İçeriğe atla

Theravada

Theravada (Pāli: थेरवाद theravāda, Sanskrit: स्थविरवाद sthaviravāda); kelime anlamı olarak, "Yaşlıların öğretisi" ya da "Eski öğreti") günümüze ulaşan en eski Budist okuldur. Kökeni, Buda’nın ilk mensubu olan keşişler (rahipler) topluluğuna dayanmaktadır. Mahayana (büyük taşıt) geleneğinden gelen Budistler tarafından küçük taşıt olarak da adlandırılır. Göreceli olarak daha tutucu ve genel olarak erken dönem Budizmine en yakınıdır.[1] Yüzyıllardan beri Sri Lanka (nüfusun yaklaşık %69,1'i[2]) ve güneydoğu Asya'nın (Kamboçya, Laos, Burma, Tayland) en yaygın dinidir. Aynı zamanda güneybatı Çin, Vietnam, Bangladeş, Malezya, Filipinler ve Endonezya'da kimi etnik gruplar tarafından izlenmektedir; Singapur ve Avustralya'da da gittikçe popülerlik kazanmaktadır. Günümüzde dünya çapında Theravada Budistlerin sayısı 100 milyonun üzerindedir. Ayrıca son yıllarda Theravada, Batı'da ve Hindistan'da da kök salmaya başlamıştır.

Gelişimi

Buda’nın ölümünden üç ay sonra, öğrencileri, Rajagarha’da (bugünkü adı Rajgir) Dhamma ve Vinaya hakkında konuşmak ve Buda’nın öğretilerine yakışır bir şekilde ona bağlı kalmak için ilk Konsey’de bir araya gelmişlerdir. Diğer gelenekler sözlü olarak gerçekleşmiştir. İkinci Konsey yaklaşık olarak 100 sene sonra Vesali’de toplanmıştır. O zamana kadar zaten farklı grupların farklı yorumlarıyla asıl kurallar konulduğu için rahiplerin kuralları tartışılmaktaydı. İkinci Konsey ve onu takip eden toplantılar esnasında Buda’nın asıl öğretilerine farklı usullerle atıfta bulunan 18 farklı okul vardır. Bunun yanı sıra değişen şartlara kuralları uyarlamak ve Mahayana’nın öncüsü sayılmak için Mahasanghika Okulu da açılmıştır.

MÖ 3. yüzyılda Kral’ın himayesinde ve Maggaliputra Tissa Başkanlılığında Patliputra’da (bugünkü adı Petna) 3. Konsey toplanmıştır. Bu toplantının amacı Budizm öğretilerinde uzlaşmaktır. Özellikle Heretikler bu topluluktan çıkarılmalı ve yanlış öğretiler çürütülmelidir. Konsey’in gelişim sürecinde bu amaca uygun olarak felsefi ve skolastik makaleleri özetleyen Kathavatthu adlı kitap yayımlanmıştır. Bu metin, felsefi antolojiden oluşan Abhidhammapitaka’nın özüdür.

Buda öğretilerini kaleme alan Suttapitaka, tarikat kurallarını derleyen Vinayapitaka ile Budizm yazılarının en eski özetleri olan Pali dilinde yayımlanmış Tipitaka zamanla eski halini almıştır.

Manastır toplumunun bölünmesini onaylayan sadece bu yazılar, Budizm öğretilerinin temeli olarak Konsey tarafından kabul edilmiştir. En eski öğreti okulu Theravada asıl öğretileri ve kuralları değiştirmeden üzerine alma konusunda uzlaştığı esnada Mahansanghika belli başlı Kanon yazıları saptamış ve Buda’nın kökeninin açıkça kanıtlanmadığı yazılara da kendi öğretilerinde yer vermiştir.

Galeri

Yayılması

Ashokas’ın oğlu Mahinda ve kızı Sanghamitta, 3. Konsey’den sonra Tipitaka metinlerini, bugüne kadar eksiksiz olarak korunduğu Sri Lanka’ya taşımıştır. Misyoner olarak adaya gönderilmişlerdir. Theravada Budizm’i gerçekten Krallığın diniydi. Misyonerler Sri Lanka’dan sonra sırayla o zamanlar Mon Krallığı olan bugünkü Mynmar bölgesine gönderilmişlerdir. Eski çağlardan kalma gelenekler bu misyonerliği MÖ 3. yüzyılda hüküm süren Kral Ashokas zamanında başlatmıştır. Bu bölgede 5. yüzyıldan itibaren Theravada Budizm’inin ortaya çıktığı yönündeki bilgiler teyit edilebilir; oradan da bugünkü Tayland’a yayılmıştır. İlk Ashoka misyonerlerinin gelenekleri yeni bilgiler verdi. Nakhon Pathom şehrinden sonra o zamanlar Mon’ların yaşadığı Tayland’daki en eski şehirlerden birine gelmişler ve oradan da ülkeye geziler yapmışlardır. Bu buluşlar 6. yüzyıldaki yayılmayı belgelemektedir.

