İçeriğe atla

Tiroit bezi

Tiroit ve paratiroit bezleri

Tiroit bezi, tiroit ya da kalkan bezi, boynun ön ve yanlarını (larinks ve trakea) saran kelebek şeklinde çok damarlı iç salgı bezi. Her biri ortalama 5 cm uzunluğunda, 3 cm genişliğinde ve 2 cm derinliğinde, sağ ve sol olmak üzere 2 lobu ve bu lobları birleştiren isthmus adı verilen bir parçası bulunur. İnsanların yaklaşık %40'ında isthmustan hyoid kemiğe uzanım gösteren piramidal lob adı verilen bir bölüm de bulunabilir.[1] Normal ağırlığı insanda 20 gr'dır. Paratiroit bezi genellikle tiroidin arkasında mercimek şeklinde 4 tane küçük bezdir.

Histolojik yapısı ve işlevi

Tiroit bezi küre şeklinde folliküllerden oluşur. Folliküllerin ortasında (lümen) tiroglobulin adı verilen proteini içeren kolloidal bir madde bulunur.

Tiroit bezi folliküler hücreleri iyot ve tirozinden, tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) yaparak, kana tiroit hormonunu salgılar. Kalsiyum regülasyonunda rol oynayan kalsitonin tiroit bezindeki C hücreleri tarafından üretilir. Tiroit bezi, öteki iç salgı bezleriyle ilişkili olarak etkinlik gösterir. Hipofizin salgıladığı tiroit stimulan hormon (TSH) ile kontrol edilir. TSH salgısı da hipotalamustan salgılanan tirotropin serbestleştirici hormon (TRH) tarafından kontrol edilir.

Hastalıklar

  • Tiroit hormon üretiminin azalması: Hipotiroidizm; doğumsal olabileceği gibi Hashimoto tiroiditi, iyot eksikliği ve bezin cerrahi olarak çıkarılması gibi sebeplerle de ortaya çıkabilir.[2] Halsizlikten kalp hastalıklarına kadar birçok yakınma kalkanbezi (tiroid) hastalıklarının belirtisi olarak ortaya çıkabilir.[3]
  • Aşırı çalışması: Hipertiroidizm; Graves hastalığı gibi durumlar sonucu ortaya çıkar. Bu hastalığın guatr, gözlerin yuvalarından dışarı fırlamış gibi görünmesi (ekzoftalmi), çarpıntı, terleme, titreme, ishal, kilo kaybı, sinirlilik gibi belirti ve bulguları vardır.[2]
  • İnflamasyon: Subakut tiroidit, akut tiroidit, postpartum tiroidit, Hashimoto tiroiditi bu grupta bulunur. İnfeksiyöz etkenler veya otoimmünite sonucu ortaya çıkarlar.

Salgının işlevinde değişiklik olmaksızın nedenselliğinde iyot eksikliğinin de suçlandığı basit şişlikler (benign nodüller), adenomlar (bez urları), kistler ve kanser ortaya çıkabilir.[4]

Tiroit işlev testleri

TSH ve serbest T4 seviyeleri tiroit fonksiyonlarını değerlendirmede en önemli testlerdir. Alınan kan örneğinden çalışılırlar.

Bağışıklık sistemimizin kendi vücudumuzda bulunan yapılara karşı verdiği yanıt sonucu çeşitli otoantikorlar ve bunun sonucunda da otoimmün hastalıklar ortaya çıkabilir. Antitiroglobulin, antitiroit peroksidaz (antiTPO), antiTSHR gibi otoantikorlar kan testleri ile bakıldığında bu hastalıkların tanısına yardımcı olur.

Tiroglobulin seviyeleri genellikle kanser nedeniyle tiroit bezi çıkarılan tiroidektomili hastalarda takip amaçlı ölçülür.

Kalsitonin seviyeleri tiroit C hücrelerinden gelişen meduller tiroit karsinomu gibi tümörlerin tanısında yardımcı olabilir.

