İçeriğe atla

Toksikoloji

Toksikoloji

Toksikoloji ya da ağı bilimi (Zehir bilimi),[1] kimyasallar ile biyolojik sistem arasındaki etkileşimleri, zararlı sonuçları yönünden inceleyen ya da kimyasalların zararsızlık limitlerini belirleyen bilim dalıdır.

Özet

Hemen hemen herkes, uygun kullanılmadığında zararlı olacak kimyevi maddelerle temas halindedir. Pek çok ölüm ve belki bunun yüz katı kadar fazla kaza kimyevi maddelerin dikkatsiz kullanılması sonucu meydana gelmektedir.

Toksikoloji (ağıbilim) üç ana alt dala sahiptir: Bunlardan sanayi toksikolojisi, hava ve sudaki kimyevi kirleticilerin zararlı etkilerini inceler. Bunun yanında çalışma ve ev ortamında mevcut olanları da konu alır. Ekonomik toksikoloji ise ilaçlarda, yiyeceklere ilave edilen maddelerde, kozmetik, gübre ve veteriner ilaçlarındaki kimyevi maddelerle meşgul olur. Adli toksikoloji de özellikle ölüm veya ciddi yaralanmayla sonuçlanan vakaların tıbbi yönüyle meşgul olur.

Her kimyevi madde, toksik etkisine (toksiklik, toksisite ya da ağılılık) bağlı olarak altı sınıftan birinde mütalaa edilir. Çok fazla toksik (ağılı), çok toksik, orta derecede toksik, az toksik, oldukça toksik olmayan ve oldukça zararsız.

Zehir, çok fazla veya çok toksik olan kimyevi maddelere verilen isimdir. Bunların az miktarları ciddi zarara veya ölüme sebep olur. Deney hayvanının her kilogramı için 50 miligram ağızdan verildiğinde, 48 saat içinde, bu hayvanların en az % 50'sinin ölümüne sebep olan maddeye kimyevi olarak zehir etiketi konulur. İnsanlar için bu miktar yaklaşık olarak bir çay kaşığı dolusu kadardır.

Toksikoloji, hayvanlar üzerinde deney yaparak, kimyevi maddelerin toksisite derecesini belirlemeye çalışır. Bu maksatla pek çok hayvan kullanılır. Fareler bu iş için kullanılan küçük; maymun ve çiftlik hayvanları büyük hayvanlar arasındadır. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin tamamlanmasından ve sonucun insanlar üzerindeki etkisi tahmin edildikten sonra sınırlı sayıda deneyin insan üzerinde yapılmasıyla makul bir emniyet elde edilir. Buna kimyevi maddelerin insan derisi üzerinde etkisinin araştırılması misal gösterilebilir.

Eğer kimyevi maddelerin hastalık veya ölüme sebebiyet verdiği zannedilirse, ölünün kanı, idrarı ve kas parçaları adli toksikolojiye analiz için verilir. Yapılan deneylerle, zararlı kimyevi maddeler ve miktarları tespit edilebilir.

Tarihçe

Toksikoloji denilince akla ilk olarak Paracelsus gelir. 16. yüzyılda Paracelsus'un (1493-1541) zehiri tanımlarken kullandığı "Her madde zehirdir. Zehir olmayan madde yoktur; zehir ile ilacı ayıran dozdur" şeklindeki ifade, bugünkü modern toksikolojinin de çıkış noktasıdır.

Alt dalları

Uğraş alanları

Her kimyasalın doza bağımlı olarak toksik etki gösterebilmesi gerçeği, toksikolojinin uğraş konularını;

Bütün bu kimyasallara, organizmaya yabancı anlamına gelen "zenobiyotik" yahut "ksenobiyotik" adı da verilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Prof. Dr. Kaya Türkay. Yeni Özleştirme Kılavuzu. Kırmızı Kedi Yayınevi. 
  • Toksikolojinin Temel Kavramları, Bölüm 1.7, Prof.Dr. Ali Esat Karakaya
  • Farmakoloji Ders Kitabı (editörler: T.Arda Bökesoy, İclâl Çakıcı, Mehmet Melli), Gazi Kitabevi, 2000. ISBN 975-7313-61-0

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Paracelsus</span>

Paracelsus, Alman Rönesansında İsviçreli doktor, simyacı ve filozof. 16. yüzyılın önemli bilim insanlarından ve modern tıbbın kurucularından biri olduğu kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Farmakoloji</span> İlaçlarla ilgili biyoloji dalı

Farmakoloji ya da eczabilim günümüzdeki anlamıyla canlı organizmadaki ilaç etkilerini ve canlı organizmaya alınan ilaçların yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Yeni sentezlenmiş veya bitkilerden ayrıştırılmış maddelerin etkilerini biyolojik yapısını laboratuvar çalışmaları ile deney hayvanlarında, klinik araştırmalar ile insanlarda inceleyerek ilaç geliştirme çalışmalarına katkı veren bir tıp ve eczacılık bilimidir. Diğer bir deyişle, ilaçların yapımından, kullanıma sunulmasına, ilaçlar ile biyolojik dizgeler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Farmakoloji, deneyleri ve canlılar üzerindeki araştırmalardan klinik uygulamaya değin uzanan bu karmaşık ve yoğun süreci birçok alt dalı ve yardımcı bilim dalları ile yakından bağlantılı yürütür.

