Hormon,, çok hücreli organizmalarda fizyoloji ve davranışı düzenlemek için karmaşık biyolojik süreçler yoluyla uzak organlara veya dokulara gönderilen sinyal molekül sınıfıdır.
Vitamin, bir canlının metabolizmasının düzgün çalışması için küçük miktarlarda ihtiyaç duyduğu temel bir mikro besin olan organik bir moleküldür. Esansiyel besinler canlıda ya hiç sentezlenemez ya da yeterli miktarlarda sentezlenemez ve bu nedenle beslenme yoluyla alınması gerekir. C vitamini bazı türler tarafından sentezlenebilirken diğerleri tarafından sentezlenemez; ilk etapta bir vitamin değildir, ikinci sıradadır. Vitamin terimi diğer üç temel besin grubunu içermez: mineraller, esansiyel yağ asitleri ve esansiyel amino asitler. Çoğu vitamin tek bir molekül değil, vitaminler adı verilen ilgili molekül gruplarıdır. Örneğin, sekiz E vitamini vardır: dört tokoferol ve dört tokotrienol. Bazı kaynaklar kolin de dahil olmak üzere on dört vitamini listeler, ancak büyük sağlık kuruluşları on üç vitamini listeler: A vitamini, B1 vitamini (tiamin), B2 vitamini (riboflavin), B3 vitamini (niasin), B5 vitamini, B6 vitamini (piridoksin), B7 vitamini (biyotin), B9 vitamini, B12 vitamini (kobalaminler), C vitamini, D vitamini (kalsiferoller), E vitamini ve K vitamini.
E vitamini, kimyasal yapı itibarı ile bir tokol olup antisterilite vitamin olarak da bilinir. E vitamini yağda çözünen önemli bir antioksidandır ve özellikle hücre zarları ve lipoproteinlerde önemli antioksidan işlevler görmektedir. Epidemiyolojik ve sınırlı ara çalışmalar, E vitamininin kardiyovasküler hastalıkların, bazı kanserlerin ve öteki kronik hastalıkların riskini azalttığını belirlemektedir. Bazı büyük klinik deneylerle E vitamininin sağlığa yararları daha derinlemesine değerlendirilmektedir. Tokollerin farklı bileşikleri E vitamini aktivitesi gösterir. En aktifi alfa-tokoferoldür. Geçmişte asıl olarak α-tokoferol üzerinde yoğunlaşılmışken, bugün öteki tokoferoller ve tokotrienoller daha fazla ilgi çekmektedir. İlk sonuçlara göre bunlar, α-tokoferolden farklı antioksidan ve diğer fonksiyonlara sahiptir.
Biyotin, literatürde, H vitamini veya B7 vitamini olarak da adlandırılan ve güncel haberlerde karşımıza sıklıkla "güzellik vitamini" adıyla çıkan bir vitamindir. Kimyasal formülü C10H16N2O3S olan biyotin, suda çözünen bir B kompleksi vitaminidir. Kalın bağırsaktaki bakteriler tarafından da üretilen biyotin sağlıklı bir yaşam için gerekli olan önemli bir vitamindir.
Piridoksin, bir diğer adıyla B6 vitamini, özellikle protein metabolizmasında çok önemli bir koenzimdir ve birçok nörotransmitterin sentezinde rol alır. Besinler Piridoksamin ve Piridoksal şeklinde de bulunabilir. Aktif şekli Piridoksalfosfat'tır (PLF). Kolaylıkla bozulur, bu yüzden güneş ışığından, bazik ortamlardan uzak tutulmalıdır. İşlenme ve pişirme sırasında da kolaylıkla bozulur.
Zehirlenme, kimyasal bir maddenin canlı organizma üzerindeki patolojik etkisidir. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar. Adli tıp uzmanları, zehirlenme olgularını 3 orijine ayırarak inceler:
- Kaza
- İntihar
- Cinayet
Niyasin, Nikotinik asit veya B3 vitamini suda çözünür bir vitamindir. Türevleri olan NADH, NADPH, NAD ve NAD+ hücrelerde enerji metabolizması, nükleik asit, protein, yağ ve karbonhidrat metabolizmasında gereksinim duyulan zorunlu bir vitamindir. Vitamin B3 terimine niyasinamit de dahil edilir çünkü bu bileşik vücuda alındıktan sonra niyasine dönüşür.
Pantotenik asit (vitamin B5), hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklarda bulunabildiğinden dolayı Grekçede "her yerden" anlamına gelen "πάντοθεν" sözcüğünden kökenini almıştır. Vücutta depolanamayan ve suda eriyen bir vitamindir. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizması için gereklidir. Bu vitamin, insan bağırsak florası tarafından sentez edildiği için eksikliğine pek sık rastlanmaz. Ancak eksikliğinde deride yaralar, saç dökülmesi, sinir sistemi bozuklukları gibi belirtiler görülebilir. Savaş esirlerinde gözlenen Burning Foot sendromu, pantotenik asit eksikliğine bağlanmıştır.
Ketozis kanda keton cisimciklerinin bolca bulunması durumudur ve açlık, perhiz ve yoğun kas kullanımı gibi sebeplerden vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için karbonhidrat ve ihtiyaç fazlası proteinli gıdaların sindirimiyle oluşan kanda glukoz yerine, yağ içeren gıdaların sindirilmesi veya vücudun yağ stoklarının birazının keton cisimciklerine dönüştürülmesi sonucu oluşan normal fizyolojik durumdur.
