Sürüngenler, omurgalıların soğukkanlı, yumurtlayarak çoğalan, büyük bir sınıftır. Basitçe yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar, timsahlar ve tuataralardan oluşur.
Yılanlar, Pullular takımına ait uzun, ayaksız etçil sürüngenlerdir.
Medusa, Yunan mitolojisinde gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar. Gorgon kardeşlerden tek ölümlü olandır. Bu yüzden insanların kahramanı Perseus tarafından öldürülebilmiştir. Perseus, Graeae'nin ona verdiği ayna ile Medusa'ya bakabilmiş ve böylece kafasını taşa dönüşmeden kesebilmiştir. Bazı kaynaklar ise Hermes'in (Merkür) ona verdiği orak ve Athena'nın verdiği ayna ya da kalkan ile onu öldürdüğünü söyler. Sağ taraftaki kanı zehirlidir sol tarafında panzehiri vardır. Kafasını kestikten sonra Medusa'nın boynundan denize sıçrayan iki damla kandan Chrisaor ve Pegasus doğmuştur. Bazı kaynaklarda kafası kesildiğinde Medusa'nın hamile olduğu yazar. İki çocuğun da babası "Deniz Tanrısı Poseidon"dur. Bir diğer kaynak ise Medusa'nın boynundan fışkıran her bir kan damlasının yılanlara dönüştüğünü söylemektedir.
Yılancı takımyıldızı, gök ekvatoru boyunca uzanan büyük bir takımyıldızdır. Adı, "yılan taşıyan" anlamına gelen Antik Yunanca ὀφιοῦχος (ophioûkhos) kelimesinden gelir ve genellikle elinde yılan tutan bir adam olarak tasvir edilir. Yılan, Serpens takımyıldızı ile temsil edilir. Yılancı, 2. yüzyıl astronomu Batlamyus tarafından listelenen 48 takımyıldızdan biriydi ve günümüzdeki 88 modern takımyıldızdan biri olarak kalmıştır. Takımyıldızın eski bir alternatif adı ise Serpentarius'tur. 13 zodyak takımyıldızından biri olmasına rağmen, zodyak takımyıldızları aralarında bir simgeye sahip olmayan tek takım yıldızdır.
Forkis, Gaia'nın Pontos ile birleşmesinden doğmuştur. Kardeşi Keto ile evlemiştir. Keto, Graiaları ve Gorgonları doğurmuştur. İlk deniz tanrılarındandır ve deniz tanrıçalarından Thoosa onun kızlarındandır.
Şahmeran ya da Şahmaran, Türk-İran-Irak-Kürt ve Anadolu mitolojilerinde rastlanan akıllı ve iyicil olarak tanımlanan bellerinden aşağısı yılan, üstü ise insan şeklindeki Maran adı verilen doğaüstü yaratıkların başında bulunan ve hiç yaşlanmayan, ölünce ruhunun kızına geçtiğine inanılan varlık.
Kral kobra, dünyanın en uzun zehirli yılanı.Uzunluğu ortalama 3.5-4 metreye gelebilir ancak 5.5-6 metreye gelenler olmuştur. Ağırlığı da 9 kilograma kadar çıkabilir. Bu tür Güneydoğu Asya'dan Hindistan'a kadar çok geniş bir yaşam alanına sahiptir. Ayrıca doğada farklı renk ve desenlerde Kral Kobralar vardır. Örneğin Tayland'daki Kral Kobralar zeytin yeşili bir renge sahipken, Çin'dekiler daha koyu renge ve altın sarısı desenlere sahiptir. Kral kobranın cins ismi olan Ophiophagus "yılan yiyici" anlamına gelir. Bu yılanların diyetinde diğer yılanlar da bulunur. Özellikle pitonlar, sıçan yılanları ve hatta kendi türünün daha küçük üyeleri başta gelir. bulunduğu bölgedeki diğer yılanları yer. Kral kobra, gerçek bir kobra değildir. İlk keşfedildiği zaman öyle sanılmış ancak sonrasında ayrı bir aileye özgü bir yılan olarak kabul edilmiştir. Ayrıca dişi bireyler yumurtlamadan önce, tıpkı kuşlar gibi etraftaki nesneleri kullanıp yuva hazırlar. Bunu yapan tek yılandır. Dişiler yuva başında 80-90 gün nöbet tutar ve zamanı gelince oradan ayrılırlar. Kral kobralar Hinduizmde yok oluşun ve yeniden oluşumun tanrısı Shiva'nın habercisi olarak görülür. Bu yılanlar 15-20 yıl civarı yaşayabilir. Esaret altında bu süre daha fazla olabilir.
