İçeriğe atla

Tobruk Muharebeleri

Tobruk Muharebeleri
Trablusgarp Savaşı

Trablusgarp Savaşı sırasında İtalyan Kraliyet Ordusu'nun Blériot tek kanatlı uçağı, mürettebatı ile birlikte
Tarih3 Ekim 1911 - 18 Ekim 1912
(1 yıl, 2 hafta ve 1 gün)
Bölge
Sonuç Osmanlı zaferi
Taraflar
İtalya Krallığı İtalya KrallığıOsmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
İtalya Krallığı Augusto Aubry
İtalya Krallığı Carlo Caneva
Osmanlı İmparatorluğu Enver Bey
Osmanlı İmparatorluğu Mustafa Kemal Bey
Güçler
2000 200 Osmanlı ve Arap gönüllü
Kayıplar
200 10

Tobruk Muharebeleri, Trablusgarp Savaşı esnasında Tobruk ve çevresindeki İtalya Krallığı güçleri ile Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı düzensiz birlikler arasında gerçekleşen bir dizi çatışmadır. Çatışmalar arasında en büyüğü Nadura Tepesi'nde gerçekleşmiştir.

Ekim 1911'de Tobruk'u işgal eden ve burayı donanması için bir destek limanı olarak kullanan İtalyan güçleri, elindeki üstün askerî güce rağmen savaşın sonuna dek kasaba çevresinde tahkimatlar inşa ederek savunma düzeni almakla ve sonuçsuz saldırılar yapmakla yetindi. İtalyanların kasabayı ele geçirmesi üzerine geri çekilen Osmanlı kuvvetleri ve yerel Arap kabileler ise İtalyanları sürekli olarak baskın ve tacizlerle baskı altında tutmaya çalışmıştır. Balkan Savaşları'nın başlaması üzerine Osmanlı İmparatorluğu, imzalanan Uşi Antlaşması ile Tobruk'u Trablusgarp Eyaleti'nin geri kalanıyla beraber İtalyanlara vermiştir.

Arka plan

Trablusgarp Savaşı'nın başında İtalyanların ana hedefleri Trablusgarp ve Sirenayka'nın en doğusunda bulunan Tobruk limanlarını ele geçirmekti. Büyük gemiler için elverişli olan bu limanlar İtalyan kuvvetlerinin desteklenmesinde kullanılacak, lojistik destek sağlayacaktı. Diğer liman şehirleri zaman içerisinde kademeli olarak işgal edilecekti. Kış aylarının yaklaşmakta olması sebebiyle harekâtın hava şartları bozulmadan, kısa zamanda sonuçlandırılması hedeflenmişti.[1]

Tobruk'un işgali

1 Ekim 1911'de Napoli'den Augusta'ya gelen Amiral Augusto Aubry komutasındaki İtalyan 1. Filosu, "Türk nakliyesinin batı yolunu kesiniz" emrinin bir Türk konvoyunun bulunması emri olarak yanlış anlaşılması üzerine gemiler bu konvoyu karşılama üzere harekete geçti. 2 Ekim'de Aubry'nin Amiral Prebistero ile görüşmesinin ardından durum anlaşılmış, Derne ve Bingazi limanlarına birer savaş gemisi gönderilmiş ancak Osmanlı güçlerine rastlanmamıştı. 3 Ekim 1911 saat 15.30'da bir İtalyan torpido botu limana girdi, ardından verdiği işaretle komutan gemisi, üç kruvazör, iki gambot ve bir torpido botu daha iki hat halinde limana gelerek toplarını Tobruk'a çevirdi. İtalyanların gelişi üzerine Tobruk'taki Osmanlı subayları kışladaki silahları halka dağıttı ve kasaba halkı ile askerlerini kasaba dışındaki eski surlara gönderdi. İtalya'nın Bingazi konsolosu subaylarla beraber karaya çıkarak Tobruk müfreze komutanıyla görüşmek istedi. Müfreze komutanı görüşmede yapılan teslim olmayı kabul etmedi ve kasabayı terk etti. Geceyi yakındaki bir vadide geçirdiler. 3 Ekim sabahı kasabaya geri dönen 30 kişilik küçük bir Osmanlı birliği kışladaki erzakı taşırken 10.30'da dört saat sürecek İtalyan topçu ateşi başladı, birlik geri çekildi.[2] 4 Ekim'de 400 denizciden oluşan İtalyan gücü kayıp vermeden karaya çıktı.[3] 10 Ekim'de yaklaşık 500 kişilik İtalyan gücünün donanma topçusu desteğinde ilerlemesi üzerine bölgedeki 25 kişilik Osmanlı müfrezesi çatışmanın ardından geri çekildi.[2] Ekim sonunda İtalyan güçleri kasabada cephane, kömür ve malzeme ikmal depoları ve bir telsiz istasyonu kurmuş, iki deniz tümenini destekleyecek altyapıyı hazırlamıştı.[4]

