Cami, İslam dininin ibadet mekanıdır. Genellikle minaresiz küçük camilere veya bazı kurum ve kuruluşlarda ibadet için ayrılmış ufak mekanlara ise mescit denir.
Bazilika, eski Roma kentlerinde forumun yanında bulunan, içinde mahkemelerin görüldüğü veya diğer resmi hizmetlerin görüldüğü büyük çatılı kamusal binalara; Erken Hristiyanlık ve Orta Çağ dönemlerinde ise yan geçitleri bulunan, galerili veya galerisiz olabilen kiliselere verilen isim.
Gül Camii veya Azize Teodosya Kilisesi, İstanbul'un Ayakapı semtindeki Bizans İmparatorluğu döneminden kalma ve fetihten sonra camiye dönüştürülmüş bir dinî yapıdır. Eski adı ve yapım tarihi hakkında kesin bilgiler olmamakla birlikte 10. ya da 11. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.Bu kilise, Bizans tarafından inşa edilen en yüksek kilise olarak bilinir. İkonoklazm akımı sırasında Büyük Saray'ın ana girişi Halki Kapısı üzerindeki İsa ikonasının indirilmesine karşı çıktığı için öldürülen Theodosia adlı kadının kutsal emanetlerinin bu kiliseye konduğu ve bu kilisenin Aya Theodosia olduğuna inanılır.
İnce Minareli Medrese, Konya ili, Selçuklu İlçesi'nde, Alaaddin Tepesi'nin batısındadır. Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus devrinde Vezir Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 663 H.(1264 M.) yılında inşa ettirilmiştir.
Hacı Ziya Bey Camii. Aydın ilinin Söke ilçesinde, Yeni Camii mahallesinde, eşraftan Hacı Ziya Bey'în 1894'te yaptırdığı mescid. Kenarları yaklaşık 10 m uzunluğunda kare planlı, tek kubbeli bir yapıdır. Kubbeye geçiş tonozlarla sağlanmıştır. Beden duvarının üstü orta yerde büyük birer askı kemeri yaparak yükselir. Bu beşik kemerlerin üstünde birer üçgen alınlık yer alır.
Floransa Katedrali, Duomo ya da Santa Maria del Fiore olarak da bilinir, İtalya'da Floransa kentinde 1296-1436 arasında inşa edilmiş olan katedral.
Cağaloğlu Hamamı İstanbul'un en büyük çifte hamamlarındandır. Yerebatan yakınındaki hamam, I. Mahmut döneminde yaptırılmıştır. (1740/1741). Barok üsluptaki yapının soğukluk ve sıcaklık bölümlerinin düzenlenişinde, klasik osmanlı mimarlığından farklı özellikler görülür. Erkek bölümünde, büyük bir kubbeyle örtülü soyunmalıktan, küçük bir kubbe ve yedi tonozla örtülü soğukluğa geçilir. Sıcaklık da sekiz mermer sutünu bağlayan kemerlere oturan büyük bir kubbe ile örtülüdür. Ortada büyük bir göbek taşı, köşelerde kubbeli halvet hücreleri bulunmaktadır. Sultan III. Mustafa tarafından şehrin artan su ve odun ihtiyacı nedeniyle 1768'de büyük hamam yapilmasının yasaklanmasından önce inşa edilen son büyük hamam olması nedeniyle önem taşır.
Kemer, mimarlıkta iki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantıdır. Kemerler ilk olarak MÖ 2. binyılda Mezopotamya mimarisinde görülmüş, sistematik kullanımı ise bu tekniği çeşitli mimari yapılara ilk kez uygulayan Romalılarla başlamıştır.
Su kemeri üzerinde su yolu bulunan kemerli köprüdür. Başka bir tanımla; su kemerleri su taşımak amacıyla insanlarca inşa edilen kanallardır. Modern mühendislik ve mimarlıkta ise; suyu kaynağından istenilen noktaya götürmekte kullanılan, boru, ark, kanal, tünel ve bunları destekleyen her türlü yapıdan oluşan bir sistemdir.
