İçeriğe atla

Tiamin eksikliği

Tiamin eksikliği, tiamin (B1 vitamini) seviyesinin düşük olduğu tıbbi bir durumdur.[1] Şiddetli ve kronik formu beriberi olarak bilinir.[1][2] Yetişkinlerdeki iki ana tip ıslak beriberi ve kuru beriberidir.[1] Islak beriberi kardiyovasküler sistemi etkileyerek hızlı kalp atışına, nefes darlığına ve bacaklarda şişmeye neden olur.[1] Kuru beriberi sinir sistemini etkileyerek ellerde ve ayaklarda uyuşukluğa, kafa karışıklığına, bacakları hareket ettirmede zorlanmaya ve ağrıya neden olur.[1] İştahsızlık ve kabızlığın olduğu bir form da ortaya çıkabilir.[3] Çoğunlukla bebeklerde görülen diğer bir tür olan akut beriberi ise iştah kaybı, kusma, laktik asidoz, kalp atış hızında değişiklikler ve kalpte büyüme ile kendini gösterir.[4]

Risk faktörleri arasında çoğunlukla beyaz pirinçten oluşan bir diyet, alkolizm, diyaliz, kronik ishal ve yüksek dozda diüretik kullanımı yer alır.[1][5] Nadir durumlarda, gıdada bulunan tiaminin emiliminde zorlukla sonuçlanan genetik bir durumdan kaynaklanıyor olabilir.[1] Wernicke ensefalopatisi ve Korsakoff sendromu kuru beriberi formlarıdır.[5] Teşhis semptomlara, idrarda düşük tiamin düzeylerine, yüksek kan laktatına ve tiamin takviyesiyle iyileşmeye dayanır.[6]

Tedavi, ağız yoluyla veya enjeksiyon yoluyla tiamin takviyesidir.[1] Tedaviyle semptomlar genellikle birkaç hafta içinde düzelir.[6] Hastalık, gıdanın zenginleştirilmesi yoluyla nüfus düzeyinde önlenebilir.[1]

Amerika Birleşik Devletleri'nde tiamin eksikliği nadirdir.[7] Sahra altı Afrika'da nispeten yaygın olmaya devam etmektedir.[8] Tiamin eksikliği Asya'da binlerce yıldır tanımlanmaktadır ve 1800'lerin sonlarında pirincin işlenmesinin artmasıyla daha yaygın hale gelmiştir.[9]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i "Beriberi". Genetic and Rare Diseases Information Center (GARD) – an NCATS Program (İngilizce). 2015. 11 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2017.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "GARD2015" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  2. ^ Hermann, Wolfgang; Obeid, Rima (2011). Vitamins in the prevention of human diseases. Berlin: Walter de Gruyter. s. 58. ISBN 9783110214482. 
  3. ^ Ferri, Fred F. (2017). Ferri's Clinical Advisor 2018 E-Book: 5 Books in 1 (İngilizce). Elsevier Health Sciences. s. 1368. ISBN 9780323529570. 11 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ Gropper, Sareen S.; Smith, Jack L. (2013). Advanced Nutrition and Human Metabolism. 6. Wadsworth, Cengage Learning. s. 324. ISBN 978-1133104056. 
  5. ^ a b "Nutrition and Growth Guidelines" (İngilizce). CDC. March 2012. 11 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2017. 
  6. ^ a b Swaiman, Kenneth F.; Ashwal, Stephen; Ferriero, Donna M.; Schor, Nina F.; Finkel, Richard S.; Gropman, Andrea L.; Pearl, Phillip L.; Shevell, Michael (2017). Swaiman's Pediatric Neurology E-Book: Principles and Practice (İngilizce). Elsevier Health Sciences. s. e929. ISBN 9780323374811. 11 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "Sw2017" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  7. ^ "Thiamin Fact Sheet for Consumers". Office of Dietary Supplements (ODS): USA.gov. 29 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2018. 
  8. ^ Hiffler, L (24 Ekim 2017). "A diagnosis and treatment gap for thiamine deficiency disorders in sub-Saharan Africa?". Annals of the New York Academy of Sciences. 1408 (1): 15-19. doi:10.1111/nyas.13509. PMID 29064578.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  9. ^ Lanska, DJ (2010). Chapter 30: historical aspects of the major neurological vitamin deficiency disorders: the water-soluble B vitamins. Handbook of Clinical Neurology. 95. ss. 445-76. doi:10.1016/S0072-9752(08)02130-1. ISBN 9780444520098. PMID 19892133. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Vitamin</span> canlıların az oranda gereksinim duyduğu besin