1911 çatışmaları

Tobruk'un işgalinin ardından İtalyan güçleri neredeyse her gün taciz ve saldırılara maruz kaldı, karşılık olarak Osmanlı güçleri üzerine hem denizden hem de Tobruk'a çıkartılan topçu bataryasından bombardıman yapıldı.[5] İlk önemli çarpışma 5 Kasım'da gerçekleşti. Kasabadan çıkan üç İtalyan taburu, Cidariye Vadisi çevresinde konum aldı. Meryem kabilesinden altı süvarinin bu kuvvetin 60 kişilik bir parçasına beklenmedik saldırısında iki İtalyan askeri ölmüş, bir doktor ve bir yüzbaşı yaralanmıştı. Saldırı üzerine limandaki İtalyan gemileri denize açılmış, Osmanlı kuvvetlerine bir saat bombardıman yapmıştı.[6]

Ekim'deki ufak tefek çatışmalardan sonra Osmanlı ve Libya kuvvetleri, 9 Kasım'da bölgeye gelen Enver Bey (daha sonra Enver Paşa) tarafından organize edildi. Libya-Arab kuvvetleri kumandanı "Meryem" kabilesi tarafından desteklenen Şeyh Muberra'ydı. Enver Bey'in geldiğini duyan Müberra, Bedevileri İtalyanların tarafına çevirme bahanesiyle Tobruk'tan ayrıldı ve Osmanlı kuvvetlerine katıldı. 11 Kasım'da Marsas tekkesine giden Enver Bey görüşmelerin ardından Tobruk'tan ayrılarak Derne'ye hareket etti.[6]

13 Kasım 1911'de İtalyanların ikinci önemli harekâtı gerçekleşti. 2.000 kişilik bir İtalyan birliği telgraf hatlarını imha etmek için saldırıya geçti. Şeyh Müberra'nın 25 kişilik öncü bir gücü İtalyan mevzilerine ateş açtı; çıkan çatışmaya Meryem kabilesi mensupları da katılınca Osmanlı tarafındaki güç 200'e ulaştı. Kayıp verme konusunda isteksiz olan İtalyanlar hücumdan vazgeçerek çekildiler. Enver Bey 18 Kasım'da Şeyh Müberra'yı kutlamak için Tobruk'a geldi, aynı gün Derne'ye döndü. Bu günlerde aralarında Kurmay Kolağası Mustafa Kemal'in de olduğu Osmanlı subayları da Mısır üzerinden bölgeye gelip muharebelere katılmaya başlamıştı. 17 Aralık'ta Osmanlıların ilk silah ve cephane kafilesi ulaştı ve iki gün sonra halka dağıtıldı. İtalyanlar ise kendi güçlerini denizden ikmal ediyorlardı.[6] Kasım ayında İtalya, Tobruk'a beş uçak göndermişti. Bu uçakların faydası anlaşılınca Ocak 1912'de altı uçak daha gönderildi. İtalyan güçleri bu uçakların harekâtları ile savaşta kullanımına henüz başlanmış olan uçakların etkili bir araç olup olmadığı konusunda tecrübe kazandı.[7]

Nadura Muharebesi

İtalyan güçleri Aralık ayında Müreyra Vadisi'nde iki yerde tahkimat inşa etmekteydi. Bu bölgelerde tahkimatların bazıları tamamlanmış, Nadura Tepesi'ndeki tahkimat ise devam etmekteydi.[8] Bu günlerde binbaşı rütbesine yükselmiş olan Mustafa Kemal, Osmanlı keşif birliklerinin raporları üzerine Şeyh Müberra'ya Nadura'daki İtalyan gücü üzerine saldırı yapılmasını önerdi ancak Şeyh Müberra gelen silahlar yeni dağıtıldığı ve Arap savaşçılar henüz kullanmayı tam öğrenemediği için birkaç gün beklemek istedi. İtalyan kuvvetleri bu esnada bölgede tahkimatlar ile daha güçlü savunma hatları kurmaktaydı.[8] 20 Kasım günü Tobruk'a gelen Ethem Paşa, emir ve komutayı eline aldı, Mustafa Kemal ise 21-22 Aralık gecesi Derne'ye doğru hareket etti.[9]