Henüz 6. yüzyıldan beri Çin’in güneyinden Güneydoğu Asya’ya göçen Taylandlılar, Theravada Budizm’i orada yerleşik halkın elinden almıştır. 11. ve 12. yüzyılda Merkez Tayland’a doğru ilerlerken, ilk Sukhothai ve ondan sonra da Ayutthaya İmparatorlukları’nı kurarlarken (bkz. Tayland Tarihi), Tharavada Budizm’i devlet diniydi. Aynı zamanda bugünkü adı Laos da olan Luang Prabang Devleti’nde yaşayanlar da bu inançları benimsemişlerdir. 13. yüzyılda Srindravarman (1295-1309) bugünkü adı Kamboçya olan Khmer İmparatorluğu’nun tahtına geçmiştir. Theravada Budizm’inin takipçisi olan ilk Angkor kralıydı. Gerçi Kamboçya onunla beraber ve ondan sonra tanık oldukları güç ve etkiyi kaybetmiş, ama yine de Theravada Budizm’i o günden beri Kamboçya’da da, Vietnam’ın güneyinde de hızla ilerleyen bir din olmuştur.

Bugün Sri Lanka’da yaşayanların yaklaşık olarak %80’i, Burmenlilerim %89’u, Taylandlıların %94’ü, Laotenlilerin %60’ı ve Kamboçyalıların %95’i Theravada Budizm’ine inanmaktadır. Bunun yanı sıra Vietnam ve Çin’in güneybatısında taraftarları vardır.

Son zamanlarda Kast sistemi sayesinde ayrımcılıktan kurtulmak için Budizm’e dönüşüm yoluna giden ‘dokunulmaz kişiler’ olan Dalitler arasındaki bir hareket sayesinde Hindistan’daki Theravada Budisti sayısı artmıştır.

Öğretileri (Pali dilinde Dhamma, Sanskritçe Dharma)

3. Konsey zamanındaki Tipitaka kayıtlarından bu yana Theravada Budizm’inde metinler sadece keşişlerin yaşam kurallarının ve öğretilerinin temeli olarak kabul edilmiştir.

Nibbana

Theravada Budizm’inin takipçilerinin amacı Nirvana’ya ulaşmak ve böylece Reenkarnasyon (Hıristiyanlık kavramı olan yeniden doğuş ile karıştırılmalıdır) döngüsünden kurtulmakla beraber ego, hırs ve açgözlülük gibi, birbirine bağlı durumların üstesinden gelmek ve onları yok etmektir.

Nibbana, ruhlarında ‘sonsuz mutluluk’ inancı vadeden cennet tasviri ile aynı anlamda değildir. Budizm öğretilerine göre ne kişi ne de ruhu sonsuz derecede mutlu olur.

Nibbana, geçmişte yaşanan olayları hatırlanması ve dünyadaki olaylara ‘bağlanmanın’ terk edilmesi anlamına gelir. Nirvana’ya ulaşmak sadece ölümle eşanlamlı değildir.

Tarihi Buda Siddharta Gautama ‘uyanış’ı tecrübe ettikten sonra henüz 40 yaşındayken ders vermiş ve Nirvana’ya ulaşmıştır.

Bodhi (Uyanış)

Theravada Budizm’in öğretilerine göre 3 çeşit Bodhi vardır.

Savaka Bodhi: Herkes tarafından ulaşılmaktadır. Ruhani öğretmenlerin öğrencisi olarak Bodhi elde edilmektedir. Bu çeşit bir uyanışa erenler Arahat olarak adlandırılır. Arahat’lar, tabii ki kendi tecrübelerinden dolayı başka insanlar için merhametli öğretmenlerdir.

Pacceka Bodhi: Öğretmenin yardımı olmadan ve öğrenim görmeden ulaşılmaktadır. Bu tip uyanışa erenlere Pratyeka Buda denilmektedir. Tipitaka metinlerinde bazı Buda’ların önemli ölçüde arttığından ve zaman içinde öğretilerinin yok olduğundan bahsedilmektedir. Diğer insanların uyanışa ermesi için yardım eden Pratyeka Buda’nın yeteneği, Buda’nın diğer iki çeşit uyanış biçimlerinden daha basittir.