Vitamin, bir canlının metabolizmasının düzgün çalışması için küçük miktarlarda ihtiyaç duyduğu temel bir mikro besin olan organik bir moleküldür. Esansiyel besinler canlıda ya hiç sentezlenemez ya da yeterli miktarlarda sentezlenemez ve bu nedenle beslenme yoluyla alınması gerekir. C vitamini bazı türler tarafından sentezlenebilirken diğerleri tarafından sentezlenemez; ilk etapta bir vitamin değildir, ikinci sıradadır. Vitamin terimi diğer üç temel besin grubunu içermez: mineraller, esansiyel yağ asitleri ve esansiyel amino asitler. Çoğu vitamin tek bir molekül değil, vitaminler adı verilen ilgili molekül gruplarıdır. Örneğin, sekiz E vitamini vardır: dört tokoferol ve dört tokotrienol. Bazı kaynaklar kolin de dahil olmak üzere on dört vitamini listeler, ancak büyük sağlık kuruluşları on üç vitamini listeler: A vitamini, B1 vitamini (tiamin), B2 vitamini (riboflavin), B3 vitamini (niasin), B5 vitamini, B6 vitamini (piridoksin), B7 vitamini (biyotin), B9 vitamini, B12 vitamini (kobalaminler), C vitamini, D vitamini (kalsiferoller), E vitamini ve K vitamini.

<span class="mw-page-title-main">Tiyamin</span> kimyasal bileşik

Tiyamin, bir diğer ismiyle B1 vitamini, kimyasal formülü C12H17ClN4OS olan renksiz bir bileşiktir. "Thio-vitamine" ("sülfür-içeren vitamin") anlamına gelmekte olup suda çözülebilen B kompleks vitaminlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">B12 vitamini</span>

B12 vitamini veya kobalamin suda çözünen ve metabolik süreçlerde kullanılan bir vitamindir. B12 vitamini bir hidrojen alıcısı olarak koenzim görevi yapar ve çeşitli metabolizma faaliyetlerini yürütür. En önemli işlevlerinden biri gen kopyalanmasında koenzim olarak görev yapmasıdır. Ayrıca protein sentezi, aneminin önlenmesi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için de gereklidir. En büyük ve kompleks yapıya sahip vitaminlerden biri olan B12 8 adet B vitamininden biridir. Siyanür zehirlenmelerinde bir antidot olarak kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Glüten</span> Arpa,Buğday, Çavdar ve Yulaf

Glüten, belirli tahıl tanelerinde doğal olarak bulunan yapısal proteindir. "Glüten" genellikle sadece buğday proteinlerine atıfta bulunsa da, tıp literatüründe çölyak hastalığını tetikleyebildiği kanıtlanmış tahılların tümünde bulunan prolamin ve glutelin proteinlerinin kombinasyonuna atıfta bulunur. Bunlar, herhangi bir buğday türünü, arpa, çavdar ve bazı yulaf çeşitlerinin yanı sıra bu tahılların çapraz melezlerini içerir. Glüten, ekmeklik buğdaydaki toplam proteinin %75-85'ini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Huzursuz bacak sendromu</span> Hastanın bacaklarını hareket ettirme dürtüsüne neden olan bozukluk

Huzursuz bacak sendromu (HBS), uyku ya da istirahat esnasında bacaklarda hissedilen rahatsızlık, huzursuzluk, hareket ettirme ihtiyacı, uyuşma, karıncalanma bazen de tam olarak tanımlanamayan bir histir.

<span class="mw-page-title-main">İshal</span> gevşek veya sıvı bağırsak hareketleri

İshal veya diyare, bir günde en az üç kez gevşek, sıvı veya sulu bağırsak hareketlerinin olması durumudur. Genellikle birkaç gün sürer ve sıvı kaybı nedeniyle dehidrasyona neden olabilir. Dehidrasyon belirtileri genellikle cildin normal gerginliğini kaybetmesi ve sinirli davranışlarla başlar. Bu durum daha şiddetli hale geldikçe idrara çıkmada azalma, cilt renginde kayıp, hızlı kalp atışı ve yanıt vermede azalmaya kadar ilerleyebilir. Sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde gevşek ancak sulu olmayan dışkı normaldir.

