
Karbon, doğada yaygın bulunan ametal kimyasal elementtir. Evrende bolluk bakımından altıncı sırada yer alan karbon, kızgın yıldızlarda hidrojenin termonükleer yanmasında temel rol oynar. Dünyada hem doğal halde, hem de başka elementlerle bileşik halinde bulunan karbon, ağırlık olarak Dünya'nın yerkabuğunun yaklaşık %0,2'sini oluşturur. En arı (katışıksız) biçimleri elmas ve grafittir; daha düşük arılık derecelerinde maden kömürünün, kok kömürünün ve odun kömürünün bileşeni olarak bulunur. Atmosferin yaklaşık % 0,05'ini oluşturan ve bütün doğal sularda erimiş olarak bulunan karbon dioksit, kireç taşı ve mermer gibi karbonat mineralleri, kömürün, petrolün ve doğalgazın başlıca yapıtaşları olan hidrokarbonlar, en bol bulunan bileşikleridir.
Organik, "bitki veya hayvan kökenli", bazen de "karbon içeren" anlamında kullanılan bir sıfat. Organik sözcüğü ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir:
- Kimyada, karbon içermekte olan organik bileşikler.
- Tarımda, organik kelimesi gübre ve böcek ilacı ile ilgilidir, bunların kesinlikle hayvan veya bitki kökenli olması gerekir. Kullanılan ürünlerin doğallığı sebebiyle Organik tarım olarak adlandırılır.
- Organik gıda, doğal beslenmede kullanılan çeşitli ürünler.
- Organik ürünler adı altında kullanıma sunulan veya satılan ürünlerdir.
- Organik restoran veya doğaya yakın anlamında organik yaşam biçimi şeklinde de kullanımları mevcuttur.
- Organik kozmetik - Organik tarım ile elde edilen sertifikalı organik bitkilerin özsuları kullanılarak üretilen kozmetik veya dermokozmetik ürünler.
- Organik yapım eşya, petrokimyasal ve insan yapımı malzemelerin kullanılmadığı anlamında gelir.
- Ayrıca organik terimi bir bütünün ayrılmaz parçalarından birisi anlamında da kullanılır.
- Organik (askeriye)

Glikoprotein, şeker ve aminoasitlerden oluşmuş organik moleküller için kullanılan genel tanım. Canlı organizmalarda bulunan pek çok molekül glikoprotein yapısındadır. Ayrıca protein ve karbonhidratlar glikoproteinleri oluşturur.Endoplazmik Retikulum tarafından üretilse de son halini Golgi Aygıtı'nda alır. Canlı organizmalarda birçok fonksiyonu tamamlayabilirler. Ayrıca bazı hormonlar ve immun sisteminin bazı kısımları glikoproteinlere dahildir. Karbonhidratlar proteinlerle birleşerek glikoproteini oluştururlar. Oluşan bu bileşik hücre zarının yapısına katılır. Hücreye antijenlik özelliği kazandırır. Hücrelerin birbiri ile iletişimini ve hücrelerin birbirini tanımasını sağlar. Virüs, bakteri ve ilaçlar için reseptör olurlar. N bağlı glikoproteinlerde asparajin ve glutamin bulunurken O bağlı proteinlerde serin, tirozin ve treonin bulunur.Oligosakkarit kısmı proteine dolikol fosfat taşır.
Antipsikotik ya da nöroleptik ilaçlar başta şizofreni olmak üzere psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.

Kodein (metilmorfin), afyondan elde edilen ve analjezik, antitussif ve antidiyareik özellikleri olan bir opioiddir. Kodein sülfat ve kodein fosfat olarak pazarlanmaktadır. Avrupa'da ise daha çok klorhidratı olarak pazarlanır. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

Farmakognozi, tıbbi bitkilerin ve diğer doğal maddelerin olası bir ilaç kaynağı olarak incelenmesidir. Amerikan Farmakognozi Derneği, farmakognoziyi "doğal kaynaklı ilaçların, etkin maddelerin veya potansiyel ilaçların ya da potansiyel etkin maddelerin fiziksel, kimyasal, biyokimyasal ve biyolojik özelliklerinin incelenmesi ve bunun yanı sıra doğal kaynaklardan yeni ilaçların araştırılması" olarak tanımlar.

İlaç ya da em, canlı hücre üzerinde oluşturduğu etki ile bir hastalığın tanısını, iyileştirilmesi veya semptomlarının azaltılması amacıyla tedavisini veya bu hastalıktan korunmayı mümkün kılan, canlılara değişik uygulama yöntemleri ile verilen doğal, yarı sentetik veya sentetik kimyasal preparatlardır. İlaçların tüketimi inhalasyon, enjeksiyon, sigara içme, yutma, derideki bir yama yoluyla emilim, fitil veya dil altında çözünme yoluyla olabilir. Ticari ilaçlar ilaç firmaları tarafından üretilir ve genellikle patentlidir. Etken maddesinin patent süresi dolmuş ve birden çok firmanın üretebildiği ilaçlara ise jenerik ilaçlar denir. İlaçlar uygulama yoluna, kimyasal özelliklerine ve etkilediği biyolojik sistemlere göre sınırlandırılabilir. Daha güvenilir ve geniş kullanım alanına sahip sınıflandırma sistemi ise Anatomical Therapeutic Chemical Classification Systemdir.

