Bir alkaloid olan asetilkolin tanımlanan ilk nörotransmitterdir. Merkezî sinir sisteminde yer alan bir kimyasal nörotransmitter (iletici) olmasının yanı sıra birçok organizmanın parasempatik sinir sisteminde yer alır.
Karbonhidrat, karbon (C), hidrojen (H) ve oksijen (O) atomlarından oluşan, genellikle hidrojen-oksijen atomu oranı (suda) 2:1 olan bir biyomoleküldür ve dolayısıyla ampirik (deneysel) formülü Cm(H2O)n şeklindedir. m, n'den farklı da olabilir olmaya da bilir. Ancak, tüm karbonhidratlar bu kesin stokiyometrik tanıma uymaz (örneğin üronik asitler, fukoz gibi deoksi şekerler) ve bu tanıma uyan tüm kimyasallar otomatik olarak karbonhidratlar (örneğin formaldehit ve asetik asit) olarak sınıflandırılmaz.
Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.
Kimya ve biyokimyada, yağ asidi, genelde uzun, alifatik kuyruklu bir karboksilik asittir. Uzun karboksilik yağ asitlerinden 4 karbonlu ve daha uzun zincirlileri yağ asidi olarak sayılır; doğal yağları (trigliseritleri) oluşturan yağ asitlerinden söz ederken ise bunların en az 8 karbonlu olduğu varsayılabilir. Çoğu doğal yağ asitlerinin çift sayılı karbon atomu vardır, çünkü bunların biyolojik sentezlerinde iki karbon atomlu asetat kullanılır.
Palmitik asit (IUPAC adlandırma sisteminde hexadekanoic asit) hayvan ve bitkilerde bulunan en yaygın doymuş yağ asitidir. 16 karbonludur, baz haline palmitat denir. Ergime sıcaklığı 63.1 °C, kimyasal formülü CH3(CH2)14COOH'tür. İsminden de anlaşılacağı üzere palmiye ağacının yağından ve palmiye çekirdeğinde bulunur. Tereyağ, peynir, süt ve ette de bulunur.
Karboksilik asitler karboksil grubu olan organik asitlerdir, -C(=O)OH formülüne sahiptirler, bu genelde -COOH veya CO2H olarak da yazılır. Karboksilik asitler Bronsted asitleridir, yani proton vericileridir. Karboksilik asitlerin tuz ve anyonlarına karboksilat denir. Karboksilik asitler, esterlerle fonsiyonel grup izomeridirler. Karboksilik asitlerin en basit dizisi alkanoik asitlerdir, R-COOH formülüyle gösterilirler, R bir hidrojen atomu veya bir alkil grubuna karşılık gelir. Bileşiklerde birden fazla karboksilik asit grubu bulunabilir.
Kimyada esterler, bir hidroksil grubundaki hidrojen atomunun bir organik grup (bu metinde R' olarak gösterilecektir) ile yer değiştirmiş olduğu organik bileşiklerdir. Hidrojenin bir H+ iyonu olarak ayrışabileceği -OH grubu olan bu tür asitlere oksijen asidi denir.
Dikarboksilik asitler, iki karboksilik asit fonksiyonel grubu ile ornatılmış organik bileşiklerdir. Dikarboksilik asit için moleküler formüllerde bu gruplar çoğu zaman HOOC-R-COOH olarak yazılır, burada R genelde bir alkil, alkenil veya alkinil gruptur. Dikarboksilik asitler naylon ve polietilen tereftalat gibi kopolimerler hazırlamak için kullanılırlar.
Karboksilat karboksilik asitin bir tuzu veya esteri. Karboksilat tuzlar, M'in bir metal ve n 'in 1, 2, .... gibi sayıları ifade ettiği, M(RCOO)n genel formülü ile ifade edilir. Karboksilat esterler RCOOR′ genel formülüne sahiptir. R ve R′ organik gruplardır; R′ ≠ H.
Kimyada amid sözcüğü iki anlama sahiptir: - Birinci anlamıyla amid, bir azot atomuna (N) bağlı bir karbonil grubu bulunduran bir organik fonksiyonel grup veya bu gruba sahip bir bileşiktir. - İkinci anlamıyla amid, bir azot anyonudur.
Kimyada asil grubu bir oksoasitten bir veya daha fazla hidroksil grubunun çıkartılmasıyla kalan fonksiyonel gruptur. Sözcük, 'asit radikali' anlamından türetilmiştir, 'asil' Türkçeye Fransızca 'acyle' den girmiş, 'açil' ise İtalyanca 'acile'den. Bir asil grubunun eklenmesine asilasyon denir.
