
Zeus, "Tanrıların ve İnsanların Babası" ve Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrıdır. Roma'da Jüpiter olarak da bilinir. Göklerin, şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısıdır. Çoğu zaman elinde bir şimşek ile resmedilmiştir. Bereket ile özdeşleşmiştir, yağmur ondan beklenir. Titan Kronos'un ve eşi Rhea'nın en küçük çocuğu ve oğludur. Tanrıça Hera'nın kocasıdır. Simgesi şimşeğin yanında boğa, kartal ve meşe ağacıdır. Aynı zamanda tanrıların kralı olduğu için taht ve asa ile de sık sık betimlenir. Ayrıca Athena'nın ona hediyesi olan Aegis'in de taşıyıcısıdır. Zeus'un en eski kült ve bilicilik merkezi Yunanistan'daki Dodona antik şehirdir. Habercisi oğlu Hermes'tir. Gigantlar arasındaki karşıtı Kral Porphyrion'dur.

Attis, Eski Anadolu (Frigya) tanrılarından biri. Efsanelere göre Adonis kadar güzeldi, bu yüzden Anadolu tanrılarının anası Kybele ona gönül verdi. Ondan hayat boyu kendisine sadık kalma sözü almıştı ancak Attis Sakarya Nehri'nin perisi Sagaratis'e gönül verdi. Kybele buna çok öfkelendi ve peri kızının hayatının bağlı olduğu ağacı keserek Attis'i de delirtti.

Dionysus veya Dionisos, Roma mitolojisinde Baküs (Bacchus) olarak da bilinen Çallı şarap tanrısı. Şarabın sadece sarhoş ediciliğini değil, sosyal ve faydalı etkilerini de temsil eder. Medeniyetin destekçisi ve barış aşığıdır. Yunan mitolojisinde, Dionysos Hindistan'a kadar geniş bir alana seyahat etti ve kültünü Yunanistan'a yaydı, esasen doğu kökenli olarak bilinirdi. Onun onuruna grup sekse benzeyen ayinler düzenlenirdi, burada katılımcılar kendilerini aşacak derecede Dionysosçu bir dans ve eğlence çılgınlığına kapılırlardı. Tiyatronun, Dionysos'a tapanlar gibi, kendi kişiliklerini geride bırakmaya ve canlandırdıkları karakterle bütünleşmeye çalıştıkları için bu etkinlikten doğduğuna inanılır. Gerçekten de, Dionysos rahiplerine Yunan tiyatrolarında şeref koltukları verildi.

Firavun Antik Mısır'da hükümdarlara verilen isim. "Büyük Ev, Saray" anlamını taşıyan kelime daha sonraları hükümdardan bahsetmek şeklini almıştır. Firavunlar aynı zamanda tanrı Horus'un yeryüzündeki simgesi ve beşinci hanedandan sonra da güneş tanrısı Ra'nın oğlu olarak da kabul ediliyordu.

Küçük Ayasofya Camii, İstanbul'un Küçük Ayasofya Mahallesi'ndeki cami. Bizans İmparatoru I. Justinianus ve karısı Theodora tarafından 527-536 yılları arasında Aya Sergios ve Bakhos Kilisesi adıyla yaptırılan kilise, 1497'de II. Beyazıt dönemi Darüssaade ağası Hüseyin Ağa tarafından camiye çevrilmiştir.

Bacchanalia, Roma'nın MÖ 496 yılında yaşadığı kıtlık sonucu Sibylla kitaplarına danışılarak Roma'ya getirdikleri kutsal üçlüden1 tanrı Bacchus adına yapılan dinsel ayin ve bayramlardır. Yunanca orgia da denir.

Hristiyan mezhepleri, üçe ayrılmaktadır. Bunlar; Katoliklik, Ortodoksluk, Protestanlık olarak bilinirler.
Kalvenizm ya da Kalvinizm, Jean Calvin'in 16. yüzyıl başlarında ortaya attığı görüşlere dayanarak kurulan bir Hristiyanlık mezhebidir. Bu dinsel inanç sistemi, ilk kez Cenevre'de, daha sonra Hollanda, İskoçya, Almanya ve Fransa'da kurulan yeni kiliselerde örgütlendi. Bu mezhep Fransa'da Nantes Fermanı ile kabul edildi.