Kapu Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi cami. Şehirdeki Osmanlı camileri arasındaki en büyük camidir. Merkez Karatay ilçesi, Sarraflar caddesi üzerindeki caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olup, Karatay Müftüğülüğü'ne bağlı olarak faal durumdadır.
Aziziye Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi camidir.
Karamanoğlu İbrahim Bey'in emriyle Laal Paşa tarafından yaptırılmıştır. Laal Paşa, asıl adı Musa olan bir köledir. Ve Karamanoğlu Beyliği'nde şehzade eğitmenliği de yapmıştır. Laal Paşa, önceleri Karamanoğlu Alaeddin Bey'in kölesi olarak Beyliğe dahil olmuştur. Devlet işlerinde verilen görevleri başarıyla yaptıktan sonra Alaeddin Bey'in gözüne giren köle Musa; Alaeddin Bey'in emriyle iyi bir eğitim görüp, iyi bir tahsil yapmıştır. Sonraları Laal Ağa'da gördüğü kabiliyeti takdir eden Alaeddin Bey, onu azad edip hür bir adam olmasını sağlamıştır. Hususi ve resmî devlet işlerinde gösterdiği yüksek başarıdan dolayı kendisini Niğde Kalesi dizdarı yapmıştır. Mut'ta bulunduğu sırada kasabanın içine cami, medrese ve hamam yaptırmıştır. Bu yapıların ayakta kalması için vakıf gelirler koymuştur. Laal Paşa'nın her kölede olduğu gibi doğum tarihi ve Karamanoğulları'na nasıl intisap etmiş olduğu belli olmadığı gibi mezarı ve ölüm tarihi de belli değildir.
Kestanepazarı Camii, İzmir'in Konak ilçesinde bulunan (Hicri) 1078, (Miladi) 1667-68 yılında inşası tamamlanmış cami.
Tekor Bazilikası veya Aziz Sargis Kilisesi, 5. yüzyıl kilisesinin bugünkü fakir kalıntıları, önceden Tekor olarak bilinen Digor köyüne bakan bir yamaçtadır. 1915 Ermeni kırımı'ndan beri boş durmuyor ve harabeye dönmüş.
Nasrullah Camii, Kastamonu'da Kadı Nasrullah tarafından 1506 yılında inşa edilmiş dini yapıdır.
Hallaç Mahmut Cami veya Hallaç Mahmut Mescidi; Ankara'nın Ulus semtinde bulunan bir camidir. Tek kubbeli ve minaresiz bir şekilde inşa edilmiş olan bu Osmanlı İmparatorluğu yapısı, başlarda mescid olarak tasarlanmış ve kullanılmıştır. Yakın bir zamanda geçirdiği onarımdan sonra içine ahşap minber eklenmesiyle birlikte artık cami halini almıştır.
Kilit taşı ya da anahtar taşı, mimarlıkta taş örgüsünün kilitlenmesini sağlayan ve genellikle bir tonoz, bir kemer ya da bir kubbenin en yüksek noktasında bulunan taşa verilen isimdir. Kilit taşının üstlendiği fonksiyon, üstüne binen ağırlığı yanındaki taşlara aktarmasıdır.
Safa Camii ya da bilinen diğer adıyla Parlı Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. Ayrıca Şeyh Safâ, İpariye, İparla, Palo adlarıyla da anılır.
Hüsrev Paşa Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. Aynı ada sahip mahallede yer almaktadır. Divane Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır. Evliya Çelebi, 1655'te geldiği Diyarbakır'ın eserlerini anlatırken Hüsrev Paşa Camii'nin Mardin Kapısı yakınında kalabalık cemaate sahip "şirin" bir ibadet yeri olduğunu belirtmiştir.
Melek Ahmed Paşa Hamamı, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir hamamdır. Hamam, kent kapıları yakınında bulunan br külliye hamamıdır. Günümüze sadece soyunmalık bölümü ulaşmıştır.