Ethem Paşa 21/22 Aralık 1911 gecesi Şeyh Muberra'ya Nadura Tepesi'ndeki İtalyan takviye kuvvetlerine mümkün olduğu kadar erken saldırmasını emretti. Ethem Paşa'nın uygun görüşü altında 12 Osmanlı askeri, yüzbaşı vekili Necip Efendi ve 120 Libyalı gönüllüye 200 İtalyan askerince korunan tepeyi ele geçirmeleri emredildi. Osmanlı kuvvetleri şafak öncesi Nadura Tepesi'ne yaklaştı ve tepeyi kuşattı. İtalyan askerleri organize olmamış bir şekilde top ateşi ile karşılık verdi. İki saat içinde İtalyan mevkileri ele geçirildi ve İtalyan kıtası arkalarında 3 makineli tüfek ve diğer askeri cephaneyi bırakarak Tobruk'a kaçtı.[10] Şeyh Müberra'nın kuvvetleri İtalyan tahkimatlarını imha etmeye çalışırken idariye sırtlarını tutan bir İtalyan takviye birliği Osmanlı güçlerine baskın şeklinde şiddetli bir ateş açtı. Beklenmedik bu ateş ile Şeyh Muberra ve on savaşçısı öldü. Bu karşı baskın üzerine silah seslerini duyan diğer kabileler saldırıya katıldılarsa da İtalyan güçleri 13.00 itibarıyla geri çekilmişti. Mustafa Kemal ve beraberindekiler de 22 Aralık sabahı silah seslerini duyup geri dönmüş ancak vardıklarında çatışma sona ermişti.[11][12][13]

Saldırıda İtalyan güçleri yaklaşık 200 asker, üç makineli tüfek, piyade silahları, cephane ve malzeme kaybetmişti. Osmanlı tarafındaki Libyalıların kaybı ise 11 kişiydi. Bu saldırı İtalyanların Aralık 1911'de Tobruk'ta ilerlemelerini engellemek için önemli bir adımdı. İtalyanların bıraktığı malzemeler toparlandıktan sonra yerel güçler geri çekildi.[11] İtalyanlar daha sonra bu stratejik yeri 1912 yılında büyük bir güç ile yeniden ele geçirerek daha güçlü tahkimatlar inşa ettiler.[14]

1912 çatışmaları

Nadura Muharebesi, Trablusgarp Savaşı boyunca Tobruk'ta gerçekleşen en önemli muharebe olacaktı. İlerleyen dönemde İtalyan güçlerinin savunma pozisyonlarında kalması ve hakimiyetlerini iç kesimlere genişletmedeki isteksizlikleri sebebiyle küçük çaplı çatışmalar dışında önemli bir olay olmadı. 1912 başında Tobruk'ta İtalyan gücü altı piyade taburu ve iki topçu bataryasından oluşuyordu.[15] 24 Şubat gecesi yerli kabileler İtalyanlara bir baskın yaptı,[16] küçük çaplı taciz hareketleri ve keşifler dışında Mart 1912'ye dek İtalyan ve Osmanlı güçlerinin önemli bir hareketliliği olmadı.[17] 11 Mart sabah 09.00'da baskın şeklinde bir İtalyan bombardımanı başladı. Ethem Paşa'nın emriyle toplanan Osmanlı gücü, Arap kabile savaşçılarıyla birlikte İtalyan güçleriyle Basil mevkiinde bir çatışmaya girdi. İki buçuk saat devam eden bu çatışmada İtalyan güçleri 70 kayıp verirken, Osmanlı güçlerinin kaybı ise 16 ölü ve 65 yaralıydı. 25 Mart'ta Ethem Paşa hastalığı sebebiyle Mısır'a döndü. 31 Mart'ta yeni bir İtalyan harekâtında üç piyade taburu, bir dağ bataryası ve makineli tüfekler donanma topçusu desteğinde Basil bölgesine gelerek tahkimat yaptı, mevzideki malzemeleri alarak geri döndüler. Bu harekât 1 Nisan'da bir tabur eksikle tekrarlandı. 2 Nisan'da Kabile-i Münife'den 50 kişi Basil'in batısındaki İtalyan mevziine saldırdı.[17]