Kaynakça

  1. ^ Kim DW, Jung SL, Baek JH et al. The prevalence and features of thyroid pyramidal lobe, accessory thyroid, and ectopic thyroid as assessed by computed tomography: a multicenter study. Thyroid 2013 Jan;23(1):84-91
  2. ^ a b Siegenthaler, W (2007). Differential Diagnosis in Internal Medicine: From Symptom to Diagnosis. Thieme. p. 485.  .
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2023. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2023. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Endokrinoloji, Yunanca ἔνδον endon (iç) + κρίνειν krinein (salgı) + loji (bilimi) ve endokrin sistem, endokrin sisteme ait hastalıklar ve endokrin sistem tarafından salgılanan spesifik bileşikler olan hormonlar ile ilgilenenen bir tıp ve biyoloji dalıdır. Ayrıca hormonların neden olduğu gelişimsel olayların çoğalması, büyümesi ve farklılaşması ile metabolizmanın psikolojik veya davranışsal aktiviteleri, büyüme ve gelişme, doku fonksiyonu, uyku, sindirim, solunum, atılım, ruh hali, stres, emzirme, hareket, üreme ve duyusal algı ile ilgilidir. Uzmanlık davranışları davranışsal endokrinoloji ve karşılaştırmalı endokrinolojiyi de kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Hormon</span> İç salgı bezlerinden kana geçen ve organların işlemesini düzenleyen adrenalin, insülin, tiroksin ve benzeri fizyolojik etkisi olan maddelerin genel adı

Hormon,, çok hücreli organizmalarda fizyoloji ve davranışı düzenlemek için karmaşık biyolojik süreçler yoluyla uzak organlara veya dokulara gönderilen sinyal molekül sınıfıdır.

Tiroit hormonları, tiroit bezi tarafından üretilen ve salgılanan tiroksin (T4), triiyodotironin (T3) ve kalsitonin hormonlarına verilen isim. Bu hormonlar tirozin kaynaklı hormonlar olup, metabolizmanın regülasyonunda rol oynarlar. T3 ve T4 başlıca iyottan meydana gelir. Iyot eksikliğinde T3 ve T4 salgısı azalır, tiroit doku büyür ve bu durum basit guatr denen hastalığa yol açar. Tiroit hormonunun dolaşımdaki asıl formu, yarı ömrü T3'ten daha uzun olan tiroksindir (T4).

<span class="mw-page-title-main">Endokrin sistem</span>

Hayatta kalmak, büyümek ve çoğalmak için, insan dahil çok hücreli bir organizmanın, fizyolojik talepleri ve çevresel zorlukları karşılamak için dokular, organlar ve organ sistemleri arasında etkili bir uyuma sahip olması gerekmektedir. Endokrin sistem, iç ve dış koşullara yanıt vermektedir. Ayrıca kanalsız organ ve dokulardaki salgı hücreleri tarafından üretilen hormonlar aracılığıyla iletişim kurmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Prolaktin</span> Prolaktin (LTH)

Prolaktin, hipofiz bezinin ön lobu tarafından salgılanan iç salgı hormonudur. İnsanlarda PRL geni tarafından kodlanır.

<span class="mw-page-title-main">Hipofiz</span>

Hipofiz bezi veya diğer adıyla Pitüiter bez, bir fasulye tanesi büyüklüğünde yaklaşık 0,5 gram ağırlığında bir endokrin bezdir. Beyin tabanında, hipotalamusun altında bir çıkıntı şeklinde uzanır. Beyni örten dura mater ile çevrilmiştir. Hipofiz hormonu üretip salgılayarak Homeostasiyi düzenler. Bunu bütün iç salgı bezlerini denetleyerek yapar. Bu anlamda hipofiz, endokrin sistem ve sinir sistemi arasındaki en büyük organizasyon ağını kontrol eder. Hipotalamusun salgısı olan RF, kan yoluyla hipofizi uyarır ve hipofizin hedef organının uyarılmasını sağlayan hormonu üretmesini sağlar. Hipofiz bezi ön, orta ve arka lop olmak üzere üç parçalıdır. Ara lob insan embriyosunda görüldüğü halde, ergin insanda körelmiştir.

