İçeriğe atla

Toplam talep

Price Level:Fiyat Düzeyi, Real Output:Reel Çıktı, Potential Output:Potansiyel Çıktı, Short Run Aggregate Supply:Kısa Dönem Toplam Arz, AD:Toplam Talep, New AD:Yeni Toplam Talep, P:Fiyat, Y:Gelir,Hasıla. Şekilde görüldüğü gibi Toplam Talebin bileşenlerinden birinin artışı AD'yi(Toplam talep eğrisini) sağa kaydırır. Bu da hem üretim düzeyini(Y) hem fiyat düzeyini(P) arttırır.

Toplam talep, bir ekonomide belirli bir zaman diliminde nihai mal ve hizmetlere yönelik bireysel taleplerin toplamıdır. Her fiyat seviyesinde yapılması planlanan harcamaların toplamından oluşmaktadır.

Toplam talep eğrisi ise, mal ve para piyasalarının eşanlı olarak dengede olduğu fiyat ve hasıla düzeyi bileşimlerini göstermektedir.

Toplam talebin bileşenleri:

  • hane halkının tüketim harcamaları
  • firmaların yatırım harcamaları
  • kamunun mal hizmet alımları
  • dış talep

Ayrıca bakınız

  • Arz Esnekliği

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekonometri</span>

Ekonometri İki veya daha fazla verinin, birbirleri arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkiden yola çıkarak, matematik, istatistik ve bilgisayar bilimi aracılığıyla ekonomik ilişkilerin ampirik bir biçimde değerlendirilerek, bu veriler arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Daha açık olmak gerekirse, "sonucu uygun metodlarla ilişkilendirilmiş, teori ve gözlemin eşzamanlı gelişimi tabanlı mevcut ekonomik olgunun nicel çözümlemesidir." Bir ekonomiye giriş ders kitabı ekonometriyi: "dağlarca verinin arasından basit ilişkileri çıkarmak için titizlikle araştırmak" olarak açıklamıştır. "Ekonometri" terimi ilk olarak Polonyalı ekonomist Pawel Ciompa tarafından 1910 yılında kullanılmıştır. Bugünkü kullanım şekline getiren ise Ragnar Frisch'dir. Günümüzde daha güçlü bilgisayar yazılımların varlığıyla ekonometrik analizlerin gücü artmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Adam Smith</span> İskoç filozof ve ekonomist (1723–1790)

Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.

<span class="mw-page-title-main">Enflasyon</span> mal ve hizmetlerin zaman içinde değerinin artması, hayat pahalılığı

Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.

Esneklik (Elastikiyet), genel olarak ekonomide iki değişkenli bir model içindeki değişkenlerden birinde meydana gelen oransal değişimin, diğer değişken üzerindeki oransal değişime etkisine verilen isimdir. Matematiksel olarak oransal kısmî türev olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Talep</span>

Talep piyasalarda, belirli bir mal ve hizmete yönelen, belirli bir satın alma gücüyle desteklenmiş, satın alma isteğidir. Kuşkusuz pek çok mal ve hizmet, pek çok kullanıcı tarafından talep edilmektedir. Ancak bu isteğin piyasada talep haline dönüşebilmesi için yeterli satın alma gücüyle desteklenmesi gerekir, aksi takdirde sadece kişisel bir niyet olarak kalır, ekonomi üzerinde herhangi bir etkisi olmaz.

<span class="mw-page-title-main">Deflasyon</span>

Deflasyon ya da para kısıtlaması, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur. Enflasyonun tersidir. Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir.

<span class="mw-page-title-main">Döviz kuru</span> bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir

Döviz yabancı ülkeler tarafından kullanılan para birimidir. Döviz kuru ise bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir. Bu kavram iki taraflı bir ilişkiyi içerir, bu yüzden iki taraflı (nominal) döviz kuru olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Buhran</span> dünya çapında ekonomik bunalım (1929–1939)

Büyük Buhran, Büyük Depresyon veya 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, 1929'da başlayan ve 1930'lu yıllar boyunca devam eden ekonomik buhrana verilen isimdir. Buhran, Kuzey Amerika ve Avrupa'yı merkez almasına rağmen, dünyanın geri kalanında da yıkıcı etkiler yaratmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Arz ve talep</span>

Mikroekonomi teorisinde, arz ve talep arasındaki karşılıklı dengeye dayanan ekonomi modeli, rekabet içindeki piyasalardaki ürünlerin fiyatlarını ve satışlarını tanımlamak, açıklamak ve tahmin etmek için, Alfred Marshall ve Leon Walras tarafından geliştirilmiştir. Bu model sadece önemli görülen stilize edilmiş gerçekleri inceleyip teorinin gelişmesine yardım etmeyen gerçekleri bir kenara iterek bilimsel hipotezlerin nasıl ortaya çıkarıldığına güzel bir örnektir. Bu nedenle belirsiz bir pazarı tanımlamak için kullanılan yaklaşımdır.

