanın ilişkisini araştıran tarih, insan ile bulunduğu çevrenin ilişkisini araştıran coğrafya, insanların oluşturduğu toplumu araştıran sosyoloji gibi bilim dalları sosyal bilimlere örnek olarak gösterilebilir. Türkiye'de zaman zaman sözel bilimler olarak da anılırlar. Sosyal bilimlerin sanat ve beşeri bilimlerden temel farkı, insanlığı incelerken nitel ve nicel bilimsel yöntemlerin kullanımını içermesidir. Bu terim, 19. yüzyılda, "toplumun özgün bilimi" sosyolojiyi ifade etmek için kullanılmaktaydı. Ancak günümüzde antropoloji, arkeoloji, iktisat, ilahiyat ve din bilimleri, beşeri coğrafya, dil bilimi, işletme, müzik bilimi, siyaset bilimi, psikoloji, hemşirelik ve sosyal tarihi içeren birçok akademik branşı ifade eder.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji teorileri</span> Sosyoloji kuramları ve açıklamaları

Genel kuramlar olarak, başlıca genel toplum bilimi kuramlarından bazılarını içerecek şekilde;

<span class="mw-page-title-main">Franz Boas</span>

Franz Uri Boas modern antropolojinin kurucusu ve antropolojideki bütüncü yaklaşımı kişiliğinde de bulunduran Alman kökenli Amerikan vatandaşı dilbilimci ve etnolog. Antropoloji'nin ABD'de yerleşmesinde öncü olmuştur

Dilsel kodlar teorisi Bernstein’ın araştırmaları sonucu ortaya attığı teori. İşçi çocuklarının başarısızlığının bu çocukların dilsel durumundan kaynaklandığı şeklindeydi.

Uygulamalı dilbilim, genel dilbilimin bir alanıdır. Dil öğrenimi araştırmaları, dil betimlemesi, ayrıca dilbilimsel görüş altında doğa bilimleri, kültür bilimi, bilgi bilimi, hukuk ve ruhbilimdeki sorunlarla disiplinlerarası olarak ilgilenmektedir. Diğer alanlardaki dille ilgili problemlerin çözümlenmesinde dilbilimsel teori, metot ve bilgilerin kullanımı da bu alanın konusunu oluşturmaktadır. Araştırma nesnesi olarak dille ilgili çok farklı görüşler ile farklı yaklaşımlar ve dilbilimin başka bilimlerden yararlanma özelliğinden dolayı genel dilbilim ve uygulamalı dilbilim arasında genel belirlenmiş bir sınırlama yoktur. "Uygulamalı dilbilim" kavramı altında ne anlaşıldığı tam olarak net değildir. Bir taraftan gerçek uygulamalı dilleri araştıran bir alt alan olarak anlaşılırken, diğer taraftan uygulama sonunda elde edilen araştırma sonuçlarının kullanılmasıyla ilgili bir alt alan olarak anlaşılmaktadır. Genel/teorik ve uygulamalı dilbilim arasındaki bu özel durum sorun yaratmaktadır. İngiliz dili ile ilgili bilimsel alanda "applied linguistics" mi yoksa "linguistics applied" kavramının kullanılacağı konusundaki adlandırma karşıtlığı tartışılmaktadır.

Çatışma teorileri, toplumu içindeki farklı gruplar arasındaki eşitsizliklere odaklanarak inceler. Toplumu oluşturan gruplar arasındaki rekabetten kaynaklanan çıkar çelişkisini ele alan, çatışmanın toplumun gelişimi açısından önemli bir yeri olduğunu dile getiren teori. Toplumların genel yapısını çözümleyen bir yaklaşım olarak, işlevselciliğe karşı oluşturulmuştur. İçinde üç kabulü bulundurur:

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet sosyolojisi</span> sosyolojinin alt dalı

Toplumsal cinsiyet sosyolojisi, kadın ve erkek arasındaki farkılılıkların kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin sosyal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji alt dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kurumlar sosyolojisi</span>

Toplum, ortak bir coğrafi mekandan, kurumsallaşma davranış biçimleri sergileyen ve bir arada yaşayan bireylerden oluşmuş bir bütündür. Toplumu oluşturan bireyler arasında düzenli ilişkiler ve davranış kalıpları vardır. Davranış kalıpları, dil ve kültür sayesinde oluşur. Toplumun sahip olduğu bu davranış kalıpları zamanla değişebilir.

Tarih boyunca insanlar iletişim aracılığıyla birbirleriyle ilişkiler kurmuş ve ortak bir toplum düzeni oluşturmuştur. Özellikle Sanayi Devrimi'nden sonra ortaya çıkan kapitalist düzen ve kitle toplumu nedeniyle iletişim araştırmalarına olan önem artırılmıştır. Ortaya çıkan kitleyi kontrol etmek amacıyla kitle iletişim araçlarına önem verilmeye başlanmıştır ve bu dönem içerisinde bir dizi kitle iletişim kuramı ve modeli geliştirilmiştir. İletişim kuramları temel olarak eleştirisel ve ana akım iletişim araştırmaları olarak iki sınıfa ayrılabilir. Bu iki temel ana sınıf kendi içerisinde ideolojilere ve kuramcıların bakış açılarına göre farklı sınıflandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dil sosyolojisi</span>

Dil sosyolojisi, dil ve toplum arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Toplumun dil üzerindeki etkisine odaklanan toplumdilbilim alanıyla yakından ilgilidir. En önemli savunucularından biri, International Journal of the Sociology of Language Dergisinin kurucu editörü Joshua Fishman'dır. Dil sosyolojisi toplumun dil ile ilişkisini incelerken toplumdilbilim dilin toplumla ilişkisini inceler. İlki için toplum çalışmanın konusu, ikincisi için dil çalışmanın konusudur. Yani toplumdilbilim dilin kişinin cinsiyeti, etnik kökeni ve sosyoekonomik sınıfı gibi sosyolojik geçmişine göre nasıl değiştiğini inceler. Dil sosyolojisi toplumu ve onun dilden nasıl etkilendiğini inceler. Trent Üniversitesi'nden küresel siyaset profesörü Andreas Pickel'in belirttiği gibi, "Din, sosyal uygulamalar ve siyasi yönelimleri güçlü bir şekilde şekillendiren sistemler, dillerin sahip olabileceği sosyal önemi gösteren örneklerdir."

Dil yetisi, bir dil yardımıyla insanın bilinci dışında dilin yapısına ilişkin içselleştirmiş olduğu bilgi sistemidir; kişinin daha önce duymadığı ve söylemediği bir bilgiyi anlamasını ve söylemesini mümkün kılan, insanlar arasındaki iletişimi sağlayan özel bir yetidir. Dil yetisinin pratiğe dökülmesine ve uygulanmasına dil edimi denir.