
Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.

Marduk, antik Mezopotamya'daki geç dönem tanrılarından birinin adıdır. Hammurabi zamanında Babil, Fırat vadisinin politik merkezi olduğunda, Babil panteonunun başı olarak Marduk'a tapınılmaya başlanmıştır. Babil yaratılış destanı olan Enûma Eliş'te tanrıların en büyüğü ilan edilmiştir.Destana göre o aynı zamanda babil'in koruyucu tanrısıdır.

Enkidu (Sümerce: 𒂗𒆠𒄭 EN.KI.DU10), antik Mezopotamya mitolojisinde efsanevi bir figür ve Uruk kralı Gılgamış'ın savaş zamanındaki yoldaşı ve arkadaşıdır. İkisinin maceraları, Sümer edebiyatında ve M.Ö. 2. binyılda yazılan Akad destanı Gılgamış Destanında yer aldı. Enkidu, vahşi adamın en eski edebi temsili olarak, Mezopotamya'daki sanatsal temsillerde ve Antik Yakın Doğu edebiyatında sıkça rastlanan bir motif olarak öne çıkıyor. Enkidu'nun ilkel bir adam olarak belirmesi, M.Ö. 1300-1000 arasındaki Eski Babillilerin versiyonuyla potansiyel bir benzerlik taşıyor; bu versiyonda Enkidu, Sümerce şiirlerde bir hizmetkâr-savaşçı olarak tasvir edilmiştir.

Lahamu, Akad mitolojisinde Tiamat ile Apsu'nun ilk kızı. Kardeşi Lahmu'dan, Anşar ve Kişar isimli çocukları olmuştur. Bazen bir yılan olarak tasvir edilen Lahamu, bazen saçı altı bukleli, kırmızı kuşak takan bir kadın olarak tasvir edilmiştir.

Lahmu Akad mitolojisinde Apsu ile Tiamat'ın ilk oğludur. Kız kardeşi ve eşi olan Lahamu ile Anşar ve Kişar'ın ebeveynidir. Bazen bir yılan olarak betimlenen Lahmu, bazense sakallı, saçında altı bukleli, kırmızı kuşak takan bir erkek olarak betimlenmiştir. O ve Lahamu birbirlerinden ayrı olarak bahsedilmemiş, hep birlikte bahsedilmişlerdir.

Andromeda, 2. yüzyıl astronomu Batlamyus tarafından listelenen 48 takımyıldızdan ve 88 modern takımyıldızdan biridir. Kuzey Göksel Yarımküre'de yer alan takımyıldız, Yunan mitolojisinde kayalara zincirlenip deniz canavarı Cetus tarafından yenilmek üzere bırakılan Cassiopeia'nın kızı Andromeda'nın adını taşır. Andromeda, Perseus efsanesindeki karakterler için adlandırılmış diğer birkaç takımyıldızla birlikte, Kuzey Yarımküre'de en çok sonbahar akşamları belirgin şekilde görülür. Kuzeydeki dik açıklığı (deklinasyon) nedeniyle yalnızca 40° güney enleminin kuzeyindeki gözlemciler tarafından görülebilir, daha güneydeki gözlemciler için ise ufkun altında kalır. Kapladığı 722 derece karelik alanla en büyük takımyıldızlardan biridir. Bu büyüklük, Dolunayın boyutunun 1.400 katından, en büyük takımyıldız olan Suyılanı'nın boyutunun %55'inden ve en küçük takımyıldız olan Güneyhaçı'nın boyutunun 10 katından fazladır.
Hadad, Haddad, Adad ; Kenan ve eski Mezopotamya dinlerinde fırtına ve yağmur tanrısıydı. Ebla'da MÖ 2500'de "Hadda" olarak tasdik edildi. Haddad Levant'tan Amoritler tarafından Mezopotamya'ya tanıtıldı ve burada Akad tanrısı Adad olarak tanındı. Adad ve Iškur genellikle Hurri tanrısı Teshub için kullanılan sembolün aynısı olan logogram 𒀭𒅎 dIM ile yazılır. Hadad ayrıca Pidar, Rapiu, Baal-Zephon veya genellikle basitçe Ba'al olarak da adlandırılırdı, ancak bu unvan diğer tanrılar için de kullanılıyordu. Boğa, Hadad'ın sembolik hayvanıydı. Sakallı görünüyordu, "boğa boynuzlu" bir başlık takarken sık sık bir sopa ve şimşek tutuyordu. Hadad, Yunan Zeus, Roma tanrısı Jüpiter ve Hitit fırtına tanrısı Teshub ile eşitlendi.
Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.
Deicide, bir tanrının öldürülmesidir. Kavram, öldürülen ve sonra dirilen bir yaşam-ölüm-yeniden doğuş tanrısı da dahil olmak üzere herhangi bir tanrıyı öldürme eylemi için kullanılabilir.

