
Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.

Ayak mantarı, ayaklarda oluşan bir mantar enfeksiyonudur. Sporcularda sık görülen bir rahatsızlık olduğundan bazı dillerde atlet ayağı olarak bilinir. Ayak mantarı rahatsızlığına neden olan cilt mantarı, nemli ortamlarda yaşamakta ve duş gibi ortak kullanım alanlarında ve ortak kullanılan havlu, çorap gibi nesneler vasıtasıyla kolaylıkla bulaşabilmektedir.

Hayvan, canlılar dünyasının ökaryotlar (Eukaryota) üst âlemindeki hayvanlar (Animalia) âleminde sınıflanan canlıların ortak adıdır. Arapça "canlı varlık" anlamındaki ḥayevān sözcüğünden Türkçeye geçmiş olan "hayvan" sözcüğü, günlük kullanımda esasen insan dışı, nefes alan ve hareket eden canlıları ifade etmek için kullanılsa da, biyolojik bağlamda insanı da içerir. Anadolu ağızlarında hayvan anlamında bav, bobos, böçü, çer, çokgal, dölük, evcimen, evlük, karaböcü, karaltı, medek, tereke, töm gibi sözcükler kullanılmaktadır. Hayvan sözcüğünün eş anlamlısı döngül sözcüğüdür. Hayvanlar âleminin bilimsel ve Latince adı olan "Animalia" terimi ise yine Latince olan ve "yaşayan" ya da "ruh" anlamına gelen animadan türetilmiş animal sözcüğünün çoğuludur. Hayvanlar âlemini tanımlayan bir başka Yunanca bilimsel terim de metazoa'dır (μετάζωα).

Brahma, Hindu dininde yaratılışın tanrısıdır. Vişnu ve Şiva ile birlikte Trimurti denilen tanrı üçlemesini teşkil eder. Brahma Purana'ya göre Manu'nun babasıdır. Manu, kendisinden bütün insanların türediği kişidir. Ramayana'da ve Mahabharata'da Brahma bütün insanların ilk ceddi olarak geçer. Brahma, Hindu Vedanta felsefesinde bütün varlıkları kapsayıcı üstün ruh olarak kabul edilen ve cinsiyetten münezzeh Brahman ile karıştırılmamalıdır. Brahma'nın eşi Saraswati'dir, ayrıca Sávitri veya Gáyatri adıyla da anılır. Saraswati, Vedaların Annesi anlamında Vedamáta denilen vedik tanrıçadır. Brahma ise vedik tanrı Pracápati ile özdeşleştirilir. Vák Devi olarak bilinen Saraswati'nin eşi olmakla Brahma, Vágiş olarak da anılır.

Etoburlar ya da karnivorlar, ana besin kaynağı et olan canlılar. İkincil tüketiciler olarak da adlandırılırlar. Etobur sınıflaması yapılırken "ana besin kaynağı" göz önünde bulundurulur. Yani herhangi bir nedenle nadiren ot yiyen bir hayvan etobur kabul edilmeye devam edilir.

Ökaryotlar, hücrelerinde bir çekirdek ve –genellikle– organeller içeren bir canlılar grubu olup, bilimsel sınıflandırmada arkeler ve bakterilerle beraber tüm canlıları kapsayan üç ana gruptan biridir.

Protozoa ya da tek hücreliler, genellikle mikroskobik, bir hücreli ve ökaryotik canlıları içeren bir Protista alt âlemidir.

Asklı mantarlar, biyolojide mantarlar aleminine ait bir şubedir.

Sakallar, Zonguldak ilinin Karadeniz Ereğli ilçesine bağlı bir köydür.

Polisakkaritler, birden fazla ve ayrı monosakkaritin glikozit bağıyla birleşmesiyle oluşan kimyasal maddelerdir. Glikoz birimlerinin farklı şekilde bağlanması polisakkaritler arasında farklı özelliklerin doğmasına neden olur. Bu da kohezyonu destekler. Çok sayıda monosakkaritin “n-1” adet su molekülü kaybetmesiyle meydana gelen büyük moleküllü bileşiklerdir. “Kompleks şekerler” de denir.

Küf mantarı, özellikle havada bulunan sporları nemli ve besinli ortamda çoğalarak meydana gelen mantar türüdür. Besinlerin bozulmasına sebep olurlar. Binlerce çok küçük mantarın bir araya gelmesiyle oluşur, küf oluşumuna sebep olurlar. Çevredeki atıkları çürüterek doğaya katkıda bulunurlar. Sütü ekşitirler. Besinleri küflerken besinlere tutunurlar. Bunu hif denilen organlarıyla gerçekleştirirler. Bir kısmı hayvanlar ve insanların üzerinde parazit olarak yaşarlar. Küf mantarları, penisilinin icadında kullanılmıştır. Hastalık yapan küf mantarları ise çok çeşitli hastalıklara yol açar. Bu hastalıklar öldürücü olabilirler.
Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.