<span class="mw-page-title-main">Zehir</span>

Zehir, ağı veya sem, hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal, biyokimyasal ya da radyoaktif nitelikte zararlar veren her türlü maddeye verilen isimdir. Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir.

<span class="mw-page-title-main">Zehirlenme</span> Kimyasal bir maddenin canlı üzerindeki patolojik etkisidir

Zehirlenme, kimyasal bir maddenin canlı organizma üzerindeki patolojik etkisidir. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar. Adli tıp uzmanları, zehirlenme olgularını 3 orijine ayırarak inceler:

  1. Kaza
  2. İntihar
  3. Cinayet
<span class="mw-page-title-main">Uyuşturucu</span> Zevk veya tıbbi amaçlı kullanılan madde

Uyuşturucu, kişisel zevk veya tıbbi amaçlı kullanılan psikoaktif maddelere verilen ortak isim.

<span class="mw-page-title-main">Pestisit</span> Haşereleri yok etmek için kullanılan madde

Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. Pestisit, kimyasal bir madde, virüs ya da bakteri gibi biyolojik bir ajan, antimikrobik, dezenfektan ya da herhangi bir araç olabilir. Zararlı organizmalar, insanların besin kaynaklarına, mal varlıklarına zarar veren, hastalık yayan böcekler, bitki patojenleri, yabani otlar, yumuşakçalar, kuşlar, memeliler, balıklar, solucanlar ve mikroplar olabilir. Her ne kadar pestisitlerin kullanılmasının bazı yararları olsa da insanlar ve diğer hayvanlar için potansiyel toksisiteleri nedeniyle bazı sorunlar da yaratabilir. Çoğu pestisit, pestleri öldürerek iş görür. Sistemik bir pestisit, bitki tarafından emildikten sonra iletim demetleriyle taşınır.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal savaş</span> Savaşta kimyasal silah kullanma

Kimyasal savaş, kimyasal silahların kullanıldığı saldırılara verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Ekstazi</span> Ekstazi adıyla da bilinen psikoaktif uyuşturucu

3,4-metilenedioksi-N-metilamfetamin (MDMA) veya bilinen adlarıyla ekstazi, XTC, X, bir tür psikoaktif madde. Kimyasal formülü C11H15NO2 şeklindedir.

<span class="mw-page-title-main">Tabun</span>

Tabun veya GA dünyanın en tehlikeli kimyasal silahlarından biri sayılan çok zehirli bir maddedir. Memelilerde vücuda girişi takiben, canlının merkezî sinir sisteminin fonksiyonunu bloke ettiği için sinir ajanı olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca bir kimyasal silah olarak kullanıldığı için, UN Resolution 687 numaralı Birleşmiş Milletler kararı ile toplu imha silahı olarak kategorilenmiş, araştırma amaçlı az miktarda üretimi çok ciddi yasal kurallara bağlanmış, büyük miktarlarda depolanması ise tamamen yasaklanmıştır. Tabun, içinde Sarin/GB, Soman/GD ve Siklosarin/GF ajanlarının da bulunduğu "G-Serisi" sinir gazlarının ilkidir.

<span class="mw-page-title-main">Çevre kirliliği</span> Doğa sorunu

Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.

Tıp, veteriner tıp ve eczacılıkta yan etki, ilaçla tedavi sırasında ilacın ya da herhangi bir tıbbî müdahalenin zararlı ve istenmeyen etkisidir. Tedavi için uygulanan ilacın veya yöntemin kullanım amacı dışında sebep olduğu olumsuz etki de denilebilir. Genellikler ilaç yan etkisi için kullanılır.

Hepatotoksisite ; karaciğerde kimyasal madde kaynaklı oluşmuş hasara verilen addır. Karaciğer hasarı olarak da adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çevre kimyası</span>

Çevre kimyası, doğal yerlerde meydana gelen kimyasal ve biyokimyasal olayların bilimsel bir araştırmasıdır. Potansiyel kirliliği kaynağında azaltmaya çalışan yeşil kimya ile karıştırılmamalıdır. Hava, toprak ve su ortamlarındaki kimyasal türlerin kaynakları, reaksiyonları, taşınması, etkileri ve kaderlerinin incelenmesi; ve insan aktivitesinin ve biyolojik aktivitenin bunlara etkisi olarak tanımlanabilir. Çevre kimyası, atmosfer, su ve toprak kimyasını içeren, aynı zamanda analitik kimyaya büyük ölçüde güvenen, çevre bilimi ve diğer bilim alanlarıyla ilgili olan disiplinlerarası bir bilimdir.

