Reichstag, Berlin'de bulunan ve Alman Federal Meclisi'ne (Bundestag) ev sahipliği yapan tarihi bir devlet binasıdır.
Weimar Cumhuriyeti, Almanya'da, Philipp Scheidemann'ın 9 Kasım 1918 tarihinde cumhuriyetin kurulduğunu ilan etmesi ile başlayıp 30 Ocak 1933 tarihinde Adolf Hitler'in şansölye olmasına kadar süregelmiş döneme verilen isimdir. “Weimar Cumhuriyeti” adı tarih yazımı için kullanılan bir terimdir. Bu adın kaynağı, I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkılması sonucu lağvedilen Alman monarşisi yerine millî meclisin yeni anayasayı oluşturmak için 1919 yılında toplandığı Weimar kentidir. Parlamenter demokrasiye dayanan bir rejimin kurulmuş olduğu bu dönemde “Deutsches Reich” yani Alman İmparatorluğu adı muhafaza edildi. Almanya'da liberal demokrasi yerleştirmek için yapılan bu ilk girişim, yoğun sivil anlaşmazlıkların ve ekonomik sorunların olduğu bir dönem getirdi.
Reichstag Yangını, Hitler'in sebep gösterip ülkede düzeni sağlamak adına 24 Mart 1933'te Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg'un imzasıyla elde ettiği diktatöryal güce kavuşmasından önce Alman parlamentosunun toplandığı Reichstag binasında 27 Şubat 1933 akşamı çıkmış olan yangındır. Yangınla ilgili ilk rapor, saat 21:00'den kısa bir süre sonra, bir Berlin itfaiye istasyonuna bir alarm çağrısı geldiğinde geldi. Polis ve itfaiye ekipleri geldiğinde, Temsilciler Meclisi alevler içinde kaldı. Polis binanın içinde kapsamlı bir arama yaptı ve orada tutuklanan Van der Lubbe'yi buldu.
Ernst Röhm, Alman subay, siyaset adamı, Sturmabteilung (SA) örgütünün kurucusu ve kumandanıydı.
Friedrich Wilhelm Reinhold Pieck, Alman siyaset adamı, Alman Demokratik Cumhuriyeti'nin ilk Devlet Başkanı.
Clara Zetkin, devrimci sosyalist ve Marksist-Leninist Alman politikacı ve kadın hakları savunucusu.
Sosyalist Reich Partisi, II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Almanya'da faaliyet göstermiş bir neo-Nazi siyasi partisiydi.
Spartakistler, Spartaküs Birliği, I. Dünya Savaşı sırasında Almanya'da Marksistler tarafından kurulan siyasi örgüt. Bu hizip daha sonra Almanya Komünist Partisi adını aldı.
Alfred Rosenberg, Nazi Partisi'nin ideoloğu olarak bilinen Alman siyasetçidir.
Heinrich Brüning, Adolf Hitler'in iktidara gelişinden kısa süre önce, Mart 1930 - Mayıs 1932 arasında Şansölye ve Dışişleri Bakanı olan Alman politikacı. Ülkenin ekonomik sorunlarını çözmeyi başaramamış, Reichstag'ı (Parlamento) görmezlikten gelerek ve ülkeyi başkanlık kararnameleri ile yöneterek nasyonal sosyalist yönetime doğru gidişi hızlandırmıştır.
Almanya Komünist Partisi, 1918-1933 yılları arasında önde gelen Alman siyasi parti. KPD, 1918'in sonunda Spartakusbund'un daha küçük radikal sol gruplarla birleşmesinden ortaya çıktı. Bu birleşmenin amacı, Almanya'da komünizmin hakim rejim hâline getirilmesiydi. 30 Aralık 1918'den 1 Ocak 1919'a kadar aşırı solcuların hakim olduğu kurucu parti kongresi, partinin Alman Ulusal Meclisi seçimlerine katılmasını reddetti. 1919'daki ocak ayaklanmasının ardından rejim güçleri, önce KPD liderleri Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg'u, kısa bir süre sonra da kurucu üye Leo Jogiches'i öldürdü. Aralık 1920'de KPD, Almanya Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi' nin sol çoğunluğuyla birleşti ve geçici olarak Birleşik KPD adını aldı. KPD, kuruluşundan itibaren SPD'nin devrimci alternatifi olarak görüldü. Weimar Cumhuriyeti döneminde sosyalist üretim koşulları ve Sovyetler Birliği'ni model alan bir proletarya diktatörlüğünü savundu. Parlamentarizm ve demokrasi hakkındaki görüşleri, “burjuva demokrasisini” parti liderliğinde bir sosyalist konsey cumhuriyeti ile değiştirmek istedikleri için bölünmüştü, ancak yine de seçimlere katıldılar. 1919'dan itibaren Lenin'in ve daha sonra Stalin'in egemen olduğu Komünist Enternasyonal'in bir üyesiydi. KPD, işçi hareketinde sosyal demokrasiye karşı mücadele etmek için, 1928'den itibaren SPD'yi sosyal faşist ve baş düşman ilan ederek Nasyonal Sosyalizm'e karşı ortak bir mücadeleyi engelledi. 1929'dan itibaren KPD, otoriterleşti. Parti, Stalin ve Ernst Thälmann etrafında giderek bir şahıs kültü hâline geldi.