<span class="mw-page-title-main">Böbrek yetmezliği</span> böbreklerin kandaki atık ürünleri yeterince filtreleyemediği hastalık

Son dönem böbrek hastalığı (ESRD) olarak da bilinen böbrek yetmezliği, böbreklerin artık kandaki atık maddeleri yeterince filtreleyemediği ve normal seviyelerin %15'inden daha azında çalıştığı tıbbi bir durumdur.

Beriberi tiyamin (B1 vitamini) eksikliğine bağlı bir sinir sistemi hastalığıdır. Beriberi hastalığı belli başlı üç şekilde görülür; çocuk beriberisi, yaş beriberi, kuru beriberi.

<span class="mw-page-title-main">Alzheimer hastalığı</span> günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

<span class="mw-page-title-main">Kurşun zehirlenmesi</span>

Kurşun zehirlenmesi, vücuttaki kurşunun neden olduğu bir tür metal zehirlenmesidir. Beyin en hassas olanıdır. Belirtiler karın ağrısı, kabızlık, baş ağrısı, sinirlilik, hafıza sorunları, çocuk sahibi olamama ve ellerde ve ayaklarda karıncalanma olabilir. Sebebi anlaşılamayan zekâ geriliğinin neredeyse %10'una neden olur ve davranış sorunları meydana gelebilir. Bazı etkiler kalıcıdır. Ağır vakalarda kansızlık, epilepsi nöbeti, koma veya ölüm meydana gelebilir.

Parkinsonizm; titreme (tremor), yavaş devim (bradikinezi), sertlik (rijidite) ve duruş dengesizliğiyle nitelendirilen bir klinik belirtidir. Parkinsonizm, Parkinson hastalığında bulunan birçok belirtilere sahiptir; ancak bir hastalık değil, belirtiler bütünüdür. Parkinson hastalığı ise ilerleyici tipte sinir bozulması (nörodejenerasyon) olan bir hastalıktır. Parkinsonizmin altında yatan birçok sebep vardır ve tanısını koymak karmaşık olabilir. Sinir bozulması (nörodejenerasyon) hastalığı olan Parkinson hastalığı parkinsonizmin en sık sebebidir. Bununla birlikte, birçok farklı sebep de benzer belirtilere yol açabilir. Ağılar, bazı özüştürümsel (metabolik) hastalıklar ve parkinsondan farklı bazı sinirsel (nörolojik) hastalıklar bunun nedeni olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Nefrotik sendrom</span> İnsan hastalığı

Nefrotik sendrom, böbrek hasarına bağlı bir semptom topluluğudur. Günde 3.5 gramın üzerinde protein yitirilmesiyle karakterize masif proteinüri, kandaki albümin düzeyinin azalması (hipoalbuminemi), kan yağlarının düzeyinde artma (hiperlipidemi) ve idrarda yağ damlacıklarının bulunması (lipidüri) bulguları vardır. Protein kaybı nedeniyle ödemler saptanır.

<span class="mw-page-title-main">Osteomiyelit</span> kemik enfeksiyonu

Osteomiyelit (OM) kemik enfeksiyonudur. Semptomlar, üstte kızarıklık, ateş ve halsizlik ile belirli bir kemikte ağrı içerebilir. Kol ve bacakların uzun kemikleri en sık çocuklarda görülürken, ayaklar, omurga ve kalçalar en sık yetişkinlerde görülür.

<span class="mw-page-title-main">Laktoz intoleransı</span> Tıbbi durum

Laktoz intoleransı, süt ürünlerinde bulunan bir şeker olan laktozu şekerininin sindirme yeteneğinin azalması veya yetersiz kalmasından kaynaklanır. Ancak insanların tolere edebilecekleri laktoz miktarı değişir. Semptomlar karın ağrısı, şişkinlik, ishal, gaz ve mide bulantısını içerebilir. Bu semptomlar tipik olarak laktoz içeren bir şey yedikten veya içtikten sonra yarım ila iki saat arasında başlar ve ciddiyeti tüketilen miktara bağlıdır. Laktoz intoleransı, süt alerjisinden farklıdır olarak gastrointestinal sistemde hasara neden olmaz.