Mayıs 1912'de Tobruk'taki İtalyan gücünün başında yer alan General Signorile başarısızlığı sebebiyle geri çağırıldı, yerine Bingazi'den getirilen General d'Amico savaşın sonuna dek bu görevde kaldı.[17] Eylül sonunda Tobruk'taki İtalyan gücü 6.000 askere ulaşmıştı.[18] 18 Ekim'deki barış anlaşmasına dek savaşın geri kalanı boyunca İtalyan güçleri tahkimat hazırlarken, Osmanlı güçleri de küçük çaplı saldırılar ile tacizlerde bulunmaya devam etti. İtalyan güçleri bu saldırılara uçaklardan bombardıman ve topçu atışlarıyla cevap verdi.[17]

Sonuçlar

İtalyanlar Tobruk'u ele geçirerek savaş boyunca Doğu Akdeniz'in daha doğusunda harekâta uygun bir üs elde ettiler. Özellikle Rodos ve On İki Ada'nın işgalinin ardından bölgede ve Ege Denizi'nde harekât kabiliyetleri arttı.[19] Osmanlı Devleti İtalya ile Uşi Barış Antlaşması[20] ile Osmanlılar Trablusgarp ve Bingazi'deki kuvvetlerini çekecek ve buraları İtalya'ya bıraktı ve Tobruk İtalyanlara teslim edildi. Savaş sonunda Osmanlı İmparatorluğu, Kuzey Afrika'daki son topraklarını da kaybetmiş oluyordu.[21]

Kaynakça

Özel
  1. ^ Ertuna, s. 99.
  2. ^ a b Ertuna, ss. 224-226.
  3. ^ Esposito, ss. 10,13.
  4. ^ Ertuna, s. 227.
  5. ^ Esposito, s. 21.
  6. ^ a b c Ertuna, s. 228.
  7. ^ Ertuna, s. 88.
  8. ^ a b Ertuna, s. 229.
  9. ^ Ertuna, s. 230.
  10. ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2007. 
  11. ^ a b Ertuna, s. 231.
  12. ^ Celal Erikan, Komutan Atatürk, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 975-458-288-2, 2001, p. 88. (Türkçe)
  13. ^ Mehmet Akzambak, Atatürk'ün Devrimci Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, Kastaş Yayınevi, 2005, p. 18. (Türkçe)
  14. ^ 1911-1912 Turco-Italian War and Captain Mustafa Kemal. Ministry of Culture of Turkey, edited by Turkish Armed Forces-Division of History and Strategical Studies, pages 62-65, Ankara, 1985
  15. ^ Ertuna, s. 266.
  16. ^ Ertuna, s. 278.
  17. ^ a b c d Ertuna, ss. 323-328.
  18. ^ Beehler, s. 96.
  19. ^ Genelkurmay, s. 18.
  20. ^ Bu anlaşma İtalyan tarihinde Trattato di Losanna - Lozan Antlaşması olarak geçmektedir. "Ouchy" Lozan'ın bir semtidir. Türkiye tarihinde 23 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile anlam karışmasını önlemek için Uşi (Ouchy) Anlaşması olarak anılmaktadır.
  21. ^ Ertuna, ss. 344-345.
Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Enver Paşa</span> Türk asker ve siyasetçi (1881–1922)

İsmail Enver Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Türk asker ve siyasetçi. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında bulunmuş, 1913'te Bâb-ı Âli Baskını adı verilen askerî darbeyle cemiyetin iktidara gelmesini sağlamış, 1914'te Almanya ile askerî ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etmiş, savaş yıllarında Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili sıfatıyla askerî politikayı yönetmiştir. Bu savaş sırasında meydana gelen Ermeni Kırımı'nı hazırlayanlardan biridir. I. Dünya Savaşı'nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine Almanya ve Rusya'da Türk halklarının bir araya getirilmesi amacıyla pek çok mücadelede bulunmuştur. Orta Asya'da Basmacı Hareketi'nin başına geçerek Bolşeviklere karşı savaşmıştır. 4 Ağustos 1922'de bir çatışma esnasında Bolşevikler tarafından öldürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Trablusgarp Savaşı</span> Trablusgarp Savaşı diğer adı ile Türk-İtalyan Savaşı