Friedrich Naumann, Alman emperyalizminin en etkili savunucularından siyaset adamı ve kuramcı.
Gertrud Bäumer, Alman kadın hakları savunucusu ve politikacısı.
Alfred Ernst Christian Alexander Hugenberg etkili bir Alman iş adamı ve siyasetçiydi. Yirminci yüzyılın ilk otuz yılı boyunca Almanya'daki milliyetçi siyasetin önemli bir figürlerinden biri olan Hugenberg, 1920'lerde ülkenin önde gelen bir basın yayın organının sahibi oldu. Alman Ulusal Halk Partisi'nin lideri olarak Adolf Hitler'in Almanya Şansölyesi olmasında rol oynadı ve 1933'te Hitler'i kontrol etmek ve kendi aracı olarak kullanmak umuduyla ilk kabinesinde görev aldı. Plan başarısız oldu ve 1933'ün sonunda Hugenberg kenara itildi. Her ne kadar 1945'e kadar Reichstag'ın misafir üyesi olarak görev yapmaya devam etse de, hiçbir siyasi etkisi olmamıştır. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından 1946'da İngilizler tarafından gözaltına alınmış ve 1951'de denazifikasyondan geçtikten sonra "temize çıkarılmış" olarak sınıflandırılmıştır.
Franz Xaver Schwarz, Nazi Partisi'nin saymanlığını (Reichsschatzmeister) yürütmüş Alman politikacı.
Yetki Kanunu, 23 Mart 1933'te kabul edilip Şansölye Adolf Hitler'in hükûmetine parlamentonun müdahalesi olmaksızın kanun çıkarma yetkisi tanımış 5 maddelik bir kanundu. Resmi adı Gesetz zur Behebung der Not von Volk und Reich idi.
Hermann Esser, Nazi Partisi'nin (NSDAP) ilk üyesiydi. Bir gazeteci olan Esser, Nazi gazetesi Völkischer Beobachter'ın editörü ve Reichstag'ın bir Nazi üyesiydi. Partinin ilk tarihlerinde, Adolf Hitler'in fiili bir milletvekiliydi. Hitler'in en eski takipçilerinden ve arkadaşlarından biri olarak Weimar Cumhuriyeti döneminde partide etkili pozisyonlarda bulundu ancak Nazi döneminde etkisini kaybetti.
Adolf Hitler'in iktidara yükselişi, Almanya'da Eylül 1919'da Hitler'in daha sonra Deutsche Arbeiterpartei - DAP olarak bilinen siyasi partiye katılmasıyla başladı. İsim 1920'de Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei - NSDAP olarak değiştirildi. Anti-Marksistti ve Weimar Cumhuriyeti'nin savaş sonrası demokratik hükûmetine ve Versay Antlaşması'na karşıydı, aşırı milliyetçiliği (Pancermenizmi) ve aynı zamanda antisemitizmi savunuyordu. Hitler, Reichstag'ın o ay 1933 Yetki Kanununu kabul etmesinden sonra Mart 1933'te iktidara geldi ve genişletilmiş yetkiler aldı. Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, bir dizi parlamento seçimleri ve ilgili arka oda entrikalarından sonra 30 Ocak 1933'te Hitler'i Şansölye olarak atadı. Yetki Kanunu - acımasızca ve otoriterce kullanıldığında - Hitler'in bundan sonra anayasal olarak yasal itiraz olmaksızın diktatörlük yetkisini kullanabileceği imkanına kavuştu.
1932 Almanya cumhurbaşkanlığı seçimleri 13 Mart'ta yapıldı ve 10 Nisan'da ikinci tura kaldı. Görevdeki bağımsız politikacı Paul von Hindenburg, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) lideri Adolf Hitler'e karşı ikinci bir yedi yıllık dönem kazandı. Komünist Parti (KPD) lideri Ernst Thälmann da aday oldu ve ikinci turda oyların yüzde onundan fazlasını aldı. I. Dünya Savaşı gazileri örgütü Der Stahlhelm lider yardımcısı Theodor Duesterberg de ilk turda aday oldu ancak ikinci tura katılmadı. Bu, Weimar Cumhuriyeti döneminde Almanya'nın devlet başkanı olan Reich Başkanı (Reichspräsident) makamı için yapılan ikinci ve son doğrudan seçimdi.
Almanya Demokrat Partisi, 1947 yılında bir Alman liberal partisi olarak kurulmuştur ve bugünkü Federal Almanya Cumhuriyeti'ndeki Hür Demokrat Parti'nin (FDP) öncüsüdür.