İçeriğe atla

Tiaprid

Tiaprid, beyindeki D2 ve D3 dopamin reseptörlerini seçici olarak bloke eden bir ilaçtır. Diskinezi, alkol yoksunluk sendromu, psikozun negatif belirtileri ve yaşlılarda ajitasyon ve saldırganlık dahil olmak üzere çeşitli nörolojik ve psikiyatrik bozuklukların tedavisinde kullanılır.[1] Bir benzamid türevi olan tiaprid, dopamin antagonist etkileri ile bilinen sülpirid ve amisülpirid gibi diğer benzamid antipsikotiklerine kimyasal ve işlevsel olarak benzerdir.

Kaynakça

  1. ^ "The preclinical pharmacologic profile of tiapride". European Psychiatry. 16 Suppl 1: 29s-34s. January 2001. doi:10.1016/s0924-9338(00)00526-5. PMID 11520476. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kokain</span> Uyuşturucu madde

Kokain veya bilimsel adıyla benzoilmetilekgonin, koka bitkisinin yapraklarından elde edilen kristalize tropan bir alkaloid. Kelime "coca"ya "-in" eki getirilmesiyle türetilmiştir. Bu madde merkezî sinir sistemi üzerine uyuşturucu, uyarıcı ve iştahın bastırılması gibi etkiler yapar. Özellikle dopamin, noradrenalin ve serotonin geri-alınım engelleyicisidir ve bu yollarla mezolimbik yolu etkileyerek bağımlılık yapmaktadır. Yine de özellikle bölgesel anestezide, çocuklarda bile, göz, burun ve boğaz ameliyatlarında kullanılan bir ilaç olmuştur. Günümüzde ise yerini daha az yan etkisi olan prokain (novokain) gibi ilaçlar almıştır. Prokain kokainden oldukça daha az zehirli olup, bağımlılık etkisi daha düşüktür.

<span class="mw-page-title-main">Parkinson hastalığı</span> beynin alt kısımlarındaki gri cevher çekirdeklerinin bozukluğuna bağlı bir sinir sistemi hastalığıdır

Parkinson hastalığı (PH) veya kısaca Parkinson, başlıca merkezî sinir sisteminin etkilendiği, uzun süreli bir nörodejeneratif hastalıktır ve hem motor hem de motor olmayan sistemleri etkiler. Semptomlar genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve hastalık ilerledikçe motor olmayan semptomlar daha yaygın hale gelir.

<span class="mw-page-title-main">Fluoksetin</span> kimyasal bileşik

Fluoksetin başlıca santral nöronlarda serotonin seçici geri alımını inhibe eden bir antidepresandır. Fluoksetin, seçici olarak serotoninin geri alımını engeller; fakat noradrenalin ve dopamin geri alımını etkilemez. Fluoksetin; adrenalin, asetilkolin, serotonin, dopamin, histamin ve GABA reseptörleri ile etkileşim göstermez.

<span class="mw-page-title-main">Dopamin</span> Hem hormon hem de nörotransmitter olarak işlev gören organik kimyasal

Dopamin, hücrelerde ve canlılarda önemli rol oynayan nöromodülatör bir moleküldür. Çoğu hayvanda ve bazı bitkilerde sentezlenir. Katekolamin ve feniletilamin familyasından olan bir organik bileşiktir. Beyin ve böbreklerde sentezlenen L-DOPA molekülünden bir adet karboksil grubunun çıkarılmasıyla sentezlenen bir amindir. Dopamin, merkezi sinir sisteminde nörotransmiter olarak görev yapar. Nörotransmitterler beynin belirli bölgelerinde sentezlenir, ancak sistemsel olarak birçok bölgeyi etkilerler. Beyin, biri ödül sisteminde önemli bir rol oynayan birkaç farklı dopamin yolağı içerir. Hafıza, hareket, motivasyon, ruh hali ve dikkat süresi dahil olmak üzere birçok vücut fonksiyonunda rol oynar. Genellikle yapılması durumunda sonucunda ödül beklenen eylemler ve aktiviteler, beyindeki dopamin seviyesini artırır. Birçok bağımlılık yapan ilaç dopamin seviyelerini arttırarak çalışır.

Polipeptit, 10 ile 100 arasında aminoasit içeren aminoasitler zinciri. Daha fazla aminoasit bulunduğunda proteinler söz konusu olur. Polipeptit ve protein isimlerinin ifade ettikleri moleküller birbirine çok benzemekte ve bazen eş anlamlı olarak kullanılmaktadırlar. Doğal polipeptitler arasında hormonlar, alerjenler, proteolitik enzimlerin özgül yavaşlatıcıları ve birçok antibiyotik, örneğin penisilin, yer alır.

Psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatri terimidir. Psikotik epizod geçiren hastalar halüsinasyonlar görüp, delüzyonel inançlar taşıyabilir, kişilik değişiklikleri ve düşünce bozukluğu gösterebilir. Bir psikotik epizod gerçek ile bağlatının kopması veya zarar görmesi ile karakterizedir denilebilir. Gençlerde daha sık görülen psikoz ağır bir zihinsel hastalığın belirtisi olabilir.