Trablusgarp Savaşı veya diğer adıyla 1911-1912 Türk-İtalyan Savaşı, 1911-1912 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu ve İtalya Krallığı arasında geçen bir savaştır. Adı, "Trablusgarp Savaşı" olmasına rağmen çarpışmalar Trablusgarp dışında Adriyatik Denizi, Ege Adaları, Çanakkale Boğazı ve Kızıldeniz gibi farklı bölgelerde de sürmüştür. Diğer büyük devletlerin desteği ve Birinci Balkan Savaşı'nın patlak vermesi nedeniyle savaşı kazanan İtalya, Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp Vilayeti'ne bağlı Trablusgarp, Fizan ve Sirenayka bölgelerini ele geçirmiştir. Bu bölgeler birleşip gelecekteki Libya devletini oluşturacaklardı.

<span class="mw-page-title-main">Uşi Antlaşması</span> İtalya Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında Trablusgarp Savaşı sonunda 1912de imzalanan barış antlaşması

Uşi Antlaşması, İtalya Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında Trablusgarp Savaşı sonunda imzalanan antlaşmadır. Bu antlaşma İtalyan tarihinde Trattato di Losanna yani Lozan Antlaşması olarak geçmektedir. "Ouchy" Lozan'ın bir semtidir. Türkiye tarihinde 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile anlam karışmasını önlemek için Uşi (Ouchy) Antlaşması olarak anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Crusader Harekâtı</span>

Crusader Harekâtı, II. Dünya Savaşı sırasında Kuzey Afrika Cephesi'nde, Birleşik Krallık kuvvetlerinin, Alman-İtalyan Tobruk kuşatmasına yönelen üçüncü saldırı operasyonudur.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Berberi Savaşı</span> tarihi savaş

Birinci Berberi Savaşı, Berberi Kıyısı Savaşı veya Trablusgarp Savaşı olarak da bilinen Amerika Birleşik Devletleri ile Kuzey Afrika'daki Fas Sultanlığı, Cezayir Eyaleti, Tunus Eyaleti ve Trablusgarp Eyaleti gibi Berberi devletleri arasında yapılan savaşın ilkidir.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Afrika Cephesi (II. Dünya Savaşı)</span>

Kuzey Afrika Cephesi, Libya, Mısır, Cezayir, Tunus ve Fas'ta Müttefik Devletler ve Mihver Devletler arasında geçen savaşlar dizisidir. Cephedeki savaşlar daha çok Almanya ve Birleşik Krallık arasında geçmiştir. Kuzey Afrika çöllerinde yapılan tank savaşları II. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Fizan</span> Libyada bölge

Fizân, Libya'yı oluşturan üç eski bölgeden biridir. Diğer ikisi Trablusgarp Bölgesi ve Sirenayka'dır. Merkezi Sebha'dır. Bugünkü Libya'nın güneybatısında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı tayyare bölükleri</span> Osmanlı İmparatorluğu’nun hava gücü

Osmanlı tayyare bölükleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun kara ve deniz kuvvetlerine ait askerî hava bölükleridir. Osmanlı askerî havacılığının tarihi Haziran 1909 veya Temmuz 1911'e kadar uzanmaktadır. Türk Hava Kuvvetleri, Yüzbaşı Fesa Bey (Evrensev) ve Mülazım-ı Evvel Yusuf Kenan Bey'in 1911'de uçuş eğitimi için Fransa'ya gönderilmesini askerî havacılığının başlangıcı sayarak, 2011 yılında havacılığın 100. yıldönümünü kutladı.

<span class="mw-page-title-main">Trablusgarp Vilayeti</span>

Trablusgarp Vilayeti, 1864 yılında gerçekleşen yönetim reformu sonucu Trablusgarp Eyaleti yerine kurulan Osmanlı vilayetidir.