Christian René de Duve, sitolog ve biyokimyacıdır. De Duve Thames-Ditton, İrlanda'da, Belçikalı göçmen bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. 1920'de Belçika'ya döndüler. De Duve, kendisinin daha sonra 1947'de profesör olacağı Leuven Katolik Üniversitesi'nde okumaya başlamadan önce Anvers'te Onze-Lieve-Vrouwecollege okulunda Cizvitler tarafından eğitildi. Hücre biyokimyasında ve hücre biyolojisinde uzmanlaştı ve hücre organelleri olan peroksizomları ve lizozomları keşfetti.
Yağ asitleri birçok organizma için önemli enerji kaynaklarıdır.Artmış glukoz sıklıkla yağ asidine çevrilerek depo edilmektedir. Trigliserdiler aynı miktardaki karbonhidrat ve proteinlerden yaklaşık 2 kat daha fazla enerji vermektedirler. Tüm hücre zarları iki tabakalı fosfolipitlerden oluşur. Yağ asitleri aynı zamanda protein modifikasyonunda da kullanılırlar. Bu nedenle yağ asidi metabolizması, yağ asitlerinin primer metabolitlerinin ve enerjinin oluştuğu katabolizmalarını ve biyolojik olarak oldukça önemli bileşiklerin sentez edildiği anabolizmalarını kapsar.
Lityum hipoklorit (LiClO) saydam, renksiz ve berrak bir tür tuz çeşididir. Bu madde çoğu yerde havuz sterilizasyonu için ve kimi maddeler için ayrıştırıcı madde olarak kullanılmaktadır.
Kimyada asilasyon veya asilleşme bir bileşiğe bir asil grubu ekleme işlemidir. Asil grubunu sağlayan bileşiğe asilasyon ajanı denir.
EDTA, Etilendiamintetraasetik asit'in kısaltmasıdır. EDTA polyaminokarboksilik asit bileşiğidir. Genel formülü; [CH2N(CH2COOH)2]2 şeklindedir.
Karboksilik asitlerden 3C'a sahip olan propiyonik asit içerdiği hidrojen bağları ile güçlü olup kaynama noktası diğer fonksiyonel gruplardan (sırasıyla) Alkol-Keton-Aldehit-Eter büyüktür. Propionik asit CH3CH2CO2H kimyasal formülüne sahip doğal olarak oluşan bir karboksilik asittir. Vücut kokusuna benzeyen keskin ve hoş olmayan bir kokuya sahip bir sıvıdır. CH3CH2CO2− anyonu ile propiyonik asidin tuzları ve esterleri, propiyonatlar veya propanoatlar olarak bilinir.
Biyosentez, substratların canlı organizmalarda daha karmaşık ürünlere dönüştürüldüğü çok aşamalı, enzim katalizli bir süreçtir. Biyosentezde basit bileşikler modifiye edilir, diğer bileşiklere dönüştürülür veya makromoleküller oluşturmak üzere birleştirilir. Bu süreç genellikle metabolik yollardan oluşur. Bu biyosentetik yollardan bazıları tek bir hücresel organel içinde yer alırken diğerleri birden fazla hücresel organel içinde yer alan enzimleri içerir. Bu biyosentetik yolların örnekleri arasında çift katlı lipit katmanının bileşenlerinin ve nükleotidlerin üretimi yer alır. Biyosentez genellikle anabolizma ile eş anlamlıdır ve bazı durumlarda birbirinin yerine kullanılır.
Organik kimyada, bir açil klorür (veya asit klorür) -COCl fonksiyonel grubuna sahip bir organik bileşiktir. Formülleri genellikle RCOCl şeklinde yazılır. Burada R bir yan zincirdir. Karboksilik asitlerin reaktif türevleridir. Açil klorürün özgün bir örneği, CH3COCl, asetil klorür'dür. Açil klorürler açil halojenürlerin en önemli alt kümesidir.
Antranilik asit, C6H4 (NH2)(CO2H) formülüne sahip aromatik bir asittir ve tatlımsı bir tada sahiptir. Molekül, bir karboksilik asit ve bir amin ile orto-sübstitüe edilmiş bir benzen halkasından oluşur. Hem asidik hem de bazik fonksiyonel grupları içermesi sonucunda bileşik amfoteriktir. Antranilik asit, saf olduğunda beyaz bir katıdır, ancak ticari numuneler sarı görünebilir. Antranilik asidin bir zamanlar bir vitamin olduğu düşünülmekteydi ancak artık insan beslenmesinde gerekli olmadığı bilinmektedir.