Samma Sambodhi: Uyanışa ermenin en son ve en mükemmel şeklidir. Pratyeka Buda gibi Samma Sambuda (Mükemmel Uyanış) öğretim görmeden kendi gücüyle ulaşmıştır.

Boddhisattva

Theravada Budizm’inde Boddhisattva başkalarına yardım etmek için çözüm arayan kişi olarak bilinir. Buda, Siddharta Gautama olmadan önce kendini onun önceki vücudunda bulan bir Boddhisattva olarak doğdu. Buda’nın önceki yaşamından Tipitaka metinlerindeki Suttapitaka bölümlerinden bahseden Jataka metinlerinde (doğum tarihi) de bundan bahsedilmektedir. Uzman olmayan Budistler tarafından ilham kaynağı olarak kullanılmaktadır.

Vesak bayramı

Vesak, Budistlerin en bilindik bayramıdır. “Durga Puja” bayramı şeklinde gerçekleşmektedir. Ay takvimine göre; dördüncü ayın dolunaylı gününde kutlanmaktadır. (Güneş takvimine göre ise; 2004 ve 2007 gibi mayıs ayında ya da haziranın ilk günlerinde gerçekleşmektedir.) Vesak, 2005’te 23 Mayıs’a, 2006’da 13 Mayıs’a, 2007’de 1 Haziran’a, 2008’de 20 Mayıs’a ve 2009’da 9 Mayıs’a denk gelmiştir.

Bu önemli Budist bayramında Siddhartha’nın yaşamından üç önemli olay anılmaktadır: Siddhartha’nın doğumu, Budizm’e başlaması ve Nirvana’ya ulaşması (Buda’nın fiziksel ölümü).

Vesak, Theravada Budizm’i geleneğinden ortaya çıkmıştır. Bugün Budistlerin tamamının kutladığı en önemli bayramdır. Bayramın bir diğer özelliği de şudur: Dünya üzerindeki farklı Budist geleneklerinin ortak noktalarına ve bilinçli ortak araştırmalarına faydası dokunmaktadır. Bayram günü, dünya çapında Budist birliğinin sembolü olan Budist bayrağı asılır. Vesak, aynı zamanda dünya kültürüne Budizm’le ilgili katkılarından dolayı 1999 yılında BM Genel Kurulu tarafından takdir görmüştür.

Budistler, Almanya’da her yıl Alman Budist Birliği çatısı altında Vesak bayramını kutlamak amacıyla bir araya gelirler. Örneğin; Münih Westpark’ta her yıl Vesak bayramını kutlarlar. Budistler, Viyana’da Tuna Nehri’nin sınırlarında bulunan Handelskai bölgesindeki Stupalarda yaşamaktadırlar.

Vesak, özellikle Theravada Budizm’inin yayıldığı Güney Asya ülkelerinde yılın en büyük bayramı olarak kutlanmaktadır. O gün, Puja törenleri düzenlenir ve oruç tutulur. Bunların yanı sıra özellikle kuşlar serbest bırakılır. Buradaki amaç; çabalarının varlıkların hepsinin yararına olduğunu göstermektir.

Mahayana ile farklar

Birkaç istisna dışında Theravada Budizm’inde Pali-Tipitaka metinleri uygulamada keşişlerin yaşamları ve öğretileri için temel olarak kabul edilirken Mahayana’da kesin bir yazma geleneğine rastlanılmamaktadır. Gerçi Sanskritçe Tipitaka metinler de burada geleneğin özünü oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra diğer Sutra’lara da başvurulmuştur. En önemlilerinden bazıları şunlardır: Herz-Sutra (Prajnaparamitra-Sutra), Diamant-Sutra (Vajrachhedikaprajnaparamitra-Surta) ve Lotos-Sutra (Saddhamapundarika-Sutra).

Başka önemli bir fark da üç Bodhi yolu ve bunlarla Nirvana’ya ulaşmaktır. Theravada Budizm’inde de bilindiği gibi Mahayana’da Boddhisatvalık’ın yararına değişiklikler yapılmıştır. Theravada Budizm’inde de bilindiği gibi önemli nokta Nirvana’ya kendi gücüyle ulaşmak değil, aynı zamanda kendi yolunda başkalarına yardım etmek yerine Parinibbana’da geçen ölümden sonra sonsuz olmak fikrinden vazgeçirmektir. Maitreya’nın yanı sıra Avalokiteshvara ya da Manjushri bunların en önemlilerindendir.

