Akdeniz Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu'nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120–180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye'nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi'nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz.
Moren veya buzultaş, doğrudan doğruya buzulların ilerlemesi veya gerilemesi sırasında, buzulun taşıyarak oluşturduğu tabakalaşmamış depolara genel olarak verilen bir terimdir. Glasiyal koşullar ve süreçler ile taşınan ya da biriktirilmiş olan malzemenin her tanesine moren adı verilir.
Demirci, Türkiye'nin Batı Anadolu kısmında yer alan Manisa ilinin ilçelerinden biridir.
Karst, tortul kayaçların su ve sıcaklık etkisiyle erimesiyle, aşınması, birikmesi ve taşınması olaylarının görüldüğü; kaya tuzu, jips, kireç taşı ve dolomit gibi çeşitli çözünür taşlar içeren bölge.
Kireç taşı genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaçtır. Başlıca maddeleri kalsiyum karbonatın farklı kristal formları olan kalsit ve aragonit minerallerdir. Yakından ilişkili bir kaya, yüksek oranda mineral dolomit içeren dolomittir. Eski USGS yayınlarında, dolomit magnezyum kireç taşı olarak anılırdı, artık magnezyum eksikliği olan dolomitler veya magnezyum açısından zengin kalkerler olarak ayrılmıştır.
Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.
Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunun üzerindeki toprakların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, bir yerden başka bir yere taşınması ve biriktirilmesi olayına denir.
Buz, suyun donmuş haline verilen addır. Oda koşullarında 0 °C ve altında bulunur. Buzun yoğunluğu suyun yoğunluğundan az olduğu için su üstünde yüzebilir.
Marn, kil ve kalsiyum karbonattan, değişik oranlarda tabii olarak meydana gelmiş karışımdır. Bir tortul kayaç olan marnların içlerindeki kireç taşı oranı %20 - %60 oranında değişir. Genellikle yeşilimsi renktedir ve asitte köpürürler. Kalsiyum karbonat, kile göre daha fazla ise buna kalker denir. Genel olarak sığ göllerde, bataklıklarda bulunur. Kalsiyum karbonat, muhtevasından dolayı Portland çimentosu imalatında ve asidik toprağı nötrleştirmek için zırai gayeyle, toprak ıslahında kullanılır.
Çıldır Gölü, Ardahan ve Kars il sınırları içerisinde kalan bir göldür. Eskiden Palakatsio Gölü olarak adlandırılıyordu.
Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.
Karstik sahalarda,kalkerlerin yüzeyinde görülen ve oluşumlarında rol oynayan faktörlere(kalkerlerin saflık derecesi ve masif veya diyaklazlı yapıda olması gibi litolojik özellikler ile kalker zeminin yatay veya eğimli olması ve çıplak veya bitki-humus örtüsüyle kaplı bulunması gibi özellikler) bağlı olarak oyuk, delik,çukur, oluk,kanal gibi çok çeşitli tiplerde olabilen küçük yer şekilleridir.
Eratik bloklar, bulundukları alandaki yerel kayalardan tür ve boyut olarak farklılık gösteren kayaçlara verilen isimdir. Bir başka ifadeyle buzul tili içinde bulunan ve yüzeyde bırakılan büyük kaya parçalarına denir. Bu kayaçlar bulundukları yerlere buzulların hareketi ile gelmiştir. Eratik blokların boyutları çakıl taşlarından Kanada'da bulunan 16.500 tonluk Okotoks kayasına kadar değişiklik gösterir. Oluştukları yerden yani ana kayadan kilometrelerce uzakta bulunabilirler.
Ekonomik olarak önemli miktarda suyu depolayabilen ve yeterince hızlı taşıyabilen (iletken) geçirimli jeolojik birimlerdir. Akiferler, yer altı sularını tutması ve çekilebilmesi için, yüksek porozite (gözeneklilik) ve permeabiliteye (geçirgenlik) sahip olmalıdır. Pekişmemiş kumlar ve çakıllar, kum taşları, konglomeralar, kireç taşları, dolomitler, bazalt akıntıları, çatlaklı plütonik ve metamorfik kayaçlar akifer olarak nitelendirilen kayaçlardır.
Dedegöl Dağı, Isparta'nın doğusunda Yenişarbademli ilçesi sınırı içerisinde 2.992 m. yüksekliğiyle Isparta ilinin en yüksek dağıdır. Anamas Dağı olarak da bilinmektedir. Bilinen 15 km uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun mağarası olan Pınargözü Mağarası da bu dağ içerisinde yer alır. Dedegöl Dağı, Batı Toroslar orojenik kuşağı içinde yer alan ana hatlarıyla güneyden kuzeye ve kuzeybatıya doğru uzanış gösteren en yüksek noktası 2992 m olan bir dağdır. Kuzey güney doğrultusunda yaklaşık 12 km uzunluğa, doğu-batı doğrultusunda ise 5–6 km genişliğe sahiptir. Doğa Derneği'nin yayınladığı Önemli Doğa Alanları araştırmasına göre Dedegöl Dağları'nın sınırları doğuda Beyşehir Gölü, kuzeyde Belceğiz köyü ve Sarıidris beldesi, batıda Aksu ilçesi ve güneyde Emerdin Dağı ile Köprüçay Vadisi'nden oluşmaktadır. Dedegöl Dağı, tektonik olarak Türkiye'nin en aktif alanlarından biri olan “Isparta Açısı” içinde, bu alanının doğu kesiminde yer almaktadır. Dağın en yüksek noktası Dedegöl Tepe zirvesidir. Kartal Tepe, Karçukur Tepe dağın diğer yüksek tepeleri arasındadır.
Palsalar, kalıcı donmuş buz lensleri içeren kutup ve kutupaltı iklimlerde görülen sıklıkla oval, alçak donmuş yatay tepeciklerdir. Pingolar gibi palsalar toprağın üzerini saran boz çekirdeğinden oluşur, fakat onlar genellikle pingolardan küçüktürler, sıklıkla grup halinde oluşur ve su baskısına maruz kalmaksızın yer altı suyundan oluşur. Palsa bölgelerde kalıcı olmayan donmuş topraklarla bir arada bulunur ve böyle bölgelerde onlar donmuş toprağın varlığına dair güvenilir bir kanıt oluşturabilirler. Palsa buz lenslerini oluşturmak için büyük su kütlelerine ihtiyaç duyar ve bu nedenle özellikle bataklıklarda oluşur.
Çıralı Obruğu, Konya'nın Karapınar ilçesi Yenikent Bucağının Kuzey batısında Akviran Yaylası'ndadır.
Geyve Boğazı, Sakarya Nehri'nin Samanlı Dağlarını parçalayarak oluşturduğu boğaz vadi. Boğaz Sakarya ili, Geyve ilçesi sınırlarında bulunur.
Hazar Depresyonu veya Pricaspian/Peri-Hazar Depresyonu/Ovası, yeryüzündeki en büyük kapalı su kütlesi olan Hazar Denizi'nin kuzey kısmını kaplayan alçak bir düzlük bölgedir. Aral ve Hazar denizlerini kapsayan daha geniş Aral-Hazar Depresyonu'nun daha büyük kuzey kısmıdır.
Baycarah, Yakutçada kabaca koni şeklinde bir doğal kaya oluşumunu ifade eden bir terimdir. Genellikle silttaşı, siltli torf veya balçıktan oluşurlar.