Millî gelir ile ilgili iki temel kavram vardır. Bunlar Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ve Gayri Safi Millî Hasıla (GSMH) kavramlarıdır. GSYİH, bir ülkenin sınırları içerisinde hem o ülkenin yurttaşları hem de yabancılar tarafından elde edilen gelir, GSMH ise bir ülkenin yurttaşları tarafından o ülkenin sınırları içerisinde ve sınırları dışında elde edilen geliri ifade eder.

Oligopol piyasası, genelde 2, 3 veya 4 oyuncunun hakimiyetinde şekillenen piyasa.

<span class="mw-page-title-main">Pazar (ekonomi)</span> ekonomide taraflar arası alışverişi mümkün kılan sistemler ya da tesisler

Pazar ya da piyasa, ekonomide her türlü mal ve hizmetin alınıp satıldığı veya takas yoluyla el değiştirdiği yer olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, semt pazarları, borsalar, fuar, sergi ve panayırlar, farklı ülkeler ile kişi veya kuruluşlar arasındaki değiş-tokuş faaliyetine konu olan alanlar pazarı oluşturur. Satıcıların serbest bir şekilde karşılaştıkları, kâr amaçlı ya da kâr amaçsız her türlü mal ve hizmetin alıcı ve satıcılar arasında değiştirildiği, değişim fiyatının oluştuğu yer veya koşullar dizisi, şeklinde tanımlanmaktadır.

Efektif talep; mal veya hizmeti alma konusunda etkin olma durumu, başka bir deyişle, o mal veya hizmeti alabilmek için yeterli para veya benzerlerinin mevcut olması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Say kanunu</span>

Say kanunu, Mahreçler (piyasa) kanunu olarak da bilinir. Jean Baptiste Say tarafından ileri sürülmüştür. "Her arz kendi talebini yaratır" biçiminde açıklanabilir. Yani piyasaya çıkan bir mal, kendi üretim değerine eşit bir talebi vardır. Bu kanunun gerçekleşmesi için: fiyatlar maliyetlere eşit olmalı, maliyetler gelirlere eşit olmalı ve bütün gelirler harcanmalı. Bu varsayımlar altında üretilen malın maliyeti, faktör gelirlerine eşit olacak ve bütün gelirler harcanacağı için üretilen her mal satılacaktır.

İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.

Serbest ticaret, mal ve hizmetlerin devlet kısıtlamaları olmaksızın ülkeler arasında veya ülkeler içinde transfer edildiği bir iş modelidir. Bu kısıtlamalar vergileri ve tarifeleri içerir. Serbest ticaret ile diğer ticaret yöntemleri arasındaki fark, ticaret yapan ülkeler arasında malların dağılımının gerçek arz ve talebi yansıtabilecek yapay fiyatlara dayanmasıdır. Serbest ticaret anlaşması, serbest ticaret bölgelerinin temel unsurlarından biridir. Serbest piyasa, alıcı ve satıcıların fiyat ve miktar açısından herhangi bir koşul olmaksızın birbirleriyle ticaret yaptıkları, alım satımda herhangi bir zorlamanın olmadığı serbest bir ekonomidir.

<span class="mw-page-title-main">Gayrisafi yurt içi hasıla</span> Bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değeri toplamı

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH), bir ülke veya ülkeler tarafından belirli bir zaman diliminde üretilen ve satılan tüm nihai malların ve hizmetlerin piyasa değeri’nin parasal bir ölçü’südür.

<span class="mw-page-title-main">Lüks mal</span>

Lüks mal, ekonomide yüksek gelir seviyesine sahip tüketicileri hedefleyen yüksek fiyatlı mallardır. Ürün serisinin en üst noktası ve lüksü çağrıştırır.

Ekonomide talep şoku, mal veya hizmetlere olan talebi geçici olarak artıran veya azaltan ani bir olaydır.