
Himalaya Dağları, dünyanın en büyük ve en yüksek sıradağları arasında zirveyi çeker. Asya'nın orta güney kısmında, doğu-batı doğrultusunda uzanır. Dünyanın en yüksek zirvesi Everest'i içine alır. Everest Tepesi, Nepal ile Tibet (Çin) sınırında yer alır. Everest tepesi Nepal'in sınırları içerisindedir. Himalayalar, levha tektoniği kuramına göre, iki kıtasal levhanın yani Hindistan levhası ve Asya levhasının çarpışması sonucu oluşmuştur ve bu oluşum hâlen devam etmektedir.

İtalik diller, bilinen ilk üyeleri MÖ 1. milenyumda İtalyan Yarımadası'nda konuşulmuş olan bir Hint-Avrupa dil ailesi koludur. Eski dillerinin en önemlisi, milattan önce diğer İtalik halkları fetheden Antik Roma'nın resmi dili olan Latinceydi. Diğer İtalik diller; MS ilk yüzyıllarda, konuşanları Roma İmparatorluğu'nda asimile olduğundan ve Latinceye kaydıklarından dolayı yok oldu. MS 3. ve 8. yy. arasında Halk Latincesi, günümüzde ana dil olarak konuşulan tek İtalik dil grubu olan Latin (Romen) dillerine ayrıldı, ayrıca Edebi Latince de hayatta kaldı. Latincenin yanında bilinen diğer antik İtalik dilleri; Faliskçe, Umbriyaca ve Oskanca ve Güney Pikencedir. Yarımadada konuşulmuş ve sınıflandırması tartışmalı olan diğer İtalik diller Venetçe ve Sikulcadır. Uzun zaman önce yok olmuş bu diller, yalnızca arkeolojik bulgulardaki birkaç yazıttan bilinmektedir.

Tibet Orta Asya'da Tibet halkının anavatanı olan bölge. Ortalama 4.900 metrelik yükseltisiyle "Dünyanın Çatısı" diye tanınır. Kuzeyinde Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve Qinghai, doğusunda Sichuan, güneyinde Hindistan, Nepal ve Bhutan vardır. Başkenti Lhasa'dır.

Ural dilleri, içinde otuz dokuz dil barındıran ve toplamda 25 milyon insan tarafından konuşulan dil ailesidir. Dünya üzerinde en çok konuşanı olan Ural dilleri, sırasıyla Macarca, Fince, Estonca, Marice ve Udmurtçadır. Yine dünyada içinde belirgin olarak Ural dilleri konuşanı barındıran ülkeler Estonya, Finlandiya, Macaristan, Romanya, Rusya, Sırbistan ve Slovakya'dır.

Çin-Tibet dil ailesi, 400'den fazla Doğu Asya dilini içeren bir dil ailesi. Çin-Tibet dilleri, 40'ı aşkın farklı alt gruba sahiptir. Ancak genellikle Çin dilleri ile bu gruba ait olmayan tüm farklı grupları tanımlamak için kullanılan Tibet-Birman dilleri şeklinde ayrılmaktadır. Ailenin en çok konuşulan üyeleri Çince, Tibetçe, Dzongka ve Birmanca olmaktadır.

Salarca, çoğunlukla Çin'in Çinghay ve Kansu eyaletlerinde yaşayan Salar halkı tarafından konuşulan bir Türk dilidir. Türk dillerinin Oğuz kolunun doğu parçasıdır, diğer Oğuz dilleri çoğunlukla Batı ve Orta Asya'da konuşulmaktadır. Salarlar yaklaşık 105.000 kişidir, yaklaşık 70.000'i (2002) Salar dilini ana dil olarak konuşmaktadır.

İran halkları, Hint-Avrupa dil ailesine bağlı Hint-İran dillerinin, bir alt grubu olan İran dillerini konuşan dilsel ve etnik toplulukların bir toplamıdır. İran platosu boyunca Hindukuş Dağları'ndan Anadolu'ya kadar ve Orta Asya'dan Basra Körfezi'ne dek yayılmışlardır. İran halkları veya İrani halklar ifadeleri, bugünkü İran devletinin sınırları içinde yaşayan İran vatandaşları ile karıştırılmaması için "İranlı" yerine kullanılmaktadır.

Güney Slav dilleri, Doğu ve Batı Slav dilleri ile birlikte Slav dillerinin 3 alt kolundan biridir. Dil grubu Balkanlar'da yaklaşık 30 milyon konuşura sahiptir. Güney Slav dilleri kendi aralarında bir lehçe sürekliliği oluşturur, grubun Batı koluna ait Sırpça, Hırvatça, Boşnakça ve Karadağlıca ise bu süreklilikte tek bir lehçe (Ştokavyan) olarak sınıflandırılır.
Doğu Algonkin dilleri, Kuzey Amerika'nın doğusunda Kanada'nın Maritime eyaletlerinden Amerika Birleşik Devletlerinde Kuzey Karoline'ya kadar olan Atlantik kısmında konuşulan Algonkin dilleri ailesinden Kızılderili dilleri alt grubu.