Çıngıraklı yılanlar (Crotalinae), engerekgillerin Asya ve Amerika'da bulunan bir alt familyasıdır. Bu alt familya, başın her iki tarafında, burun deliği ve göz arasında bulunan çukur şeklindeki ısı sensörü organlarının varlığı ile ayrılırlar. Çıngıraklı yılanlar tanımlanmış 18 cinsi ve 150 türü bulunur. Bunlardan 7 cins ve 54 türü Eski Dünya'da, 11 cins ve 97 tür Yeni Dünya'dadır. Bunlar ayrıca Amerika kıtasında bulunan tek engerek alt familyasıdır. Bu alt familyanın tip cinsi Crotalustur, bunun tip türü C. horridustur.
Kara kuşaklı deniz yılanı, Elapidae ya da Hydrophiidae familyasında denizlerde yaşayan yılan türüdür. Laticauda, Hydrophiidae üyeleri içinde deniz yaşamına en az adapte olmuş cinstir. Genel olarak Geniş şeritli mavi deniz yılanı olarak bilinir. Bu türü Reinwardt 1837 yılında keşfetmiştir. Tıpkı karayılanlarında olduğu gibi ventralinde geniş pullar bulunur ve bir tane az gelişmiş kuyruk yüzgeci vardır. Laticulada kıyıya yakın ve kısa zamanlı olarak karada yaşarlar çünkü karada hareket etmeleri kolaydır. Dillerinin etrafını çevreleyen tuz bezleri, deniz suyunca hayvanın ozmotik dengesini sağlamasına yardımcı olur. Tüm yılanlar gibi karnivordurlar. Gerçek deniz yılanları genelde balıklarla, çoğunlukla da belirli balık türleriyle beslenirler. Akciğerleri yüzünden nefes almak için yüzeye çıkmaları gerekmektedir. Deniz yılanlarında deri ile oksijen alınımı olduğu kanıtlanmıştır. Deniz yılanları dünyada en çok bulunan ve tüm zehirli sürüngenlerin %70’ini oluşturan, geniş yayılım gösteren bir gruptur.
Yılan ısırığı veya yılan sokması, yılanın dişleri ile sebep olduğu yaralanmadır. Yılanlar çoğu zaman avlarını ısırırlar, ancak sık görülmese de, genellikle savunma amaçlı olarak insanları ısırdıkları da olur. Çoğu yılan zehirsizdir ve avlarını genellikle zehir kullanmadan boğarak öldürürler. Bununla birlikte zehirli yılanlar -Antarktika haricinde- her kıtada bulunur.
Kırbaç yılanıgiller (Colubridae), kolubridler veya su yılanıgiller bir yılan familyasıdır. Tüm dünyadaki yılan türlerinin üçte ikisi kapsayan geniş bir familya olan kırbaç yılanları Antarktika haricinde bütün kıtalarda bulunur.
Zehirli yılanlar, modifiye olmuş salya (zehir) kullanan yılanlardır. Yılan avını hareketsizleştirmek ya da kendisini savunmak için, içi boş zehir dişler gibi özelleşmiş dişlerinden bu zehiri salgılar. Zehirli yılanlar, zehirsiz yılanlardan evrimleşmişlerdir.