Tiyazol, bir azot ve bir kükürt atomu bulunduran beşli halka yapısına sahip heterosiklik bileşiklerin ortak adı. Bu bileşiklerin en basit üyesi tiyazol C3H3NS kapalı formülündedir.

Fenilefrin hidroklorürü tansiyonu yükseltmek veya gözbebeğini genişletmek için veya dekonjestan olarak kullanılan bir maddedir.

Eozin katrandan elde edilen turuncu-pembe renkli bir boyadır.
CAS kayıt numaraları kimyasal bileşikler, polimerler, biyolojik dizinler, karışımlar ve alaşımlar için kullanılan tek tanımlayıcı (unique) sayılardır. CAS numarası olarak da bilinirler.

Selenyum, atom numarası 34, kütle numarası 78.96 olan, periyodik cetvelin 4. periyodunda 6a grubunda bulunan element. 6a'nın 3. elementidir.

Organik kimya, organik bileşiklerin ve organik maddelerin yani karbon atomlarını içeren çeşitli formlardaki maddelerin yapısını, özelliklerini ve reaksiyonların bilimsel çalışmasını içeren, kimyanın bir alt dalıdır. Yapının incelenmesi yapısal formüllerini belirler. Özelliklerin incelenmesi, fiziksel ve kimyasal özellikleri ve davranışlarını anlamak için kimyasal reaktivitenin değerlendirilmesidir. Organik reaksiyonların incelenmesi doğal ürünlerin, ilaçların ve polimerlerin kimyasal sentezini ve bireysel organik moleküllerin laboratuvarda ve teorik çalışma yoluyla incelenmesidir.

Kimyasal bileşik, kimyasal bağlarla bir arada tutulan birden fazla kimyasal elementin atomlarını içeren birçok özdeş molekülden oluşan kimyasal maddedir. Dolayısıyla tek bir elementin atomlarından oluşan bir molekül bileşik değildir. Bir bileşik, diğer maddelerle etkileşimi içerebilen kimyasal reaksiyonla farklı bir maddeye dönüştürülebilir. Bu süreçte atomlar arasındaki bağlar kırılabilir ve/veya yeni bağlar oluşabilir.
Kan içerisinde bazı protein yapıda bileşikler vardır. Bunlara örnek olarak albumin verilebilir. Bu bileşiklerin pek çok görevi olsa da bunlardan en önemlilerinden birisi taşıma görevidir. Bazı maddeler ki buna ilaçlar da dahildir proteinlere bağlanarak taşınırlar. Bu duruma plazma proteinlerine bağlanma denir.
Uyarıcı veya stimülan, genellikle merkezî sinir sistemine etki ederek farkındalığı, dikkati ve uyanıklığı artıran ilaçlar ya da maddelerdir. Genellikle etkinlikleri arttıkça yan etkileri de artar. En güçlü çeşitleri sıklıkla özel reçete ile verilen ya da yasa dışı ilaçlardır. Kahvede bulunan kafein ve sigarada bulunan nikotin dünyada en yaygın olarak kullanılan uyarıcılarıdır. En çok bilinen uyarıcılar arasında efedrin, amfetaminler, kokain, metilfenidat, metilendioksimetamfetamin ve modafinil yer alır.

Fosforik asit, kimyasal formülü H3PO4 olan bir mineral asididir. İlaç endüstrisi, yağ sanayi, sinek ilacı üretimi ve çeşitli temizleme amaçlarıyla kullanılır. Gıda sektöründe ise kola ve kabartma tozları içerisinde kullanılan bu asit DNA ve RNA'nın yapısına da katılır. Aynı zamanda tüm nükleotitlerin yapısında bulunur. İnorganik bir bileşik olan fosforik asit, nükleik asitlere asidik özelliğini kazandıran gruptur.
Sevelamer (rINN) kronik böbrek hastalarında kullanılan, fosfat bağlayıcı bir ilaçtır. Öğünler ile alındığında, gıdasal kaynaklı fosfatı bağlar ve emilimini engeller. Sevelamer GelTex Pharmaceuticals tarafından bulunmuş ve geliştirilmiştir. Sevelamer şu anda, Renagel ve Renvela isimleri altında Sanofi tarafından piyasaya sürülmektedir.
Hidroklorür, Hidroklorik asit ile organik bir bazın reaksiyonundan ortaya çıkan bir asit tuzudur. Diğer bir ismi olan klorhidrat, Fransızca kökenlidir. Bir diğer arkaik ismi olan muriat, hidroklorik asidin eski ismi olan muriatik asitten gelmektedir.

Fenotiyazin,S(C6H4)2NHformülüne sahip organik bir bileşik. Tiyazin sınıfına bağlıdır. Fenotiyazin türevleri oldukça biyoaktif olup yaygın kullanıma ve zengin bir geçmişe sahiptir.