Sanrı, kanıtlar ışığında değiştirilemeyen yanlış ve sabit bir inançtır. Bir patoloji olarak, yanlış veya eksik bilgi, konfabulasyon, dogma, yanılsama, halüsinasyon veya algının diğer bazı yanıltıcı etkilerine dayanan bir inançtan farklıdır, çünkü bu inançlara sahip bireyler kanıtları gözden geçirdikten sonra inançlarını değiştirebilir veya yeniden ayarlayabilirler. Yine de:

<span class="mw-page-title-main">Öfori</span> Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu

Öfori, zevk veya heyecan ve yoğun refah ve mutluluk duygularının deneyimi veya etkisidir. Aerobik egzersiz, kahkaha, müzik dinlemek veya yapmak ve dans etmek gibi bazı doğal ödüller ve sosyal aktiviteler öfori durumuna neden olabilir. Öfori aynı zamanda mani gibi bazı nörolojik veya nöropsikiyatrik bozuklukların bir belirtisidir. Romantik aşk ve insan cinsel tepki döngüsünün bileşenleri de öforinin indüksiyonu ile ilişkilidir. Birçoğu bağımlılık yapan bazı ilaçlar, rekreasyonel kullanımlarını en azından kısmen motive eden öforiye neden olabilir.

Katekolaminler; adrenal medullanın kromafin hücrelerinde, beyin ve sempatetik nöronlarda tirozin aminoasidinden sentezlenen adrenalin, norepinefrin ve dopamindir. Katekolaminlerin sekresyonu egzersiz, hipoglisemi, miyokard infarktı gibi pek çok stresli durumlarda artar. Katekolaminler karaciğer, böbrek ve alyuvarlarda monoaminoksidaz ve katekol O-metil transferaz enzimlerinin etkileriyle metabolize edilirler ve ortaya çıkan son metabolitler idrarla dışarı atılır. Adrenal medullanın bir tümörü olan Feokromasitomada tümör hücrelerince yapılan Katekolaminler epizodik vazokonstriksiyona neden olurlar ve böylece hipertansiyonu başlatırlar.

<span class="mw-page-title-main">Noradrenalin</span> Vücudun strese karşı salgıladığı hormon

Noradrenalin ya da norepinefrin, hormon ya da nörotransmitter olarak görev yapan bir katekolamindir.

Uyarıcı veya stimülan, genellikle merkezî sinir sistemine etki ederek farkındalığı, dikkati ve uyanıklığı artıran ilaçlar ya da maddelerdir. Genellikle etkinlikleri arttıkça yan etkileri de artar. En güçlü çeşitleri sıklıkla özel reçete ile verilen ya da yasa dışı ilaçlardır. Kahvede bulunan kafein ve sigarada bulunan nikotin dünyada en yaygın olarak kullanılan uyarıcılarıdır. En çok bilinen uyarıcılar arasında efedrin, amfetaminler, kokain, metilfenidat, metilendioksimetamfetamin ve modafinil yer alır.

<span class="mw-page-title-main">L-DOPA</span> Kimyasal madde

L-DOPA ya da Levodopa (3,4-dihidroksi-L-fenilalanin) aminoasit yapısında bulunan, dopamin öncülü.

<span class="mw-page-title-main">Frontal lob</span>

Frontal lob, frontal korteks ya da Ön Lob veya lobus frontalis beynin ön tarafında yerleşimli, bilinçli düşünmeden sorumlu olan beyin bölgesi.

Tardiv diskinezi, tardif diskinezi veya geç diskinezi, antipsikotiklerin (nöroleptik) kullanımından en az 6 ay sonra ortaya çıkan değişik kas gruplarındaki diskinezilerdir. En sık ağız çevresindeki kaslarda görülmekle beraber; el ve ayak parmaklarında, el ve ayak kaslarında, boyun, gövde ve kalça kaslarında da görülebilir. Kullanım süresi uzadıkça görülme sıklığı artar. Streste artabilir ve uykuda kaybolabilir. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar, beyin hasarı olanlar ve affektif bozukluğu olanlar yüksek risk grubundadır. Atipik antipsikotiklerin kullanımıyla oluşum riski daha azdır.

<span class="mw-page-title-main">Arvid Carlsson</span>

Arvid Carlsson, İsveçli bilim insanı.

Dopamin reseptörü antagonisti (DRA) dopamin reseptörlerini reseptör antagonizması ile bloke eden bir ilaç türüdür. Çoğu antipsikotik dopamin antagonistidir ve bu nedenle şizofreni, bipolar bozukluk ve maddeye bağlı psikoz tedavisinde kullanılmaktadır. Diğer dopamin antagonistleri, bulantı ve kusmanın tedavisinde kullanılan antiemetiklerdir.

Bir dopamin agonisti (DA), dopamin reseptörlerini aktive eden bir bileşiktir. Dopamin agonistleri Parkinson hastalığında ve daha az ölçüde depresyon, hiperprolaktinemi ve huzursuz bacak sendromunu tedavi etmek için kullanılır.

Sultoprid, şizofreni tedavisi için Avrupa, Japonya ve Hong Kong'da kullanılan benzamid kimyasal sınıfından atipik bir antipsikotikidir. 1976 yılında Sanofi-Aventis tarafından piyasaya sürülmüştür. Sultoprid, seçici bir D2 ve D3 reseptör antagonisti olarak görev yapar. Ayrıca, amisülpirid ve sülpirid ile ortak bir özelliği olan GHB reseptörü için de klinik olarak ilgili afiniteye sahip olduğu gösterilmiştir.

Dopamin reseptörleri, omurgalı merkezi sinir sisteminde (CNS) belirgin olan bir G protein-bağlı reseptör sınıfıdır. Dopamin reseptörleri, yalnızca G-protein eşleşmesi yoluyla değil, aynı zamanda farklı protein etkileşimleri yoluyla sinyal vererek farklı efektörleri aktive eder. Nörotransmitter dopamin, dopamin reseptörleri için birincil endojen liganddır.

Itoprid, bir prokinetik benzamid türevidir. Bu ilaçlar dopamin ve asetilkolin esteraz enzimini inhibe eder ve gastrokinetik etkiye sahiptir. İtoprid, fonksiyonel dispepsi ve diğer gastrointestinal durumların tedavisi için endikedir. Kombine bir D2 reseptör antagonisti ve asetilkolinesteraz inhibitörüdür.