Thomas Paine
Thomas Paine | |
---|---|
Doğumu | 9 Şubat 1737 Thetford, Norfolk, İngiltere, Büyük Britanya |
Ölümü | 8 Haziran 1809 (72 yaşında) New York, NY, ABD |
Çağı | Aydınlanma Çağı |
Bölgesi | Batı felsefesi |
Okulu | Liberalizm, Radikalizm, Cumhuriyetçilik |
İlgi alanları | Din, etik, siyaset |
Etkilendikleri
| |
Etkiledikleri
| |
İmzası |
Thomas Paine (9 Şubat 1737 - 8 Haziran 1809), Amerikalı siyasi aktivist, filozof, yazar, siyaset kuramcısı ve devrimci. Düşünceleriyle Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nı ve Fransız Devrimi'ni etkilemiştir.
Hayatı ve etkisi
Thomas Paine, İngiltere'nin Norfolk bölgesindeki Thetford'da doğdu. 13 yaşında okuldan ayrılarak bir korse yapımcısı olan babasının yanında çalışmaya başladı. Birçok iş değiştirdikten sonra vergi memuru oldu. Londra'da tanıştığı Benjamin Franklin'in önerisi üzerine 37 yaşında Amerika'ya göç etti. Bu dönemde Amerikan kolonileri ile İngiltere arasındaki ilişki bozulmaya, kolonilerde bağımsızlık düşüncesi yeşermeye başlamıştı. Amerika'da siyasetle yakından ilgilenen Paine, köleliğin kaldırılmasını ve Amerikan kolonilerinin İngiltere'den ayrılmalarını savunan yazılar yazdı. 1776'da yayımlanan Common Sense ("Sağduyu") adlı yapıtı Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin hazırlanmasında etkili oldu. George Washington'a göre Common Sense "insanların düşüncelerinde önemli bir değişime yol açmıştır".
1772 itibaren 1773 için, Paine tüketim memurları 1772 yazında, daha iyi ücret meclsi soran ve çalışma koşulları, yayın katıldı, 12 sayfalık makalesinde ve ilk siyasi çalışmaları, Londra kış dağıtma harcama 4.000 kopya Parlamento ve diğerlerine basıldı. 1774 baharında, izni olmadan görevinden alınmadığı için tekrar tüketim hizmetinden çıkarıldı; tütün dükkânı da başarısız oldu. 14 Nisan'da borçluların hapishanesinden kaçınmak için borçlarını ödemek üzere ev eşyalarını sattı. 4 Haziran 1774'te karısı Elizabeth'ten resmen ayrıldı ve eylül ayında matematikçi, Kraliyet Cemiyeti üyesi ve Excise Komiseri George Lewis Scott'un onu tanıttığı Londra'ya taşındı. İngiliz sömürge Amerika'ya göç öneren Benjamin Franklin, ona bir tavsiye mektubu verdi. Ekim ayında Paine, 30 Kasım 1774'te Philadelphia'ya gelen Amerikan kolonilerine göç etti. Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında çeşitli kamu görevlerinde bulunan Paine, 1787'de Avrupa'ya geri döndü. İngiltere ve Fransa'da krallıkların devrilerek yerine cumhuriyetlerin kurulması için mücadele etti. 1789 Fransız Devrimi'yle beklentilerinin bir bölümü gerçekleşmiş oldu.
1791-1792'de İnsan Haklan (The Rights of Man) adlı kitabını iki bölüm olarak yayımladı. Bu kitapta cumhuriyet yönetimini savunarak İngilizler'i monarşiyi yıkmaya çağırdı. Halkın eğitilmesini, yoksullara yardım edilmesini, işsizlere devletin iş alanları açmasını, emekli aylığı verilmesini ve gelire göre artan oranda vergi alınmasını istedi. Bu kitabı yüzünden İngiltere'de vatana ihanetle suçlanan Paine, bu arada Fransa'da Ulusal Meclis'e seçilmişti. Fransa'ya giderek meclis çalışmalarına katıldı ve monarşinin kaldırılması yönünde oy kullandı. Ne var ki, Kral XVI. Louis'nin idamına karşı çıktığı için Maximilien Robespierre yönetimi sırasında gözden düştü ve bir yıla yakın süre hapsedildi.
Paine'in hapisteyken yazdığı Age of Reason (1794, "Akıl Çağı") adlı kitabının ikinci bölümü 1796'da yayımlandı. Bu kitapta Tanrı'ya inandığını, ama yürürlükteki dinsel uygulamalara karşı olduğunu belirttiği için dinsizlikle suçlandı. 1796'da yazdığı son büyük kitabı olan Tarımsal Adalet'te (Agrarian Justice) toprak mülkiyetindeki eşitsizlikleri eleştirdi. 1802'de ABD'ye dönen Paine yaşamının son yedi yılını bu ülkede geçirdi ve New York kentinde öldü.
Thomas Paine, 1794 yılında yayımladığı, The Age of Reason (Akıl Çağı) adlı kitabında, Tevrat ile İncil’in eleştirisine girişirken, “Tek bir Tanrı’ya inanıyorum... Yeryüzü yaşamı ötesindeki mutluluğa inanıyorum; insanlar arası eşitliğe ve sevgiye inanıyorum ve şuna da inanıyorum ki, dinsel görevler adil olmayı, hemcinslerimizi mutlu kılma çabalarını kapsar...” diyerek sözlerine başlar. Hemen arkasından “kutsal” diye bilinegelen kitapların Tanrı yapısı değil, insan yapısı şeyler olduğunu söyledikten sonra yaylım ateşine geçer. Örneğin, bu kitaplar hakkındaki görüşlerini sergilerken, her şeyden önce belirttiği şudur: "Eski Ahit'in müstehcen hikayelerle, şeheviliklerle, gaddarlıklarla, intikamcılıklarla dolu sayfalarını okuduğumuzda, bu kitabın Tanrı sözleri olmaktan çok, şeytan sözleri olduğunu söylemenin daha uygun olduğunu anlarız.” Fakat bunu da yeterli bulmaz ve ekler: “...Bu kitapları Tanrı kitapları olarak benimsemeyi Yaradan’a karşı saygısızlık sayarım.”
Bugün hala uygar ülkelerin kitaplıklarında baş köşeyi işgal eden bu kitabın yazarı için Napolyon Bonapart vaktiyle şöyle demiş: “Yeryüzünün her bir kentine Thomas Paine'in saf altından yapılmış heykelinin dikilmesi gerekir.”