Yılan çukuru tarihi bir idam yöntemidir. Mahkûmlar, engerekler gibi zehirli yılanların olduğu çukurlara atılırdı. Rahatsız edilmiş yılanlar onlara saldırır ve mahkûmlar zehirlenerek ölürdü. Bu idam yönteminin bir örneğinde Viking savaş lordu Ragnar Lodbrok ordusu 865'te bir savaşta yenilince Northumbria kralı Aelle II tarafından bu şekilde idam ettirilmişti.
Yılan zehri, belli yılan türlerinin modifiye olmuş tükürük bezlerinde ürettiği salyadır. Zootoksin salgılayan salgı bezi, diğer omurgalılarda bulunan parotis bezinin değişikliğe uğramış halidir ve genellikle başın her iki yanında, gözlerin arkasında ve aşağısında yer alır. Bu zehrin, kılcal borular yoluyla oluklu veya borumsu dişlerden dışarı çıkıncaya kadar saklandığı alveolu sağlar. Yılan zehri birçok farklı enzim ve protein içerir. Bu proteinlerden çoğu insanlar için zararsızdır ancak bazıları toksindir.
Sarı karınlı deniz yılanı tropikal okyanus sularında bulunan bir deniz yılanı türüdür. Pelamis cinsinde yer alan tek türdür.
Ofidiyofobi yılanlardan korkma durumudur. Yılan korkusu bazen daha genel bir terim olan herpetofobi ile de ifade edilir. Zoofobi kapsamındaki en yaygın korkulardan biridir. Ofidiyofobi, zehirleri ya da karşılaşılabilecek diğer tehlikeli durumlar sebebiyle yılanlardan hoşlanmamak ya da korkmaktan farklı bir durumdur. Tipik bir ofidiyofobik sadece yılanlarla canlı temas kurmaktan değil, onları düşünmekten, resimlerine bakmaktan, televizyonda görmekten de korkar.
Pullular, sürüngenler (Reptilia) sınıfınının keler ve yılanlar ile Amphisbaenia'dan oluşan, en büyük takımı. Derilerinin boynuzsu pullarla kaplı olmasıyla ayrıt edilirler. Hepsinde deri değişimi vardır. Pullar periyodik olarak bütün ya da parça parça (kelerlerde) değiştirilir. Dilleri genelde çataldır. Yılanlar ve bazı kelerler bacaksız olup, üye körelmesi genel bir eğilimdir. Kloakları enine yarık, erkeklerin çiftleşme organları çift olup hemipenis adını alır. Çoğu yumurtalarken, bazıları canlı doğurur.
Yılanı Öldürseler, Yaşar Kemal'in aşk, töre ve anne şefkati üçgeninde filmlere konu olmuş romanıdır. Eserde Yaşar Kemal'in doğup büyüdüğü Osmaniye'nin Hemite köyündeki Esme'nin hikâyesini anlatılır. Yazar, Yılanı Öldürseler'i 1950'de Kozan hapishanesinde yatarken tanıştığı bir çocuğun başından geçenlerden esinlenerek yazmıştır. 1976'da Cumhuriyet gazetesinde tefrika edildikten sonra aynı yıl Cem Yayınevi tarafından kitap olarak basılmıştır. 1982'de Türkan Şoray'ın yönetmenliğinde aynı adla sinemaya uyarlanan kitap, 1983 yılında Marianik Revillon tarafından Paris'te tiyatro oyunu olarak sahnelenmiştir. 1991 yılında Yaşar Kemal'in eşi Thilda Kemal tarafından To Crush the Serpent adıyla İngilizceye çevrilmiştir.
Yılanlar, Bartın ilinin Ulus ilçesine bağlı bir köydür.
Salus bir Roma tanrıçasıydı. Hem bireyin hem de devletin güvenlik ve esenliğinin tanrıçasıydı. İşlevleri önemli ölçüde farklılık gösterse de bazen Yunan tanrıçası Hygieia ile özdeşleştirilir.