B12 vitamini veya kobalamin suda çözünen ve metabolik süreçlerde kullanılan bir vitamindir. B12 vitamini bir hidrojen alıcısı olarak koenzim görevi yapar ve çeşitli metabolizma faaliyetlerini yürütür. En önemli işlevlerinden biri gen kopyalanmasında koenzim olarak görev yapmasıdır. Ayrıca protein sentezi, aneminin önlenmesi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için de gereklidir. En büyük ve kompleks yapıya sahip vitaminlerden biri olan B12 8 adet B vitamininden biridir. Siyanür zehirlenmelerinde bir antidot olarak kullanılabilir.
Bulgur, buğdaydan yapılan bir yiyecektir. Orta Doğu ve Akdeniz mutfaklarında tüketilen bulgur, tahıl grubundan sayılmakta ve besin piramidinin tabanında yer almaktadır.
Beriberi tiyamin (B1 vitamini) eksikliğine bağlı bir sinir sistemi hastalığıdır. Beriberi hastalığı belli başlı üç şekilde görülür; çocuk beriberisi, yaş beriberi, kuru beriberi.
Trabzon hurması, Japon hurması, cennet hurması, Karaağaç hurması ya da Akdeniz hurması, yöresel adı ile ambe veya amme; abanozgiller (Ebenaceae) familyasından, Akdeniz Bölgesi gibi subtropik iklim kuşaklarında yetişen bir ağaç türü ve bunun meyvesine verilen ad. "Hurma" Farsça khurmalu, yani erik hurması adından gelmedir. Türkiye'ye ilk defa 1920 yıllarında Fransızlar tarafından getirilip Hatay bölgesinde yetiştirilmiştir, bu nedenle meyvenin ismi tini frence veya Frenk elması olarak da bilinir.
Kazimierz Funk, genelde kullanılan İngilizceleşmiş şekliyle Casimir Funk, Polonyalı biyokimyacı. Genelde, 1912'de oluşturduğu ve ilk başlarda vital amines olarak adlandırdığı vitamin kavramının ilk formülasyonuyla tanınır.
Wernicke-Korsakov Sendromu (WKS), Wernicke ensefalopatisi ile alkolizme bağlı Korsakov Sendromu’nun (AKS) birlikte görüldüğü bir durumdur. Bu iki bozukluğun birbiriyle yakından ilişkisi nedeniyle bu sendromlardan herhangi birisine sahip olan hastalar, genellikle tek bir sendrom olarak WKS ile tanı almaktadır. WKS; görme değişikliklerine, ataksiye ve bozulmuş bir hafızaya neden olur.
Nöritis sinirlerde veya çevresel sinir sisteminin tamamında görülen bir enflamasyondur. Semptomlar, ilgili sinire bağlı olarak değişim gösterebilir, ancak ağrı, parestezi, parezi (zayıflık), uyuşma, anestezi, felç, aşırı zayıflama ve reflekslerde yok olma genel semptomlardır.
Bir besin grubu, benzer beslenme özelliklerini veya biyolojik sınıflandırmaları paylaşan bir gıda koleksiyonudur. Beslenme rehberlerinin listesi genellikle yiyecekleri gıda gruplarına ayırır ve Önerilen Günlük Besin Alım Miktarı İngilizcesi Recommended Dietary Allowance (RDA) sağlıklı bir diyet için her grubun günlük porsiyonlarını önerir.
Wernicke ensefalopatisi, B vitamini rezervlerinin, özellikle tiamin tükenmesinden sonra merkezi sinir sisteminin biyokimyasal lezyonlarının neden olduğu nörolojik semptomların varlığıdır. Bu durum, tüm formlarında beriberi ve alkolik Korsakoff sendromunu içeren daha büyük bir tiamin eksikliği bozuklukları grubunun parçasıdır. Alkolik Korsakoff sendromu ile aynı anda ortaya çıktığında Wernicke-Korsakoff sendromu olarak bilinir.
E vitamini eksikliği, insanlarda E vitamini açısından düşük bir diyetten ziyade diyetteki yağ emilimi veya metabolizmasındaki anormalliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkan çok nadir bir durumdur. Toplu olarak E vitamini ve diğerlerine yönelik EAR'lar, RDA'lar, AI'ler ve UL'ler temel besinlere Diyet Referans Alımları (DRI'ler) adı verilir. E vitamini eksikliği, sinir zarı yapısı ve işlevindeki değişikliklere bağlı olarak sinirler boyunca elektriksel uyarıların zayıf iletimi nedeniyle sinir sorunlarına neden olabilmektedir.
Tiamin eksikliği, tiamin (B1 vitamini) seviyesinin düşük olduğu tıbbi bir durumdur. Şiddetli ve kronik formu beriberi olarak bilinir. Yetişkinlerdeki iki ana tip ıslak beriberi ve kuru beriberidir. Islak beriberi kardiyovasküler sistemi etkileyerek hızlı kalp atışına, nefes darlığına ve bacaklarda şişmeye neden olur. Kuru beriberi sinir sistemini etkileyerek ellerde ve ayaklarda uyuşukluğa, kafa karışıklığına, bacakları hareket ettirmede zorlanmaya ve ağrıya neden olur. İştahsızlık ve kabızlığın olduğu bir form da ortaya çıkabilir. Çoğunlukla bebeklerde görülen diğer bir tür olan akut beriberi ise iştah kaybı, kusma, laktik asidoz, kalp atış hızında değişiklikler ve kalpte büyüme ile kendini gösterir.