Vintu dilleri, Amerika Birleşik Devletlerine bağlı Kaliforniya eyaletinin kuzey merkezinde yaşayan Vintu halkları tarafından konuşulan Amerind Kızılderili dil ailesi. Biri tükenmiş olan diğerleri de tükenmekte olan dört dilden oluşur.

Brian Houghton Hodgson İngiliz doğa tarihçisi ve etnologdur.

Helenik diller, Hint-Avrupa dil ailesine bağlı dillerdir. Çoğu sınıflandırmada yalnızca Yunancayı kapsamaktadır ancak bazı dilbilimciler Helenik terimini Yunanca ile ayrı bir dil olacak yeterlilikte farklılıkları olduğu düşünülen ya antik komşu diller ile, ya da modern lehçeleri arasında gruplandırma amacıyla kullanmaktadır.

Tibet alfabesi ; Limbu, Lepça ve Fags-pa alfabeleri ile akraba olan Tibet merkezli bir alfabedir.
Sikkim dili, , Dranjoke, Denjongka, Denzongpeke, veya Denzongke, Çin-Tibet dilleri ailesinin Tibet dilleri grubuna bağlı bir dildir. Sikkim ve kuzeydoğu Nepal'de Bhutia'lar tarafından konuşulur. Sikkim halkı kendi dillerine "Drendzongké", anavatanlarına da "Drendzong" derler.

Ethnologue verilerine göre Çin'de toplam 298 yaşayan dil konuşulmaktadır. Bu dillerin birçoğu, Çin'deki tanınmış etnik gruplar tarafından konuşulur. Çin'deki en yaygın dil yedi ana lehçe grubuna bölünür ve Hanyu olarak bilinir. Çin'de bu dille ilgili çalışmalar, kendine özgü bir akademik disiplin olarak düşünülmektedir. Hanyu kapsamına giren lehçe grupları, birbirinden hem morfolojik hem de fonetik açıdan o kadar çok farklılık gösterir ki farklı bölgelerde konuşulan lehçeler karşılıklı olarak anlaşılmaz. Çince, Moğolca, Tibetçe, Uygurca ve Zhuangca, Çin'de en çok öğrenilen ve hükûmetten en çok destek gören dillerdir.

Bon ya da Bön ya da bilinen adıyla Yungdrung Bon ,, kendini Tibet Budizmi'nden aynı genel öğretileri ve terminolojiyi paylaşmasına rağmen ayrı olarak tanımlayan bir Tibet dinidir. 11. yüzyılda ortaya çıkmış olup kitaplarını ağırlıklı olarak termalardan ve görüşlerini Loden Nyingpo gibi tertönlerden almıştır. Bon terması, Budizm'in Tibet'e gelmesinden önceki mevcut Bön'ün efsanelerini içermesine rağmen "gerçekte eski din yeni bir din idi". Tibet'te, özellikle doğuda ve çevredeki Himalaya bölgelerinde, önemli bir azınlık dinidir.

Tibet İmparatorluğu, MS 7. ve 9. yüzyıllarda Tibet Platosu ile Doğu Asya, Orta Asya ve Güney Asya'nın bir bölümüne kadar uzanan bir imparatorluk idi.
Kuzeybatı Sami dilleri, Levant'ın yerli dillerini içeren Sami dillerin bir alt sınıfıdır. İlk Tunç Çağı'nda Proto-Sami dilinden çıkmıştır. İlk olarak Orta Tunç Çağı'nda bu gruba ait Amorice adı verilen dil ile tasdik edilmiştir. Bu sınıfta yazılmış en eski tutarlı metinler, Geç Tunç Çağı'na tarihlenen Ugaritik dilinde yazılmıştır. Bunu Tunç Çağı çöküşü sırasında Eski Aramice ve Demir Çağı'nda Kenan dilleri izlemiştir.
Baishiya Karst Mağarası, Çin'in Kansu eyaletindeki Xiahe ilçesindeki Tibet Platosu'nun kuzeydoğu kısımlarında yer alan Tibet Budizmi kutsal alanı ve yüksek-irtifa paleoantropolojik bir bölgesidir. Bu karst mağarası, Tibet Platosu'nda bulunan en eski hominin fosilinin keşfinin yapıldığı yerdir: Xiahe mandibulası. Mandibula, paleoproteomik analiz yoluyla, Denisova Mağarası dışındaki bir Denisova fosilinin ilk doğrulanmış keşfini sağlamıştır. Bu fosil keşfi, arkaik homininlerin 160.000 yıl önce yüksek irtifada, düşük oksijenli bir ortamda yaşadığını gözler önüne sermiştir.

Wylie harf çevirisi, yalnızca tipik bir İngilizce daktiloda bulunan harfleri kullanarak Tibet alfabesinin harf çevirisini yapmak için kullanılan bir yöntemdir. Sistem adını, sistemi oluşturan ve Harvard Journal of Asiatic Studies'de yayınlanan 1959 tarihli bir makalede tanımlayan Amerikalı bilim insanı Turrell V. Wylie'den almıştır. Çeviri sistemi, daha sonra Tibet çalışmalarında, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde standart bir harf çevirisi şeması hâline geldi.