Kaynakça

  1. ^ Gethin, Foundations, sf. 1
  2. ^ [1] 24 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. CIA The World Factbook: Sri Lanka, erişim tarihi: 02.09.2008.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

Sutra, Hindistan yazın geleneğinde özellikle Hinduizm, Budizm, Cainizm gibi inanç ve öğretilere ait eski metinlerde başvurulmuş bir edebî tarzın hem de bu türde yazılmış toplu metinlerin de adıdır. Vecize, özdeyiş, atasözü, özlü sözler gibi halk arasında dilden dile yayılma kolaylığı sağlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gotama Buda</span> Budizmin kurucusu olan dinî öğretmen

Sidarta Gotama, yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda, peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.

<span class="mw-page-title-main">Bodhi ağacı</span>

Bodhi ağacı, Hindistan'ın Bihar Eyaletindeki Mahabodhi Tapınağı yakınlarında bulunan kutsal hintinciri türüne ait bir ağaçtır. Gautama Buddha bu ağacın altında tam ve aşılamaz aydınlanmaya ulaştığı için, Bodhi, yani bilgelik ağacı olarak adlandırılmıştır.

Mahāyāna, Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.

<span class="mw-page-title-main">Bodhisattva</span>

Bodhisattva, Budist düşüncede kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış kişidir. Sanskrit Bodhisattva kelimesi "aydınlanma ('bodhi') ve gerçek ('sattva')" kelimelerinden oluşmuştur.

Bodhi hem Pāli, hem de Sanskrit dillerinde "aydınlanma" anlamına gelen, ancak genellikle "uyanış" veya "bilmek" olarak çevrilen kavram. Budh kökü uyanmak, farkına varmak, bilmek, anlamak anlamına gelir; "Buddha" kelimesi ise "uyanmış olan" anlamında kullanılır. En yaygın olarak Budizm'de kullanılsa da, bodhi diğer Hint felsefelerinde de çeşitli bağlamlarda kullanılan bir kavramdır.

Vajrayana Budizmi, farklı kaynaklarda Tantrik Budizm, Tantrayāna, Mantrayana, Mantranaya, Gizli Mantra, Ezoterik Budizm ve Elmas Taşıt adlarıyla da tanınır. Vajrayana Mahayana Budizminin bir uzantısıdır; felsefesinden çok benimsediği uygulamalarla ayrılır. Mahayana'da uygulamalar kabaca iki yola ayrılır: iyi niteliklerin mükemmelleştirilmesi metodu olan Sutrayana ve nihai Budalık hedefini yol olarak benimseyen Vajrayāna metodu. Vajrayana tam aydınlanmaya ulaşılmadan önce Buda-doğasının mistik tecrübe ile deneyimlenmesini gerektirir. Bu tecrübelerin aktarılması için, bir ezoterik bilgi kümesinin Budist tantrik yogiler tarafından toplanmış ve nesilden nesile aktarılmış olması gerekir. Uygulayıcı öncelikle yetkin bir ruhani öğretmen ya da guru tarafından kabul edilmelidir.

<span class="mw-page-title-main">Pali Derlemesi</span>

Pali Derlemesi, Pali Kanonu ya da Tipitaka, Theravada geleneğinde kabul edilen Pali dilindeki şekliyle korunmuş Budist yazmaların standart bir derlemesidir. Sözlü gelenekten aktarılmıştır yazmalardan oluşan derleme, Dördüncü Budist Konsey döneminde, MÖ 1 yüzyılda Sri Lanka'da bir araya getirilmiştir. Sri Lanka'ya Kuzey Hindistan'dan aktarıldığı düşünülen yazmalar, buradan diğer Theravada ülkelerine geçmiştir. Derleme günümüze kadar bütünlüğünü koruyan erken Budist yazmalardandır, ayrıca en eskilerinden biridir.

Mahayana sutraları geniş bir kapsamı olan, Mahayana Budistleri tarafından Buda'nın orijinal öğretisini temsil ettiği kabul edilen sutralar, yani yazılardır. "Mahayana"'dan bahseden ilk sutra, muhtemelen ilk defa 1. yüzyılda derlenen Lotus Sutra'dır.