Tavus kuşu, sülüngiller (Phasianidae) familyasında Pavo cinsindeki iki tür kuşa verilen isimdir. Kur yapma döneminde, erkek tavusun açarak sergilediği kuyruklarıyla tanınır. Dişi tavus kuşu parlak yeşil boyunlu, gövdesi ise kahverengi ya da gri tonlu kahverengi renklidir.

Anu, Sümer mitolojisinde ve daha sonra Asur ve Babil mitolojilerinde, gökyüzü tanrısı, cennetin tanrısı, takımyıldızların efendisi, tanrıların kralı olarak adlandırılır ve göksel katmanların en üstünde oturur. Suç işleyenleri yargılayacak güce sahip olduğuna ve kötülükleri yok etmek için asker olarak yıldızlar yarattığına inanılırdı. Anunnakunun babasıdır. Sanat eserlerinde bazen çakal olarak resmedilir. Çoğu zaman onun simgesi olarak kullanılan taç bir çift sığır ya da boğa boynuzu ile resmedilir.

Asklepios, Yunan Mitolojisi'nde tıbbın ve sağlığın tanrısı. Apollon ve Koronis'in oğludur. Tıp sanatlarının iyileştirici yönünü temsil edem Asklepios'un kızları; Hygieia, Iaso, Akeso, Aglæa ve Panakea olmakla beraber aynı zamanda birçok erkek çocuğu da bulunmaktadır.

Anat veya Anath, Mısır'dan Mezopotamyaya kadar uzanan bölgede tapınılan bir tanrıçadır. Kökeni Mezopotamya uygarlıklarına kadar dayanırdı.

Bacchus, (1497) İtalyan Yüksek Rönesans heykeltıraş, ressam, mimar ve şairi Michelangelo'nun bir mermer heykelidir. Heykel, bir dereceye kadar doğal büyüklüğün üzerinde de olup Roma şarap tanrısı Bacchus' ü betimlemektedir. Heykel Michelangelo'nun Pietà' sı ile sanatçının kesin olmamakla birlikte Roma'daki ilk dönemindeki sadece iki heykelinden biridir.
Millî marş ya da ulusal marş; bir ülkenin bağımsızlığının ve gücünün simgesi olan, yurtseverlik duygusunun ifadesi olarak hükûmet tarafından onaylanmış ya da halk arasında benimsenmiş, genellikle bestelenmiş haliyle çeşitli etkinliklerde seslendirilen sözlü müzik parçası.

Ardeola speciosa balıkçılgiller (Ardeidae) familyasından bir kuş türü. Güneydoğu Asya'da yaşar. Kuzeyde Ardeola bacchus ile parapatriktir.

Roma festivalleri ya da Latince söylenişiyle feriae, Roma İmparatorluğu'nda yılın belli zamanlarında farklı tanrısal varlıklar için kutlanılan bayram ya da festival günleridir. Bu festivallerin en önemlileri Saturnalia(günümüzde Noel) ve Consualia, Lupercalia ve Bona Dea kutlamalarıdır.

Matta, Yeni Ahit'te bulunan dört incilin ilki olan Matta İncili'nin yazarı ve İsa'nın havarilerinden biridir. Yapılan son araştırmalara göre Matta'nın bir Hristiyan İbrani olduğuna inanılır. Simgesi insan olan Matta sanatta gerek havari gerekse bir evanjelist olarak tasvir edilir ve anılır.

Youn Yuh-jung Güney Koreli oyuncu. Film ve dizi alanında yaklaşık olarak 50 yıldır çalışmaktadır. Daha çok Woman of Fire (1971), The Housemaid (2010), The Taste of Money (2012) ve The Bacchus Lady (2016)'den bilinir.
Antik Roma dini ve mitolojisinde, Liber bir bağcılık, şarap, doğurganlık ve özgürlük tanrısıydı. O, Roma'daki pleblerin koruyucu tanrısıydı ve Aventine Triad'larının bir parçasıydı. Liberalia festivaline ismini vermiştir. Yunan Dionysos / Bacchus'un Romalılaştırılmış biçimleriyle giderek daha fazla ilişkilendirildi.
"Tanrının Antonius'u Bırakması" veya "Tanrı Antonius'u Terk Ediyor", Konstantinos Kavafis'in 1911'de yayınlanan bir şiiridir.