Hipotiroidi, Hipotiroidizm, tiroit bezinin yapısal ya da işlevsel bozuklukları nedeniyle ortaya çıkan tiroit hormonu eksikliği olgusudur. Hipotalamus-Hipofiz-Tiroit aksındaki sorunlar hipotiroidiye neden olabilirler.

Hiperkalsemi, kandaki kalsiyum seviyesinin normalin üstünde olması anlamına gelmektedir. Normal kandaki toplam kalsiyum değeri 8.5-10.2 mg/dl aralığındadır. Vücutta kalsiyum metabolizmasını ayarlamadaki en önemli hormon paratiroid hormonudur. Tiroid bezinin içinde bulunan paratiroid bezinden salgılanan parathormon kandaki kalsiyum seviyesinin ayarlanmasında baş rolü oynar. PTH reseptörleri aracılığı ile vücutta etkisini gosterir. PTH reseptörleri sadece kemik yapimindan sorumlu hücreler osteoblastlar üzerinde bulunmasına rağmen, kemik yıkımından sorumlu hücrelerin osteoklast sayı ve aktivitesini de arttırır. Osteoklastlar kemik rezorbsiyonunda yer alan başlıca hücrelerdir. Kemik yıkılırken kalsiyum açığa çıkar. PTH, ayrıca böbreklere etki ederek kalsiyumun tubulüsden emilimini arttırır ve 1,25 (OH)2 kolekalsiferol (aktif D vitamini) yapımını uyarır. D vitamini bağırsaklarda kalsiyum bağlayıcı protein yapımını uyararak bağırsaklardan kalsiyum emilimini arttırır. Bu hormonun fazla salgılanması (paratiroid adenomu veya paratiroid karsinomu sonucu) hiperkalsemi görülür. Ayrıca, habis hastalıklara bağlı hümoral hiperkalsemi vakalarında kemik metastazları mevcut değildir ve hiperkalsemiden tümörün yaptığı "PTH related peptide" (PTHrP) sorumlu tutulmaktadır. 141 veya daha fazla aminoasit zinciri bulunan bu peptid de aynı PTH gibi ilk 34 aminoasit mineral metabolizması üzerinde etkilidir. Lokal osteolitik hiperkalsemi malign hücrelerin iskelet sistemini doğrudan istila etmesi sonucu olmaktadır. Bu hücreler kemiği rezorbe eden sitokinler veya hümoral etmenler salgılamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">TSH</span> Omurgalılarda glikoprotein hormon ailesi

Tiroit Uyarıcı Hormon (tirotropin, tirotropik hormon veya kısaltılmış TSH olarak da bilinir), tiroit bezini tiroksin (T4) ve ardından vücuttaki hemen hemen her dokunun metabolizmasını uyaran triiyodotironin (T3) üretmesi için uyaran bir hipofiz hormonudur.

Plummer hastalığı; aşırı işlevli tiroid adenomu, toksik adenom veya toksik multinodüler guatr. Bu hastalık genellikle kadınlarda görülür. Adenom genellikle 40-50 yaş arasında görülür.

<span class="mw-page-title-main">İyot eksikliği</span>

İyot eksikliği, kalbin hareketlerini, uyarılan sinirlerin verdiği yanıtı, canlının büyüme hızını ve metabolizmayı denetleyen tiroit bezi salgısını doğrudan etkileyen iyot elementinin vücuda yeterli miktarda alınamaması durumudur.