<span class="mw-page-title-main">Akut toksisite</span>

Toksisite, bir maddenin organizmaya zarar verme derecesidir. Toksikolojinin ilgi konusudur. Akut toksisite bir maddenin tek bir maruziyetten ya da kısa sürede birçok maruziyetten dolayı sebep olduğu kötü etkilerini açıklar. Akut toksisite olarak bilinmesi için, kötü etkiler, maddenin maruziyetten sonraki 14 gün içinde gerçekleşmelidir.

Metal zehirlenmesi veya metal toksisitesi; belirli metallerin belirli biçim ve dozlarda yaşam üzerindeki zehirleyici etkisidir. Birtakım metaller, zehirli çözünür bileşikler oluşturduklarında zehirlidir. Birtakım metallerin biyolojik bir rolü yoktur, başka bir deyişle yaşam için zorunlu (esansiyel) minerallerden değildir veya belirli bir türevdeyken zehirlidir. Söz konusu metalin kurşun olması durumunda, kurşunun ölçülebilir herhangi bir miktarının sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Metal zehirlenmesinin genellikle ağır metaller ile anlamdaş olduğu düşünülür, ancak berilyum ve lityum gibi daha hafif metaller de belirli durumlarda zehirli olabilir. Bütün ağır metaller özellikle zehirli değildir ve demir gibi bazı metaller canlıda çok önemli bir yer tutar. Metal zehirlenmesinin tanımı, anormal derecede yüksek dozlarda zehirli etki gösteren eser elementleri de kapsayabilir. Metal zehirlenmesinin tedavisi için şelasyon tedavisi bir seçenek olabilir; bu yöntem, metalleri vücuttan uzaklaştırmak için şelasyon ajanlarının uygulanmasını içine alan bir tekniktir.

<span class="mw-page-title-main">Zehirin tarihi</span>

Zehirin tarihi, MÖ 4500'den günümüze kadar uzanır. İnsanlık tarihi boyunca zehirler en yaygın olanları silahlar, antiveninler ve ilaçlar olmak üzere birçok amaç için kullanılmış, toksikoloji ve teknoloji gibi birçok bilim dalında gelişmelere yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Otopsi kimyası</span>

Otopsi kimyası, nekrokimya veya ölüm kimyası, ölü bir organizmanın kimyasal yapılarının, reaksiyonlarının, süreçlerinin ve parametrelerinin araştırıldığı bir kimya alt disiplinidir. Ölüm sonrası kimya, adli patolojide önemli bir rol oynar. Camsı sıvı, beyin omurilik sıvısı, kan ve idrarın biyokimyasal analizleri ölüm nedeninin belirlenmesinde veya adli vakaların aydınlatılmasında önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Aşırı doz</span>

Aşırı doz bir ilacın veya başka bir maddenin önerilenden daha büyük miktarlarda tüketilmesi veya uygulanmasıdır. Aşırı doz toksik bir duruma veya ölüme neden olabilir.

Tıbbi toksikoloji, tıbbın bir yan dalıdır. Toksik maddelere kazayla veya kasıtlı olarak maruz kalma sonucu ortaya çıkan akut ve kronik zehirlenmelerin önlenmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve tedavisini kapsayan bilim dalıdır. Tıbbi toksikologlar, akut veya kronik zehirlenme, advers ilaç reaksiyonları (ADR'ler), aşırı dozda uyuşturucular, zehirlenmeler, endüstriyel kazalar ve diğer kimyasal maruziyetler dahil olmak üzere çok çeşitli sorunların değerlendirilmesi ve tedavisi ile ilgilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Toksiklik</span>

Toksiklik, toksisite, zehirlilik veya ağılılık bir kimyasal maddenin veya belirli bir madde karışımının bir organizmaya zarar verme derecesidir. Toksisite, bir hayvan, bakteri veya bitki gibi tüm organizma üzerindeki etkinin yanı sıra, o organizmanın bir hücresi (sitotoksisite) veya karaciğer gibi bir organı (hepatotoksisite) gibi bir alt yapısı üzerindeki etkiyi ifade edebilir. Yan anlam olarak, kelime, aile birimi veya genel olarak toplum gibi daha büyük ve daha karmaşık gruplar üzerindeki toksik etkileri tanımlamak için mecazi olarak kullanılabilir. Toksikolojinin temel bir konsepti, bir toksik maddenin etkilerinin doza bağımlı olmasıdır; su bile çok yüksek dozda alındığında su zehirlenmesine neden olabilir, oysa yılan zehiri gibi çok zehirli bir madde için bile altında hiçbir toksik etkinin olmadığı bir doz vardır. Toksisite türe özgüdür ve türler arası analizi sorunlu hale getirir. Daha yeni paradigmalar ve metrikler, hayvan testlerini atlamak için gelişiyor.