Endometrit, rahim iç zarının (endometriyum) iltihaplanmasıdır. Semptomlar ateş, alt karın ağrısı ve anormal vajinal kanama veya akıntı olabilir. Doğumdan sonra en sık enfeksiyon nedenidir. Aynı zamanda pelvik inflamatuar hastalığı oluşturan hastalık yelpazesinin bir parçasıdır.

Epileptik nöbet, beyindeki anormal derecede aşırı veya senkronize nöronal aktiviteye bağlı bir semptom dönemidir. Etkiler, bilinç kaybıyla birlikte vücudun çoğunluğunun sallama hareketleri, vücudun sadece bir kısmını içeren, değişken bilinç seviyelerine sahip sallanma hareketleri ya da hafif bir anlık farkındalık kaybı olabilir. Çoğu zaman bu ataklar iki dakikadan kısa sürer ve normale dönmesi biraz zaman alır. Mesane kontrolü kaybı meydana gelebilir.

Wernicke ensefalopatisi, B vitamini rezervlerinin, özellikle tiamin tükenmesinden sonra merkezi sinir sisteminin biyokimyasal lezyonlarının neden olduğu nörolojik semptomların varlığıdır. Bu durum, tüm formlarında beriberi ve alkolik Korsakoff sendromunu içeren daha büyük bir tiamin eksikliği bozuklukları grubunun parçasıdır. Alkolik Korsakoff sendromu ile aynı anda ortaya çıktığında Wernicke-Korsakoff sendromu olarak bilinir.

Fonksiyonel nörolojik bozukluk veya kısaca FND, hastaların zayıflık, hareket bozuklukları, bayılma gibi duyusal ve nörolojik semptomlar yaşadığı bir durumdur. Fonksiyonel nörolojik bozuklukların semptomları klinik olarak tanınabilir, ancak herhangi bir organik hastalık ile ilişkili değildir. Fonksiyonel nörolojik bozuklukların alt grupları, fonksiyonel nörolojik semptom bozukluğu (FNsD), konversiyon bozukluğu ve psikojenik hareket bozukluğu/ epileptik olmayan nöbetleri içerir. Tanı, bir nörolog konsültasyonu sırasında muayenedeki pozitif belirti ve semptomlara dayanarak konur. Fizyoterapi, özellikle motor semptomları olan hastalar için yararlıdır ve bilişsel davranışçı terapi ise dissosiyatif atakları olan hastalarda daha çok etkilidir.

Kobalamin eksikliği olarak da bilinen B12 vitamini eksikliği, B12 vitamininin kan ve doku düzeylerinin düşük olduğu bir durumdur. Hafif eksiklikte kişi kendini hâlsiz hissedebilir ve anemi olabilir. Orta derecede eksiklikte, Glossit dilde ağrı şeklinde bulgu verebilir ve karıncalanma hissi gibi uyuşukluk hissi de dahil olmak üzere nörolojik semptomların başlangıcı olabilir. Şiddetli eksiklik, azalmış kalp fonksiyonu semptomlarının yanı sıra reflekslerdeki değişiklikler, zayıf kas fonksiyonu, hafıza sorunları, tat almada azalma, stupor ve psikoz dahil olmak üzere daha ciddi nörolojik semptomları içerebilir. İnfertilite meydana gelebilir. Küçük çocuklarda semptomlar büyümeve gelişme geriliği ve hareket güçlüğünü içerir. Erken tedavi olmadan bazı değişiklikler kalıcı olabilir.

<span class="mw-page-title-main">E vitamini eksikliği</span>

E vitamini eksikliği, insanlarda E vitamini açısından düşük bir diyetten ziyade diyetteki yağ emilimi veya metabolizmasındaki anormalliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkan çok nadir bir durumdur. Toplu olarak E vitamini ve diğerlerine yönelik EAR'lar, RDA'lar, AI'ler ve UL'ler temel besinlere Diyet Referans Alımları (DRI'ler) adı verilir. E vitamini eksikliği, sinir zarı yapısı ve işlevindeki değişikliklere bağlı olarak sinirler boyunca elektriksel uyarıların zayıf iletimi nedeniyle sinir sorunlarına neden olabilmektedir.