Papiller tiroit kanseri ya da papiller tiroit karsinomu en sık tiroit malignitesidir. 1 cm'den küçük olanları papiller mikrokarsinom olarak adlandırılır. Kadınlar erkeklerden daha çok etkilenir. Herhangi bir yaşta görülebilmekle birlikte ortalama görülme yaşı 40'tır. Hastaların %5-10'unda boyuna radyoterapi hikâyesi mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">İç salgı bezi</span>

İç salgı bezleri endokrin sistemi oluştururlar. Önemli iç salgı bezleri bezlerine örnek olarak:

<span class="mw-page-title-main">Endokrin hastalıkları</span>

Endokrin hastalıkları endokrin sisteme ait bozukluklarıdır. Endokrin bozukluklarla ilişkili tıp dalı endokrinoloji olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Propiltiourasil</span> kimyasal bileşik

Propiltiourasil, tioamid grubu içeren bir antitiroit ilacıdır. Sınıftaşı metimazol gibi hipertiroidizme sebep olan pek çok durumda kullanılır. Ağız yoluyla alınır, yarı ömrü 1,5 saat gibi kısa bir süre olsa da tiroit bezinde biriktiğinden etkisi uzun sürer. Glikuronid ile konjüge edilere böbrekten atılır. Gebelik kategorisi D olsa da hamilelerde metimazole göre daha çok tercih edilir. Bunun yanında kullanıldığında ağır hepatit riski metimazolden daha fazladır.

Hashimoto ensefalopatisi ensefalopati, tiroid otoimmünitesi ve kortikosteroidlere iyi klinik yanıt ile karakterize nörolojik bir durumdur. Hashimoto tiroiditi ile ilişkilidir ve ilk kez 1966'da tanımlanmıştır. Durumun endokrin sistemle ilişkisi geniş çapta tartışmalı olmasına rağmen, bazen bir nöroendokrin bozukluk olarak adlandırılır. NIH Genetik ve Nadir Hastalıklar Bilgi Merkezi tarafından nadir görülen bir hastalık olarak kabul edilmektedir.

Otoimmün tiroidit veya özbağışıklı tiroidit, vücudun tiroid bezlerini ve onun hormon ürünleri olan T3, T4 ve TSH'yi tehdit olarak algılayarak tiroid hücrelerini hedef alan özel antikorlar üreterek onu yok ettiği kronik bir hastalıktır. Hipotiroidizm veya hipertiroidizm ile ve guatrlı veya guatrsız olarak ortaya çıkabilir.

Subakut lenfositik tiroidit, bir tiroidit türüdür. Subakut lenfositik tiroidit, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir ve kadınlarda daha sıktır. Doğum sonrasında gelişen bir subakut lenfositik tiroidit türü daha vardır, buna postpartum tiroidit denir; her iki hastalık da Hashimoto tiroiditinin alt türleri olarak kabul edilebilir ve otoimmün temellidir. Bu üç hastalıkta anti tiroid antikorları sık görülür ve temel histoloji benzerdir. Bu hastalık, başka bir subakut tiroidit türü olan de Quervain tiroiditi ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">De Quervain tiroiditi</span>

De Quervain tiroidi, subakut granülamatöz tiroidit veya dev hücreli tiroidit olarak da bilinir, geçici tiroiditler olarak bilinen bir grup tiroidit hastalıklarının bir üyesidir. De Quervain tiroiditinden her yaştan ve her cinsiyetten insan etkilenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Tiroit kanseri</span> boyunda tiroit kıkırdağının altında yer alan tiroid bezinde bulunan endokrin bezi kanseri

Tiroit kanseri, tiroit bezinin dokularından gelişen kanserdir. Hücrelerin anormal şekilde büyüdüğü ve vücudun diğer bölgelerine yayılma potansiyeline sahip olduğu bir hastalıktır. Belirtiler arasında boyunda şişlik veya yumru olabilir. Kanser, başka yerlerden yayıldıktan sonra tiroitte de ortaya çıkabilir, bu durumda tiroit kanseri olarak sınıflandırılmaz.