Biyoçeşitlilik, bir ekosistem, biyom veya tüm Dünya'da bulunan yaşam formlarının çeşitliliğidir. İnsanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları çevrede, temiz su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin ve diğer gereksinimlerinin karşılandığı, kullanacağı çeşitli maddelerin bulunması gerekir. Yaşam için gerekli madde ve koşullar, çevrenin abiyotik etkenleri ile bakteri, Protista, mantar, bitki ve hayvanlar tarafından sağlanır. Bu canlıların tamamına biyoçeşitlilik denir. Bu çevredeki biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik hizmetleri de o oranda artar. Yalnız bu artış biyolojik çeşitliliği oluşturan türler arasında dengeli etkileşimin gerçekleşmesi durumunda geçerlidir. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik arttıkça, ekosistemlerdeki madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin halde gerçekleşir. Bunun aksine, ekosistemdeki biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde azalma olur. Örneğin, yılan bulunduğu ekosistemdeki fare ve kurbağa gibi türleri besin olarak kullanır. Böylece fare ve kurbağa popülasyonlarının aşırı artışı engellenir. Bunun sonucunda, fare ve kurbağalarla aynı besini paylaşan diğer hayvanların besinlerden yararlanmalarına olanak verilmiş olur.

Tinea versicolor genellikle gövde ve eklem yerleri üzerinde bir kaşıntı, isilik olarak kendini gösteren bir durumdur. Son araştırmalar göstermiştir ki Tinea versicolor'ın ana nedeni Malassezia globosa' mantarıdır. Bunlar normalde her insanın cildinde bulunmaktadırlar ve nemli, ılık çevresel koşullarda bazen aktive olmaktadırlar.

Filozoa, Opisthokonta içindeki monofiletik bir gruptur. Bunlar hayvanları ve onların en yakın tek hücreli akrabalarını içerir.

Holomycota veya Nucletmycea, Holozoa'nın kardeş grubu olan temel bir Opisthokont klanıdır. Cristidiscoidea ve mantar (fungi) aleminden oluşur. Holomycota'nın en eski soyu olarak nükleeriidlerin, tek hücreli serbest yaşayan fagotrofik amiplerin konumu, hayvanların ve mantarların bağımsız olarak ortak bir tek hücreli atadan karmaşık çok hücreliliği edindiğini ve ozmotrofik yaşam tarzının daha sonra ortaya çıktığını göstermektedir. bu ökaryotik soyun ayrışmasında. Opisthosporidians, aphelidleri, Microsporidia ve Cryptomycota, üç endoparazit grubunu içeren yakın zamanda önerilen bir taksonomik gruptur.

Konazol markası altında satılan ketokonazol, bir dizi mantar enfeksiyonunu tedavi etmek için kullanılan bir antiandrojen ve antifungal ilaçtır. Cilde uygulandığında tinea, kutanöz kandidiyazis, pityriasis versicolor, kepek ve seboreik dermatit gibi mantarlı cilt enfeksiyonlarında kullanılır. Oral kullanım daha az tercih edilen bir seçenektir ve sadece diğer formların kullanılamadığı ciddi enfeksiyonlarda önerilir. Diğer kullanımlar, aşırı tüylenme ve Cushing sendromu tedavisidir.

Klotrimazol, mantar önleyici bir ilaçtır. Vajinal mantar enfeksiyonları, oral pamukçuk, tinea versicolor ve ayak mantarı ve kasık mantarı dahil olmak üzere saçkıran türlerini tedavi etmek için kullanılır. Ağız yoluyla alınabileceği gibi cilde veya vajinaya krem olarak sürülebilir.

Microsporum canis evcilleştirilmiş kedilerde ve bazen köpekler ve insanlarda derinin üst, ölü katmanlarını enfekte eden Ascomycota filumundaki patojenik, aseksüel bir mantardır. Türün dünya çapında dağılımı vardır.

Dermatofitoz, derinin mantar enfeksiyonudur.. Tipik olarak kırmızı, kaşıntılı, pullu, dairesel bir döküntü ile sonuçlanır. Etkilenen bölgede saç dökülmesi olabilir. Semptomlar maruziyetten dört ila on dört gün sonra görülür. Belirli bir zamanda birden çok alan etkilenebilir.