Budizm’de etyemezlik üzerine görüşler farklı okullar arasında farklı yaklaşımlar mevcuttur. Mahayana okullarının çoğu etyemezliği savunurken, Theravada geleneğinde Buda’nın, hayvanların rahiplerin yemesi amacıyla öldürülmediği sürece, rahiplerinin bazı hayvanların etlerini yemelerine izin verdiği kabul edilmiştir. Yine Therevada’ya göre, Buda rahiplerin etyemezliği benimsemelerine izin vermiş, yalnızca insan, fil, at, köpek, yılan, aslan, kaplan, leopar, ayı ve sırtlan eti yemelerini yasaklamıştır.

Vipassanā (Pāli) ya da vipaśyanā kelime anlamıyla içgörü demektir; Budizm'de gerçekliğin doğasının içgörü yöntemiyle sezilmesi anlamına gelir. Düzenli olarak Vipassana uygulayan kişiye Vipassi (vipasya) adı verilir.

Budizm okulları, Budizm'in tarih sahnesine çıktığı M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren farklı coğrafyalarda yayılma olanağı bulmuş, girdiği yörenin kültürüne uyum sağlamıştır. Bununla birlikte aynı kültürden gelen Budist gelenekler içindeki yorum ve metotlardaki farklılıkların zamanla derinleşmesi biribirinden bağımsız, çeşitli okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Budizm tarihi. Buda’nın ölümünden 3 ay sonra, öğrencileri Rajagarha’da bir araya gelerek Birinci Budist Konsey'ini düzenlemişlerdir. Buradaki amaç; Buda’nın öğretilerini (Dhamma) ve belirlediği keşiş kurallarını karşılıklı konuşup bir karara bağlamaktır. Sonraki görüşmeler ise yazılı bir kaynağa aktarılmamıştır. İkinci Konsey, Vesali’de yaklaşık 100 yıl sonra yapılmıştır. Günümüzde hala; Ruhani grubun koyduğu kurallar tartışılmaktadır. Bunun nedeni ise, Buda öğretilerinin farklı yorumlanarak değişikliğe uğratılmasıdır. İkinci Konsey esnasında ve devamında gelen toplantılarda Buda’nın asıl öğretilerinden farklı öğretiler benimsemiş 18 okul ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra, Mahasanghika olarak bilinen ve Mahayana mezhebinin benimsediği Buda öğretilerine uyarlanmış farklı bir anlayış da görülmüştür.

Mahasanghika, eski bir Budizm okulunun adıdır. Siddhartha Gautama’nın ölümünden 140 yıl sonra Pataliputra tarafından üçüncü konseyde oluşturulmuştur. Bu konseyde Mâhadeva adlı keşiş diğer birçok keşişin de gözleminden kaçmayan bir gerçeği dile getirmiştir, bu gözleme göre bazı Arhat’lar ruhani bağlamda diğerlerine göre daha üstündü. Bu düşünceye keşişlerin çoğu katılmış; ama azınlık kabul etmemiş. Bu yüzden bu grup konseyden ayrılmış ve kendilerine Sthaviravadin adını vermişlerdir. Keşişlerin geri kalan kısmı ise; Büyük Sangha’nın bir teorisini öğrettikleri için Mahasanghika adını almışlardır.

Hinayana, Mahayana gibi Budizm'in iki ana kolundan biri.

Arhat; ağırbaşlı, layık kişi anlamına gelen Sanskritçe bir kelime. Budizm'de kin, nefret, cahillik gibi duygulardan arınmış kusursuz kişiler için kullanılan bir unvandır. Kişi nedensellik çemberinin on zincirini aşmıştır. Samsar'a geçmeden Nirvana'ya ulaşmayı hedefler.

<span class="mw-page-title-main">Bodh Gaya</span>

Bodh Gaya veya Bodhgaya (बोधगया) Hindistan'ın Bihar eyaletinde Gaya bölgesinde yer alan Budist hac merkezidir. Gautama Buddha burada aydınlanmaya ulaşmıştır. Mahabodhi manastırı, bölgede en önemli tapınaktır; 2002 yılında UNESCO Dünya Mirası listesi listesine dahil edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çin'de Budizm</span>

Çin'de Budizm, MÖ 1. yüzyılda gelmiştir. Budizm, Çin kültürünü sanat, siyaset, edebiyat, felsefe, tıp ve malzeme kültürü gibi çok çeşitli alanlarda şekillendirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Budist felsefe</span>

Budist felsefe, Gotama Buda'nın ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.