İlluyanka, Hitit mitolojisinde yılansı bir ejderha ve bu ejderhanın fırtına tanrısı Teşup ile olan mücadelesini konu alan efsane. İki farklı versiyonu olan efsane Hititlerin Purulliyaş şenliğinde yapılan dinî ritüeller sırasında söylenmekte olan kült bir efsanedir.
Yam, Yamm ya da Yammu, Tunç ve Erken Demir Çağlarında deniz ve nehir tanrısıydı. Yam, Kenan dillerinde Yam ya da Yaw olarak yazılır ve "deniz" anlamına gelir. Ugarit ırmak ve deniz tanrısının adlarından biridir. Ayrıca "Hâkim Nahar" (Nehirlerin hakimi) olarak da isimlendirilir. El'in oğullarından biridir.
Enûma Eliš Antik Mezopotamya'da yazılmış Yaratılış mitine verilen isimdir. Bu ismin verilmesinin sebebi destanın başlangıç metninin ilk iki kelimesi olup, manası ''yukardayken'' dir. Destan, yaklaşık 1000 satırlıdır ve 7 farklı çivi yazısı tabletine yazılmıştır. Metnin ortaya ne zaman çıktığı bilinmemekle birlikte, bu konuda birbirinden çok farklı fikirler öne süren bilim insanları vardır.

Antik Mezopotamya dini, Antik Mezopotamya medeniyetlerinin, özellikle yaklaşık MÖ 3500 ve 400 yılları arasında Sümer, Akad, Asur ve Babil medeniyetlerinin dinî inançlarına ve uygulamalarına atıfta bulunur. Antik Mezopotamya dininin temelleri Erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dinî yapıyı benimsemiştirler. Her ne kadar bölgenin bölümleri arasında farklılık gözlense de temel dinî figürler, destanlar ve inanışlar aynı kalmıştır. Politeistik bir din olan Mezopotamya dininin tanrı ve tanrıçaları zaman içinde isim değiştirse de özellikleri genelde aynı kalmıştır fakat dinler tinsel olarak nitelik kazanmıştır.

Sümer mitolojisinde Nammu veya Namma , Babil mitolojisindeki Tiamat'a karşılık gelen ilkel bir tanrıçadır.

Gılgamış tufan efsanesi, Gılgamış Destanı'nda geçen bir tufan efsanesidir. Birçok araştırmacı, destanın "standart sürümü"nün XI. tabletinde yer alan tufan efsanesinin destana Atrahasis Destanı'ndaki tuhaf hikâyesini kullanan bir düzeltmen tarafından eklendiği görüşündedir. Çok eski Sümer Gılgamış şiirlerinde tufan efsanesine kısa bir gönderme de mevcuttur.

Livyatan, Tanah'da yer alan Eyüp Kitabı, Yeşaya Kitabı ve Amos Kitabı'nda ismi geçen deniz canavarıdır. Eyüp Kitabı'nda bahsedilen Livyatan, Antik Kenan mitolojisinde tanrı Baal Hadad tarafından mağlup edilmiş ilkel bir canavar olan Lotan'dan etkilenmiştir. Karşılaştırmalı mitolojiye göre Mezopotamya dininde canavara paralel olarak yer alan ve Marduk tarafından mağlup edilen Tiamat yer almıştır. Ayrıca Leviathan, İndra'nın Vritra'yı öldürmesi veya Thor'un Jörmungand'u yenmesi gibi anlatılardaki ejderha ve yılanlarla (serpent) karşılaştırılabilir.

Marduk Heykeli ya da bilinen diğer adıyla Bêl Heykeli, Babil antik kentinin koruyucu tanrısı Marduk'un geleneksel olarak şehrin ana tapınağı kabul edilen Esagila'da yer alan bir heykeldi. Babil'de yedi Marduk heykeli mevcutken Esagila'da belirgin bir yere yerleştirilmiş ve şehrin ritüellerinde kullanılmış olan bu heykel, genellikle tanrının ana heykeline atıfta bulunur. Asullḫi olarak da adlandırılan heykel, mēsu adı verilen bir ağaç türünden yapılmış ve altın ve gümüşle kaplanmıştı.

Su tanrısı, mitolojide suyla veya çeşitli su kütleleriyle ilişkilendirilen bir tanrıdır. Su tanrıları mitolojilerde yaygındır ve genellikle denizin, okyanusun veya büyük bir nehrin daha çok olduğu medeniyetler arasında daha önemlidir. Su tanrılarına ibadet etmenin bir diğer önemli odak noktası, kaynaklar veya kutsal kuyulardır.

Anshar, veya Anšar, Babil yaratılış efsanesi Enuma Elis'te ilkel bir tanrıydı. Eşi, "Tüm Dünya" anlamına gelen Kişar'dır. Lahamu ve Lahmu'nun çocuğu ve Tiamat ve Apsu' nun torunuydu. Anshar ve Kişar cennet tanrısı, takımyıldızların efendisi, tanrıların, ruhların ve şeytanların kralı Anu'nun ebeveynleridir.

Mezopotamya tanrıları, bölge halkları tarafından tapınım gören tanrılardır.