<span class="mw-page-title-main">Derne Muharebeleri</span> Trablusgarp Savaşının bir parçası

Derne Muharebeleri, 16 Ekim 1911 ile 18 Ekim 1912 tarihleri arasında Derne'yi ele geçirmek isteyen İtalyan Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında Trablusgarp Savaşı sırasında yapılan muharebelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Balkan Savaşı</span> Balkan Birliği ile Osmanlı Devleti arasında 7 Ekim 1912-30 Mayıs 1913 tarihleri arasında gerçekleşen savaş

Birinci Balkan Savaşı, 7 Ekim 1912-30 Mayıs 1913'te Bulgaristan Krallığı, Sırbistan Krallığı, Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı'ndan oluşan Balkan Birliği'nin Osmanlı Devleti'ne karşı başlattığı savaş. Bu savaş ile Balkan devletleri, Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki topraklarının büyük bir bölümünü ele geçirmiştir. Bu savaş sonucunda Osmanlı Devleti Edirne ve Kırklareli'ne kadar olan Midye-Enez Hattı'nın batısındaki tüm topraklarını Balkan devletlerine bırakmak zorunda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Beyrut Muharebesi (1912)</span> Osmanlı İmparatorluğu ile İtalya Krallığı arasında yapılan deniz savaşı

Beyrut Muharebesi veya Beyrut Harekâtı, 1911-1912 yılları arasında gerçekleşen Trablusgarp Savaşı'nın bir parçası olarak 24 Şubat 1912'de, Osmanlı ve İtalyan kuvvetleri arasında Beyrut'ta meydana gelen deniz muharebesidir. Muharebede iki İtalyan kruvazörü, limanda bulunan Osmanlılara ait bir zırhlı korvet ve bir torpido botunu batırdı ve Beyrut şehrini top atışına tuttu. Muharebede Beyrut'taki Osmanlı deniz gücü tamamen yok edildi ve bölgedeki İtalyan nakliyelerine yönelik tek Türk deniz tehdidi ortadan kaldırıldı. İtalyanlar bu saldırı sonrasında savaşın geri kalanında Güney Akdeniz'de tam deniz hakimiyetini elde tuttular, Süveyş Kanalı'na yaklaşımlarda tam bir deniz üstünlüğü sağladılar ve sömürgeleri olan Eritre'deki kuvvetlerini takviye etmede avantaj sağladılar.

<span class="mw-page-title-main">Rodos ve On İki Ada'nın işgali</span>

Rodos ve On İki Ada'nın İşgali veya On İki Ada'nın işgali isimli harekât 1912 yılında On İki Ada'nın Trablusgarp Savaşı sırasında İtalyanlar tarafından yapılan çıkarmalar sonucu işgale uğramasıyla gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">İtalya-Türkiye ilişkileri</span> İkili ilişkiler

İtalya-Türkiye ilişkileri 1856 yılında başlamıştır. İki ülkenin de Akdeniz'e sınırı vardır. Avrupa Birliği’nin kurucu üyeleri arasında bulunan İtalya, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecini desteklemektedir. İtalyan Hükûmetleri, Türkiye'nin jeopolitik konumu nedeniyle Avrupa Birliği'ne çok şey katacağını düşünmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Senussi Cephesi</span>

Senussi Cephesi, Kasım 1915-Şubat 1917 tarihleri arasında Sennusiler ile Büyük Britanya ve İtalyan güçlerinin savaştığı cephedir. Büyük Britanya ve İtalya zaferi ile sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İtalyan Sirenaykası</span> 1911den 1934e kadar var olmuş bir İtalyan kolonisi

İtalyan Sirenaykası, 1911'den 1934'e kadar var olmuş, günümüzün doğu Libya'sında bulunan bir İtalyan kolonisiydi. 1911 Trablusgarp Savaşı sırasında İtalya Krallığı tarafından Osmanlı İmparatorluğu'ndan İtalyan Trablusgarpı ile birlikte fethedilen bölgenin bir parçasıydı.

İtalyanların Libya'yı işgali, 1911 yılında İtalyan birliklerinin Libya eyaletini işgal etme olayıdır. Bu olaydan sonra İtalyan-Türk Savaşı başlamıştır. İşgal sonucunda, İtalyan Trablusgarp Kolonisi ve İtalyan Sirenaykası kuruldu, daha sonra bunlar İtalyan Libyası olarak birleşti.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Kemal Atatürk'ün askerî hayatı</span> Atatürkün askerî hayatı

Mustafa Kemal Atatürk'ün askerî kariyeri, İstanbul'daki Harp Okulundan 1905'te kurmay yüzbaşı olarak mezun olmasıyla başladı. 8 Temmuz 1919'da Osmanlı ordusundan istifa eden Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşı boyunca askerî bir lider olarak yaşamını sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">Trablus'un Zaptı</span>

Trablus'un Zaptı, Trablusgarp Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Konfide Deniz Muharebesi</span>

Konfide Deniz Muharebesi, Trablusgarp Savaşı'nda evre.